alempenah yazar profili

alempenah kapak fotoğrafı
alempenah profil fotoğrafı
rozet
kendisi dondurmuş
karma: 851 tanım: 101 başlık: 8 takipçi: 13

son tanımları


katil zanlısı

قتل katl. bu katl olarak durumu ifade eder.

قاتل bu ise قتل fiilinden ism-i faildir. katil kelimesindeki a'yı uzatmamızın sebebi budur. çünkü ism i fail yaparken kullandığımız elif harfi uzatmalı okunur. aynı şey حاكم haakim kelimesinde de görülür mesela. gerçi araplar bizdeki anlamıyla kullanmaz hakim kelimesini.
sayısız örneği vardır. ya da bize ait bir kelime olan yarın kelimesinde de böyle bir yönteme gidersiniz zira o da يارن şeklinde elif ile yazılıyordu.

buradaki tanımda ise ism i fail formunu yani uzatarak söylediğiniz formu kullanmak yanlıştır. çünkü katl kelimesi kullanılır aslında. biz ise katil kelimesini sık kullanığımız için hataya düşüyoruz. mesele bundan ibaret.
devamını gör...

ikizler burcu erkeği

burçlara inanan insanlar dünya'nın evrenin merkezinde olduğuna inanıyorlar pratikte. güneş dünyanın çevresinde dönen bir gezegen onlara göre. çünkü bütün bir sistem bu bilgiye dayalı.

evet bu kadar cahil ve aptallar.
devamını gör...

umursamak

özlediğim bir şey. pek çok küçük şeyi kafama takacak kadar umursayabilmeyi özlüyorum.
devamını gör...

her şehirde devasal bir halk kütüphanesi olsaydı

öncelikle başlık hatalı.

devasal diye bir şey yoktur. devasa olacak.

abd'nin büyük kütüphaneleri vardır. ama her kasabasında yoktur. türkiye'de istanbul ve ankara'da harika kütüphaneler mevcut.

üniversitelerin amacı halkı eğitmek değildir. bazı kaynakların sadece uzmanlara tahsis edilmesi de doğrudur. ilim oyun alanı değil. bayburt'a ya da yozgat'a çok büyük kütüphane açmanın bir anlamı yok. zira kaynak israfıdır. bunu sağlayacak kültürel altyapı yok. buna gerek de yok. bayburt'tan, şırnak'tan, yozgat'tan çıkıp cok önemli yerlere gelen, kültürel olarak kendisini büyükşehirlerde yetiştiren insanlar mevcut

bugün her türlü kitaba ulaşmak çok kolay. bunlara gerek yok. kaç kişi ulaşıyor? tüm bunlar ortadayken lakırdıdan öteye gitmiyor bu söylemler.
devamını gör...

istimna

arapça kendini tatmin etmek.

استمنى şeklinde yazılır. kökü aslında güncel bir kelime olan "meni" sözcüğüdür. bu babda meniyi dışarı çıkarma manasına gelir. ancak kadınlar için de kullanılagelmiştir.

istimna islam tarihinde çokça tartışılan bir durumdur. istimna yapan erkeklerin ahirette ellerinin hamile kalacağı söylenir. eliyle evli erkek tanımı dahi kullanılır çoğu kaynakta. özellikle evli bir erkeğin bunu yapması büyük bir günahtır. kadınlar içinse el veya başka bir cisimle cinsel doyuma ulaşılırsa istimna gerçekleşmiş sayılır ve hanefi, şafii, hanbeli ve maliki mezheplerine göre haramdır.
devamını gör...

göl

denizin yaşlılığı gibi gelirdi küçükken. baktığında ihtişamı var ama bir o kadar da donuk ve yorgun.
devamını gör...

türklük

tomris hatun anlatılarının büyük çoğunluğu menkıbevîdir. kıyaslamak da anakronizmdir. cumhuriyet kurulduktan sonra yavuz sultan selim gibi bir fatih göremiyoruz demek gibi bir şey bu.

kösem sultan diye bir figür var osmanlı tarihinde.
devamını gör...

türklük

taşımaktan gurur duyduğum olgu.

ancak birtakım islam düşmanları kafalarında bir türklük imajı çiziyorlar. bu türklük islamiyet'e kadar muazzam işler yapan, tüm kültürü bugünün normlarına uyan bir yapıda güya. sonra islamiyet gelmiş ve bütün türkler bağnaz aptallara dönüşmüş.

buna inanan insanlar var evet. hayret ediyordum ama sayıları da hayli fazlaymış.

islamiyet'ten önce eşcinselliğin cezası ikiye bölünmek. zinanın cezası da recmden daha tatlı bir şey değil. ama adam kafasında kurmuş bir yapı, ona inanıyor. mesela türkler islamiyetten önce eşcinsellere son derece saygılı hatta gökkuşağı şeklinde bayrakları bile var(!) herkes cinsel özgürlüğünü kazanmış adeta bir ütopya eski türklerin yaşadığı zamanlar.
devamını gör...

gereksiz abartılan şeyler

aşk.
devamını gör...

uzun ilişkinin sırrı

şurada yazmaya, okumaya, tartışmaya değer 3-5 yazı görünce bir sevindim. ama döndünüz dolaştınız yine pembe diziye bağladıniz günün sonunu.

yahu bir konuşsam çok ağır konuşacağım da tutuyorum kendimi. birini seversin o da seni sever. şöyle böyle bir şey yaşanır ya da yaşanmaz. ilişkilerle kafayı bozacak kadar boş mu hayatınız yahu? ya hayır atomu falan parçalamıyorum verecegin cevabı bildiğimden ama böyle aptalca şeylere kafa yormamak için atomu parçalamaya gerek yok. allah beyin diye bir organ vermiş arkadaş. yemin ediyorum kullanma kılavuzuna gerek yok. çok güzel işler için kullanılabiliyor.
devamını gör...

ömer seyfettin'in kitaplarının çocuklara uygun olmaması

yani tartışmalı bir husus. her iki fikre saygım olsa da ben bu kanaatte değilim.

öncelikle şunu bilmek gerekiyor ki türk edebiyatı zayıftır. pek az kaliteli edibe sahibiz. hele tepeden bakan köy kentli çatışması(!) temalı romanların en az yarısı da hayli zayıftır. hele ki çocuk edebiyatı biz de neredeyse hiç yoktur. oktay akbal, muzaffer izgü, belki biraz kemalettin tuğcu. bir çırpıda sayabileceğimiz 10 çocuk edebiyatçımız yok. ömer seyfettin bu açıdan önemli biri. elbette kendisi bazı hikayelerini çocuklar için yazmamıştır ancak ömer seyfettin'in çocuklara okutulmasının, duru üslûbunun yabana atılmaması gerektiği fikrindeyim.

kibritçi kız'ı da okuduk mesela. çocukken hayli etkilendiğimi hatırlıyorum. bu tarz hikayeler bence çocuklardan esirgenmemeli. bir çocuk da ölümü, hastalığı bilmeli. ömer seyfettin'in de bu meyanda kurgularıyla bunu iyi ifade ettiğini düşünüyorum. oktay akbal'ın hikayeleri de bir çocuk icin hayli vurucudur mesela.

bizim asıl eksikliğimiz bir jules verne'imizin olmayışı mesela. tek başına bu hikayeler travmatik olabilir ancak bilimle, kaliteli fanteziyle, macerayla birlikte dramatik hikayelerin de çocuk gelişiminde yerinin mühim olduğunu düşünüyorum.

tabi pedagoglar daha iyisini bilir ancak çocuklarımızın yarım saatlik bir youtube gezintisinde ömer seyfettin'den çok daha travmatik şeyler gördüğüne eminim.
devamını gör...

tesettürden çıkma isteği

güzel bir konu. başlık sahibi de meramını pek güzel anlatarak ictimaî bir meseleye değinmiş. bu sadece yazarın kişisel bir sorunu değil, bu türklerin ideolojik zeminsizliği ile alakalı bir sorun.

yazarın rahatsızlığı esasında çok yaygın ve birkaç geri kalmış balkan ülkesiyle (ki oralarda bile bu denli değil, oradaki yaklaşım genellikle ırkçılıkla alakalı) ve türkiye'de yaşanan bir sorun.

daha birkaç gün önce bu hadise ile ilgili biriyle tartışmıştım. tesettür her zaman baskı ve ölüm tehdidiyle gerçekleşen bir olgu bazılarına göre. her gün göze sokulan, reklamlarla, sosyal medyayla, televizyonla zihni zaptedilmiş, teşhirciliği çağdaşlık sanan kuş beyinlilerde böyle bir algı var. ancak mesele hiç de öyle değil.

yazarın bahsettiği örneklerin pek çoğuna rast gelmişimdir. örneğin bir yerde oturuluyor. biri tesettürlü 3 hanım daha var. bu tesettürlü hanımefendi 2 yabancı dili akıcı konuşabilen, avrupa'ya kısıtlı imkanlarını zorlayarak ailesinin desteği ile gitmiş, çok iyi eğitim almış ve orada saygın bir insan. yemin ederim, diğer hanımların bu tesettürlü kadına tepeden baktıklarını gördüm. hanımefendi ilminin zekatını bu kuş beyinlilere verse ihya olurlar ama işte kapalı olduğu için küçümsenecek birisiydi onlara göre. şükür erken fark ettik de zaman kaybetmeden uzaklaşabildik. daha pek çok örnek sayabilirim. tesettürlü biriyle evlerinde sohbet ederken ailesinin kapıyı çalmadan içeri girmediğine şahidim. avrupa'da tesettürlü bir arap kadınının avrupa kültürüne ne kadar hakim olduğunu bilirim. bizim çağdaş kadınlarımızın ve erkeklerimizin birçoğu avrupa'yı barda, partilerde ayyaşlık yaparak yaşarken, pek çok akademik çalışmaya imza atan tesettürlülere kendi gözümle şahidim. elbette açıklar veya dinsizler böyledir demiyorum. bir önyargının saçmalığını şehadet ile anlatmaya çalışıyorum.

bu şimdinin sorunu da değil. eskiden beri zehir gibi tesettürlüler, hatta gayet entelektüel çarşaflılar mevcuttu. yıllarca televizyonda, medyada, gazetelerde bütün tesettürlüler hizmetçiydi, temizlikçiydi, şiveli konuşan cahil kadınlardı. bu yıllarca empoze edildi.

bunun sebebi basit. türk toplumunda ırkçılık yoktur. araplar hariç der faroz ahmed. bir konuda yanılır. aslında islam düşmanlığının bir yan etkisidir bu. türk toplumu ideolojik ve kültürel olarak laikliği sindirememiştir. o yüzden tamamen şekle bakar. içki içmeyen bir avrupalıya şaşırır, rakı içerken izmir marşı söyleyerek türk devrimini küçük düşürür. türk seküleri için laiklik alkoldür, açık giyinmektir kısaca tamamen şekilciliktir. içki içtiği için, mini etek giydiği için kendisini kültürlü sanan andaval dolu bu ülkede.yahu bu ülkede 4 5 sene evvel avustralya'da bir üniversiteden yüksek lisans için red yiyen bir hanımefendi, sevgilisiyle barda çektirdiği fotoğrafları üniversiteye atarak "ben evrene inanıyorum beni müslüman mı sandınız?" diye şerh düşmüştü altına. türk kadınının değil, türk gençliğinin net bir özetidir bu.

hasılı kelam biz türkler kompleksli bir toplumuz. eksikliklerimizin islamla ilgili olduğuna inanırız. medya da buna güzel çanak tutar. dikkate alınacak insanlar değiller.
devamını gör...

karşı cinste çekici gelen özellikler

cümlelerdeki özen. tavırdaki ağırlık.
devamını gör...

bacak

kadın çiçek, bacakları sapı.
devamını gör...

tarihçilerin uydurduğu salakça görüşler

ilber ortaylı elbtte tenkide açık bir hoca. pek çok konuda ben de farklı eleştirilerde bulunabilirim ancak birinci dünya savaşı hakkında cahilin teki demek ilber ortaylı için... yani bu bambaşka seviye. ortaylı osmanlı'nın son dönemi hakkında muazzam çalışmalar yapmış, bu çalışmaları dünyada ses getirmiş, fransızca, almanca, rusça ve ingilizce bilen bir akademisyen. ve bu akademisyene bu konularda cahil deniliyor. hem de "şok" gazetesinden kaynak verilerek.

meseleyi de izah edelim ki sonra kaynağa değil içeriğe bak tenkidi gelmesin. ilber ortaylı, afganların hayvancılığa hareketlilik getirdiğini ancak suriyelilerin gerek sayı gerek işgal ettikleri iş sahaları açısından gitmeleri gerektiğini söyledi hepi topu. bu. burada bir tutarsızlık falan yok.

vallahi pes. bu cesaretle baş edemiyorum ben. bravo.
devamını gör...

ibni battuta

bir kere başlıkta namı yanlış zikredilmiştir.

yahu evliya çelebi'ye yalancı deniyor, ibn battuta'ya sahtekar deniliyor. muazzam bir özgüven. yalancı denilen evliya çelebi osmanlı'daki bir avuç bilim adamından birisidir. ibn battuta meselesine gelince tabi kitap değil, kitapların özetinin okunduğu youtube videolarından çıkarım yapıldığı için seyahatnamenin bir edebî tür olduğunu bilmiyor pek çok kişi. yalan denilen şey o dönemin kurgusal bir gereğidir.

ah aptal venedik. niçin havalimanına marco polo gibi bir yalancının ismini verdin?
devamını gör...

kadın bacakları

necip fazıl'ın en güzel şiiri. kadın bacakları boşluğa yazılan bir şiir gibidir hakikatten de. yürüdükçe o endam, mısra mısra dize dize mest eder bakışları.
devamını gör...

insan

çok azı iyi, birçoğu kötü. kalanı çok kötü.
devamını gör...

hukuk

akademik bir saha olarak ilmî açıdan kan kaybetmiştir. bir tefekkür sahası olmaktan çıkıp bir zanaata dönüşmesi kan kaybetmesine sebep olmuştur.

vasatın itibar ve para kazanmak için yöneldiği bir meslek olması sebebiyle ictihad ve tefekkür alanı olmaktan çıkıp, itibarını kaybetmiştir.
devamını gör...

tercüme

insanlar bunu bir türlü kavrayamadı. tercüme her zaman eksiktir. iyi bir tercüme bilinçli olarak değiştirilir.

bazı şeylerin tercümesi mümkün değildir. örneğin kuran-ı kerîm'i türkçe'ye tercüme edemezsiniz. mümkün değildir. o yüzden kuru, tatsız tercümeler yerine şerhlerle desteklenmiş tercümelere yönelmek ideal olandır.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim