hayatın bir kitap olsa konusu ne olurdu sorusu

hayatın bir kitap olsa konusu ne olurdu?
doğum ile ölüm arasında yaşanan hikayelerin toplamı değil midir hayat.
bütün bu hikayeler ise bir kitaba sığacak kadar.
bazı kitaplar daha uzundur tabi ki bazısı daha kısa.
bazısı daha heyecanlıdır bazısı durağan.
bazısı öğreticidir bazısı ise hüzünlendirir.

kağıda dökülmemiş hikayeler vardır bir de tabi. onları bilmeyiz, onlardan öğrenemeyiz, onlardan ders çıkaramayız.

ya senin hikayen?

senin hikayen bir kitap olsa konusu ne olurdu?

bize ne anlatırdı?

makinist ile son istasyon radyo yayınında kullanılacak başlıktır.
cumartesi saat 00:00 da sözlük radyosunda. radyo.kafasozluk.com/

hayatım bir kitap olsa asla okunmazdı amma abartmış insan bu kadar üstüste şey yaşamaz biraz inandırıcı ol derlerdi

macera. türkiye adlı ülkenin sistemlerinde hayatta kalmaya çalışan bir gencin maceraları.

cinayet. "bir hayat nasıl katledilir"in kitabı bu. katil ben. maktül ben. yalnız, ikisi de çok keyifli. bu keyfi anlatırdı kitap. okuyanları, ikisi de olmaya özendirirdi. o derece güzel ve kusursuz bir cinayet.

yazmak, insanı iyi/kötü kendisiyle yüzleştiriyor, keşke bu kitabı yazabilsem: "sadece dövüşçü"
şaka şaka adı bu olmaz tabii.*

bu başlığa sınava 18 saat kala denk gelmem şans değil bunu biliyorum.
korku, gerilim, dram, komedi hepsini barındırıyorum hiçbirinden eksik yanım yok.

garip bir polisiye. bir kaçan var bir kovalayan. kim bunlar? kaçan ben, peki ya kovalayan? sanırım o da ben. bir haklı var bir haksız. belki de haksız olan haklıdır. haklı olan da haksız olabilir bak şimdi.
kitap daha tamamlanmadı, bilemiyorum.

hayatta kalma çabası var, tüm haksızlıklara ve yok saymalara rağmen olan. okurken kaşların sürekli çatılıyor hissediyorsun. bir yandan kapatıp gidesin var kitabı bir yandan da sonunu merak ediyorsun. olur olmadık zamanlarda aklına geliyor açıp açıp okuyorsun. dram var sonra, büyük kayıplar. can acıtan yok oluşlar ve olmuşlar. dik durma çabaları var, düşerken bile ayakta kalma ihtiyacı/ zorunluluğu.
kısacası arka sokaklar tadında bir kitap olurdu benim kitabım*.*

felsefe, din, bilim ve macera karışımı bir kitap olurdu.

gamsız.

kendini arayan bir insanı konu alırdı. bir arayışta olan insanı ... kalbini, duygularını, inancı, aşkı ve en çok da içindeki özü arayan bir insanı ve bunlar uğruna yaşadıklarını anlatırdı.

şanssızlık yolunda bir bahtsız bedevi güncesi
dünyada 21 yıllık şark görevi
yarin gönlünden ırak
bir içim kezzap

daha saymayayım tamam.

bir bipolarin keşifleri..

hayatını zorluklar içerisinde geçirmeye çalışan bir kadının hayat hikayesi olurdu.

benim hayatımın filmi dahi var a dostlar,izleyip beni övüp,sevmek isteyen yazarlar için fragmanı bıraktım.buradan.

kitap olmaya değer bir hayatım yok.

hayatım bir kitap olsa sabit bir konusu olmazdı.
her konuda yazılmış bir şiir kitabı olurdu.

hayatım olurdu başka ne olacak?

paranoya olmamak için yapılması gerekenler...
kişisel gelişim romanı olurdu.

kahramanımızın hayatı bir kitap olsa..
29 yaşına girdiği gün kendisini zamanla ne kadar yalnızlaştırdığı ve ne kadar yalnız olduğunu fark etmesiyle ilgili olurdu. hayatta olduğundan çok olmak istediği, yaptığından çok yapmak istediklerinden ibaret biri olduğunu görmesi...

ama kitap karakteri seçimleriyle sayfalar arası sürüklensin, defalarca yaşasın aynı kitabı aynı hayatı belki bulur o zaman bir çıkış yolunu!

bunlari fark edip, tekrar unutması kısa bir süre alacağından bir kitap olarak kalsın ama bir başucu kitabı.

akademik çile

kertenkeleler diyarında bir melez koyunun, danışman baykuşları bulmasının öyküsü. sonunda bir plajda deniz yıldızlarıyla konuşur.