zaman tüneli

ya ben bu ilişkide bile baskın taraf olamadım, bir sözümü falan geçiremedim. gerçek bir yakın ilişkide ben ne bok yiycem bilmiyorum. hiç bir şekilde kıyamıyorum lan, hayır birde en rol yapmaya müsait ortamdır sanal ortam ama yok abi olmuyor. ben o kadar malım ki aldatılsam yine affedebilirim, bende öyle bir mallık potansiyeli var maalesef, teoride dediklerim pratikte işlemiyor. bir kere ses kaydında bir olaydan dolayı (benden bağımsız) sesi titrekti, baya kötü olmuştum.

bir gün.. ama bir gün mutlaka..
yeryüzü aşkın yüzü olacak.. olacak biliyorum..

(bkz: kelenderis (yazar))

kalk koçum seni anlatıyorlar.

çok güzel bir reşat nuri güntekin kitabı.

diğer eserleri kadar ünlü değil, büyük haksızlık.
konu, işleniş, karakterler vs çok iyi fakat çok kısa. bir şey olmuş da orada kesmek zorunda kalınmış gibi.
biraz daha uzun sürmesi, sâra'nın bedel ödemesi gerekirdi. bıraktığı etki de bundan belki.

iyi kitaptı, bi' uyarlama yapılsaymış keşke.

(bkz: red dead redemption 2) indirimde, almayan kalmasın.

bu arada taksit yapmıyor, bilginiz olsun.

3 yıl evimden memleketimden ve ailemden ayrı yaşadım içime tek bir kere korku düşmedi. doğduğum büyüdüğüm evde 3 gün yalnız kalıcam lann aşırı rahatsız hissediyorum. tövbe tövbe...

kasık bitinin latincesidir.

neye inandığın mı önemli neyi kabullendiğin mi. her inandığını yapmaz yapamaz insan. her inandığı onu rahat ettirmez.
her inandığı yetmez. sevildiğine inanan insana bile ailesinin bile yeri gelir sevgisi yetmez.
neye inanmak isterdin yani sana ne yeterdi. sen neyi isterdin. her istediği olanlara bile dünya yetmiyor madden ruhen yetmiyor. bunu istemek buna inanmak insana iyi geliyor demek ki.
okulu bitirince iyi bir işe gireceğini ev alıp rahat edeceğine inanmak gibi. hep inanç. bu inanç keşimesi işte bir kesin kelime değil. her inanç bir hurafe üretir.
her istek bir diğerini doğurur.
inanmak mı innadırılmak mı.
insanlar en çok güvendiklerini severler ya. insanlar güvenince aşık olur. güvenir bir şekilde aslında.
güvenmediği insanı sever mi insan .

böyle ayarlı kesin ifadelerle yazınca ayar veriyormuş bir ukala oluyormuş gibi oluyorsa öyle değil. bu bir yazı sonuçta ve ben yazıyorum. yuvarlak kelimeler yerine böyle olması daha iyi mantıklı.
yoksa kesin yüzde yüz böyle ben eminim fikri değil . bunu diyen ne bilim olur ne bir şey nede inandırıcı olur. din kitaplarında bile bir başka dinden insanlara kızarken sonra onlara iyi davranın insandırlar tövbe ederler kul hakkı vardır, ne bilim biliyorsunuz işte dolu şeyler deniyor.
bir yaratıcı fikrine inanmak ister miydin. istiyorsan inanırsın zaten. inanırsın ama dediklerini yapmazsın.
inanmazsın ama ibadet dışında dediklerini yaparsın.
ütopyalara inanmak isterdim kendi kurduğum dünyaya. dünya sonrasına ölüm sonrasına. ailemle birlikte.
buna ne inandırabilir.

bazı takım taraftarları tarafından engellenmek. ilk değil ama fark ettikçe gülüyorum.

sağlıklı, ailemle birlikte gireyim yeter.

chatgpt tarafından türkiye'nin en yaşanılmayacak ilçesi seçilen yüreğir için yapılan "karar öfkeye yol açtı" haberleri.

buradan

bir oyun satış platformu.
rdr 2 falan umrumda değil inşallah house flipper 2 yi ücretsiz verirler, en büyük beklentim o. 1.oyunu daha çok sevmeye devam edeceğim kesin gibj ama 2. oyunda oynamak istiyorum.

huzur.

uyumak ve sarhoş olmak kısacası dünyadan uzak olmak

pedikülozis pubis gene gelmiş sağa sola salça oluyor. en sonunda mersin de çoluk çocuğunun önünde aşiretten dayak yiyecek haberi yok salağın.

not: özellikle çocuklarının önünde aşağılaması için.

valla yaklaşık sekiz kırkbeşten beri bir fiil gülüyorum. çok eğlendim yaaa. espiriler olaylar durumlar her şey çokomik… tek tek sıralayıp anlatabilsem keşke sıralarken de derdim aha az önce bunları sıraladğıma güldüm diye.

hayır kafam güzel de değil yaa. olamadı bugün.

üniversite zamanında ınstagram’ı bayağı aktif kullanıyordum ve genelde karşıma çok saçma sayfalar ve hesaplar çıkıyordu. yine böyle saçma hesapların karşıma çıktığı bir gün, bir hesap dikkatimi çekti. hesap sahibi büyük ihtimalle yanlışlıkla ya da telefon, internet ve sosyal medya kullanamamanın verdiği cahillikle biyografi kısmına instagram hesabının şifresini yazmıştı.

şeytan dürttü tabii. kullanıcı adı ve şifreyi yazıp hesaba girmeyi denedim ve girdim *. mesajlara falan bakmadım; hesap gizli de değildi. ama şifrenin ekran görüntüsünü aldım (ne olur ne olmaz diye), profilden şifreyi kaldırdım ve bir süre hesapta takıldım.

abimiz dönerciydi ve işini severek yapıyordu. profilinde döner keserken, servis yaparken çekilmiş video ve fotoğrafları vardı. arada çatlak karısı ınstagram’dan arıyor, bazen mesaj atıyordu falan. adamla birlikte bir süre hesabını kullandık. kendi hesabımdan çok, adamın hesabına girer oldum. birini stalklamak istediğimde, biricik abimle ortak hesabımızdan (yani onun hesabından) rahat rahat istek atıyor, story izliyor, arada fotoğraf beğeniyordum. yüzsüzlük, arsızlık, utanmazlıkta nirvanaydım… cahildik, hesabın şifresine, stalkın zevkine kandım. yansığğğnn bu ellerrrr!!!

sonra üniversitedeki kızlarla birlikte kullanmaya başladık abimizin hesabını. birden fazla kişi hesaba sık sık girdiğimiz için arada ınstagram bizi hesaptan atıyordu. hatta abimiz de bu yoğun giriş-çıkış trafiği yüzünden kendi hesabına giremez hale geldi, *.

kızlarla bizi bi 4 sene götürdü bu hesap. hesaba duyduğumuz sadakati, abimize duyduğumuz saygıyı, kızlarla birbirimize duymuyorduk. o derece yani.

abimizin karısı ara ara aramalara, mesajlara devam ediyordu: “neredesin bey?”, “akşama ne yemek yapayım?” minvalinde. “döner yap hanım” yazmamak için elimizi kolumuzu bağlatıyorduk *. yengemizin mesajlarını üstteki bildirimden okuyup tıklamıyorduk; abimize saygıdan cevap vermiyorduk. o, abimizle yengemiz arasındaydı. namahremdi.

hesapla işimiz bittikten sonra da teker teker hesaptan çıktık ve hesabı nasıl bulduysak öyle bıraktık. arkamızda kanıt, delil bırakmadan. şifreyi de tekrar biyografiye yazdık.

ta ki hesaptan çıkmadan önce “önerilenler” kısmında abimizin yeni ınstagram hesabını görene kadar… aynı profil fotoğrafı, hemen hemen aynı kullanıcı adı. canım abim yeni bir ınstagram hesabı açmış ( bizden habersiz shshshshs) ve yine aynı şifreyi biyografi kısmına yazmıştı shshshshs. herkes akıllanır da bizim abimiz a kıl lan mazzz. hayır neden hep aynı şifre mesela?

abimizin tüm hesaplarını saldık, rahat bıraktık. artık allah’a emanet abim. döner satışların bol, eşinle ömrün uzun olsun. dönerini yiyemesek de ekmeğini çok yedik. hakkını helal et abicim. karını da lütfen cevapsız bırakma.

işin ilginç yanı, adamın kullanıcı adını ve şifresini hala hatırlıyorum.

şeytan dürtme… şeytaaaaan.

100 gram bir çiko

girmek istemezdim.

beni engellemesi şerefine şu videoyu şöyle bırakayım: