kafka milena'ya mektuplarda babasına mektup yazdığından ve bunu da avukatlara özgü hilelere başvurarak yaptığından bahseder okuyanlar bilir. . ben de bunu okuduğumdan beri kendisine büyük bir öfke duymaktayım. küçük ölçekte düşünürsek kandırıldım gibi hissediyorum.tüm bu hikayenin gerçeklik payı yok mudur tabiki vardır. devlete kaptırırken babayı da aradan çıkarmıştır belki de tam tersi bilemeyiz. büyük ölçekte düşüneceksek de..
eserin ismi babaya mektuptur. çünkü burda bahsedilen baba kafkanın babası değil olabilecek tüm otorite ve baskı mekanizmalarıdır. var olan devlet düzeni ve hiyerarşi eleştirilir. üstün ve baskın olanın ezik olanı, ataerkil olanın anaerkil olanı, burjuvanın halkı nasıl ezdiğini anlatır. bu kitap onun bu konudaki tüm çekirdek fikirlerini oluşturduğu ve bunu sembolik olarak bizlere sunduğu kitaptır. var olan sistemin bir eleştirisidir. sen aslında iyisin, olması gerekensin ama bize yaşattığın ve dayattığın şeyler kabul edilebilir değil, bugün içinde yaşadığınız köhne durum senin yüzünden demenin başka bir yoludur.
iktidar kafka için kaçınılmaz olan ve döngüsüne asla karşı konulamayacak bir girdap gibidir. evlilik de bir erkek için iktidarın en kısa yoludur. her erkek doğal yollarla toplumda hiç zorlanmadan kolayca adapte olabileceği o küçük iktidara evlilikle sahip olur. bağımsızlaşır, söz sahibi olur. bu yüzden kafka bu evlilik başkaldırısını yapar ve babasıyla tartışır. aslında onu kızdıran bahsettiği sarışın sekterle evlenememek değil bağımsız fikrinin desteklenmiyor oluşudur.
geniş bir açıdan değerlendirecek olursak da aslında yaşadığı şey oedipus kompleksidir. babayla yarış, ona öykünme, onu geçme hatta yenme isteğidir. bu yüzden onunla sürekli çatışır.
ne diyelim kendi deyişiyle ezik, korkak, hassas, çelimsiz, kararsız, huzursuz, kaygısız ve soğuk kafka babanla problemini çözmek için mektubunu annene vermen bile faul koçum. bu bir iç döküş bir yakarış ama babanın haberi bile yok. üzücü.
biz biz olalım azıcık güçlü olmaya çalışalım arkadaşlar ayrıca bir ebeveyn olacaksak da unutmayalım ki
mesele çocuklarına verebileceğin herhangi bir ders değil, mutlu bir yaşamdı
devamını gör...