30 aralık 2020 işten çıkarma yasağının uzatılması

pandemiden dolayı 16 nisan 2020 tarihinde uygulanmaya başlanan işten çıkarma yasağı iki ay daha uzatılma hadisesi.
pandemiyle başlayan çalışanları mağdur etmemek için düzenlenen karar şöyle;
--- alıntı ---

4857 sayılı iş kanununun geçici 10'uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında belirtilen sürelerin 17 /01/2021 tarihinden itibaren iki ay uzatılmasına mezkur kanunun geçici 10'uncu maddesinin dördüncü fıkrası gereğince karar verilmiştir.

--- alıntı ---
buradan

insanlara eziyetten, psikolojik şiddetten başka bir şey olmayan karar. insanları arafta bırakmaktır, ücretli izine çıkaranları ve çalışanını kçö kapsamında tam maaşlı izne çıkaran firmaları tenzih etsem de çoğu yer ücretsiz izne çıkarıyor, bu insan başka iş arayamıyor ve belirsizlik içinde kıvranıyor aylarca, bir de utanmadan 1000 lira para verip geçinmesini bekliyorlar utanmazca.

devletin sorumluluk almamak için bulduğu çözüm.kimse işten çıkarılamıyor, işsizlik artmiyor maaşlari şirketler ödüyor.sonsuza kadar sürebilir.

her ülkenin kangren bacağı *işçi sınıfı* kimi kesip atarken kimi tedavi ediyor.
bizim hükmet ise ancak kopan yılan kuyruğunu sarıp üstüne aynı yılandan altın beklemekte.
(bkz: köylü adam ve yılan hikayesi)

bunun da açığını bulmuşlar. ahlaksız davranış adı altında işten atıyorlar.

işsizlik maaşı vermemek için, insanları kuru ekmek bile alamayacakları paralara mahkum etmektir.

aü'ye yapılan 500 tl lik zammın şok etkisini işverenin işçiye yansıtmaması için yapılmış geçici önlem.

(bkz: wef)'in basic minimum income (temel asgari ücret) uygulaması ile toplumun %95i çalışsın çalışmasın maaş alması diğer %5 ise zaten kaymak tabaka onların dünyasından haberimiz olmadan yaşama şeklinde kotarılacağız. bütün dünya da böyle olacak sonuçta.

artıları olsa da pek çok sorun doğuran karar. örneğin, yeni işçi alımında işveren imzalatmak zorunda olduğu iş sözleşmesinin yanında bir de istifa mektubu istiyor. imzalamasın kardeşim dediğinizi duyar gibiyim. o zamanda sevgili işveren sizinle çalışmak istemiyor. bunun yanı sıra belirli süreli iş sözleşmesi de önerilebilir ki bu da işçiye her türlü zarar. çalışan zaten kovulsa işsizlik maaşı alacak, onun yerine sorgusuz sualsiz ücretsiz izine çıkarılıp 1000 lira destekle geçinmeye çalışıyor.

yine de kıdem tazminatı ve işsizlik ödeneğine hak kazanamamış işçilerin lehine de olabiliyor.

hepsiburada firmasının depo bölümünde çalışan lise arkadaşım var. yeni başlamıştı. takriben iki ay oldu, kara cuma ve mağazacılar günü yoğunluğunu hesap ederek işe almışlar demek ki
bu hafta ucretsiz izne çıkarmışlar.
çocuk şimdi başka yerde iş de bulamıyor.
aramış işe yaramayan insan kaynakları bürosunu. durumu anlatmış, demişler ki çıkaramayız ama istersen 25.maddeden çıkaralım. yüz kızartıcı maddenin yolu açık bize, demişler.

ınsan onuru ayaklar altında. işverenleri savunan insanlar bitmeden, bitmez bu işçi patron arasındaki uçurum.
sendika olmazsa işçi köledir.
devrimci sendikalasma sart.

çıkaran çıkarıyor, laf olsun diye kararname çıkarıp arkasından dolaşmak için özellikle bir sürü açık pencere bırakırsan, tabi o pencereleri birileri kullanacak.
bu durumlarda sen üç maymunu oynuyorsun diye insanların yaşadıkları değişmiyor, birileri kafasını deve kuşu misali kuma gömmüş oluyor yalnızca.
herkes herşeyin farkında, kral çıplak.

bu yasak işçi yararına görünse gibi de aslında işveren yararınadır. iş yok diye milleti çıkarmaya kalksalar milyonlarca tazminat ödemek durumunda kalacaklar çünkü.

işçi ne yapsın? ne yapalım? evde gamlı baykuş gibi bekliyoruz. yattığımız yerden para geliyor. sigortamız yatmıyor. tembelleştik.

elini taşın altına koyabilecek, realist siyasetçilerin ve idarecilerin olmadığı ülkede duyurulan bir diğer yasağın uzatılması hadisesidir. yanlış hatırlamıyorsam şirketlerin iflasını açıklama yasağı da uzatılmıştı.

anlaşılan somut çözümler bulmak yerine uzatmanın da uzatmasını oynayacağız. yalnız hatırlatmakta fayda var, uzatmalarda yenen goller normale kıyasla çok daha can yakıcı oluyor ne yazık ki... hadi hayırlısı.