1.
arapça 'terceme' sözcüğünden gelen tercüme, kısaca çeviri olarak türkçelenir.
tek kelimelik tanımlar hele de başlık tarafımdan açılmışsa, can sıkıcı. aslında bu kelime o kadar önemli ve küresel dünya için o kadar elzem ki, her gün doğrudan tercüme konulu ya da bir ucundan tercüme ile ilintili yüzlerce şeyle karşılaşıyoruz. en basitinden, bu tür sözlüklerin yazarlarının -genel olarak- en büyük hayali yurt dışında yaşamak. bu nedenle 'dil' öğrenmenin zorluklarını sürekli yaşıyorlar.
günlük yaşantımızda kendimize ayırdığımız zaman içinde, bize haz veren şeyler arasında ingilizce (ya da türkçe dışında başka bir dilde) müzik dinlemek, film ya da belgesel izlemek....... var. bu eylemlerin büyük çoğunluğunda ya dinlediğimizi; bildiğimiz, öğrendiğimiz ölçüde beynimiz kendiliğinden tercüme ediyor ya da tercümesine bir şekilde ulaşıyoruz, bu tercümeleri/çevirileri bazen beğeniyoruz, bazen beğenmiyoruz. yazarlarının, yazdıkları kitap dizilerinin son kitaplarını yazmasını heyecanla umut ettiğimiz, 'got' veya 'kral katili güncesi' gibi kitapların, tercümelerinin yapılacağı ve bizim o kitapların satırlarıyla baş başa kalacağımız anların hayalini kuruyoruz.
daha önce başka bir yazımın içinde geçen şu satırlar (kim bilir nerede?) benim için çok önemli: "günün birinde -umarım bu gün yakın bir zamanda gelir- bedenimizde ya da üzerimizde taşıyacağımız küçücük bir elektronik aletle dünyanın tüm dillerini anlamayı ve konuşmayı başarabiliriz."
bu yazı bir iç dökmesi gibi oldu.
bitirmeden, -belki bir okuyan olur diyerek- umberto eco'nun gülün adı romanını hatırlatacağım.
bir zamanlar, tüm bu yazı-çizi, çeviri işleri küçücük bir azınlığın elindeydi.
-'bilgi her zaman güçtü ve öyle kalacak'-
şimdi bu yüzyılda, dünyanın her yerindeki haberlere anında ulaşma imkanlarımızla, tek dille yetinmek, yaşamak bana çok zavallıca geliyor.
dilerim, benim de görebileceğim bir zaman diliminde dünya üstündeki herkes, kendi dilinin dışındaki bütün dilleri anlama imkanına kavuşur. ve 'bilgi' herkese ait olur.
tek kelimelik tanımlar hele de başlık tarafımdan açılmışsa, can sıkıcı. aslında bu kelime o kadar önemli ve küresel dünya için o kadar elzem ki, her gün doğrudan tercüme konulu ya da bir ucundan tercüme ile ilintili yüzlerce şeyle karşılaşıyoruz. en basitinden, bu tür sözlüklerin yazarlarının -genel olarak- en büyük hayali yurt dışında yaşamak. bu nedenle 'dil' öğrenmenin zorluklarını sürekli yaşıyorlar.
günlük yaşantımızda kendimize ayırdığımız zaman içinde, bize haz veren şeyler arasında ingilizce (ya da türkçe dışında başka bir dilde) müzik dinlemek, film ya da belgesel izlemek....... var. bu eylemlerin büyük çoğunluğunda ya dinlediğimizi; bildiğimiz, öğrendiğimiz ölçüde beynimiz kendiliğinden tercüme ediyor ya da tercümesine bir şekilde ulaşıyoruz, bu tercümeleri/çevirileri bazen beğeniyoruz, bazen beğenmiyoruz. yazarlarının, yazdıkları kitap dizilerinin son kitaplarını yazmasını heyecanla umut ettiğimiz, 'got' veya 'kral katili güncesi' gibi kitapların, tercümelerinin yapılacağı ve bizim o kitapların satırlarıyla baş başa kalacağımız anların hayalini kuruyoruz.
daha önce başka bir yazımın içinde geçen şu satırlar (kim bilir nerede?) benim için çok önemli: "günün birinde -umarım bu gün yakın bir zamanda gelir- bedenimizde ya da üzerimizde taşıyacağımız küçücük bir elektronik aletle dünyanın tüm dillerini anlamayı ve konuşmayı başarabiliriz."
bu yazı bir iç dökmesi gibi oldu.
bitirmeden, -belki bir okuyan olur diyerek- umberto eco'nun gülün adı romanını hatırlatacağım.
bir zamanlar, tüm bu yazı-çizi, çeviri işleri küçücük bir azınlığın elindeydi.
-'bilgi her zaman güçtü ve öyle kalacak'-
şimdi bu yüzyılda, dünyanın her yerindeki haberlere anında ulaşma imkanlarımızla, tek dille yetinmek, yaşamak bana çok zavallıca geliyor.
dilerim, benim de görebileceğim bir zaman diliminde dünya üstündeki herkes, kendi dilinin dışındaki bütün dilleri anlama imkanına kavuşur. ve 'bilgi' herkese ait olur.
devamını gör...
2.
kast ettiği şu aslında diyerek yapanların net olarak uydurduğu alandır.
kast ettiği diye tercüme yapan bilin ki sizi kendi dar anlayışına mahkum etme çabasında olan kurnazdır. bak bak nano partiküler fişmanı profesörünün yazdığını anlamak bir tarafa kast ettiğini anlıyormuş kamil/kezban!
kast ettiği diye tercüme yapan bilin ki sizi kendi dar anlayışına mahkum etme çabasında olan kurnazdır. bak bak nano partiküler fişmanı profesörünün yazdığını anlamak bir tarafa kast ettiğini anlıyormuş kamil/kezban!
devamını gör...
3.
tercüme okuyunca metnin aslını okuduğunu zanneden arkadaşlar var belli ki.. tercüme edilmiş metin tercümanın ana metne dair yorumundan başka bi şey değildir boşuna mı bu millet dil öğrenin diyo size. madem o kadar birinci kaynak manyağısınız kıçınızı kırıp seke seke öğreneceksiniz o dili.
devamını gör...
4.
bir dilden başka bir dile çevirme anlamına gelir.
devamını gör...
5.
çeviri demektir. tercüme yapmak bir meslek esasında ama akademik tercüme daha bir farklı alan herkes yapamıyor. mesleki dil yeterliliği lazım.
avrasyatercume.com/
avrasyatercume.com/
devamını gör...
6.
bir insanın konuşma biçimini karşısındaki insan anlamayınca araya girip aralarındaki iletişim problemini çözme işine tercüme etmek denir
devamını gör...
7.
dijital dünyadan nasibini almış bölümlerdendir.
bir zamanlar tercüme büroları, belgelerin elle çevrilmesi ve posta yoluyla iletilmesiyle faaliyet gösterirdi. ancak bugün, internetin ve dijital iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, bu büroların çalışma şekilleri tamamen değişti.
https://www.expresstranslate.com/
bir zamanlar tercüme büroları, belgelerin elle çevrilmesi ve posta yoluyla iletilmesiyle faaliyet gösterirdi. ancak bugün, internetin ve dijital iletişim araçlarının yaygınlaşmasıyla birlikte, bu büroların çalışma şekilleri tamamen değişti.
https://www.expresstranslate.com/
devamını gör...
8.
insanlar bunu bir türlü kavrayamadı. tercüme her zaman eksiktir. iyi bir tercüme bilinçli olarak değiştirilir.
bazı şeylerin tercümesi mümkün değildir. örneğin kuran-ı kerîm'i türkçe'ye tercüme edemezsiniz. mümkün değildir. o yüzden kuru, tatsız tercümeler yerine şerhlerle desteklenmiş tercümelere yönelmek ideal olandır.
bazı şeylerin tercümesi mümkün değildir. örneğin kuran-ı kerîm'i türkçe'ye tercüme edemezsiniz. mümkün değildir. o yüzden kuru, tatsız tercümeler yerine şerhlerle desteklenmiş tercümelere yönelmek ideal olandır.
devamını gör...