zaman tüneli

az kaldı.
devamını gör...

sosyal medyadan sonraki insan ile önceki insan aynı değil. artik insan sanal. bunun etkilerini tüm dünyada azalan insan haklari olarak görüyoruz. sanal sınırlar kalkar, haklar artarken, biyolojik insan sınırlanmaya dogru gidiyor, dijital nesil bunu doğal görüyor. bundan sonra 60 70lerde zirve yapan insan haklarinin gittikçe yok oluşunu hep beraber göreceğiz. artik eski kitaplar geçerli değil, sanal insan için tüm sosyal bilimlerin yeniden yazılması lazım.
devamını gör...

şuna kulak kürdanı dendiğini duydu bu kulaklar.
(bkz: kulak kürdanı)
devamını gör...

platon, demokrasinin en büyük tehlikesini bundan 2.000 yıl önce görmüş ve insanları uyarmıştır. inanmayan nesiller sayesinde dünya hitler'i, mussolini'yi, trump'ı gördü. atatürk'ü "diktatör" olmakla suçlayan cengaverler türkiye'nin siyasi tarihine bakarlarsa, demokrasinin nelere mal olduğunu görebilirler.
tek bir örnek vereyim; nüfusu 1960 yılında 1 milyon olan istanbul'un bugünkü nüfusunun 18 milyon olmasının nedeni demokrasidir. kamuya ait boş arazilerin etrafını çeviren ve arsasına tapu vermeyi kabul eden partiye oy veren insanlar sayesinde istanbul bugünkü şeklini almıştır.
devamını gör...

bir korhan bozkurt filmidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
filmin senaryosunu kaan ertem, suat özkan ve filmin başrol oyuncusu şafak sezer yazmıştır. filmde ayrıca mustafa üstündağ, aydemir akbaş, serkan şengül, yıldırım memişoğlu, ebubekir öztürk, tuba karaca, ferhat güzel ve senaristlerden bir diğeri olan suat özkan da rol almıştır.

nispeten izlenebilir bir film olan kutsal damacana'nın devam filmi olan bu film seri için ciddi bir çöküşü başlangıcı olsa da kutsal damacana serisi beş filme ulaşmayı başarmıştır.

somalili korsanlar tarafından saldırıya uğrayan gemiden kurtulan fikret hindistan'a ulaşır. burada eğitim alır ve kendisi gibi türk olan zengin bir adamla ahbap olur.

istanbul'a döndüğü zaman yeddi emin deposundan aldığı bir tabloyu hindistan arkadaşı zengin adama satmaya karar verir yaveri ile. ancak bu tablo lanetli bir tablodur. ve ilk olarak yaveri kurt adama dönüşür. bu andan sonra ise kurt adamlar, kötü şakalar, saçma karakterlerle dolu anlamsız bir film çıkar ortaya.

boş zamsn geçirmek için bile izlemenemeyecek kadar kötü bir filmdir ancak sonradan gelen filmleri izleyince insan bu filmde bile güzel yanlar bulabilir.
devamını gör...

tövbeler olsun ya,
cumhurbaşkanı ve ak parti genel başkanı recep tayyip erdoğan, sağlık bilimleri üniversitesi'nde gençlerle bir araya geldiğinde, "23 yıllık iktidarlarımız boyunca hep gençlerle omuz omuza yürüdük. siyasetten bürokrasiye ve iş dünyasına her alanda gençlerin önünü açarak yürüdük." demiş.

kaynak trthaber sayfası, dileyen gidip okusun.
devamını gör...

"her şey göründüğü gibi değildir"
devamını gör...

artık milliyetçiler bile mhp ile görüş farklılığı yaşıyor. özellikle pos bıyıklı özel harekatçıların fazlasıyla kanına dokunuyodur bu durum.
vatan millet sakarya diyerek çıkılan yolda binlerce şehit veren bir ülke, ne oldu da bir anda katille masaya oturdu diye soruyor tabi herkes.
ülkücüler: vatan millet sakarya
ülkü bükücüler: yatan millet bakarya
devamını gör...

gerçek tarihi anlatan dizinin senaristi vatan haini olurken yapımcısı silivri 'de geçirir geri kalan ömrünü.
devamını gör...

ben bu başlığın "emekli olup"tan sonrasını okumadım. emekli olacağımızım garantisi var mı ey ahali?
devamını gör...

bu model "ülkücü"(!)lerde ülkü, kulaklarına üflenen "o günkü talimat"tan ibarettir. az buçuk da yem ve imkan vaadedilmişse -ki temel saik budur- ülkü buharlaşır ve o günkü "talimat" her ne/nasıl olursa olsun ülkü yerine geçer.
baççeli geğirse ayakta alkışlayan taifesini görmüyor musunuz..
(ben inançlı biri değilim. ama o inandığı ve hakettiği için, ruhun şadolsun ozan arif diyorum. sen dürüst bir yurtseverdin. inandıklarında da savunduklarında da dürüst ve tutarlı bir ülkücü, iyi bir insandın kardeşim. düşüncelerimiz farklı da olsa.. )
devamını gör...

her modern kölenin hayalidir. hayır biri de demiyor ki bu devran böyle döner mi acep? dönmez arkadaş. biz sözlük ahalisi olarak proleteryanın bir kısmını oluşturuyoruz kanımca o yüzden bu devran sahil kasabasında dönmez.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...

eskidendi o günler. emekli karnını doyurabilirse şükrediyor şu an.
kim nasıl alacak sahil kasabasındaki evi?
devamını gör...

rusya'da, sovyetler birliği döneminin etkisiyle halkın %92'sinin evi varken, dünyanın en zengin kapitalist ülkesi olan amerika'da bu oran %62'dir ve bu oran her yıl düşmektedir. rusya'da hastane masrafı yüzünden iflas eden kişi sayısı 0 iken, amerika'da her yıl ortalama 550 bin kişi tüm varlıklarını kaybediyor.
işin daha da ilginç olan yanı; bugün iş bulamayan, umutsuzluk içinde ömrünü tüketen, sistemin bozukluğundan şikayet eden ve her an her yerde haksızlıklarla karşılaşan gençlerin kendilerini "ne sağcıyım ne solcu" diye niteleyip, hayatlarındaki tüm konforu yaratan sol politikalara nefret kusmalarıdır. keşke apolitik neslin yaratıcısının kapitalizm olduğunu; kendisine ortak ya da düşman olmayan insanın kapitalizmin en sevdiği insan türü olduğunu görebilseler.
tekrar tekrar aynı şeyi yazıyorum ve yazmaya devam edeceğim. 2000 yılında dünyanın en zengin 10 kişisinin toplam serveti 200 milyar dolarken bugün 1 trilyon doların üzerindedir. aradaki fark bizim cebimizden çalınan paradır. afrika'da her yıl 800 bin çocuk açlıktan ölüyorsa (çoğunuz empatiden yoksun olduğunuz için anlamama ihtimalinizi göze alarak yazıyorum) bunun nedeni kapitalizm ve ona karşı durmayan "abi yhaa, ben ne sağcıyım ne solcu" zihniyetidir. sizin iş bulamamanızın, ev sahibi olmayı hayal bile edememenizin, otomobiller hakkında çok şey bilip hiçbirinin sahibi olamamanızın nedeni komünistler değil kapitalistlerdir. bugün gazze'de on binlerce çocuğun ölümüne hiçbir müslüman ülkenin ses çıkarmamasının nedeni bu ülkeleri yöneten sağcılarken, ses çıkaran hıristiyan ülkelerin tamamını solcuların yönetiyor olmasıdır.
devamını gör...

bir michela murgia kitabıdır.

michela murgia'nın dilimizde yayımlanmış olan bir de romanı bulunmakta. henüz o romanı okumadım. bu kitabı benim yazarla tanışma kitabım oldu ve açıkçası bu tanışıklık beni fazlasıyla mutlu etti.

yazar bu kitapta faşist olma adabını anlattığını zaten kitabı için seçtiği başlıkta açık etmiş. eğer siz de benim gibi kitabın sonuna doğru tüm yazılanların bir ters psikoloji, basit bir şaka, eğlenceli bir kandırmaca olacağını düşünüyorsanız bence bunu bir kez daha değerlendirin.

yazar nasıl faşist olunacağına dair engin bilgilerini bizimle paylaşmakla kalmamış bunun yanı sıra demokrasinin neden en kötü yönetim biçimi olduğunu, demokrasi kandırmacası ile neler kaybettiğimizi, faşizmin neden sadece gerekli değil zorunlu da olduğunu gayet güzel bir dil ve anlatım tarzı ile tane tane açıklamış bize.

açıkçası yazarın bölümlerce anlattığı ve mantıksal bir zemine oturttuğu savlarına katılmıyorum ama gerçeği söylemek gerekirse katılmamak için de anlamlı nedenlerim yok.

kitabı çok büyük bir keyifle okudum. resmen her cümlesi ayrı ayrı etkileyici idi benim için. kesinlikle tavsiye ederim.
devamını gör...

hanımını herkesten ve her şeyden fazla seven, önemseyen ve değer veren erkektir.
benim de olmak istediğim ve örnek aldığım erkektir..

hanımım dediğim zaman akan suların durmasını istiyorum gelecekte.
onu hiç kırmayacağım, hiç üzmeyeceğim, çok şanslı olduğumu söyleyeceğim kendime hep.
amin.
devamını gör...

fakirin eline ayda yılda bir lahmacun geçer, onda da ya yanında limon yokturdur ya da ayran.
devamını gör...

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
daha fazla yükle

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim