zaman tüneli

kadınlar oynadığında izlemesi inanılmaz güzel bir voleybol türü ya-hûû.
yani o ne güzel bir teknik, o ne hoş bir smaç. insan izlemeye doyamıyor. tşk.

ülkemizde de profesyonel lig kurulmalı derhal. o kadar plaj var. lütfen voleybola biraz önem lütfen...

bizim hayatımız stresli maalesef.

daha ana rahminde çökerek başlıyorlar bence. ihihi.

ne kadar derin bilmiyorum ama çok derin

ne zaman ki kuş ötmeye başlar yavaş yavaş yaşlanmaya başlarsın. çünkü kadın erkek ilişkileri farklı bir evreye geçmiştir. güzel kadınlar(karekter olarak) başımızın taçıdır.

kuşu besleyen önemli.zehir de verebilir proteınde.

bahane kıç'a benzer o da herkeste mevcuttur, kendi dilini bilmediğini söyleniyor, anlamsız kısaltmalar ve yabancı terimler ekleyerek kendi öz dilinin ırzına geçtiğini ve aslında bunun bir (hainlik) olduğu farkında olmadığı gibi kabul da etmiyor.
bahaneyi türkçe dil kapasitesine atıyor.

türkçe'nin yetersiz olduğunu düşünen herkes için.
bana göre bu az gelişmiş lağım fare beyanıdır.

en sevdiklerinin yerini alabilmek ile mümkün. bazen anne bazen baba bazen arkadaş.. sıkıyosa bunlar ol.

(bkz: bir çok kanka)

45 dakikada önümden en az 10 yeni bebekli, bebek arabalarıyla pazar yürüyüşüne çıkmış çift geçti.

erko kuşkoların saçları beyaz, dökük, amca gibi giyinmişler.

üzüldüm yav. vah gariplerim. gerçi bende de çocuk yok. kendime de üzülim. vah garibim.

hayır kardeşim geç kalmadın. tam yerindesin. o an şartlar öyle gerektirdi ve o seçeneği seçtin ve sonuçlarına şimdi katlanacaksın. su aktı ve sen aynı sen değilsin haliyle o istediğin şuan sana basit gelecek. daha iyi bir versiyonu için çalış çabala hayatına bak. geliştir. geçmiş seni anı yaşamaktan alıkoyar. ilerleyen zamanlarda da yine bir şeylere geç kalmaman için şimdi ânı düşün ve odaklan. silktir et. tecrübe de. yoksa daha üstün bir formuna ulaşamazsın.

hesabı kanırtmadan önce 'alık yumuşatma çayı'

çok eski bir çindistan atasözü der ki:
"şu borsanın ufak tefek taşları.."
bulur da safları yarar kaşları.. :)

bodrum'da yaşadığım süreçte turistler çılgınlar gibi rakı tüketiyordu, tanıştığım insanlara ne içmek istediğini sorduğumda rakı istiyordu hep. ben ikisini de severim ama tekirdağ altın seri asla hayır diyemeyeceğim içki.

1997 yılında mel gibson ve julia roberts gibi isimlerin oynadığı film. bu filmde 2 yıl sonra istanbulda 7.3 şiddetinde deprem olucağını söylüyor. haarp teknolojisinin doğal afet silahı olarak kullanıldığının kanıtı.

rakı içmek için diğer farklı aksiyonları bir araya getirmeniz gerekmektedir. ama viski için bunu söylemek zor tabi.

60 kelimeyle gündelik hayatını idame ettiren yahut plaza diline kendini kaptırmış insanların lafügüzafı.

-türkçe yetersiz abi.

" ben kadın işi yapmam" cevabı beynimde yankılandı.

saçma
nerede
kiminle
ne yiyiyoruz

bir şarkı ama basit bir şarkı değil. meğali seni sevmek oyunu kaybetmektir diyor. kaçıngan bağlanmaya sahip bireyi seven birinin aslında onu kaybetmesi. (bkz: 4s kuralı)

ikisi de kendine has kültüre sahip aynı zaman da rakı kırmızı şarap cin ve brendy viski arasında ortak bir bağ var!
üzümü sık şırasını mayala ortaya kırmızı şarap çıkar.
bu şarabın alkolü damıtıp suyla seyreltik ve biraz anason katıp bir daha damıtınca orataya renksiz boğma rakı çıkar.
aynı şarabı aldın içi kavruk meşe fıçısına koydun, renk verdi aroma verdi. ortaya brendy çıkar.
viskinin hammaddesi hububattır ama brendy de üzümdür.
özetle: kırmızı şarap rakı ve brendy viski yan ham maddeleri dışında aynı familyadandır.

ikisini ayıracak olursak! ikisi arasında ki tercih, kişinin aroma ve kokusunu kendine yakın görmesinden geçer.

not: elbette viski.