seyyah olmak istiyorum. böyle çokca dile getirirsem olur belki. bir şeyi kırk defa dersen olur.
devamını gör...

"mahalle maçı" romanı ile tanıyıp sonrasında kopmadan art arda "deliler kahvehanesi" ve" öykü'nün öyküsü" romanlarını okuduğum yazar. bir de 'benim şiirim yalnızlık' adlı bir şiir kitabı var.

eserlerinde çoktan unutulup giden değerlerden tutun da ülkenin sosyokültürel problemlerine, insanın varoluş sanıcılarına değinen geniş bir yelpazeye sahip. kendi gerçeklikleri dışında her şeye kör insanların (bizlerin) kulağına kar suyu kaçırmak ister eserleriyle.

betimlemelerini de yabana atılmayacak cinste bulduğumu belirtmek isterim. hevesle neler yazacağını merak ettiğim bir yazar. okurken altını çizmeden duramadığım satırlarından...

'bir bütün içinde parçalanmak gibiydi yaşamak, bütün parçalar aynı hikayeyi tamamlıyordu: ölümü! ölmek için yaşıyordu kahvehanenin müptelaları da, diğer herkes gibi... ölümün varlığını unutmuş, ölüme koşarak."
(bkz: deliler kahvehanesi)
devamını gör...

herkesin istediği zaman istediği yerde kullanma hakkı olmalı ve kalabalıklara bağırmalı "bu sefer saçmalama hakkımı kullanıyorum romalı kardeşlerim, itirazı olan?"
devamını gör...

uzun süreden sonra yabancı birinden gelen bir iltifat oldu benim için. kırmızı ışıkta yaya olarak beklerken saate bir göz attım. yanımdaki adam da 'saat kaç acaba?' deyince '8'e çeyrek var dedim.' o da 'ne güzel.' dedi ve gülümsedi. hoş bir anı oldu.
devamını gör...

dünyada darda kalana yetişen hızır ile denizlerin adamı ilyas'ın buluştuğu gün olarak kutlanan, yazın gerçek anlamda geldiğinin anlaşıldığı bir dönüm günüdür. evvelden beri kutlanan bu bayramın kökeni mezopotamya'ya kadar dayanmaktadır. bu gece hızır ile ilyas buluşur mu bilinmez. ben her ihtimale karşı dileklerimi yazılı olarak ileteyim.
sevgili hızır dünyada darda olmayan tek bir adam yok eminim dünya kurulduğundan beri de yok ve olmayacak da gerçi sen daha iyi bilirsin. dert, tasa bitecek gibi de değil ancak tüm insanlar için biraz daha katlanılabilir hale getirebilir misin, bu yıl dileğim bu. herkesin bayramı kutlu mutlu olsun, güzel bir yaza merhaba deme umuduyla!
devamını gör...

bir adım atmak, belki de hayatım için ufak ama etkili bir şey yapabilmeye karar verme aşamasında son raddeye kadar bekliyorum, direniyorum adeta bir şey yapmamak için. korku ya da cesaret eksikliği olarak açıklamayabilmek kolay olurdu benim için. ancak durum bundan farklı. o adımı atmayı ya gerçekten çok istemiyorum ya da bir kahraman bekliyorum atlarken elimden tutacak beraber atlayacağımız bir kahraman. o kahraman gelmeyecek. o adımı gerçekten atmak istemiyorum hatta ne istediğimi bilmiyorum. tembellik de var serde, rahatlığın verdiği güvenden vazgeçmek istemiyorum, derinde ne kadar istediğimi söyleyip kendimi kandırsam da. tüm bunların arasında artık bildiğim bir şey var o "kahraman" eğer becerebilirsem benim. bir yolunu bulamasam da denemeye cesaret etmenin verdiği hazzı tadarım. en kötü senaryodaysa 'hala ne istediğini bilmeyip bekleyen bir ben' var. bir artısı artık bir süper kahraman beklemiyorum.
devamını gör...

"seyyah" olmak istiyorum.
devamını gör...

dipsiz bir kuyudur düştükçe düşersin. akabinde göğün rengini unutursun. artık her şey için çok geçtir. düşmeyin.
devamını gör...

nasıl da özledim. şöyle soğuk bir ankara akşamı işten çıkmışım bir şeyler atıştırıp geçeyim tunalıya diyorum. şinasi'nin önünde buluşacakmışız bizimkilerle. oyun tabi ki 8'de. köşeye kestaneci gelmiş buram buram tütüyor. oyuna girmeden alıyorum 5 liralık. oyunun heyecanı, oyuna gelmiş kalabalıkta tanıdık insanlarla karşılaşma, yeni oyun izlemenin heyecanı, çıkışta oyunu konuşa konuşa kızılaya yürüme. ah be sözlük...
devamını gör...

insan ne için yaşadığını ararken bir de bakmış ki ömür tükenmiş. ömür dediğin nedir ki? ben içeri düştüğümden beri
devamını gör...

arıyorum. bulur muyum koca bir muamma. bulmak istiyor muyum o da ayrı bir muamma.
devamını gör...

arapça bir kelime olan 'merhaba' esenleşme ve bir selamlaşma sözüdür. yeni bir ülkeye gittiğimizde de ilk önce öğrendiğimiz kelime değil midir kendileri? hatta eski zamanlarda merhaba ben dostum demek için sağ el kaldırılarak selam verilirmiş. bakın ben dostum, silahım yok. kafa sözlüğe, tüm dünyaya ve tüm aleme merhaba o halde.
devamını gör...

hayatına dışardan bakmaya başlarsın. kalabalıklarda bile sanki oradan soyutlanmış uzak bir noktadan izlersin olanı biteni hatta kendini. gündelik işlerini yapmakta zorlanırsın ve yapabileceğin her şey işin, ödevin ne varsa yapamayacak gibi hissedersin. hislerini de haksız çıkarmak istemediğinden yapmazsın yapman gerekenleri, ertelersin. hayatı ertelersin bir anlamda. boşluk içine çeker seni. adı üstünde boşluk. sen boşluktayken de devam eder dünya. vay efendim sizi bekleyelim biraz daha demez. sen zaten boşluktayken hiçbir şeye bir anlam yükleyemezken başka yükler getirir dünya sana. yükün arttıkça başlangıçta sıkıntı verir nefes aldırmaz ama boşluktasın sen bir zaman geçince o yükleri de umursamazsın. aldığın onca yük boşlukta sallanır seninle. bir karar vermen gerektiğinde ya ertelersin cesaretin yoktur o boşluk seni mutlu etmese de alışmışsındır ya da ha gayret deyip boşluğun kenarından köşesinden nerden sızabilirim diye uğraşa girersin.
devamını gör...

bir ihtiyaç. temel bir ihtiyaç. yalnız olduğun şu dünyada sesini kendi kendine duyurmak için bir yol. ne olduğunu sorduğunda cevap almak için eline kağıt kalem almalı insan. ve fütursuzca yazmalı. cevapları ya da yolları ancak böyle keşfedebilir. insan önce kendi için yazar.
devamını gör...

geçtiği sokakları ezbere biliyordu. iş çıkışı kendini kalabalık caddelere atmıştı. kalabalık üstüne üstüne yürüyordu insanın bu şehirde. kalabalıklar yalnızdı. diğerleri de farkında mıydı bu çelişkinin. tekdüze bir hayatın akışına kendini bırakmıştı. sahi ne zaman vazgeçmişti sonu belli yarıştan. düşünceler kafasında hızla dönüyordu. düşünceler dönüyor, kafası dönüyor, sokak dönüyordu. adımları istemsiz hızlandı hızlandı. rastgele düşünceler soluğuna yetişemeyene kadar hızlandı. kafası bomboştu az önceki düşünceler terk etmişti onu. kısa bir anda bu boşluk hissini sevdiğini anımsadı. sonrasında yavaşlamaya başladı. yavaşlayınca zihni hücuma uğradı. olduğu yere çöktü kaldı. zifiri karanlıktı. uyudu kaldı. göz kapakları ağır ağır aralanırken gün doğuyordu. yine bir gün doğumu yeni bir gün değil ama diye düşündü. karnı acıkmıştı bir simit alıp otobüs duraklarına doğru sakince yürüdü.
devamını gör...

bismillah deyip seriye başladım ve 5 ay gibi bir süreçte de bitirmeyi planlıyorum. kitapları bitirdikçe düzenlerim.
devamını gör...

yaşamak, nefes almak
bir midye derinlerde
incisi kayıp
derinlere inemiyor
ruhu kayıp
yokmuş gibi
kırmızı rüyalar
afyon gibi
almasa olmaz
alsa bir türlü...
devamını gör...

haşlanmış harikalar diyarı ve dünyanın sonu (bkz: haruki murakami)
devamını gör...

tdk'ya soracak olursak " başarı : başarma işi, muvaffakiyet." peki " başarmak : bir işi istenilen bir biçimde bitirmek, muvaffak olmak."

elbette toplumun bizden beklediği bir başarı silsilesi var. takdir belgeleriyle dolu bir ilkokul, ortaokul ve liseden sonra üniversitede iş imkanları oldukça fazla bir bölümü mümkünse başarıyla tamamlamak, ardından kurumsal bir iş, işte yükselme, sana uygun bir kadın ya da adamla evlenmen ve dünya tatlısı çocuklar yetiştirmen bu böyle soydan soya devam edip gider.

peki bu silsileyi bir şekilde tamamlamış ya da tamamlama yolunda olanlara başarılı diyebilir miyiz? kanaatim kabul görmüş bu normlar toplumları çığır açan bir sıçramaya götürmüyor aksine insanı bir kalıba sokuyor. tek tipleştiriyor ve tırnak içinde "başarı" peşinde koşan mankurtlar yaratıyor. kimse de demiyor ki bu peşinden hırsla azimle koşup uğrana hayatımı harcadığım başarılı olma isteği ne? ben mi istiyorum yoksa beni buraya itiyorlar mi?

bana göre başarı, kim ne derse desin kulak tıkayıp kalbinden gelen yolda ilerlemeye çalışma cesaretini gösterebilmek hayatta. o yola çıkma cesaretini gösterilmek, başarı. o yolda karşılaştığın engellerin seni yavaşlatsa da durdurmasına izin vermemen, başarı. o yolu tamamlayamasan da yolda olmak, başarı. inanacak bir şey bulabilmek şu hayatta ve peşinden koşmasan da yürüyebilme cesaretini göstermek, başarı. umarım içine bakıp sorma cesareti gösteren herkes hangi yola gitmesi gerektiğini tez zamanda bulur.
devamını gör...

bir bakmışsın oluvermiş anlamadan. idrak ettiğin bir şeyler varsa o bağ değil başka bir şeydir.
devamını gör...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim