1.
--- alıntı ---
"afrodit (modern yunanca: ἀφροδίτη), yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası. roma mitolojisindeki ismi venüs, etrüsk mitolojisindeki ismi turan'dır. gigantlar arasındaki karşıtı periboia'dır.
afrodit'in doğumu üzerine iki efsane vardır. homeros tanrıçanın zeus ile okeanos kızı dione'den doğduğunu söylerken, hesiodos theogonia’da bu tanrıçanın denizin köpüklü dalgalarından doğduğunu söyler. kronos, kral babası uranos'u devirirken, bir orakla babasının cinsel organını keser. kesilen organ denize düşer ve oluşan köpüklerden afrodit doğar.
aphrodite altın sıfatıyla çoğu yerde karşımıza çıkar. tanrıça için çoğunlukla kulanılan sıfatlar işveli, cilveli ve gönül alıcıdır. güzelliği, sevgiyi, sevişmeyi simgeleyen tanrıça, çoğu yerde oğlu eros ile görünmektedir. ancak eros hesiodos’a göre oğlu değildir ve afrodit'in alayına daha sonra katılmıştır. bunun yanı sıra tanrıçanın alayında güzelliği, zarafeti ve bereketi simgeleyen kharitler, horalar ve hymenaios yer almaktadır. tanrıça çoğu kez çıplak betimlenir. ayrıca takan her kadını dünyanın en güzel ve çekici kadını gösterebilen büyülü bir memeliği vardır. hera, bu memeliği truva savaşı'nı izleyen zeus'u baştan çıkarıp kandırmak için kullanmıştır."
--- alıntı ---
(viki)
"afrodit (modern yunanca: ἀφροδίτη), yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçası. roma mitolojisindeki ismi venüs, etrüsk mitolojisindeki ismi turan'dır. gigantlar arasındaki karşıtı periboia'dır.
afrodit'in doğumu üzerine iki efsane vardır. homeros tanrıçanın zeus ile okeanos kızı dione'den doğduğunu söylerken, hesiodos theogonia’da bu tanrıçanın denizin köpüklü dalgalarından doğduğunu söyler. kronos, kral babası uranos'u devirirken, bir orakla babasının cinsel organını keser. kesilen organ denize düşer ve oluşan köpüklerden afrodit doğar.
aphrodite altın sıfatıyla çoğu yerde karşımıza çıkar. tanrıça için çoğunlukla kulanılan sıfatlar işveli, cilveli ve gönül alıcıdır. güzelliği, sevgiyi, sevişmeyi simgeleyen tanrıça, çoğu yerde oğlu eros ile görünmektedir. ancak eros hesiodos’a göre oğlu değildir ve afrodit'in alayına daha sonra katılmıştır. bunun yanı sıra tanrıçanın alayında güzelliği, zarafeti ve bereketi simgeleyen kharitler, horalar ve hymenaios yer almaktadır. tanrıça çoğu kez çıplak betimlenir. ayrıca takan her kadını dünyanın en güzel ve çekici kadını gösterebilen büyülü bir memeliği vardır. hera, bu memeliği truva savaşı'nı izleyen zeus'u baştan çıkarıp kandırmak için kullanmıştır."
--- alıntı ---
(viki)
devamını gör...
2.
güzellik, aşk, arzu ve zevk tanrıçası
devamını gör...
3.
güzelliğin, şehvetin ve fuhşun mabudesi olan aphrodite bir şafak vakti kıbrıs adasının mersin ağaçları ile kaplı bir sahilinde bir sedef çanak içinde şaheser bir inci gibi doğdu. bu şey, evvela tüm mabudlar alemini velveleye verdi; kadınlar kıskandı erkekler de sahibi olmak istediler. kocası ares ve aresten olma oğlu da eros’tur. eski yunanda sembolü de altın elmadır. bu elmanın sembolü oluşu şu şekilde belirtilmektedir;
zeus bir gün olympus dağında büyük bir ziyafet verir ve bu öyle şatafatlı bir ziyafettir ki kevser şarabı içilip anberiye yeniyordu. derken bu ziyafetin en güzel bir anında masanın ortasına birden bir altın elmanın yuvarlandığı görüldü ve bu altın elmanın üzerinde “en güzel dişi mabuda”, diye yazılmıştı. bu altın elmanın sahibi kim olacak diye oldukça uzun süre tartışıldı lakin bir netice elde edilemedi. bunun üzerine bu yükü bir faniye yüklemeye karar verildi. kim yapar diye münakaşa edildi ve sonucunda çanakkale boğazı yakınında troya kralının oğlu paris’in seçmesine karar verildi ve paris hemen olympus dağına getirildi.
paris, faniler arasındaki en güzel erkekti, namı oldukça çoktu ve dilber bir erkekti (onun ile ilgili lakaplar da bulunur; zeusun sakisi, ceylan ayaklı, bakireleri baştan çıkaran oğlan...). meclis toplanınca parisin önünden sırası ile dişi mabudlar geçmeye başladı;
1- hera, inanılmaz bir debdebe ve gösteriş ile geçti. aile sadakati, analık ve şefkatin temsiliydi hera, başında yıldızlardsn bir çelenk, giysileri ise aile fazileti mücevherleri ile doluydu.
2-athena geçti. bakire olan bu mabud muhteşemengiz güzelliği ile ilmin, sanatın, zekanın temsilcisi sayılıyordu. geçerken başında altın bir miğfer elinde ise altın bir kargı bulunuyordu.
3-sıra artemis’e geldi. bakire olan artemis de bekaretin, saflığın, temizliğin ve tazeliğin temsili idi. alnında bir ay parçası, elinde altın yay ve oklar ile yanında altından ahular ve ceylanlar vardı.
4-aphrodite ise çırılçıplak anadan üryan bir vaziyette paris’in önünden geçti. ne elması ne mücevheri ne de başka bir süsü vardı... o ana dek kimsede bulunmayan eşsiz bir kadınlık cazibesi bulunmaktaydı. adeta bakışları konuşuyordu...
paris de bu altın elmayı mabudların mabudu olan aphrodite’e verdi. aphrodite de bunun karşılığında bir hediye sunmak için bir gece paris’in koynuna girdi.
aphrodite öyle bir varlıktı ki mabudlar içinde onu tatmayan yok denebilirdi. öyle dişi öyle güzel idi ki... fanilerden de sevgilileri oldu bunlardan birisi lübnanlı bir genç olan adonistir. fakat kıskanç kocası aresin gazabına uğrayan bu delikanlı paramparça nir halde can verdi (ares yaban domuzu kılıgına girerek onu öldürdü). aphrodite bundan çok etkilenip günlerce ağlayınca zeus da bu gözyaşlarına dayanamadı ve adonis’i kan renginde bir çiçeğe dönüştürdü. bu “gelincik” çiçeğidir sevgili dostlar. yani adonis gelincik çiçeğine dönüşmüştür.
sevgili dostlarım, bu gibi pek çok rivayet ve mitler, mitolojik öyküler eski edebiyat (divan edebiyatı) şiirlerinde geçmektedir. muhteşem bir suret ile baş döndürmektedirler. eğer ufacık bir katkım oldu ise ne mutlu... öperim gözlerinizden... sevgiler.
zeus bir gün olympus dağında büyük bir ziyafet verir ve bu öyle şatafatlı bir ziyafettir ki kevser şarabı içilip anberiye yeniyordu. derken bu ziyafetin en güzel bir anında masanın ortasına birden bir altın elmanın yuvarlandığı görüldü ve bu altın elmanın üzerinde “en güzel dişi mabuda”, diye yazılmıştı. bu altın elmanın sahibi kim olacak diye oldukça uzun süre tartışıldı lakin bir netice elde edilemedi. bunun üzerine bu yükü bir faniye yüklemeye karar verildi. kim yapar diye münakaşa edildi ve sonucunda çanakkale boğazı yakınında troya kralının oğlu paris’in seçmesine karar verildi ve paris hemen olympus dağına getirildi.
paris, faniler arasındaki en güzel erkekti, namı oldukça çoktu ve dilber bir erkekti (onun ile ilgili lakaplar da bulunur; zeusun sakisi, ceylan ayaklı, bakireleri baştan çıkaran oğlan...). meclis toplanınca parisin önünden sırası ile dişi mabudlar geçmeye başladı;
1- hera, inanılmaz bir debdebe ve gösteriş ile geçti. aile sadakati, analık ve şefkatin temsiliydi hera, başında yıldızlardsn bir çelenk, giysileri ise aile fazileti mücevherleri ile doluydu.
2-athena geçti. bakire olan bu mabud muhteşemengiz güzelliği ile ilmin, sanatın, zekanın temsilcisi sayılıyordu. geçerken başında altın bir miğfer elinde ise altın bir kargı bulunuyordu.
3-sıra artemis’e geldi. bakire olan artemis de bekaretin, saflığın, temizliğin ve tazeliğin temsili idi. alnında bir ay parçası, elinde altın yay ve oklar ile yanında altından ahular ve ceylanlar vardı.
4-aphrodite ise çırılçıplak anadan üryan bir vaziyette paris’in önünden geçti. ne elması ne mücevheri ne de başka bir süsü vardı... o ana dek kimsede bulunmayan eşsiz bir kadınlık cazibesi bulunmaktaydı. adeta bakışları konuşuyordu...
paris de bu altın elmayı mabudların mabudu olan aphrodite’e verdi. aphrodite de bunun karşılığında bir hediye sunmak için bir gece paris’in koynuna girdi.
aphrodite öyle bir varlıktı ki mabudlar içinde onu tatmayan yok denebilirdi. öyle dişi öyle güzel idi ki... fanilerden de sevgilileri oldu bunlardan birisi lübnanlı bir genç olan adonistir. fakat kıskanç kocası aresin gazabına uğrayan bu delikanlı paramparça nir halde can verdi (ares yaban domuzu kılıgına girerek onu öldürdü). aphrodite bundan çok etkilenip günlerce ağlayınca zeus da bu gözyaşlarına dayanamadı ve adonis’i kan renginde bir çiçeğe dönüştürdü. bu “gelincik” çiçeğidir sevgili dostlar. yani adonis gelincik çiçeğine dönüşmüştür.
sevgili dostlarım, bu gibi pek çok rivayet ve mitler, mitolojik öyküler eski edebiyat (divan edebiyatı) şiirlerinde geçmektedir. muhteşem bir suret ile baş döndürmektedirler. eğer ufacık bir katkım oldu ise ne mutlu... öperim gözlerinizden... sevgiler.
devamını gör...
4.
devamını gör...
5.
(tematik)
yunan mitolojisinde aşk ve güzellik tanrıçasıdır.
devamını gör...
6.
vay canına gerçekten başlık yok mu hakkında? eğer varsa ve ben görmediysem, yazmadıysam çok özür dilerim lütfen üstüme atlamayın.
aphrodite hakkında biraz farklı söylentiler var. kendisi bazen bir titan doğumlu bazenden de zeustan olma bir tanriça olarak belirtilir. denildiğine göre doğduğunda bir deniz kabuğu ya da istiridyeden çıkmış ve büyüleyici bir güzellikteymiş. bu güzelliği insnaları birbirine aşık etme hobisiyle birleşince aşkın ve güzelliğin tanrıçası olmuş. diğer tanrıçalar bu tanrıçayı kıskanmışlar. hera da zeus'u elinde tutmakta zaten zorlanıyor, gidip aphrodite'i oğlu hephaistos ile evlendirmiş. ama aphrodite'in gönlü başkasındaymış. ares. hatta onunla gizli gizli buluşurlarmış ama bir seferinde hephaistos bir ağ örmüş ve onları tuzağa düşürmüş. bütün o olimposun önünde rezil olmuşlar. derler ki eğer aphrodite'ten daha güzelseniz, eğer hakkında kötü şeyler söylerseniz sizi lanetlermiş. ya aşık olmazsınız ya da aşık olduğunuz kişi size aşık olmazmış.
aaa pardon afroditmiş özür dilerim
aphrodite hakkında biraz farklı söylentiler var. kendisi bazen bir titan doğumlu bazenden de zeustan olma bir tanriça olarak belirtilir. denildiğine göre doğduğunda bir deniz kabuğu ya da istiridyeden çıkmış ve büyüleyici bir güzellikteymiş. bu güzelliği insnaları birbirine aşık etme hobisiyle birleşince aşkın ve güzelliğin tanrıçası olmuş. diğer tanrıçalar bu tanrıçayı kıskanmışlar. hera da zeus'u elinde tutmakta zaten zorlanıyor, gidip aphrodite'i oğlu hephaistos ile evlendirmiş. ama aphrodite'in gönlü başkasındaymış. ares. hatta onunla gizli gizli buluşurlarmış ama bir seferinde hephaistos bir ağ örmüş ve onları tuzağa düşürmüş. bütün o olimposun önünde rezil olmuşlar. derler ki eğer aphrodite'ten daha güzelseniz, eğer hakkında kötü şeyler söylerseniz sizi lanetlermiş. ya aşık olmazsınız ya da aşık olduğunuz kişi size aşık olmazmış.
aaa pardon afroditmiş özür dilerim
devamını gör...
7.
tarihçi hesiodos'a göre akdeniz köpüklerinden doğmuştur.
devamını gör...
8.
bu gıcıklığı yapmalıydım bir acaip şarkı.
devamını gör...
9.
10.
kronos'un kesilen penisinin bir okyanusa/denize atılması sonucu oluşan kopuklerden dunyaya geldiği söylenir.
devamını gör...
11.
heykellerde ve resimlerde hep çıplak tasvir edilir.
çünkü güzellik saklanmaz.
çünkü güzellik saklanmaz.
devamını gör...
12.
aphrodite.
adı grekçe değildir. iki hali vardır afrodit'in;
aphrodite urania, temiz sevgilerin tanrıçası.
aphrodite pandemos, fuhuşun tanrıçası.
kendisine kumrular, güvercinler ve gül kutsaldı. çıplak tasvir edilir ekseriyetle. çünkü çok güzeldir.
adı grekçe değildir. iki hali vardır afrodit'in;
aphrodite urania, temiz sevgilerin tanrıçası.
aphrodite pandemos, fuhuşun tanrıçası.
kendisine kumrular, güvercinler ve gül kutsaldı. çıplak tasvir edilir ekseriyetle. çünkü çok güzeldir.
devamını gör...
13.
yunan mitolojisinde aşk tanrıçası.
mitolojiye göre insanlara güçlü ihtiras ilhamı vermek gibi büyük gücü olan afrodit, denizde oluşan bir girdaptan ortaya çıkmış, insan görünümüne bürünerek ateşin ve zanaatkarların tanrısı hephaistos'un sadakatsiz eşi olmuştur.
afrodit, anadolu'da da saygın bir tanrıça olmuş, ismine şehirler ve tapınaklar inşa edilmiştir. bunların en bilineni afrodisias isimli olanıdır. burada ve knidos'ta bulunan afrodit tapınakları, bu tanrıça için adanmış tapınma yerleriydi.
doğu sanatında afrodit heykelleri bazen giysili, bazen çıplak, bazen yarı çıplak, bazen de elleri göğsünü veya karnını kavramış şekilde tasvir edilmiştir. bu eserlerin orijinal olanlarına günümüzde ulaşılamamış. günümüzde yalnızca romalı heykeltıraşların yaptığı replikaları ulaşabilmiştir. bunlar venüs heykeli diye de isimlendirilir. hatta yunan medeniyetini sahiplenen, üzerinde ufak tefek rötuşlar yapan roma medeniyeti de, onların sembolü olmuş olan yıldız veya gezegen olan venüs'ün ismini koymuş.
doğu akdeniz kaynaklı olduğu için afrodit'in kıbrıs açıklarında doğduğu söylenir. helen uygarlığı, savaşmaktan ziyade sevişmek düsturuna sahip olduklarından afrodit, kadınlık, cinsellik, erotizm simgesi sayılmıştır.
mitolojiye göre insanlara güçlü ihtiras ilhamı vermek gibi büyük gücü olan afrodit, denizde oluşan bir girdaptan ortaya çıkmış, insan görünümüne bürünerek ateşin ve zanaatkarların tanrısı hephaistos'un sadakatsiz eşi olmuştur.
afrodit, anadolu'da da saygın bir tanrıça olmuş, ismine şehirler ve tapınaklar inşa edilmiştir. bunların en bilineni afrodisias isimli olanıdır. burada ve knidos'ta bulunan afrodit tapınakları, bu tanrıça için adanmış tapınma yerleriydi.
doğu sanatında afrodit heykelleri bazen giysili, bazen çıplak, bazen yarı çıplak, bazen de elleri göğsünü veya karnını kavramış şekilde tasvir edilmiştir. bu eserlerin orijinal olanlarına günümüzde ulaşılamamış. günümüzde yalnızca romalı heykeltıraşların yaptığı replikaları ulaşabilmiştir. bunlar venüs heykeli diye de isimlendirilir. hatta yunan medeniyetini sahiplenen, üzerinde ufak tefek rötuşlar yapan roma medeniyeti de, onların sembolü olmuş olan yıldız veya gezegen olan venüs'ün ismini koymuş.
doğu akdeniz kaynaklı olduğu için afrodit'in kıbrıs açıklarında doğduğu söylenir. helen uygarlığı, savaşmaktan ziyade sevişmek düsturuna sahip olduklarından afrodit, kadınlık, cinsellik, erotizm simgesi sayılmıştır.
devamını gör...
14.
afrodit denildiğinde gerçekten yunan mitolojisindeki tanrıçayı aklına getiren var mı? çünkü benim aklıma hep gerçek afrodit yani banu alkan geliyor.
devamını gör...
15.
daha önce de paylaşmıştım. troya müzesinde beni en çok etkileyen heykel. m.ö.2.yy dan kalma afrodit heykeli. heykelin önünde sanırım en az 10 dk durdum; detayları muhteşemdi. yüzün detayına, koldaki ve bacaktaki yılan motifine kadar. insan ,bu kadar eski bir tarihe dayandığına inanamıyor. tarihtekiler kesinlikle sanat konusunda bizden daha zevklilermiş.

devamını gör...
16.
umarım bir gün gider de görebilirim. çok isterim başka başka şehirlerde ki müzeleri görmek ya. denk gelmemesi ne üzücü.
herkes gitsin görsün efenim. müze gezin.
herkes gitsin görsün efenim. müze gezin.
devamını gör...
17.
bu şey değilmi ya benim hatun?
ahah işin şakası.mitoloji enlerimden olur kendileri. dövmesini yaptırmak istediklerimden hatta.
ahah işin şakası.mitoloji enlerimden olur kendileri. dövmesini yaptırmak istediklerimden hatta.
devamını gör...
18.
adına koskoca bir roma şehri olan (bkz: aphrodisias) kurulmuş tanrıça
devamını gör...
19.
ares ve hephaistos ile olan ilişkisi, günümüzdeki çoğu (bkz: manosphere) anlatısı ile benzerlikler içerir. bu benzerlikler erkeklerin yıllar geçse de zerre akıllanmadığını göstermektedir.
(bkz: hephaistos), yapan bir tanrıdır. üretken, çalışkan bir tanrıdır. ancak, yaptığı şeyler, savaş için kullanılmaktadır. savaşanlara, başka işçilerin emeğini yok edenlere silah sağlamaktadır.
(bkz: ares)'in "yiğitçe" savaşabilmesine, kendisi gibi emekçileri kılıçtan geçirip hayatları mahfetmesine imkan sağlıyordu kısacası.
bu salaklığının cezasını, afrodit gibi "aşk" ve "güzellik" gibi pek de bir ağırlığı olmayan şeylerin tanrıçası ile önce keriz gibi başlık parası vererek evlenerek, sonra da bu tanrıçanın, kendisini kendisinin tam zıttı olan bir tanrıyla aldatması ile ödeyecektir.
hatta ödemesi burada da kalmayacak; zeus, ares ve afrodit'e hiç bir ceza vermeyecektir. yaptıkları yanlarına kalacak, hephaistos ikinci kez uçurumdan atılmış olacaktır.
silah tüccarlığından iş, afrodit'ten eş, ares'ten ortak, zeus'tan da patron olmayacağını hem kendisi anlayacak hem de başka erkeklere anlatacaktır. hâlâ daha anlamamaya devam edenler ise, ares'lerce kullanılacak, afrodit'lerce aldatılacak, zeus'larca yüzüstü bırakılacaklardır.
kulak verin, anlamayanlardan olmayın.
(bkz: hephaistos), yapan bir tanrıdır. üretken, çalışkan bir tanrıdır. ancak, yaptığı şeyler, savaş için kullanılmaktadır. savaşanlara, başka işçilerin emeğini yok edenlere silah sağlamaktadır.
(bkz: ares)'in "yiğitçe" savaşabilmesine, kendisi gibi emekçileri kılıçtan geçirip hayatları mahfetmesine imkan sağlıyordu kısacası.
bu salaklığının cezasını, afrodit gibi "aşk" ve "güzellik" gibi pek de bir ağırlığı olmayan şeylerin tanrıçası ile önce keriz gibi başlık parası vererek evlenerek, sonra da bu tanrıçanın, kendisini kendisinin tam zıttı olan bir tanrıyla aldatması ile ödeyecektir.
hatta ödemesi burada da kalmayacak; zeus, ares ve afrodit'e hiç bir ceza vermeyecektir. yaptıkları yanlarına kalacak, hephaistos ikinci kez uçurumdan atılmış olacaktır.
silah tüccarlığından iş, afrodit'ten eş, ares'ten ortak, zeus'tan da patron olmayacağını hem kendisi anlayacak hem de başka erkeklere anlatacaktır. hâlâ daha anlamamaya devam edenler ise, ares'lerce kullanılacak, afrodit'lerce aldatılacak, zeus'larca yüzüstü bırakılacaklardır.
kulak verin, anlamayanlardan olmayın.
devamını gör...
20.
tüm olimpos içinde en sevdiğim olan tanrı. onunla ilgili olan, kenarından köşesinde ona bağlı her hikaye de pek güzeldir.
devamını gör...