tek başınayken olanı geçtim de, birisi ile konuşurken dahi elinde telefon sürekli ona bakması ve konuştuğu kişiyle göz teması kurmaması ve arada salak salak gülmesi.
mutluluk; anlık bir haz, anlık bir huzurken, saadet ise; yaparken neşe duyduğun ve birilerinin takdir edip etmemesinin umurunda olmadığı gerçekten keyif aldığın şeydir. mutluluk başka şeylere bağlıyken, saadet kişinin kendisine bağlıdır.
okunmak için değil izlenmek için yazıldıklarını bilsem de, izlemesi ayrı bir keyif, okuması da ayrı diyorum.
bizi bize bizden daha güzel anlatan bir sanat, iyi ki var!
kitabı senaryo şeklinde yazılan, okuması ayrı güzel, izlemesi ayrı güzel olan bir stephen king eseri.
yüzyılda bir olan oldu ve o geldi...
andre linoge ve dedi ki;
"bana istediğimi verin, gideyim!"
dehşet verici bir distopya. ahlak, erdem, insanlık gibi kavramların içlerinin boşalmasını hayretle okuduğumuz muazzam bir toplum eleştirisi.
"bence biz kör olmadık, biz zaten kördük.
gören körler mi?
gördüğü halde görmeyen körler."
acı dolu bir çocukluk ve acılardan yılmayıp sonrasındaki azmiyle ve hırsıyla başarı merdivenlerini hızla tırmanan şahsiyet...
"gülmek hayatın en güzel eylemidir.
ve her ne varsa sizi bundan alıkoyan, yok edin!"
charlie chaplin
dayatılan kurallara şiddetle karşı çıkan, neden sorusunu sorup cevap onu tatmin etmezse burnunun dikine giden, kadınların evlenmesinin bir nevi zorunlu olduğu o kadar zorluğun içerisinde üniversiteye giden ve evlenme tekliflerini sürekli reddeden kadın olarak anılan şahsiyet...
15 nisan 1452'de saat 22:30'da toskana'nın bir dağ kasabası olan vinci'de dünyaya gelen bir deha ve rönesans dönemi'nin en önemli temsilcilerinden biridir. tablolarının haricinde; mühendislik, mimarlık, astronomi, harita, heykel, tıp gibi bir çok alanda da çalışmıştır.
37 yıllık kısacık yaşamına çok fazla sanat eseri sığdırmıştır. en bilinenleri olan; yıldızlı gece, ayçiçekleri, selvili buğday tarlası, patates yiyenler tablolarının yanı sıra hem bilinen hem bilinmeyen iki bine yakın tablosu vardır.
"işle ilgili fikirler aklıma aceleyle gelir, adeta bir boyama lokomotifine dönüşürüm." van gogh
herkesin bildiği üzere ünlü bir heykeltıraş olan michelangelo, bunun yanı sıra ressam, mimar ve şairdi. fakat kendisi sadece heykeltıraş olarak anılmak istemiştir. neden mi? çünkü; ona göre heykeltıraşlık, ilahi yaratılışı taklit etmektir ve en iyi sanat şeklidir.
bu dünyadan bir shakespeare geçti ve iyi ki de geçti...
52 yıllık hayatına, 37 oyun sığdırmıştır ( komedya, tragedya, tarihi oyunlar, romans, trajikomedya ve problem oyunları) bunun dışında şiirlerini ve sonelerini de unutmamak lazım elbet.. oğlunu (kesin olmamakla birlikte) veba salgını zamanında kaybetmiştir. ingilizce diline 3000'i aşkın yeni kelime kazandırmıştır. oyunlarını kendisinin yazmadığı iddiaları vardır fakat bunu kanıtlayan hiç bir delil yoktur. zengin bir adam olarak ölmüştür. kendi mezar taşı yazısını kendi yazmıştır; "bu mezarı koruyanı tanrı korusun ve kemiklerimi yerinden oynatana da lanet olsun!"
normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz.
Daha detaylı bilgi için çerez ve
gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.
online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.