tarre vizsla yazar profili

tarre vizsla kapak fotoğrafı
tarre vizsla profil fotoğrafı
rozet
karma: 1664 tanım: 84 başlık: 37 takipçi: 62

son tanımları


evrim

bir müslüman'ın nasıl karşı çıktığını anlayamadığım olay. müslüman bir doktor "bana doktor olmayı allah nasib etti" der. halbuki anasının karnından doktor olarak çıkmış değil. uygun bir çevreye doğmuş, karakteri burada çeşitli sebeplerle şekillenmiş, belli bir gelişim sürecinden geçmiş ve en sonunda doktor olmuş. halbuki afganistan'da okuma yazma bilen bir adamın olmadığı bir köyde doğsaydı olamazdı. kendisini doktor yapan sebepleri oraya koyan allah olduğu için "bana allah nasib etti" der. bir müslüman sebeplere bakmaz o sebepleri oraya koyana bakar.
işte evrim de böyledir. çeşitli sebeplere bağlı bir gelişim süreciyle önce canlılık ve sonunda insan ortaya çıkmıştır. ama günün sonunda o sebepleri oraya koyan allah'tır. dolayısıyla hepsini allah yaratmıştır.

işin ilginç yanı bir tarikat şeyhi olan ve darwin'den yüz sene önce doğmuş olan erzurumlu ibrahim hakkı hazretleri marifetname isimli kitabında evrimden zaten bahseder.

peki mesele nerede? efendim son iki yüz yılda islam dünyasının bütün şehirli ve medeni nüfusu maalesef sekülerleşti. bu aileler çocuklarını din adamı yapmamaya başladılar. hepsi çoluğunu çocuğunu batıya gönderir oldu. haliyle din ilimleri de dağda bayırda medeniyetten uzak yaşayan ve pek düşünce kültürü olmayan cahil köylülerin eline düştü. işte bu cahil din adamları da kendi kıt akıllarıyla uydurdukları dini anlayışları millete sanki değişmez doğrularmış gibi anlatmaya başladılar. ve günün sonunda bugün bildiğimiz iptidai dindarlık ortaya çıktı.
devamını gör...

kuran'da kar yağışından hiç bahsedilmemesi

eski bir bilimci-felesefeci agnostik olarak söyleyebilirim ki kuran-ı kerim'in maksadını siz hic anlamamışsınız.
dinin maksadı insanları maddeye yönlendirmek değil, maddenin gelip geçici olduğunu göstererek manaya yönlendirmektir. şöyle düşünün; bir sarraf (altın ustası) demirden bahseder mi? halbuki demirle ne sanat eserleri ortaya konulabilir. ama bir sarraf bunlardan bahsetmez. çünkü altının yanında demirin değeri yoktur. işte kelamullah da benim burada yaptığım gibi maddi örneklerle manayı ve onun kanunlarını anlatırken madde aleminin ve onun içindeki nimetlerin hakikatte ne kadar değersiz olduğunu anlatır.
kelamullahta bilimsel bilgiler yok diye sızlananlar ne bilimi ne de felsefeyi doğru düzgün tefekkür edememis yüzeysel tiplerdir. durun ben size anlatayım bilimsel ilerlemeci ütopyanın dinin yanında ne kadar anlamsız kaldığını. tabi bundan önce size dinin bazı kaba softa tiplerin öngördüğü gibi "şunu yaparsan 3 sevap, bunu yaparsan beş günah , hepsini topla-çıkar eğer kârdaysan cennettesin" gibi zavallıca bir "allah ile ticaret faaliyeti" olmadığını; aksine dinin bedensel/maddesel hazlardan vazgeçerek keşifle allah'a ulaşıp hic azalmayacak sonsuz bir tatmine ulaşmak olduğunu (ki aslında bu tanımım bile eksik oldu çünkü maddi ihtiyaçları karşılamak icin ortaya çıkmış dillerle anca buraya kadar...) bilmeniz gerekir. bunu anladığınızı farzederek devam ediyorum.

coğrafi keşiflerden önce insanlar okyanusların ötesinde neler olduğunu merak ediyorlardı. ama keşfedilince bütün bu bilgiler sıradanlaştı.
sonra günes sistemi merak edildi, keşfedildi ve sıradanlaştı.
peki bundan sonra ne gelecek?
galaksiler, evren, diğer evrenler, evrenin öncesi...
peki bu merak nereye kadar gidecek?
teoride* allah'a kadar.
işte din ve onun mükaşefesi, seyri süluğu seni bu merak basamaklarının en sonuncusuna götürüyor. bizim bilimci saftiriklerde hayatlarını ilk merak basamaklarında israf ediyorlar.

insanlık medeniyetin bir gün yıkılacak!
baki kalansa sadece ruhun olacak.

o yüzden ruhunu en son basamağa yani allah'a götürmeye çabala. sen çabalarsan devamı gelir.

gördün değil mi? bilim/teknoloji hevesininiz ne kadar gülünç kalıyor. ilginçtir bilim ve teknoloji hevesinin altında yatan da allah'a ulaşma arzusudur. farkında değiller ama hepimize bu arzu kodlanmış. ama nefs bu arzuyu gereksiz şeylere yönlendirerek "subvert" ediyor.

not: buna benzer daha çok tefekkür için sadettin ökten hocayı youtube'da dinlemenizi tavsiye ederim.

edit: bir sahabe efendimize "ne öğrenelim" diye sormuslar ve verdiği cevap;
allah'ı biliyor musunuz? o halde başka birşey bilmenize ihtiyaç yoktur.
anlayana sivrisinek saz; anlamayana davul zurna az.
devamını gör...

5 temmuz 2022 sedat peker açıklamaları

yöneticilerimizin ahlaken milletimizden bir farkının olmadığını kanıtlayan tweetlerdir. efendimizin "her kavim hakettiği şekilde idare edilir" şeklinde ki hadis-i şerifi bir kez daha doğrulanmıştır.
devamını gör...

faiz

almak kadar vermek de haramdır.
devamını gör...

türkçe

türkçe konuşmayı bilmeyen cahiller tarafından yetersiz olduğu iddia edilir. bu cahillerin böyle bir kanıya varmalarının sebebi özellikle ingilizce cümleleri doğrudan türkçeye çevirmeye çalışırlarken yaşadıkları tıkanmadır. bilmiyorlarki her dilin kendine has nüansları vardır. doğru tercüme nüans tercümesidir, kelime tercümesi değil. tabi bu arkadaşlar türkçe konuşmada tecrübesiz oldukları için ingilizcedeki ifadenin dogru nüans karşılığını bulamıyorlar, sonra da zannediyorlarki türkçe yetersiz. hayır yavrum türkçe yetersiz değil sen cahilsin. bu cahil arkadaşlara tavsiyem; türkçe edebi bir metni alıp ingilizceye tercüme etmeye çalışsınlar. sorunun kendilerinde olduğunu o zaman anlarlar belki.

türkçe'nin bir güzelligi;
türkçede sevgi ve aşk ayrı kelimelerken ingilizcede ikisine de love denilir. peki bu ikisi arasındaki fark nedir ki?
sevginin içinde fayda varken aşkın içinde yoktur. aşk, sevginin delirme mertebesindeki adıdır.
bir diğer güzellik ise kalp ve gönül ayrımıdır. gönül kalbin soyutlanmış halidir. ingilizcede ikisine de heart denilir.

ilginçtir bu üstteki iki ayrımın karşılıkları arapçada bile yoktur.

uyarı: yeryüzünde saf dil yoktur. olsa olsa ilkel kabile dilleri saf olur.
devamını gör...

mimar sinan

ermenilerin çökmeye çalıştığı öz be öz türk'tür. şimdi diyeceksiniz "bu zat kayseri'den devşirme değil mi". evet bir devşirmedir, türk devşirmesidir.
şahkulu isyanı çıktığında sultan beyazid han "avrupa'dan devşirilen çocukların arasına anadolu'dan o görgü ile yetişmiş numuneleri koyun"diye ferman yayınlamış; anadolu'dan da devşirmeler yapılmıştır. kayıtlarda babasının adı ise numan olarak gözükmektedir. en azından müslüman aileye doğduğunu e dolayısıyla yüksek ihtimalle türk olduğunu biliyoruz.
devamını gör...

not just bikes

muhteşem bir youtube kanalı. eğer şehirciliğe meraklı iseniz ve ingilizceniz de varsa izlemenizi şiddetle tavsiye ederim. her bir videosunun ülkemizdeki bütün belediye başkanlarına zorla izletilmesi lazım.
devamını gör...

dune: çöl gezegeni (2021)

kitaplarıı okumadım ama tek kelimeyle muhteşem bir film. beğenmeyen sinema cahillerini kale almayınız. senelerdir çocuklara hitap eden marvel filmlerini izlemeye alıştıklarından kaliteli bir film nasıl olur unutmuşlar.

efendim sinemada bir şey anlatılmaz, gösterilir. marvel filmlerinde olduğu gibi her şeyin diyaloglarla anlatıldığı filmler kalitesizdir. tabi bunu da izleyici kitlesinin yaşını düşürmek için yaparlar.

kaliteli bir filmde ise vücut dili, sahne ve sembolizm ön plandadır. yani hikaye kulağınıza değil gözünüze anlatılır. dolayısıyla kaliteli bir filmi yalnızca yeterli hayat tecrübesine ulaşmış yetişkinler anlar ve bundan zevk alır. işte dune da böyle bir film.

normalde dune olayların çoğunun karakterlerin zihninde gerçekleştiği için sinemaya düzgün bir şekilde aktarılması imkansız olarak görülen bir kitap imiş. ama denis villeneuve gibi hikayeyi göstermeyi ve oyuncuları doğru seçmeyi bilen bir yönetmenin eline düşünce böyle güzel bir film ortaya çıkmış. kendisinin bir sinema dehası olduğuna bir kez daha iman ettim. bir film bu kadar mı güzel olur; sanki bir rüya görmüşüm gibi.

ne diyeyim özlemişim kaliteli film izlemeyi.
devamını gör...

islam fetihlerinin sömürgecilik olması

sanayi devrimini gerçekleştirmemiş hiçbir ülke sömürgeci değildir, olamaz. çünkü sömürge konsepti ağır sanayinin ham madde ihtiyacından doğar. örneğin roma imparatorluğu da bir sömürge devleti değildir. sanayi devrimi öncesi sömürgecilik yoktur moğolların falan yaptığı gibi yağma vardır.
devamını gör...

etin pahalı olma sebebi

mandıracılığın ve çobanlığın aşağı bir meslek olarak görülmesidir. açık ve net.
benim kırıkkale'de mandıracı bir arkadaşım vardı evlenecek kız bulamadı. mandıracı olduğunu öğrenen bütün kızlar reddediyordu evlenmeyi. halbuki çocuk doktorlardan daha çok para kazanıyordu. eleman sıfır arabaya biniyor şu devirde.
çobanlar ise on bin lira falan maaş alıyor. çünkü kimse son derece basit olan bu işi yapmak istemiyor. haliyle zam yapmak durumunda kalıyorlar o da ete zam olarak yansıyor.

bir diğer meselede ülkenin coğrafyası. kardeşim türkiye dağlık bir ülke. dolayısıyla tarım yapılacak yerler az, yabani otların yetiştiği dağlar çok. üstüne birde ülkenin nüfusu gitgide artıyor bu da zaten az olan tarım arazilerinin üstüne daha da çok yük bindiriyor. bu sebepten çobanlık mesleği bizim için hayati. türkiye'nin nüfusunu az bulan saftiriklere buradan selamlar.
devamını gör...

make it count

bir akp yandaşı galiba.
şöyle bir entry girmiş;
#1137812
bu da kendisine cevabımızdır;
#1139768
devamını gör...

ankara'da yol kenarına bırakılan tır dolusu afgan mülteci

celâli nickli arkadaş akp zengini belli ki. milletin zararına kendilerinin çıkarına olan herşeyi eğip büküp sanki milletin yararınaymış gibi göstermeye çalışıyorlar. kardeş eğer ülkemizde almanya gibi yaşlanan ve azalan nüfus yüzünden çalışacak eleman bulunamasaydı tamam. ama işsizlik arşın üstüne çıkmış, millet intihar eder olmuş bu durumda göçmen alımı bu sorunları daha da derinleştirmekten başka bir işe yaramaz. aynı zamanda hem işçimizin emeğinin değerini azaltır hem de işsizliği daha da körükler.

ha birde ne diyor? projeler bitmez veya daha pahalıya mal olurmuş. bizimle kafa buluyor herhalde. projelerin maliyetlerinin yedi katı parayı kulanım garantisi adı altında zaten ödemiyor muyuz bu parazitlere? bırak akp yandaşlarının cebine gireceğine daha pahalıya (yani asgari ücrete) çalışan işçimizin, ustamızın cebine girsin. işsizlik azalsın.
hem şişirilmiş ödemelerden haram yedikleri yetmez gibi birde işçinin cebine giren asgari ücretine ve sigortasına göz dikmişler. oğlum siz harbiden cehennemliksiniz lan. yemin ederim bunların helakını görsem gram acımam.
devamını gör...

sarıkız

ortamlarda bu yaratığın zehrinin olup olmadığıyla ilgili bir tartışma var. işin aslı şu ki; bu yaratığın zehri yoktur enzimi vardır. çünkü zehir tanımı itibariyle öldürmek için salgılanan maddelere denilir. ancak bu yaratık rakiplerini kas gücüyle öldürdükten/hareketsiz hale getirdikten sonra sindirme enzimini enjekte eder ve rakibinin sıvılaşan/çürüyen etini içerek karnını doyurur.

yani zehirsizdir. işte güneydoğu'da özellikle haraketsiz duran insanları sokmasının sebebi budur. onları ölü zannettiğiden tüketmek için sindirme enzimini enjekte eder. eğer bu enzimi vücudunuzun kritik bölgelerine enjekte ettiyse bu organlar işlevsiz kalacağı için geçmiş olsun öldünüz.
mağaralarda uyuklamakta olan birçok teroristi böylelikle öldürmüştür.
devamını gör...

erzurum (oyun)

erzurum'da aurora olması mantıklıdır. bir güneş fırtınasından sonra ekvator'da bile aurora olabilir. sanırsam oyunda bunu işliyor zaten.

-sanirsam- güneş fırtınası sonucu bütün elektrik altyapısının çöktüğü, bütün elektronik aletlerin bozulduğu bir zaman diliminde hayatta kalmaya çalışıyorsunuz.
devamını gör...

payitaht abdülhamid

ön yargılı olmayıp tarafsız bir şekilde değerlendireyim deyip rastgele bir bölümünü açmıştım. bölümde bir demiryolu projesi yapılıyor, konu finansmana geldiğinde "şirket kendi parasıyla yapıyor, hazineden para çıkmayacak" gibi bir söze denk geldim. hatırlarsanız bu kullanım/geçiş garantisi adı altında soyulduğumuz projelerin başında da akp'liler "devletin kasasından para çıkmayacak şirket kendi parasıyla yapıyor" falan diyorlardı. sonra projenin normal maliyetinin 5-6 katına denk gelen ve muhtemelen dönüp dolaşıp malum şahsın ve bakanlarının cebine giren kullanım garantisi adı altında hazineden ödenen paraları duymaya başlamıştık.
işte bu sahneyi gördükten sonra kapattım ve bir daha bakmadım.

akp'nin en adi propaganda yapımıdır.
devamını gör...

çinli bilim insanlarının ses dalgalarıyla yağmur yağdırması

kötü bir haberdir. çünkü normalde başka bir yere yağacak olan yağmuru yağdırmışlardır. buharlaşmayı arttırmadıkça bir işe yaramayacaktır. ancak başka ülkelerin yağmurunu çalmak için kullanılabilir. örneğin su buharı a ülkesinin üzerinden rüzgarla taşınarak b ülkesine yağıyordur. a ülkeside bu teknolojiyi kullanarak normalde b ülkesine gidecek yağmuru kendi topraklarına yağdırabilir. bunun ne tür siyasi sonuçlara götürebileceğinide az biraz kestirirsiniz.
devamını gör...
17. (tematik)

neva kar

sanırsam bir makam. bu adla geçen buhurizade mustafa efendi'ye ait muazzam bir eser vardır.
devamını gör...

müsilaj

türkçesi için;
(bkz: deniz salyası)
devamını gör...

rte'yi sevmeyip köprüsünü tünelini kullanan tip

(bkz: vergi)
devamını gör...

selefilik

işid'in, el kaide'nin, boko haram'ın ve suudi arabistan'ın mezhebidir. aklı olan bir insan için bu kadarını bilmek yeterlidir.
devamını gör...
devamı...

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim