whisper yazar profili

oynadığı dizileri zirvedeyken yarıda bırakması ile ünlü olan istanbul'lu güzel oyuncu/şarkıcı.

bi kadın oyuncu olma şansım olsaydı eğer kesinlikle farah zeynep abdullah olurdum. kadın hangi projede oynasa diziden ayrılıyor. örneğin 2010 yılında yayınlanan öyle bir geçer zaman ki dizisinde aylin karakterini canlandırıyordu. dizinin 2.sezonunda 79. bölümde kanserden öldü. oyunculuğunu severek izlediğimiz ve kendisini tanıdığımız ilk projeydi öyle bir geçer zaman ki dizisi. rol arkadaşı soner mete horozoğlu ile uyumları da çok iyiydi.


sonra film sektörüne atıldı. 2013 yılında kelebeğin rüyası filminde mediha sessiz rolünu canlandırdı.

saf,duru güzelliği ile büyüledi bizi. estetiksiz ünlüler kervanının başını çeken ünlüler arasında yerini aldi. kurt seyit ve şura adli star tv dizisinde karşımıza çıktı. kıvanç tatlıtuğ gibi bir oyuncuyla dönem dizisinde başrol oynadı. ikisinin uyumu fena değildi ama dizi pek tutmadı 21. bölümde erken final yaptı.

benim belki de kendisinin oyunculuğuna hayran kaldığım 2014 yılı yapimli unutursam fısılda filmindeki rolüydü. hatice/ayperi gençliğini, enerjisini, başına buyrukluğu ve sesiyle vay be dedirtti! o meşhur şarkıyı da bırakıyorum buraya.
buradan


sonra 2020 yılında trt 1'de yayinlayan masumlar apartmanı dizisinde karşımıza çıktı. orda da inci karakterini canlandırdı. ilginçtir ki trt'nin en sevilen ve zirveye oturan dizisinden de trafik kazasi geçirerek 37. bölümde çıktı. takintili ve psikopat han'ın birkan sokullu incisiydi. o han'ı öyle kabul etmişti ama han'ın ve ablalarının onu kabul etmesi zordu. bilemiyorum safiye ve gülben yüzünden fazla çamaşır suyuna maruz kalmaktan bile diziden çıkmış olabilir *


neyse kadın resmen rolünü zirvede bırakıp dizilerden ayrılmakla meşhur. bir de fark ettiniz mi bilmiyorum çocuksu, deli dolu bir yanı var farah'ın ve oynadığı karakterlerde aylin, ayperi, inci hepsi deli dolu karakterler. cuk diye oturuyor kadının üstüne roller.

ayrıca kendisinin en iyi yardımcı kadın oyuncu, en iyi kadın sinema oyuncusu gibi ödülleri bulunmaktadır.

şimdi ise 4 mart' da vizyona girecek olan bergen filminde acıların kadını bergen'e hayat vermiş. fragmanı beğendim. iyi ki rol için farah ile anlaşılmış.

birbirlerine çılgınlar gibi aşık, ama çocukları olmayan bakkal vahit ve eşi zeliha, yıllar önce köyden istanbul'a kaçmışlardır. vahit, babasını ikna ederek kelepir bir ahşap evi satın almıştır. vahit ve zeliha, bu evi yıllarca öğrenci gençlere kiralayarak hem geçimlerine katkı sağlarlar, hem de öğrencilere bir ana gibi sahip çıkan zeliha'nın çocuk özlemini dindirmeye çalışırlar.

günlerden bir gün, 7 numaralı ahşap evin üst katını çevre mühendisliği öğrencisi dört kız tutar.4 kız armağan erdem, rüya uslu, cansu güney ve ayten mutlugil'dir. birbirlerini yurtta tanımışlar ve hemen kaynaşmışlardır. hepsi anadolu'nun büyük kentlerinden, üniversite okumak amacıyla istanbul'a gelmişlerdir. bir gün, bakkal vahit'in memleketteki ağabeylerinden ikisinin oğullarının da istanbul'da üniversite kazanacağı tutar. bunlar haydar ve recep'tir.başka ağabeyinin oğlu da (satılmış), babasını üniversiteyi kazandım diye kandırarak ticarette büyük atılımlar yapmak amacıyla "akarı yok kokarı yok, temiz iş." felsefesi ile amca oğullarının arasına karışır. katıksız taşralı olan ve daha önce istanbul'a dair hiçbir fikirleri olmayan bu üç delikanlı da, 7 numara'nın alt katına yerleşirler.satılmış karakteri de hollandaya çalışmaya gider ve diziden çıkar.

dizinin ilk 13 bölüm kandilli'de, sonraki bölümler ise arnavutköy, beşiktaş'ta çekilmiştir.
dizide günümüzdeki birçok popüler oyuncu konuk oyuncu olarak dizi de oynamıştır. seher (bkz: ahu türkpençe), (bkz: demet evgar) (bkz: ali çoban), (bkz: gürkan uygun), (bkz: ahmet saraçoğlu), (bkz: cenk tunalı),(bkz: şeyla halis),(bkz: binnur kaya),(bkz: arda kural)ve daha birçok oyuncu.

dizideki kadın oyuncular gerçek hayattaki soyadlarını dizide de kullanmışlardır. (bkz: tuba erdem), (bkz: nuray uslu),
(bkz: gülden güney) ve (bkz: ayça mutlugil)

daha sonra olgun şimşek'in canlandırdığı sabit (nam-ı diğer tarık arkın) karakteri de diziye istanbul'da okuyan gençlerden recep'in ağabeyi olarak katılmıştır. sabit ise istanbul'a kendi tabiriyle "erkek aktör" olma hayalleriyle gelmiştir. ilerleyen bölümler de askere gider ve diziden ayrılır.

en sevilen karakterlerden olan yusuf güdük diziye 44. bölümden itibaren cansu'nun belalısı (aslanım graliçem) dahil olmuştur. dizinin ilerleyen bölümlerinde askere gitse de 73-74. bölümden itibaren diziye cansu'nun sözlüsü olarak geri dönmüştür.

dizi için 13 bölümlük anlaşmışlardır ama sevilip ve yoğun ilgi görünce dizi 75. bölüme kadar devam etmiştir. senarist "fazla uzatırsak biz de tıkanırız inandırıcılığı kaçar" diye 75'te final yapmıştır.(senarist oya yüce, hayal kuran komşu teyzeyi oynamıştı)sonra daha da yoğun istek üzerine 75. bölümden sonra 17 bölüm daha çekildi. oya yüce inat etti ama, bu bölümlerde senarist olarak yoktu. yönetmen değişti ve ekip tekrardan diziyi çekmeye devam ettiler.

türkiye'de yapılan komedi dizileri arasında başı çekenlerden birisi olan 7 numara'nın en büyük özelliklerinden biri ise yöresel dilin mizah içerisinde ustaca kullanılmasıdır.

diziye neden 7 numara denildiğine dair bir tespitim var. dizideki evli karakterleri 1 kişi olarak sayarsak örneğin zeliha ve vahit karakterini, 2-armağan, 3-ayten 4-haydar 5-rüya 6-recep ve son olarak 7-cansu'dur. yok öyle şey olur mu demeyin daha sonra diziye dahil olup evlenen berat ve asiye çiftini 1 kişi sayarsak, aynı şekilde zeliha ve vahit karakterini ve dizinin 73. bölümden sevgili olmayan başlayan armağan ve haydarı'da 1 kişi olarak sayarsak elde var 3 diğer, 4 kişi cansu,ayten,recep ve rüya oluyor. yani yine 7 kişi etmiş oluyor. tabi bu ufak bi tahmin doğruluk payını bilemem.)

dizide tanışıp evlenen kişilerde var.
7 numara dizisi öncesi evlenen ve sonrasında boşanan olgun şimşek (sabit) ve zeliha yenge (şebnem sönmez), ayça mutlugil (ayten) ile evlenen taner ertürkler (evren) ve dizinin (recep'i) volkan girgin ve dizinin saf rolündeki (meryem'i) sedef pehlivanoğlu ile evlenmiştir.

matt groening tarafından yaratılan bir amerikan yetişkin fantezi animasyon durum komedisidir.
yapımcı daha önce fox broadcasting company için simpsonlar ve futurama'yı yapmıştır.
dizi netflix de 10'ar bölümden ve 3 sezondan oluşuyor.
ilk sezon diğer sezonlara oranla daha güzel. 2. sezon 10. bölümde olduğum için 3. sezon hakkında net bir şey diyemeyeceğim.



size karakterlerden bahsedeyim biraz.
bean: %50 deliliğini, alkol ve uyuşturucu bağımlılığını annesinden alan, geri kalan %50'lik deliliğini, gücünü ve cesaretini de dreamland kralı babasından alan kızımızdır. istemsizce ve elinde olmadan sayısız kişiyi öldürmüştür. bu zamana kadar okuduğumuz ve izlediğimiz prenseslerden çok farklıdır. özgürlüğüne düşkün olup her seferinde herkese kafa tutmasından anlayabilirsiniz. ayık gezdiği anlar çok nadirdir. çorbayı viski sanacak kadar *



elfo: iyilik abidesi, sevgi pıtırcığı,ah elfo üzümlü kekim... en sevdiğim karakterlerden biridir. yalan söyleyemez, kolay ikna edilebilir. şanssızdır, hayattaki tek gayesi sevdiği kızla gün batımını izleyebilmek.


luci: lucifer morningstar'dan bahsetmiyorum kendinize gelin ditektıf yazarlar! hele ki sözlükteki lucifer'dan hiç bahsetmiyorum *
elinde domuz etiyle sarılmış sigarası, cehennemin stajyer ve kanatsız meleği luci'den bahsediyorum. tam bir laf cambazı, o bir kurtarıcı ve evet dizide herkes onu bir kedi sanıyor.



king zog: dreamland kralı, bean'in babası, kertenkele oona ve cadı dagmar'ın evinin direği. değişik bir kral. sadece yemek yemek dışında iyi bir dövüşcü. eş seçiminden oluşan haremi bir kertenkele, bir cadı ve direktten dönülmüş yarı insan yarı ayı .

dizide çok fazla mesajlara yer verilmiş. sanılanın aksine her şeyin masallarda anlatıldığı gibi olmadığını,ırkçılığa, cinsiyetçi ayrıştırıcılığa, iyiliğe ve kötülüğe, tanrıya ve birçok konuya göndermeler yapılmış. eğer illuminati takıntınız ve paranoyaklığınız yoksa disenchantment izlemenizi tavsiye ederim.

ılk gösterimi 2007 yılında yayınlanan ingiliz yapımı stop motion tarzındaki animasyondur.

ilk gösterimi cbbc kanalında olan daha sonra minikago kanalında yayınlanmıştır. şuan ise eski bölümleri 5 sezondan 15 dakikalik bölümlerden oluşup netflix'te yayınlanmaktadır.

çizgi filmin yayınlandığı andan itibaren sevilmesi üzerine yapım ekibi (ilk esinlenme) timmy time ,kuzular firarda: uzay parkı ve kuzular firarda filmlerini çekmişlerdir.

çizgi filmin genel konusu tek başına çiftlikte yaşayan adamın, köpeği bitzer ve zeki koyun shaun, timmy ve koyun ailesiyle yaşadığı maceralar anlatılır. çiftlikte koyunların ve köpeğin dışında 3 domuz, tavuk gibi diğer hayvanlar da bulunmaktadır. meraklı koyunlar her seferinde başlarını belaya sokar. sonunda ise zekalariyla her şeyin üstesinden gelirler. bazen kılık değiştirirler, bazen ise partilere katılırlar.

koyunlar genel itibarıyla sahiplerinden akıllıdır. bitzer ise son derece sadık bir köpektir. timmy ise sevimli bir kuzucuktur.

insanlar gibi yaşayan bu koyunlar asla konuşmaz. sessiz bir çizgi filmdir koyun shaun. koyunların sessizliği desek sırıtmaz.
aynı zamanda benim de çok sevdiğim bir çizgi filmdir.

büyük küçük herkesin dikkatini çeken çizgi film birçok ülkede yayınlanmaktadır.

görselin kaynağı

onur ünlü'nün yazıp yönettiği başrollerini (bkz: serkan keskin) (sait), (bkz: osman sonant) (orhan), (bkz: tansu biçer) (turgut), (bkz: nadir sarıbacak) (nazım),(bkz: fatih artman) (aziz) oynadığı 2015 yılında yayınlanmış kanal d dizisidir.



beş parmağın beşi de bir olmaz misali, her bir kardeş ismini 5 ünlü edebiyatçımızdan almıştır. sait faik abasıyanık, orhan veli, turgut uyar, nazım hikmet, aziz nesin. her bir kardeşi ayrı ayrı tanıyıp sevmenizi sağlayan, aynı evde yaşayan dizideki karakterlere değinmek istiyorum.

beş kardeşin en büyüğü sait başeğmez; balıkçıdır. anne ve babalarını depremden kaybeden sait, ne olursa olsun her şekilde kardeşlerinin yanında olmuş, onlara önce babalık sonra ise abilik etmiştir. koruyup kollamış, zor zamanlarında destek olmuştur. azılı rakibi olsa da yine de en büyük dostu kudret olmuştur sait'in. ama iki dostun büyük aşkı fahriye'dir. fahriye ise ikisini de terkeder ve gider. dizinin ilerleyen kısımlarında gelse de ne sait'i bulur yerinde ne de kudret'i. her yer de karşınıza çıkacak o replik anlatır fahriye ile sait'in aşkını...

fahriye: gömleğin de güzelmiş.
sait: salı pazarından almıştık birlikte. hatırladın mı?
fahriye: sahi mi bu o gömlek mi ? ay,allah iyiliğini versin. eskimedi mi bu hala?
sait: hatırası olan şeyler eskimiyor be fahriye.

onu terkeden sonra da dönen fahriye'yi unutamamıştır sait. ama yine gideceğini bilir ve şu sözleri der, içine doğmuş gibi;



zamanla fahriye ile olamayacaklarını anlar sait. peşinden koştuğu fahriye'nin yerine , çocuk gibi peşinden koşan canan hanımcığına bir şans verir. "biz hep birlikte tatlı bir hayatımız olsun istiyoruz. çünkü sizi seviyoruz sait bey ''der. öyledir de. canan hanım abilerine muhtaç dört kardeşi de ayırmaz. sait için de önemli olan o'dur. canan hanıma "ben de sizi seviyorum" der.

nazım başeğmez karakteri: benim ve belki de çoğu kişinin en çok sevdiği karakterdir nazım. çocuk ruhludur. ismi gibi edebiyat aşığıdır. gazetecidir. abisi sait'e en düşkünü, çocuk gibi bakıma en muhtacı ve en hassas kalplisi o'dur. az ama öz konuşur. bazen öyle cümleler kurar ki, kelimeler susunca nazım konuşmuş olur. "sevelim! der . her şeye rağmen. hayat geçiyor, hayat geçecek. aralarda birbirimizi ne kadar çok seversek yanımıza o kar kalacak "der. mesleğine aşıktır nazım. gazete yazıları yayınlansın diye elinde kameralarla maceraya atılır. başı belaya girer ama yine de kalbinin saflığıyla kurtulur. şans eseri de hayatının aşkıyla tanışır.

korkma der ona. cebinden nazım hikmet'li defterini çıkarır veee "bakın nazım hikmet. kötü olan birisi cebinde nazım hikmet taşır mı?


evinin bahçesinde kullanılmayan kömürlüğü çalışma alanı yapar. ne zaman canı sıkılsa kapanır oraya, ve içini döker satırlara.

gelelim mahallenin imamı turgut'a; kardeşlerin en uysalı, sakini, en efendisi, en dini bütün olanı. varı yoğu işidir onun için. aşk onun için camiidir, dualardır,kıldığı namazlardır. aşık olur o da. sesine vurulur önce kızın. sonra eşsizliğine. aşkını, odasının kapısına yazdığı şu sözlerle anlatır. "bir derdim var. bin dermana değişmem, lütfen rahatsız etmeyin".
turgut denince akla hep şu sahne gelir ve dizinin fişinin çekilmesine neden olur."


camiye hırsız girer. fakat turgut camiye giren hırsızı yakalamak için kamera sistemi alır ve kamerayı televizyona bağlar.
bunun üzerine biri “camide televizyon olur mu? günah” şeklinde karşılık verir.
turgut ise buna cevaben “öyle mi diyorsun. e camide hırsız var o günah değil mi?”şeklinde cevap verir.

orhan başeğmez: dizinin en eğlenceli, en komik, en safı. tek gayesi vardır hayatında o da şarkı söylemek. isteği ile yeteneği arasında dağlar kadar fark vardır. ses yarışmasına katılmak, şarkıcı olmak ister. önce badigart'lık yapar ama sonra işler karışır ve şarkı söylemeye başlar. şanssızdır orhan. hatta bu şansızlığını şöyle dile getirir;" niye beni kimse ciddiye almıyor? biliyorum, herkes aptalın teki olduğumu düşünüyor ama aptal falan değilim. beni ciddiye almıyorlar çünkü ben insanlarda merhamet uyandırıyorum. insanlar birine acıdıkları zaman, onu ciddiye almıyorlar.saygı duyduklarını ciddiye alıyorlar.korktuklarını ciddiye alıyorlar.hatta sevdiklerini !ama kimse acıdığı birini ciddiye almıyor.dilenciye para verirsin ama nasılsın? diye sormazsın, onun gibi bir şey.ama hani bizim birbirimize karşı merhametli olmamız gerekiyordu ?kim uydurdu bunu ?kimin yalanı bu ?



en haylazı, en yaramazı, nefes bile alsa başını belaya sokan, kardeşlerin en küçüğü aziz başeğmez: araba galerisinde araba teslimatı yapan aziz, kazandığı parayı at yarışına yatırır, bazen en yükseklere çıkar genel müdür olur, bazen ise dolmuşa binecek parayı zor bulur. behzat ç'deki harun gibidir aziz'de. küfürü sever, başını belaya sokar ama abilerine laf ettirtmez. kavga çıksa,mevzu olsa ilk o gider. başına buyruktur. her şeye eyvallahı da yoktur. kendini şöyle ifade eder aziz;" az biraz gamsız olduğumu söylerler, kahır keder tutmam. en büyük tutkum varsa yoksa atlar!bana soru sordunuz mu anında cevabını alırsınız. neyse o, yalan yok! abilerimi severim ama en çok kartay'ı severim.seviyorum ama at işte,az paramı yemedi".




her sabah kardeşlerini bu şarkıyla uyandırır sait. hangimiz sevmedik.
dizi bu şarkıyla başlar bu şarkıyla biter. kırmızı kamyonetle başlar, kırmızı kamyonetle biter. 5 kardeşle başlar ve 5 kardeşle biter.

ülkemizde iyi ve güzel olan şeylerin kıymeti bilinmediği gibi bu dizininde kıymeti bilinmez. 13. bölümde final yapar.

o güzel insanlar o güzel kırmızı kamyonete binip gittiler.

2018 yılında yayınlanan konusu ise hamile olan shanann watts ve 2 kızı bella ile cece'nin esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolmasını anlatan netflix belgeselidir.


belgesel shanann'ın facebook'ta paylaştığı mutlu aile fotoğrafları ile başlar. uzaktan bakıldığında mutlu, birbirine düşkün bir aile görüyorsunuz. fakat belgeselin ilerleyen dakikalarında sosyal medya üzerinde "mutluyum edasıyla verilen pozların" aslında gerçeği yansıtmadığını göreceksiniz.


shanann hayat dolu, kendini karnındaki oğlu nico, kızları cece (3) ve bella'ya(4) adamış, kocası chris watts ile severek evlenmiş bir kadındır. eşiyle 8 yıllık evlilerdir. her anını facebook'ta paylaşan bir annedir. kocası chris watts ise önceden çok şişman, paspal bir adam iken zamanla spora başlar kendine bakmaya fakat evden, eşinden, uzaklaşmaya başlar. cervi çiftliğinde petrol kuyularında çalışmaktadır.

shanann çocukları olduğu için genelde evden çalışan bir annedir. evin tüm hesap,harcama ve maliye işlerine o bakar. iş gezisine çıkar. (kaybolmadan önce 1 gün önce )eve dönüşte ise nickole atkinson adında yakın arkadaşı gece 2'de shanann'ı evine bırakır. ertesi gün shanann'ın doktor randevusu vardır. şeker hastası olduğu ve hamilelik sürecinin riskli olmasından dolayı doktordan randevu alır. sabah olduğunda arkadaşı ve ailesi shannan'ı ararlar ama telefonu açan olmaz. arkadaşı nickole onu merak eder ve evine gider. kapıyı çalar ama açan olmaz. polisi arar ve arkadaşının kayıp olduğunu, ondan haber alamadığını ihbar eder.
işte belgeselin asıl konusu buradan sonra başlamaktadır.

2013 yılında yayınlanmaya başlanan oyuncu kadrosunda sharon roney ve nico mirallegro'un bulunduğu e4 kanalında yayınlanmış gençlik dizisidir.

diziyi çok eskiden izlediğim için aklımda kalanları size aktarmak istiyorum. konusu,daha önce fazla kilolarından ötürü depresyona giren ve intiharın eşiğine gelen rachel ( rae) uzun bir süre psikolojik destek görür ve kliniğe yatar. daha sonra tedavisi tamamlanınca evine geri döner. rae, müzik dinlemeyi seven ve kulağından kulaklığı eksik olmayan içine kapanık bir kızdır. klinikten sonra kalabalığa karışmak ilk başta ona zor gelir. daha sonra yakın arkadaşı chloe ona yardım eder. kendi arkadaşlarıyla tanıştırır. rae, chloe'i gibi güzel, bakımlı ve herkesçe sevilen bir kız olmak istiyordur. kilolarıyla problemleri olan rae, chloe'in arkadaş grubundan finn'den hoşlanır. finn, oldukça popüler ve yakışıklı bir karakterdir. finn ilk başta rae'den hoşlanmasa da zamanla ondan etkilenmeye başlar. fakat dizinin ilerleyen bölümlerinde olmaz - asla yakışmazlar denilen şey olur. rae ve finn sevgili olurlar.

bu süre zarfında rae'nin psikoloğu yaşadığı her olayı anlattığı bir günlük tutmasını, yaşadıklarını ve sorunlarını içine atmaması gerektiğini söyler. bunun üzerine rae, chloe ve finn ile yaşadıklarını "tombul günlüğüm" adını verdiği günlüğüne not eder. dizinin günlük sahneleri ve çizimleri dönemine göre oldukça hoş. bunun yanı sıra rae, yaşadığı topluma ve baskılara ayak uydurur ve kısa sürede bir sürü arkadaş edinir. o insanlara uymaz, insanlar ona uymaya başlar.
rae, annesiyle de sorunlarını geride bırakarak onu affeder ve iyi bir anne-kız ilişkisi kurarlar.

her ne kadar sezon sayısı 3 olsa da dizi 16 bölümden oluşmaktadır.

ayrıca dizi aynı isimli "my mad fat teenage diary" kitabından rae earl tarafından yazılmış kitaptan uyarlamadır. ülkemizde de 2016 yılında yayınlanan kitap, belgin selen haktanır tarafından türkçe'ye çevrilmiştir. kitap linki


görselin kaynağı

ukde sahibi n veya m.

2021 tarihinde exxen' de yayınlanmaya başlayan komedi dizisidir. exxen'de yayınlandıktan sonra ilk bölümü kokariç tv 8 ekranlarında yayınlanmıştır. acun işi biliyor. exxen'in tanıtımını çok güzel yapmıştı.
dizinin senaristleri feyyaz yiğit çakmak ve aziz kedi'dir.

dizinin asıl oyuncu kadrosu ise feyyaz yiğit'in canlandırdığı yılmaz ile kıvanç kılıç'ın canlandırdığı ilkkan karakteridir. bu ikili belli ki uzun yıllardır dostlar.
4. bölümde diziye dahil olan ahmet kürşat öçalan'ın canlandırdığı ersoy ise yan karakterdir. bazı bölümler de göremezsiniz.
bir de ethem var. ethem hakkında bildiğimiz tek şey wp grubunda her bölümde bir akrabası ölüyor ethem'in. ethem kimdir neyin nesidir bilinmez. 3. sezonda belki görebiliriz ethem'i.

karakterlerin hakkında çok fazla bilgi verilmez. yılmaz'ın ve ilkkan'ın ne iş yaptığını, parayı nasıl bulduklarını bilemiyoruz. bildiğimiz tek şey çok iyi dost oldukları. ersoy kırtasiye dükkanında çalışıyor. ekibin sürekli buluştuğu ev ise yılmaz'ın teyzesi/halasının evi. onlar yazlığa gidince ev boş kalınca yılmaz ve arkadaşları bu evde kalıyor. karakterler hakkında bir sürü varsayım var. fakat spoi kısmında bahsedeceğim.
dizinin konusu ise hemen hemen her şey. her şeyden biraz var. toplum, dostluk-arkadaşlık- sanat,olaylar, bir takım absürtlükler...

dizinin ilk sezonu 12 bölümden 40-45 dakikalık videolardan oluşmaktadır.
bölüm isimleri ise "kokariç", "vatka","nü model","erasmus'la gelen yamyam","yanlış mentor","karanlık güç","ikinci yol","badana","ayırtma yenilemesi","kan parası","yılmaz bey banyo,"sezon finali"atın bulunuşu"
2. sezon bence ilk sezonla yarışacak kadar iyiydi. hatta belkide daha iyi. adamlar çizgilerini bozmamış. 2. sezon da kaliteli 10 bölümden mevcut.

"vücutçu yalvaç","kuki","bej","sokak röportajı","çaça ve cosplay","iki içi dışı bir kişi","gelin başı","resimdeki ünlü","eşref hidayet gürdal kültür merkezi",sezon finali"vita brevis".



kısacası izlemediyseniz mutlaka izleyin. ağırdan alın ama şuan dizi sezon finalinde. 3. sezonun ne zaman geleceği bilinmez.

ve mümkünse burdan kulüp başkanlarına sesleniyorum. gibi kulübü açın. yılmaz ne iş yapıyor? ilkkan'ın ailesi kim? ersoy ile kafasına gülle konulan kızın arasında fanfinifon olayları, popçu ümitcan'ın geççek şarkısına yorumu ne olurdu? büyücüye götürmemiz gereken sözlük yazarları falan bunları konuşacağımız bir kulüp açın. güncel link falan atarısss*

2012 yılında 16 yaşındayken en "yakınındaki kişiler" tarafından cinayete kurban giden ve asıl adı skylar annette neese olan amerikalı kız.

gece instagram'da gezinirken şöyle bir paylaşıma denk geldim ve araştırma perilerim depreşti. olayı araştırdım. kanım dondu resmen.


adeta sözlükte de daha önce açılan üçlü arkadaş grubu , arkadaş grubunda 3. kişi olmak başlıklarına konu olacak bir olay. pretty little liars dizisinin canlı örneği desek daha doğru olur.

önce size skylar neese'den bahsetmek istiyorum. son derece sevecen,başarılı, sosyal bir hayatı olan gencecik bir kız. 16 yaşında daha. skylar ve diğer bahsedeceğim kızlar için tipik bir ergen desek sırıtmaz. pozlar,giyim tarzı, sosyal medya paylaşımları vs.


skylar'ın en yakın arkadaşı shelia eddy'dir ve çocukluklarından (8 yaşından beri) ayrılmayan bu ikili sürekli birlikte gezer. etle tırnak gibi birbirlerinden hiç ayrılmazlar. hatta aynı okula gitmeye başlarlar.


sürekli birlikte takılan skylar ve shelia'nın hayatına rachel shoaf'ın dahil olmasıyla ikilinin arası açılmaya ve 3'lü arkadaş grubu kurulmaya başlanır.

henüz birbirlerini yeni tanıyan shelia ve rachel kısa sürede çok yakın arkadaş olurlar. çocukluk arkadaşı skylar'ı 3 günlük bulduğu kıza değişen shelia'nın hareketleri/ davranışları değişir.


skylar zamanla shelia ve rachel tarafından dışlanan, kıskanılan, çekilmeyen hatta küçümsenen taraf olmuştur. üçünün olduğu fotoğraflar da skylar zorla kendini dahil eder.

kızlar sık sık birbirlerinin evine gidip gelirler hatta birbirlerinde kalırlar. shelia'nın ehliyeti ve arabası var. aynı zamanda kızlar ot/alkol/ uyuşturucu gibi yasaklı maddeleri de ailelerinden gizli kullanıyorlar. kaldı ki o zamanlar twitter'ı birbirlerine gönderme yapma/laf sokmak amaçlı da oldukça sık kullanıyorlar.

rachel'ın gruba dahil olmasıyla shelia ve skylar'ın arası oldukça açılıyor. skylar ve shelia sürekli kavga etmeye, tartışmaya, birbirlerine küsmeye başlıyor. hatta skylar ölmeden önce shelia ile tatile gidiyorlar ve tatilde de çok sık kavga ediyorlar. işte her şey o tatil dönüşünden sonra oluyor. hain planlar yapılıyor. shelia ve rachel bir araya geliyor ve 1 sene boyunca skylar'ı öldürme planları yapıyorlar. bakın yaşlar 16. bakın shelia ve skylar 8 yaşından beri çocukluk arkadaşı ve evet tam 1 sene boyunca plan yapılıyor...

skylar'ı nasıl öldürebiliriz?
öldürdükten sonra nereye gömelim?
delil bırakmadan bu işi nasıl yapabiliriz?
silah olmadığı için hangi suç aletiyle öldürebiliriz?
gibi sorular ile planlı bir cinayet girişimine başlıyorlar. silah olmadığı için evdeki bıçakları alıyor yanına shelia. temiz kıyafet, bir miktar ot/alkol, poşet, kürek vs. gibi tüm aletleri dolduruyorlar araba bagajina.

skylar'ın hiçbir şeyden haberi yok tabii. evine gidiyor. ailesine selam verip odasına çıkıyor. o sırada telefonu çalıyor. shelia ve rachel onu gece 12 buçuk gibi arayip dışarı çağırıyorlar. "hadi gel gezelim" gibisinden. skylar önce "yok" diyor sonra iki kızın ısrarına dayanamayıp odasının penceresinden kaçarak 2 sokak ötede, shelia ve rachel ile buluşuyor. (2 sokak ötede buluşmalarının nedeni skylar'ın ailesi anlamasın diye).

arabaya binip gezintiye çıkıyorlar. önce skylar'ın evinin yakınlarındaki sokaklarda dolaşıyorlar. daha sonra birkaç sokak ötede polisi görünce istikametini daha ara sokaklara çevirip kimsenin olmadığı, ıssız bir alanda durduruyor arabayı shelia. hepsi arabadan iniyor ve ağaçlık bir alanın altına geçip ot içecekken shelia çakmağını unuttuğunu ve skylar'dan arabadan alıp getirmesini istiyor. işte her şey o an oluyor. shelia ve rachel ceplerine sakladıkları bıçakları, skylar arkasını döner dönmez 3'e kadar sayıp kızı bıçaklamaya başlıyorlar. skylar o esnada sayısız bıçak darbesine maruz kalıyor. hatta bıçak darbelerinden bir ara kurtuluyor gibi olup yola doğru koşmaya çalışıyor fakat iki kızla baş edemiyor. son darbeyi boğazından derin bir kesik alarak olduğu yer de ölüyor. bazı kaynaklar da skylar'ın üzerinde 50 ila 70 arası bıçak darbelerine rastlanıldığı yazıyor. skylar'ın ölmeden önceki son sözleri ise "neden?" oluyor.

skylar'ı öldürdükleri yer kayalık ve bol çakıllı bir alan o yüzden toprağı kazıp gömemiyorlar. cesedin üzerine taş, çim atıp üstünü kapatıyorlar.

olaydan sonra olanlar daha da kan dondurucu cinsten. skylar'ın ortadan kaybolması, ailenin 911'i arayarak polise gitmesi,önce odasının camından kaçtığı için skylar'ın evden kaçtığından şüphe edilmesi falan polisleri oyalıyor. skylar'ın en son görüştüğü kişiler ise en yakın arkadaşları rachel ve shelia.

shelia sorgu esnasında oldukça soğukkanlı davranıyor ve skylar'ın kaybından haberinin olmadığını söylüyor. devamlı çelişkili ifadeler veriyor. daha da kötüsü rachel, cinayet gününden 1 gün sonra bakın 1 gün sonra annesiyle birlikte tatile gidiyor. bikinili, güneş gözlüklü ve son derece mutlu bir şekilde pozlar veriyor. o da shelia gibi sorguya alınıyor. polislerin dikkatini çeken shelia ve rachel'ın ezberleme/ robot gibi konuşması.

bu iki caninin cinayetten sonraki canilikleri bununla da sınırlı değil. shelia, skylar'ın kayıp olarak aranması için afişler bastırıyor. "sen hep benim en yakın arkadaşım olarak kalacaksın,seni özlüyorum" tarzı tweetler atıyor.buradan hatta bununla da kalmıyor. skylar'ın evine gidip odasına giriyor, yatağının başında timsah gözyaşları döküyor.

peki bu kızların cinayeti işlediği nasil ortaya çıkıyor? çelişkili ifadelerden. shelia gece " saat 12' de skylar'ı evine bıraktık" diyor. kamera görüntülerinde skylar'ı 12:30 gibi bir arabaya bindiği görülüyor. aynı anda sorguda olan rachel ise "12:30 da biz skylar'ı aldık ve gezintiye çıktık" diyor. yetmiyor polis ekipleri kızların telefon kayıtlarını inceliyor. skylar'ın kaybolduğu andan itibaren bu ikilinin hiç birbirleriyle mesajlaşmaması polislerin dikkatinden kaçmıyor. daha sonra polis ekipleri bu iki caninin telefonlarında bir videoya denk geliyor. videoda shelia ve rachel skylar'a ölmek istesen nasıl ölmek istersin? boğularak mi? yaralanarak mi? yanarak mi? gibi sorular soruyor. polisin bu iki cani üzerindeki şüphesi daha da artıyor. fakat yalanının ortaya çıktığını öğrenen rachel ifadesini değiştiriyor.

skylar'ın ailesi, shelia ve rachel'ın ceza alması için sosyal medyada bir kampanya başlatıyor. hani bizim ülkemizde de sıkça olan. karalama kampanyası. bu iki kızın sonunu getiren karalama kampanyası işe yarıyor ve sonunda rachel her şeyi itiraf ediyor. shelia ise itirafta bulunmuyor, rachel'i yalancılıkla suçluyor. fakat zamanla o da suçunu itiraf etmek zorunda kalıyor.
neden öldürdünüz diye sorduklarında "onu artık sevmiyorduk" diyorlar. sizin sevginize ben...

cinayeti itiraf edip, polise cesedin yerini gösterdiği için rachel 30 yıl, shelia ise müebbet hapis cezasına çarptırılıyor. polisin cesede ulaşması 5-6 ayı buluyor. duruşma esnasında rachel üzgün ve pişman iken, shelia'nin ise ara sıra tebessüm ettiği görülmüş. hatta koğuş arkadaşlarının birkaçı shelia'nin hiç pişman olmadığını söylemişler.


ortaya atılan bir başka iddia ise skylar'ın asıl öldürülme nedeninin rachel ve shelia cinsel ilişkiye girip birlikte olurken skylar bu duruma şahit oluyor. shelia ile kavga edince "tüm okula sizin lezbiyen olduğunuzu söyleyeceğim" diye tehdit ediyor.

size daha iğrenç bir olaydan bahsedeyim. bu iki caninin olayından sonra 10 yıl boyunca insanlar bunlar için fan sayfası açmaya, twitter ve facebook üzerinden iltifatlar etmeye,shelia ve rachel'i savunmaya, eşcinsel kesimin shelia ve rachel'ın tutuksuz yargılanması için kampanya başlattığı ve hatta olayı biraz da aşıp hapishaneye aşk mektupları bile göndermeye başlamışlar.

neden ve niçin öldürüldüğünden ziyade bu olay insanlara güvenirken (bilmem kaçıncı kez) düşünmem gerektiğini, arkadaşlık bağı gibi birçok kavramı tekrardan sorgulamam gerektiğini öğretti.

olayı araştırmam da yardımcı olan iki videoyu da bırakıyorum sizlere.
ilkvideo
ikincivideo

2017 yılında yayınlanan başrollerinde nuria herrero, alexandra jimenez, rossy de palma, paco leon, oscar martinez ve adrian lastra' nun olduğu ispanyol komedi/psikoloji netflix filmidir. türkçe'ye çevrildiğinde "takıntılar,takıntılar" olarak çevrilmektedir.

filmin konusu okb yani obsesif kompulsif bozukluk teşhisi konulmuş veya hastalığını teşhis etmek için doktora giden ve burada denk gelen 6 hastanın grup terapisi ile birbirleriyle karşılaşması anlatılmaktadır. dünyaca ünlü ve tanınmış doktorun ofisine giden 6 kişi, doktorun gıcık asistanına maruz kalırlar. doktorun seyahatte olduğu ve birkaç saate geleceğini söyleyen asistan bu 6 hastaya aynı güne aynı saate randevu verince işler karışır.

doktorun gelmesini bekleyen 6 kişi bekleme odasına geçer ve film başlar. "6 takıntılı" karakterden bahsetmek istiyorum.

emilio rolünü paco leon canlandırmaktadır. taksicidir. sürekli konuşmayı, bilgi edinmeyi, kafasında metamatik işlemleri yapmayı çok sever. evlidir. evinin arka bahçesini gerekli- gereksiz bir sürü eşya ve çöp ile doldurduğu (istifçilik) - dispozofobi için eşiyle kavga etmiş boşanma aşamasına gelmiştir. filmin en çok güldüğüm sahnelerinden biri de taksisinin içinde yolcuyu unuttuğu sahnedir. o kısımda baya bi güldüm *

görselin kaynağı

federico rolünü usta oyuncu oscar martinez canlandırmaktadır. orta yaşlarda, evliliğin kıyısına kadar gelip son anda eşiğinden dönen, balkonunda kendi gibi sürekli küfür eden papağanlarla yaşayan bekar ve yalnız bir adamdır. evet sürekli elinde olmadan çevresindeki insanlara küfürler, hakaretler tourette sendromu ve el, kol hareketleri yapar. kendini tutmaya çalıştıkça da daha çok küfür eder.

görselin kaynağı

otto filmin en tatlı ve sempatik karakteridir. adrian lastra resmen oyunculuğun hakkını vermiş. fiziksel açıdan da otto ile resmen uyumlular. sokakta yürürken kaldırımın üstündeki çizgilere basamıyordur. bunun için özel geliştirdiği çantası sayesinde çizgilerin üstüne basmadan, dikkatli bir şekilde hayatını sürdürmektedir. otto,kızların ilgisini çekse de ilişkileri maksimum 3 gün sürmüştür. otto'nun diğer bir takıntısı ise simetri takıntısıdır. etrafındaki yamuk duran her şeyi düzeltir.

görselin kaynağı

blanca rolünü alexandra jimenez canlandırmaktadır. film boyunca harcanan peçete sayısı, su oranını görünce elim ayağım titredi. evet benim takıntım da bu* kendisinin temizlik takıntısı bulunmaktadır. laboratuvar teknisyenidir. arada sırada taktığı eldiven takıntısı buradan gelmektedir. hatta kendi laboratuvarını kendi temizler. çantasında saç kurutma makinesinden, sabuna kadar her şeyi taşır. sürekli elini yıkar. elini yıkamadığı zamanda bir sürü mikrobun ve bakterinin onu öldüreceğini düşünür.

görselin kaynağı

ana maria ise bana oldukça antipatik gelen fakat rolünü rossy de palma'nın canlandırdığı karakterdir. sürekli çantasından evinin anahtarının olup olmadığını, evden çıkmadan önce mumlarını, ocağını ve suyunu kapatıp kapatmadığını kontrol eden ve sürekli dışarıya çıktığında kontrol etme takıntısı yüzünden günde yaklaşık 9 kere otobüse binip/inen bir tiptir. bundan dolayı da her yere geç kalır. sürekli tanrıyla iletişim halinde olma, günah işlemekten korkma (dini kompülsiyon) ve televizyonda gördüğü bazı kötü olayları ciddiye alma gibi sayısız takıntısı vardır. fakat kendisinde bir hastalık olduğunu kabul etmez. incil'i hep elindedir.

görselin kaynağı

ve son olarak lili rolünü de nuria herrero canlandırmaktadır. kendisini gördüğüm de scooby do çizgi filmindeki emma'ya benzettim. spor salonunda eğitmendir. babasının ölümünden sonra değişik takıntılar edinmiştir. ilki cümlelerin sonundaki kelimeyi 2 kere tekrar etme ekolali veya heyecanlandığında kelime yerine cümleleri tekrar etmeye başlar. diğer bir takıntısı ise ölümden korkmaktadır. elinden telefonunu düşürmez ve hastalığını ifade etmekte zorluk çekmektedir.

görselin kaynağı



grup terapisi yapıp iyileşen ve birbirleriyle tanıştıktan sonra hayatları değişen bu 6 kişiyi izlemek çok güzeldi. eğer boş bir vaktiniz varsa çok bir beklentiye girilmeden izleyebileceğiniz filmlerden biri. filmin 6.8 imdb puanı bulunsa da ödül almıştır.

filmdeki okb'li kişilerin deli olmadığını, sadece anlayış ve destekle rahatsızlıklarının giderilebileceğine ders verici bir şekilde değinilmiştir.

2017 yılında kanal d ekranlarında yayınlanmış olan başrollerinde erdal beşikçioğlu, gökçe bahadır, rojda demirer, tiyatrocu cem yiğit üzümoğlu'nun olduğu gençlik dizisidir.

tarık rolünde karşımıza çıkan (erdal b.) trafik kazası geçirir. işinden olur. iki tane kızı vardır. kızları melis almila ada ve zeyno'dur. sakatlandıktan sonra her şeyini kaybeden tarık, çocuklarının velayetini alabilmek için iş bulmalıdır. basketbol koçluğu yapacağı bir lise bulur ve orda işe başlar. amacı kendi basketbol ekibini kurup liseler arası maçları çıkmak, maçları kazanmak ve ödül almaktır. gençliğinde duyduğu basketbol aşkı lisedeki bazı öğrencileri görünce depreşecek ve maçlara çıkacaktır.

tarık'ın kızları melis ve zeyno'nun velayeti teyzeleri (rojda demirer) seçilde'dir. dizinin saçma kısmı, seçil eski eniştesi tarık'a aşıktır. tarık ile kızlarının velayetinden ötürü sürekli tartışırlar.

bahar (gökçe bahadır), tarık'ın işe başladığı lisede edebiyat öğretmenidir. tarık ile ilerleyen bölümlerde birbirlerinden hoşlanacaklardır. bahar hoca, iyi bir öğretmendir. öğrencilerinin çoğu onu sever. aynı zamanda okulda müdür yardımcılığı da yaptığı için ne zaman basketbol koçu tarık hoca'nın başı sıkışsa ona yardım eder. çünkü kadın aşık *

gelelim diğer karakterlere. şimdi dizi gençlik dizisi. basketbol üzerine kurulmuş bir dizi. eee bu dizinin gençleri nerede?
genç kadro cem yiğit üzümoğlu - hakan, baran bölükbaşı-fikret , kaan sevi- ali , hakan ummak sadık ve özgü kaya- sibel. simay barlas- naz'da var fakat dizide sönük bir karakter. onun üzerinde çok durmuyorum.

ekibin lideri, hakan'dır. hakan'ın sözünden öteye gidilmez. başına buyruk olan hakan, önce tarık hoca ile anlaşamaz. hatta ilk kızı melis ile de anlaşamaz. melis babasının bu ekiple samimi olmasına kıskanır. sonra tanıdıkça birbirlerini severler. özellikle işin içine aşk girince tarık hoca'nın kızı melis'e aşık olur. melis de hakan'a.

ekibin diğer üyelerinden fikret yani namı-ı değer fiko ile sibel zaten sevgilidir. "gülüm" diye hitap eder sibel'e. bir ayrılıp bir barışırlar. başını belaya sokma konusunda zirveye oynayan ali ve yemek yemeye aşık, ekibin en uzunu naz'a aşıktır. naz ise hakan'ın eski sevgilisidir.

adı gibi efsane bir diziydi. şarkı seçimleri, konusuyla izlenilebilecek bir gençlik dizisiyken 1 sezon-29 bölüm sürmüştür. norm ender'in sözler şerefsiz oldu şarkısı çalınmıştı dizide. ne yazık ki bizim ülkede böylesine kaliteli dizilerin kıymetini bilinmez.

dizinin afişi

2010 yılında vizyona girmiş başrollerini katherine heigl ve josh duhamel'in paylaştığı ünlü yönetmen greg berlanti tarafından çekilen romantik/komedi filmidir. türkçe olarak çevrildiğinde "başımıza gelenler" olarak çevrilir.

katherine heigl film de holly berenson olarak karşımıza çıkar. başarılı, güzel ve pastanesi olan bir kadındır. hayatının aşkını daha bulamamıştır. sayısız flört/ buluşmaya çıkar.


josh duhamel ise eric messer'dır. çapkın, kadınlara düşkün, herkesle flörtleşen ve sürekli şapka takan, düzenli bir işi olmayan genelde spor direktörlüğü yapan karakteri canlandırır.


yan karakter olan josh lucas yani sam ise rol arkadaşı olan christina hendricks alison ile evlidir. dünyalar tatlısı sophie adında kızları vardır.


filmin konusu ise sam ve alison'un en yakın arkadaşları holly ve eric'tir. holly ve eric'in arasını yapmaya çalışırlar fakat ilk buluşma tam bir fiyaskodur. eric buluşmaya gecikir, yemek için restorandan yer ayırmaz. holly ve sam ilk buluşmadan kavgalı ayrılırlar. en yakın arkadaşları yüzünden sürekli bir araya gelen holly ve sam kedi köpek gibi birbirlerini yer, sürekli birbirlerine laf sokup, didişirler.
bir akşam holly ve sam'in telefonu çalar. bu telefonla hayatları değişecektir.



film konusu ve komik sahneleri ile oldukça iyi. şirin sophie ve çocuk bakmaktan zerre anlamayan iki şapşal ebeveyni holly ve sam 'i izlerken sıkılmayacaksınız, tavsiye edilir*
filmin fragmanı

bu hafta katarsis'e konuk olmuş ve herkesin sevgisini kazanmış haladır.

ilkokula gittiğinde farketmiş kendindeki değişikliği. süslü bir çocuktum. kıyafetime, giyim tarzıma önem veren biriydim. abilerim,ablalarım vardı ama komşular,etraftaki kişiler beni gördüklerinde "sizin bu oğlan niye bu kadar süslü kiralık mi satılık mı? diye sorarlardı. o zaman annem çok üzülüyordu. çok düşkündüm anneme. beni kızım diye severdi bazen. o beni böyle kabul edip sevmişti. babamla aramızdaki çok bir diyalog geçmezdi. abilerimden çok çektim. şort giydim, kızlarla sek sek oynadım diye çok dövdüler beni, hatta iki dişimi kırmıştı abim, diyerek anlatıyor hayatını.

kaset dükkanında çalışmaya, düğünlerde dans etmeye ve çevresindeki kişilere kendini sevdirmeye başlıyor. annesi kalp hastası olduğu için evin tüm işlerini o görüyor. hem annesine bakıyor hem de babasına. 2002 yılında annesini,annesinin ölümünden 5 ay sonra da babasını kaybediyor. tabut görmeye dayanamıyorum. onları görmeye mezarlığa gittiğimde hiç ağlamam, saatlerce mezarlarının başlarında konuşurum onlarla. üzülmesinler diye ağlamam, ta-ki eve dönme yolunda ağlamaya başlayana kadar.

yüreği kalbi o kadar guzel ki ihsan hala'nın askerliğini önce izmir'de sonra da van'da yapmış. kisa sürede orda da herkesin sevgisini kazanmış.

yillar sonra döndüğü köyünde insanlardan çok çekmiş. önce en yakınları tavır koymuş ona. abileri ve ablası. köylü istememiş onu. ama o yine yılmamış ve sevdirmiş kendini. mahallesindeki caminin temizliğini yapmış, içini yaptırmış. köydeki okulu boyamış, çocukların altına minder sermiş, karınlarını doyurmuş. kimin ihtiyacı varda koşmuş yardima.kısa sürede tüm köylü sevmiş onu.

neden hala diyorlar peki?
9 yaşında köyündeki bir çocuk "hala!!" diye seslenmiş ona. sevmiş,benimsemiş hala kelimesini. kibar bulmuş ve o günden sonra da üstüne yapışmış.

konuşması, tavırları, güçlü kişiliği ve kalbinin güzelliği yüzüne vuran bir insan ihsan hala.
öyle ki yeri geldiğinde "ben onlar için değil kendim için yaşıyorum" diyebilmiş.
öyle güçlü durmuş ki insanların karşısında "ben insanların beni mutlu görmesini isterim, onlara hep gülümserim, ama yalnızken evin içindeyken hıçkıra hıçkıra ağlarım demesini bilmiş".
kalbindeki sevgi o kadar büyük ki, kırmızı ruju, başörtüsü, takma kirpikleri, çiçekli ve cıvıl cıvıl kıyafetleri ile "herkesi çok seviyorum ve seveceğim" diye belirtmiştir.

20 yıl boyunca kaçak hayat sürmüş fedaral bir kaçak ve pedofili bir sapık olan franklin floyd'un yaptıklarının anlatıldığı 2022 yılında netflix'de yayınlanan suç belgeseli.

peki neden belgeselin adı fotoğraftaki kız( girl in the picture) ? diyebilirsiniz. başlayalım o halde. belgesel karışık gelebilir ilk ama önemli yerlere değinerek belgeseli izleyenleri ve sizi aydınlatacağım*

belgeselin genel konusu 1990 yılında oklahoma city'de yol kenarında baygın bir şekilde yatan 22 yaşlarında bir kız bulan polis ekipleri kızın kimliğini önce tespit edemez. çalıştığı yere kendini tonya hughes olarak tanıtan bu kız aslında tonya hughes değildir. isimsiz ve kim olduğu bilinmeyen bu kıza araba çarpmıştır. kız hastaneye kaldırıldıktan kısa süre sonra da vefat eder. vefat eden bu kızın kimliğine bir türlü ulaşılamaz.

bu süre zarfında clarence hughes ile evlidir tonya. 2 yaşında michael adında bir oğulları vardır. polis clarence'i tonya cinayetiyle sorguya alır fakat herhangi bir suç dosyası olmadığı için serbest bırakılır. oğulları michael ise o sırada başka bir aileye evlatlık verilir. tam 4 yıl boyunca michael o ailenin yanında kalır. fakat michael büyüdükçe evlatlık edinen aile çocukta bazı farklılıklar tespit eder. örneğin çocuk kola dışında içecek içmez, öfke nöbetleri geçirir, babası clarence'in adı geçtiğinde ağlamaya başlar, babasının kötü bir adam olduğunu söyler.

sorgusu alındıktan sonra serbest bırakılan clarence ise oğlu michael'i geri almak için çok uğraşır ama alamaz, en sonunda oğlunu okulda kaçırmaya çalışır. silahla okulu basar, müdürü tehdit eder. müdürü ve oğlunu, okul müdürünün aracıyla kaçırır. okul müdürünü bir ağaca bağlar ve oradan oğlu michael'i alarak kayıplara karışır.

michael'i evlatlık edinen aile durumu polise bildirir. fakat clarence hughes o kadar profesyoneldir ki izini kaybettirmeyi başarır ve florida'ya kaçar. peki clarence hughes kimdir?

clarence hughes, yetimhanede büyüyen, ailesinden şiddet gören bir çocukluk geçirmiştir. 20'li yaşlarında küçük bir kız çocuğunu kaçırmaya çalışıp yakalanan ve kefaret ödeyerek serbest kalan, serbest kaldıktan sonra hırsızlık, yağmalama gibi suçlar işleyen ve bir kadını darp edip, tecavüze yeltenen pedofili bir sapıktır. belgesel boyunca trenton davis, warren marshall, clarence hughes, ve brandon cleo williams gibi sayısız sahte isim ve kimlik kullanır. 17-20 yıl bu sayede yakalanamaz. gerçek ismi ise franklin floyd'ur.


görselin kaynağı

tonya hughes ise floyd gibi sahte isim kullanıyordur. lise zamanlarında önce sharon ismini kullanır. çalıştığı gece külübünde ise tonya'dır. gerçek adı suzanne marie sevakis'dir. başarılı bir öğrenci olan suzanne, kısa sürede herkesin sevgisini kazanır. o zamanlar floyd ile evli değildir. hatta arkadaşlarına floyd'u babası olarak tanıtmak zorunda kalır. floyd öyle istiyordur çünkü. yapılan dna incelemelerinde floyd suzanne'ın biyolojik babası değildir. suzanne'ın liseden yakın arkadaşı evlerine kalmaya geldiğinde floyd, suzanne'ın arkadaşının yanında suzanne'e tecavüz etmiştir. (belgeselde suzanne'ın lise arkadaşlarına ve çalıştığı gece külübündeki arkadaşlarıyla röportaj yapılmıştır. )

okul bitince uzay akademisine gitmek isteyen suzanne, floyd'un akademiye izin vermemesi sonucu gece kulübünde işe başlamak zorunda kalır. kendini oradaki insanlara tonya olarak tanıtır. bu süre zarfında floyd ile evlenmek zorunda kalır. floyd öyle istiyordur çünkü. suzanne her gün floyd'dan şiddet görür, vücudundaki morluklarla kulüpte çalışmaya devam eder. floyd ona sayısız kere tecavüz eder. floyd onu kulübe gelen müşteriler ile belirli bir para karşılığı ilişkiye girmesi için zorlar. suzanne bunu da yapmak zorunda kalır. suzanne michael'e hamile kalır. fakat çocuğun babası hakkında net bir bilgi yok. floyd'dan o kadar çok korkuyordur ki ondan izinsiz hiçbir şey yapamaz, ondan habersiz bir yere gidemez. oğlu michael'i alıp evden kaçmayı istese de bunu başaramamıştır. . çok güzel bir kızdır suzanne.

görselin kaynağı

peki suzanne ile floyd nasıl tanıştı?
suzanne'ın gerçek anne babası birbirlerini severek evlenmişlerdir. 3 çocuk yapan çiftin evlilikleri zamanla tıkırdamaya başlamıştır. 3 çocuğun en büyüğü suzanne'dir. sonunda ise anne ve baba boşanır. suzanne'ın annesi maddi durumunun yetersizliğinden ötürü çocuklarını sosyal hizmetlere bırakmayı düşünür daha sonra bu fikrinden onu yeni tanıştığı adam floyd vazgeçirir. suzanne'ın annesi ile floyd evlenir, fakat suzanne'ın annesi bir nedenden ötürü hapse girince floyd suzanne'ı alıp onu kaçırır. diğer iki çocuğu da sosyal hizmetlere bırakır. anlayacağınız suzanne'ı floyd büyütür. pedofili bir sapığın elinde büyüyen bir çocuk.
(floyd ve suzanne'a ait bir fotoğraf)

görselin kaynağı
(yukarıdaki fotoğraf analizciler ve beden dili uzmanları tarafından incelendiğinde ne yazık ki suzanne'ın çok küçük yaşlarda floyd tarafından tacize uğradığı varsayılıyor).

floyd yalnızda suzanne'a tecavüz etmez, suzanne'ın kulüpten arkadaşına da tecavüz eder ve onu da öldürür. michael'in bakıcısı floyd'un elinde suzanne ve suzanne'ın arkadaşının (b: seks kasedinin olduğunu itiraf etmiştir. videoda zorla kızlara kıyafetlerini çıkarmasını söylediğini gördüğünü anlatıyor.

floyd'un okuldan kaçırdığı michael'in başına ne geldiği ise bilinmemektedir. floyd sayısız kere fbı tarafından sorgulansa da çocuğun başına 2 el ateş edip öldürdüğünü itiraf etse de michael'ın cesedine ulaşılamamıştır.
michael.

kaynak link

peki floyd ne kadar ceza aldı? 57 yıl ağırlaştırılmış müebbet cezasına çarptırıldı. daha sonra cezası idama çevrilmiştir.

suzanne'ın micheal dışında 2 evladı daha var. polis sadece bir tanesine ulaşabiliyor. o da kızı megan'a.

görsel kaynak

evlatlık büyüyen megan annesine kızgın olmadığını söylüyor. megan oğluna da kardeşi michael'ın adını veriyor.

ünlü gazeteci matt birkbeck2004 yılında çıkardığıa beautiful child kitabında "suzanne marie sevakis" olayını anlatmıştır. kitabın linki

hülya gezer'in yönetmenliğini üstlendiği, başrollerini burçin terzioğlu ve salih bademci'nin paylaştığı süreç film tarafından show tv'de yaklaşık 10 bölüm oynamış olan dizi.


dizi ingiliz yapımı olan "liar" dizisinden uyarlanmıştır. liar dizisinde 6+6 bölüm şeklinde 2 sezondan oluşurken, yalancı dizisi tek sezon 10 bölümden oluşmaktadır. uyarlamaya sadık kalınıp birebir aynı şekilde ilerlemiştir.

dizinin genel konusu gerilim/dram ve psikoloji üzerinedir. dizinin oyuncularını incelersek;
deniz rolünde karşımıza çıkan burçin terzioğlu başarılı bir edebiyat öğretmenidir. babasını kaybettikten sonra psikolojik yardım almış ve antidepresanlar kullanmıştır. eşi murat'tan boşanan deniz'in aslında durağan bir hayatı varken her şey bir gece de değişecektir. mehmet emir ile yemeğe çıkan deniz, ertesi gün uyandığında hiçbir şey hatırlamaz.


mehmet emir gürsoy rolünün hakkını fazlasıyla veren salih bademci ise, başarılı bir doktordur. karısının vefatından sonra oğlu doruk'u o büyütmüştür. dışarıdan bakıldığında son derece efendi, düzgün ve ideal eş olarak görünse de aslında dizi de kimse göründüğü gibi değildir. mehmet emir'in psikopatlık ile sosyopatlık arasındaki o ince çizgiye gelmesini sağlayan kişi annesidir. çocukken annesinin ona psikolojik şiddet uygulaması, ona bağırması ve karanlık bir odaya hapsetmesi ile bir canavara dönüştürmüştür.


hazal türesan'ın yani (yasemin'in) oyunculuğuna gelecek olursam, kesinlikle daha önce oynadığı projelerden çok farklı bir oyunculuk sergilemiş. inanılmaz profosyenel ve kusursuz oynamış rolünü. dizide deniz'in ablasıdır. evli ve iki çocuk annesidir. mehmet emir ile aynı hastane de çalışıyor. ve aslında deniz'e ilk darbeyi de, deniz'in eski kocasıyla birlikte olarak atmıştır. ve her yalan gibi onunda bu ihanetinin sonucu ağır olmuştur.

şahin ırmak (okay ) rolünde dizide her ne kadar avukat olsa da aslında etkisiz elamandır. olmasa da olurmuş .

cemal toktaş(murat) ise deniz'in eski kocası, yasemin'in sevgilisidir. polistir fakat şiddet bağımlısı olmasından dolayı açığa alınmıştır. deniz'e elinden geldiğince yardımcı olmaya çalışır.

efsane odağ (görkem) ise mehmet emir'in kurbanlarından biri olacaktır. hamiledir ve güzel giden bir evliliği vardır ve o da polistir.

dizi ilk bölümden 7. bölüme kadar cuma günleri yayınlanıyordu ve reytinglerde zirveye oynuyordu fakat 7. bölümden sonra gün değişikliğine gidildi ve bu da dizinin bitmesine neden oldu. salı gününe alındı ve reyting kurbanı olduğu için ne yazık ki 10. bölümde final yaptı.

final kısmına gelecek olursam bu kısım spoiler içerecektir.


dizi ilk bölümden itibaren gerek başarılı kadrosuyla, gerek konusuyla ve görüntü kalitesiyle izleyici tarafından beğenilse de ne yazık ki 10. bölümde final yapmıştır. final yapmasına üzüldüğüm dizilerden biri. vıcık vıcık aşk kokan, samimiyetsiz ve yapmacık oyuncuları olan dizilerden olmadığı için caaaanım ülkemin insanları sayesinde böylesine kalite kokan bir dizi daha bitti.

şu güzel partner uyumunu bir daha ne zaman, hangi dizide bulacaksınız ki?

ilk sezonu 2018 yılında yayınlanmaya başlamış dram ve gerilim türündeki netflix dizisidir. carolina keples'in you adlı romanından uyarlamadır.
her sezon 10 bölümden oluşmaktadır. toplamda 3. sezonu yayınlanmış, 4. sezon için onay almışlardır.
dizinin ilk bölümdeki başrolleri joe penn badgley, beck elizabeth lail oluşmaktadır.

2021 yılında yayınlanan yapımcılığını 2 oscar adaylığı olan lucy walker ve emmy ödüllü julian cautherley'in yaptığı 24 yaşında öldürülen crystal theobald'ın ölümü ve ölümünün arkasındaki sırların anlatıldığı neftlix belgeselidir.


görselin kaynağı

crystal ailenin tek kızıdır. 3 erkek kardeşi vardır. başarısız bir evlilik geçirmiştir. eşinden ayrılınca ailesi ile birlikte yaşamaya karar veren crystal'ın ailesiyle birlikte arabayla çıktıkları gezintide hayatı değişecektir.
(crystal'ın fotoğrafı- aynı zamanda myspace üzerinden ailenin kullandığı fotoğraftır.)

görselin kaynağı

olay 2006 yılının şubat ayında los angeles'da geçmektedir. crystal, annesi ve erkek kardeşiyle birlikte arabada gezerlerken ford expedition model bir araçla karşılaşırlar. arabadan inen kişi, crystal ve ailesinin olduğu araca doğru rastgele ateş açar. olay yerinden hızlıca uzaklaşan ford ex. aracın içindekilerle sırra gömülür.

kızlarının vurulduğunu gören aile panikler ve en yakın süpermarkete gidip yardım isterler. açıkcası bu nokta biraz saçma geldi bana. kızın yaralanmış sürsene hastaneye. ama marketin kamera görüntülerinde ailenin ne kadar paniklediğini görünce ve yardım için çırpındıklarını görünce onları bir nebze anlayabildim. polis vurulduğu gün vefat eden crystal'ın katillerine bir türlü ulaşamaz.

çünkü katiller öyle rastgele kişiler değildir. los angeles'in fakir kesimlerinden birinde yaşayan ve 2003 yılında kurulan 5150 çete üyeleridir. eyalette o kadar çok çete var ki resmen her birinin kendi bölgesi ve sınırı var. tehlikeli çeteye kafa tutacak deli bir kadından bahsedeyim size. crystal'ın annesi "belinda theobald".



william ve manuel lemus kardeşlerin ifadeleri sonucunda 5150 çete üyeleri için 35-40 eve eş zamanlı operasyon düzenlenmiştir.

eyaletin çete üyelerine tavrı her zaman sert olmuştur. kaldı ki bu çete üyelerinden biri de crystal'ı öldürmüştür. karar açık ve nettir. "idam".
crystal'ın ailesi julio heredia için idam kararının verilmesine önce sevinmişlerdir. sonra ise zamanında crystal'da dahil, abileri, annesi belinda ve babası da uyuşturucu kullanmışlardır. bu nedenle anne belinda, julio'nun uyuşturucu etkisiyle kızını öldürdüğünü düşünür ve bu karara itiraz eder. hatta anne belinda " hayatımda aldığım en doğru karar idam cezasını geri çekmekti" demiştir.

görselin kaynağı
2011 yılında gerçekleştirilen dava da (crystal'ın ölümünden tam 5 yıl sonra) julio hereida şartlı tahliye olmadan ömür boyu müebbet hapis cezasına çarptırıldı.

manuel ve lemus kardeşler serbest kalmıştır.

olay günü aracı kullanan william sotelo'da serbest kalması anne belinda'yı sinirlendirir. tıpkı katillerin bulunmasını sağladığı gibi william sotelo'nun peşini bırakmaz. "ya adalet ya intikam" diyerek facebook üzerinden william sotelo'nun açığını aramaya başlar. sotelo'nun serbest kalmasına itiraz eden aile sayesinde crsytal'ın ölümünden tam 14 yıl sonra william sotelo kasten adam öldürme suçundan 22 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

güçlü bir annenin kendi adaletini kendisinin aramasıyla çıktığı yolda müthiş mücadelesi...

görselin kaynağı

2021 yılında netflix'de yayınlanan sokakta yaşayan (evsiz) insanların hayatlarının anlatıldığı 40 dakikalık mini belgesel.
yönetmen koltuğunda pedro kos ve jon shenk var.

görselin kaynağı

belgesel, evsiz insanlar ile soru/ cevap şeklinde röportaj havasıyla ilerliyor. onlara en çok neye ihtiyacınız var? diye soruluyor. çoğu da aynı şekilde cevap veriyor. "bir eve ve psikolojik desteğe".

belgeselin çekilme amacı ise son beş yılda los angeles, san francisco ve seattle evsizlik yüzünden acil durum ilan edilmesidir. ayrıca belgeseldeki görüntüler 2017 ve 2020 yılları arasında çekilen görüntülerden oluşmaktadır. durum içler acısı. lüks evlerin arasında çadırlarda yaşayan bir yığın insan...

kadın erkek farketmeksizin çoğu en az 2 ila 7 yıl arası sokakta yaşadığını itiraf ediyor. kimi ailesine yük olmamak için sokakta kalıyor, kimi hayat pahalılığından muzdarip, kimi işten ayrılıp ev arkadaşına kirayı ödeyemediği için evsiz kalmış, kimi depresyonda iken her şeyini kaybetmiş. sağlık sorunları ve sakatlığından ötürü evsiz kalan da var. hatta transseksüel olduğu için ailesi yüzünden sokağa atılan da var.

evsiz oldukları yetmiyormuş gibi çoğu sokaklarda yaşadıkları için diğer insanlardan şiddet görmüş, tecavüze uğramış, ölümle yüz yüze gelmiş. psikolojik olarak bitik durumdalar zaten. bazıları ise eş mağduru. evde şiddet gören kadınların çilesi sokağa da yansımış. sokakta yaşarken de eşlerinden gerek fiziksel gerek ise psikolojik şiddet görmüşler.

fakat her şeye rağmen "kalbinin olduğu yer evindir " şeklinde pankartlar asacak kadar da sokakta yaşamayı benimsemişlerdir.

başrollerini demet evgar - zeynep yıldırım ve ozan karaman- emre karayel'in canlandırdığı ilk sezonun ve bölümlerin önce türkmax'da sansürsüz yayınlandığı dizidir. yönetmen koltuğunda ise leyla yaman oturmuştur.


dizi türkmax ekranlarında 2008 yılında başlamıştır. dizinin bu kadar tutulup sevilmesini sağlayan ise sansürsüz şekilde her konunun işlenmesidir. ilk bölümlerinde ozan ve zeynep'in tanışması, sevgili olması, nişanlanması, aynı evde yaşamaya başlamaları ve bu süreçte başlarından geçen olayların anlatıldığı olaylardan oluşmaktadır. ilk 4 sezonu ve 237 bölümden oluşan dizi her gece türkmax ekranlarında yayınlanmıştır.


dizi oldukça tutulup sevilince geri kalan bölümler ve tabiki sansürlü ve bölümlerin süzgeçten geçirilmesi 2012 yılında star tv ekranlarında 40-45 dakikalık bölümler ile yayınlanmaya başlamıştır. fakat bir erkek bir kadın ile yola çıkan yapım ekibi star tv'ye geçince dizinin adını 1 erkek 1 kadın ve 2 çocuk olarak değiştirmiştir. rtük'ün "evlilik dışı ilişkiyi özendirmesi"ile suçladığı dizinin senaryosu da değişmiştir. zeynep ve ozan nişanlılık evresinden, evlilik evresine geçen ve çocuk sahibi olan zeynep ve ozan'ın hayatına tek yumurta ikizleri ömer ve melike dahil olmuştur. bebekleri görünce gerçekten ikiz sandım ama bebekler ikiz değilmiş * melike, demet evgar'a o kadar çok benziyor ki kendi doğursa bu kadar benzemez. 1 senelik yayının ardından dizi toplam da 375. fakat star tv ekranlarında 41. bölümünde final yapmıştır.

2013 yılında star tv'de biten fakat daha sonra yapım ekibi fox tv ile anlaşınca tekrardan ekranlara gelmiştir. fakat kanal dizinin sürekli gününü ve saatini değiştirince reyting kurbanı olmuş 416. bölümde yine final yapmak zorunda kalmıştır.


prezervatif sahneleri, meme kanserine dikkat çekmek amaçlı yayınlanan o sahne buradan zeynep'in bol küfürlü doğum sahnesi (küfürlü olduğu için linki koyamıyorum) fakat 23. bölüm izlemek isteyenler için, düğün günleri halay sahnesi ve ozan'ın fenerbahçe maçlarında güldüren komik totemleri adeta hafızalara kazınmıştır. tanrısını yedirdik çocuğa skeçini de unutmayalım lütfen buradan

karakterlerden bahsetmem gerekirse,
zeynep yıldırım; süslü, yemek yapmayı seven ve hayatında istediği tek şey 9 yıllık uzun bir birliktelik yaşadığı ozan'la evlenmektir. kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan zeynep yeri gelir rehberlik öğretmenliği yapmaya başlar. en sonunda da kendi kafesini/ pastanesini açar. dergi okumayı ve arada blog yazıları yazar. galatasaraylı'dır. ozan'ın kredi kartlarıyla alışveriş yapmayı sever. her ne kadar dostu olarak görse de leyla ve derya en büyük düşmanlarıdır* zeynep'in annesi sağdır ve arada bölümlere konuk olur.

ozan karaman; zeynep'in sürekli öküz diye seslendiği, fanatik fenerbahçeli, en yakın arkadaşı mahir ile takılmayı seven fakat zeynep kadar evlilik düşünmeyen bir karakterdir. kendisine ait yazılım firması vardır. zeynep'in annesi gibi ozan'ında babası ve halası bölümlerde görünür.

mahir rolünü bülent şakrak canlandırmaktadır.
hasan can kaya dizinin senaristliğini üstlenmiştir.

zeynep'in blog yazıları yazdığı ve twitter hesabı açtığı zamanlarda kullandığı twitter hesabı sayısız takipçiye ulaşmıştır. zeynep'in bölümlerde de sıkça taktığı renkli bandanaları bile dizinin resmi sayfalarında satılmaya başlanmıştır.

dizinin uyarlama versiyonu un gars, une fille 1997 yılında kanada'da fransızca olarak yayınlanmaya başlamıştır.

birkaç sene önce emre karayel'in bir röportajında "zeynep ile ozan'ın yaşlandığı zamanları çekebiliriz belki" dese de yapım ekibinden herhangi bir açıklama gelmemiştir.

beyaz show programına konuk olan demet evgar ve emre karayel olmuş, karayel "artık karı koca gibi olmuştuk, ailem dizi bitince gerçekten demet ile evleneceğimizi düşündü fakat aramızda hiç bir yakınlaşma olmadı, olsaydı dizi bu noktaya gelmezdi" demiştir. yakın zamanda baba olan emre karayel'in fotoğrafının altına seyirci "eee hani demet evgar'a benzemiyor " diyerek tatlı bir gönderme yapmıştır.

2021 yılında netflix' de yayınlanan marta del castillo'nun esrarengiz kaybını anlatan 3 bölümden oluşan ispanyol yapımı belgeseldir.

marta del castillo dosyası basit bir dava değildir. ispanya'nın bu zamana kadar gelmiş geçmiş en büyük davasıdır. itiraf ediyorum izlerken saç baş yolduracak tipten bir suç dosyası. çünkü olay ile ilgili ne kadar çok şey bilirseniz dosya o kadar karışık bir hal alıyor ve çıkmaza giriyor. bir türlü sonuçlanamıyor.

belgeselin konusu, 24 ocak 2009 yılında ispanya'nın sevilla eyaletinde yaşayan marta'nın gizemli kaybı anlatılmaktadır. belgeselde ki görüntüler/ ses kayıtları canlandırma değil birebir gerçektir.


görselin kaynağı
belgeseldeki kişilerden bahsedecek olursam, 3 kız kardeşin en büyüğü olan marta 17 yaşındadır. dini ritüellere düşkün, ailesi ve çevresindeki insanlar tarafından sevilen bir kızdır. marta 1 ay boyunca miguel ile çıkar sonra ise ayrılırlar ve arkadaş olmaya karar verirler. marta, miguel'in çok kıskanç olduğundan ve öfke nöbetleri geçirmesi nedeniyle miguel ile ayrıldıklarından bahseder ailesine. fakat miguel ile ayrıldıktan sonrada sık sık buluşmaya devam ederler.

miguel temizlikçidir. reşit olan miguel ise 2 evde yaşar. ilki 16 yaşında olan kız arkadaşının ailesinin evinde (aile genelde başka bir şehirde yaşıyor eve pek uğramıyor) ve son olarak miguel kendi ailesinden kalan evde de yaşamaktadır. bu eve bazen üvey abisi francisco javier'de gelmektedir.

miguel'in 2 yakın arkadaşı vardır. biri kendi gibi reşit olan samuel diğeri ise 16 yaşında olan el cuco'dur.

soldan sağa/miguel, samuel, el cuco ve miguel'in üvey abisi francisco javier.

görselin kaynağı

marta'nın kayıp olduğu gün yaşananlar ise ilginçtir. annesine miguel ile buluşacağını söyleyen marta evden ayrılır. evlerinin önünde kendisini motosikleti ile bekleyen miguel ile tam motosiklete binip gidecekken marta babasıyla karşılaşır. babası marta'yı, miguel'in motosikletine binmemesi konusunda onu uyarır. motosikletin tehlikeli olduğunu söyler. fakat marta babasını dinlemez ve miguel'in evine gider.

akşam olduğunda saatler 20:00 gösterdiğinde marta eve gelmez. annesi telaşlanır önce kızını sonra ise miguel'i telefondan arar. fakat ikisinin telefonu da çalmasına rağmen açan olmaz.

bunun üzerine daha da paniğe kapılan marta'nın ailesi kızını aramaya çıkar. baba miguel'in evine gider. anne ise kızının yakın arkadaşlarını arar.

baba saat 20:00 ile 20:30 arası miguel'in evine gittiğinde evin perdelerinin çekili olduğunu, içeriden ses gelmediğini ve ışığın yanmadığını farkeder. anne ise o sırada miguel'i döne döne tekrar arar ve miguel en sonunda telefonu açar. "miguel evde olduğunu ve marta'yı en son eyaletteki bir cam dükkanının önüne bıraktığını" söyler. bunun üzerine marta'nın yakın arkadaşı ile annesi de bahsi geçen cam dükkanın önüne, sevilla eyaletinin birçok noktasını arabayla turlamaya başlarlar ve yolda miguel'in yakın arkadaşı samuel ile karşılaşır. samuel'in saçları ıslaktır, panik bir havadadır. marta'yı görmediğini söyler.

marta'nın babası ise polis merkezine giderek kızının eve dönmediğini/ kayıp olduğunu bildirir. fakat polis "partidedir, eve gelir" diyerek kayıp ihbarını pek önemsemezler. çaresiz baba ise kızının gidebileceği çoğu yere bakmaya devam eder.

bu sırada marta'nın yakın kız arkadaşı ile annesi de miguel'in evine giderler. miguel kapıyı açar ve onları içeri davet eder. marta'yı sorarlar ve miguel onlara da aynı şeyi söyler. kız ve annesi de mecburen evden ayrılırlar. fakat dikkatlerini çeken bir şey vardır. evde yoğun bir çamaşır suyu kokusu vardır ve yeni temizlik yapıldığı anlaşılmaktadır.

marta'nın kaybı için tüm aile seferber olur. hatta marta'nın dayısı da 1 gün sonra miguel'in evine gider. fakat kapıyı açan olmaz. komşunun ziline basan dayı, komşuya yeğeni marta'nın kayıp olduğunu anlatır. "hiç dikkatinizi çeken bir olay oldu mu"? diye sorar. komşu gece geç saatlerde miguel ve yanındaki kişinin tekerlekli sandalye ile bir şey taşıdıklarını gördüğünü söyler. hatta o saatte çöp atılmasının da garibine gittiğini belirtir.
önemli bir görgü tanığı evet ve önemli bir delil. "tekerlekli sandalye".



kısacası tutarsız ifadeler, polisin 17 saat sonunda arama kararı çıkarması, delillerin o süre zarfında temizlenmesi, ispanya'nın hukuk konusunda geri kalmışlığı ( el coco'nun reşit olmadığı için az ceza alması, suçu örtbas etmesinin yasalar gereği bir karşılığının olmaması), o dönem görüntü kalitesi düşük güvenlik kameraları, olayla ilgili şüphe duyulan kişilerin yeterli düzeyde sorgulanmaması, telefon sinyallerinin incelenmemesi, yargıçların olay bitsede gitsek tarzı tavırları marta'ya ne oldu ? sorusuna karşılık verememektedir.

miguel'in avukatı müvekkelinin sürekli ifade değiştirmesi üzerine davayı bırakıyor. bilin bakalım davayı kim alıyor? kadının biri. evet bu şerefsizi savunan bir kadın!

marta'nın babasının şu sözleri o kadar ağır ki;
" adaletin ve sosyal standartların tatmin edici olmaktan çok uzak olduğu bir ülkede aile kurduğum için kızlarımdan özür dilemek istiyorum"

marta'nın kaybıyla yargılanan sanıklar sürekli ifade değiştirmelerini "polis baskısı yüzünden yaptık, onlar öyle söyledi" diyerek suçu polisin üstüne atmışlardır.

miguel, samuel, el cuco ve miguel'in üvey abisi francisco'un dışında francisco'un sevgilisi maria ve fransicco'un eski karısı rosa'nın da ifadelerine başvurulmuştur. fakat maria ünlü bir siyasetçinin kızı olduğu için sorgusu alındıktan sonra serbest bırakılmıştır.

*** 2011 yılında 4 yetişkin sanık, 20 duruşma oturumu, 90 tanık, 14 uzman, 6000 sayfalık özet, 40 farklı medya organı ve 150 muhabir ile ispanya'nın en büyük dosyasının görüldüğü son davada ise miguel 21 yıl hapis cezası alıyor. tanımın başında da ispanya'nın en ilginç dosyası dememin nedenlerinden biri ceset yoksa cinayette yoktur sözünün aksine ceset olmadığı halde ceza alan tek kişi miguel olmuştur. diğer zanlılardan samuel serbest kalıyor, el cuco ve francisco delil yetersizliğinden 3-4 sene yattıktan sonra serbest kalıyor. hatta kılık bile değiştiriyorlar. francisco asla yüzünü göstermiyor. insanların onları karalaması, hakaret etmesi hoşlarına bile gidiyor. son bölümde sanıkların ceza yaptırımları hakkında net bir bilgi yok. fakat miguel'in 21 sene ceza aldığı kesin. diğerleri nin ceza alıp almadığı muamma)

ispanya hükümeti beni daha da şaşırtmaya devam ediyor. zanlıları yalan makinesine bağlamak varken, p100 denilen beyin sinyallerini kontrol eden ve hipnoz tekniği ile cesedin yerini öğrenmeye çalışıyorlar. hatta medyumlardan bile yardım alıyor. sonuç her seferinde başarısız. marta'nın cesedine asla ulaşılamıyor.

2021 yılında bir gelişme yaşanıyor. ispanya'nın ünlü dedektifleri ve ekipleri miguel ve diğer sanıkların "günümüz teknolojisiyle" telefonları incelemeye alıyorlar.

son olarak belgeselin sonu inanılmaz duygusal. marta'nın annesi kızının artık hayatta olmadığını kabul ettiğini söylüyor. fakat marta'nın babası kızının bi umut yaşadığını düşünüyor.
bir umut olur da gelirse diye her gün mutfak camından bakıyor annesi. babası ise onu hala bekleyen bir ailesi olduğunu düşünsün diye tüm gece mutfağın ışığını açık bırakıyor.

belgeselin afişi / where is marta?

görselin kaynağı