zaman tüneli

bang bang

forever young

hani allah çok affedici ve kul hakkı yiyeni ben bile affedemem falan diyesiymiş ya. (nası duymazsınız yav..) hah.. demekki bu arkadaş işte o işlere bakıyo, yani allahın affetiklerinde, kalite kontrol gibi bi görevi var. çok net.! (kararlı ve iddialı da çünkü.)

(bkz: bira)

bergen'in şarkı sözü ama suratına kezzap atan adamı affetmiş, üstüne hapisteyken temiz don ve sigara da götürmüştür.

kırdığım birileri varsa özür falan dilemiyorum hak etmiştir.

kimseye de özür borcum yok.

kendini bin parça gökyüzünde uçuyor gibi hissedersin ama dünya bi cam kavanoza toparlanıp bi şeyleri başarmanı ister.

dehb son zamanlarda inanılmaz popüler ama özenilecek bir durum değil arkadaşlar. adı üstünde bozukluk, bu bir hastalık.
dümdüz ekran bağımlısı, üşengeç, sorumsuz tiplerin 2 tane onedio testi çözüp 'bende dehb var zaten' demesine ayar oluyorum. bunu ben söylersem tanı oluyor moruk, sen söylediğinde hikaye.

hamişine pipi kaymak.

kısa mesafe ilişkisizliğinden yeğdir.

allah olsa belki affeder de yok ceza çeksin diye öteki dünyayı beklemem.

yıllardır takip ettiğim yazar. özellikle transfer dönemindeki yorum ve analizleri, konusunda ne kadar birikimli ve hissiyatlı biri olduğunu göstermektedir.

hayat öyle bir şey ki bir yerden sonra herkes affeder.

satanix, imansız ya da imanlı şirk söylemi. imansız iseniz sorun yok lakin imanlı iseniz ne demek ben affetmem? seni yaradan affediyorsa sen de tıpış tıpış affedeceksin.

(bkz: kalbimiz seninle)

(bkz: kelenderis (yazar))

hakkında herkesin bildiği düşünceleri tek tek yazmamıza gerek yok.

o kadar sohbetimize muhabbetimize rağmen bir anda habersizce ortadan kaybolduğum için özür dilerim. en azından haber vermem gerekiyordu sana, bu konuda çok mahçubum.

güzel flörtleştik, numaranı da verdin ama ben hiç aramadım. aramayacağımı da biliyordum aslında da işte, kafama eserse ararım diyordum. vaktini aldıysam özür dilerim.

yürüdüm sana baya ama kafanın karışıklığını, güvensizliğini hiç tolere etmedim. biraz daha yakın olmayı deneyip yanında olduğumu hissetirmem gerekiyordu. yangından mal kaçırır gibi "olacaksa olsun, olmuyosa oyalama beni" tavrım için özür dilerim. gerçi olsaydı bir üstteki gibi olurdu yine. niye böyleyim ben de bilmiyorum.

güzel bi diyaloğumuz vardı, çok güzel arkadaşta olabilirdik baktığında. bunu bok ettiğim için özür dilerim. ben arkadaşlığa inanmıyorum, olacaksa flört olsun, sevgili olsun kafasındaydım ama olsaydı da yine yukardakiler gibi olurdu muhtemelen.

şimdi kim neyi üstüne alınıyorsa alınsın. sadece ilk özrüm eğer okursa tam sahibine gider, geri kalan her zamanki gibi muallakta kalır. bunun için de ayrıca özür dilerim. son olarak bu kadar çok özür dilediğim için özür dilerim.

başlık sahibinin tanım yapmadan açtığı başlık. tanıma gelirsek; çok eğlenceli höhöhöhöyt.

oda bir şey mi? khatunumun veteriner olmak için okumaya gitmesi ile biz buna level atlattık.

(bkz: uzak mesafe evliliği)

yeni bir yazar fena görünmüyor.