ahşap dolabın içinde radyo yayını

ben geldim, siz gitmişsiniz. olmazsa bir dahaki sefere demiştim, tam da öyle oldu demek ki.

herkese selamlar ve sevgiler. bu akşam 20:00'de işiniz yok ise buyrun gelin, bluesimone ile birlikte sohbetimizi dinleyip siz de dahil olun lütfen. gündelik hayatta takıldığımız ama çok da önemli olmayan şeyler hakkında genel bir sohbet edeceğiz, interaktif olacağı için rüzgar bizi uzaklara götürecek!

iyi yayınlar dilerim.

şirket kampındayım o yüzden dinleyemeyeceğim. güzel yayınlarınız olsun!

başlıyoruz arkadaşlar, keyifli dinlemeler.

pinkshiny bey; hiiiç kibar olmaya çalışma, karadeniz yemekleri cidden kötü.

bir nebze mısır ekmeği, o da belki.

karadeniz diyince şimdi burnuma haşlanmış kara lahana kokusu geldi bak, sinirlendim.

iyi yayınlar, afiyet olsun yayını:)))

abartılan mutfaklar demişken, sushi den nefret eden sadece ben miyim?

amerikalılar neden bizim bir mutfak geleneğimiz yok diye hiç hayıflanmıyorlar. bir kaç çeşit o kültüre ait yerel lezzetleri de var, mesela tatlılar. pie/ turta ve cheesecake amerikan kırsalından çıkmış kabul ediliyor örneğin.
bi de fasulye ile ilgili bazı pişirme usulleri var.

bir atomu bölüşüp yeriz belki, o derece entelektüel bir yayın oluyo. sıkıldım ama katlancam. belki bir şeyler katarım kendime.

iyi yayınlar.

isim çok orjinalmiş. çok aradınız mi bu yayın adını? marjinal olacaz diye kadıköy indie müzik gruplarıyla yarışır hale geldiniz. ben de bir radyo yayını yapacam ve adı "tek ayak üstünde gökyüzünü izlerken" olacak. ilerleyen zamanlarda ismin saçmalığına bi kulp bulurum ne de olsa.

iyi yayınlar.

edit: aşağıdaki arkadaş bulmuş o kulbu ve kulbun açıklamasına başlarken "post modern zamanlar" falan demeyi ihmal etmemiş. ceviz ağacı ahşap dolaba gelecek olursak; iç mimarım ve yaklaşık sekiz yıldır mobilya atölyesi sahibi biriyim. şu an ceviz ağacından dolap yaptırmak hele hele büyük dolap yaptırmak ortalama bir araba fiyatına ulaşabilir, ki ezelden beri bu böyledir. o ceviz ağacı değildir, ceviz deseni kaplamalı pvc bantlı suntalamdır.

bakışımın açısından, belki de tüm açıların bakımından, neyse, bağlamına göre her ikisi de sanırım geçerli :


post-modern zamanlardayız. ahşap dolaplar modern zamanların kahramanlarından biridir. her yaş gurubu için ve her modern dönem jenerasyonu için.. benim için o ahşap dolap, ceviz ağacından, geniş, sağlam, ağır ve akustiği yeni bir alandı. çocukluğumun saklambaç yeri ve ilk gençliğimin kafayı bulma kutusu.

dolapta müzik yapmak mevzusuna hiç girmeyeceğim şimdi ama bu davranışı da şu yaşımda hala tamamına erdirmek istediğimi belirtmekten çekinmiyorum..

iyi yayınlar. müzik severlere selamlar. afiyet olsun..

siz hiç gece vakti, kapağı hafif aralık kalmış ahşap giysi dolabından korktunuz mu?

ben korktum.*

programın adı bana hep yatak odasında baskın yapan kocaya dolapta yakalanınca '' napıyosun lan sen burda '' sorusuna '' ehi ehi şey tren bekliyorum desem inancak mısın'' diyen adam çaresizliğini hatırlatıyor.

kısa da olsa biraz dinleyeyim

iyi yayınlar

arkadan köpek sesi geliyor. çiğ etle beslenmiş gibi kükredi ahahaha.

türk sinema tarihinin ilk üç boyutlu filminin korku filmi olduğunu biliyor muydunuz; cehennem 3d.

hoşbuldum

nickim eski bir diziyi hatırlattığı için nostaljik bir çağrışım yapıyor :)

bizi dinlediğiniz için teşekkürler :))