ak-47

ibrahim tatlıses'in suikast girişiminde kullanılan silahtır.

ibrahim tatlıses yakın mesafeden ak-47 ile ateşlenmiş 7.62 mm mermi ile tam kafadan vuruldu ama ölmedi. ama nasıl ?

çok yakın mesafeden vurulduğu için hayatta kaldı. hemen açıklayayım. silahtan çıkan mermi doğal olarak giderek yavaşlar. ak-47 gibi bir tüfeğin gönderdiği merminin debisi çok yüksektir. ve hızlı girip çıkması, nispeten daha az hasara neden olur. zımba gibi girip çıkması başka, içerde dönerek devam etmesi başkadır. dönerek giden mermi, o esnada gücü düşükse daha fazla dokuyu harap ederek ilerler. güçlü bir mermi zımba gibi girip çıktığında, daha az travma etkisi yaratır. herkes yakından silah atışının daha tehlikeli olacağını düşünür. ama uzaktan atış daha çok hasar verebilir. merminin gücü yavaşlayacağından verdiği hasar büyür.

yani özetle ibo 10 metreden değil de 150 metreden vurulsaydı. kafasını yerden toplarlardı. şanslı adam.

nba eski oyuncusu andrey kirilenko'nun lakabıdır. isminin baş harfleri ve giydiği 47 numaralı formaya itafen bu lakabı almıştır. ha bir de evet, kendisi rustur.

orta doğuda ki savaşların ve cs oyuncularının gözdesi.

7,62 mm piyade saldırı tüfeği. kalaşnikof olarak bilinir.

ak mı 47, o silahtan hayır gelmez. zaten gelmiyor da genelde pkk'li teröristlerin kullandığı meret.

aynı zamanda andrei kirilenko'nun lakabıdır.

(link: www.ak47cukur.com
budur

ak-47 (rusça: автома́т кала́шникова) (transkripsiyon: avtomat kalaşnikova) (türkçe: "kalaşnikov saldırı tüfeği") veya kalaşnikof, sovyet yapımı bir 7.62 mm piyade tüfeğidir. silah, mihail kalaşnikov tarafından tasarlanmış olup ijmaş tarafından üretilmeye başlandı ve 1949'da sovyet silahlı kuvvetleri'nin hizmetine girdi.ak-47 ve türevleri, basit yapısı, kolay bakımı ve düşük maliyeti nedeniyle şimdiye kadar en çok üretilen ve en yaygın kullanılan piyade tüfeğidir. yaklaşık 100 milyon adet üretilmiştir ve neredeyse çoğu savaşta kullanılmıştır.

"kalaşnikof" olarak da geçen tüfek.

rus yapımı tüfek. dünyaca ünlüdür.

piyade tüfeğinin en başarılı örneklerinden biri olan ak-47; mihail kalaşnikov tarafından tasarlanmıştır. üreticisi o değildir, çünkü sovyetlerde tasarım büroları vardır. üretimi devlet yapar.

ara not: ak açılımı, avtomat kalaşnikovadır. avtomat otomat gibi bir anlam taşırken, kalaşnikova tasarımcısından ilham alır.

teknik verileri internetten de bulabilirsiniz. ben size biraz farklı şeylerden bahsedeyim.

bu silahın malzeme kalitesi g-3'e göre oldukça düşüktür. öyle ki, üretim maliyetlerini karşılaştırsanız bile, 1'e 4 gibi bir sonuçla karşılaşırsınız. peki neden tüm ordular ak kullanmıyor?

önce işin mutfağına bakalım. bu silah sosyalist bir ülkede tasarlandı. bu ne demek, her şey devletin demek. hükümetler sürekli iş olsun, istihdam olsun ister. yani üretilen malın öyle mükemmel olması beklenmez. bozulsun ki, yenisi üretilebilsin. fabrikalar çalışsın. istihdam sağlansın. işin üretilebilmesi önemli.

işin bir de teknoloji boyutu var. rusların ya da çinlerin ürettiği çelikler günümüzde bile a+ kaliteye sahip değildir. çatlaklıdır. dip not, inanmayacaksınız belki ama, bizim çelik devlerinin ürettiği çelikler bile kalite ve fiyat olarak tyysenkrupp gibi dünya devleriyle yarışır durumdadır.

son olarak, işin bir de ordu boyutu vardır. devasa bir ordu besleyecekseniz, silahınız ucuz olsun istersiniz. bir de doktrininiz nitelik değil de nicelik odaklıysa... bitmiştir. ağırlığına bakarsanız bariz daha hafif zaten.

bu sadece tüfekte değil, tank, uçak gibi major platformlarda da böyledir. mermi boyutu bile nato standardına göre küçüktür. çünkü, lojistik... mermi küçük olursa birim hacimde daha fazla gönderebilirsiniz.

bu birbirini de ciddi manada etkileyen değişkenler sonucunda ak-47 üretilmiştir.

her türlü şart altında görev yapıyor olsa da, bu yapılacağı anlamına gelmemektedir. eline silah almamış, askerliği cs-go'da yapan erkek oğlu erkeklerin, dünyanın en iyi silahı olarak nitelediği ak-47; öyle çamura sokulacak bir silah değildir. hiçbir silah çamura, suya falan sokulmaz. canınızı emanet ettiğiniz şey, en nihayetinde bir mekanizma. her mekanizma dış faktörlerden etkilenir. ak'de tutukluk yapar. ayrıca, bulduğunuz her yere sokarsanız, diğer örneklerine göre daha kısa ömürlü olan bir silahı çok daha kısa ömürlü hale getirirsiniz demektir.

edit: altımdaki entryde fikirlerini beyan eden değerli yazar napoleon'un söyledikleri oldukça yerindedir. sadece şu duruma naçizane el atmak isterim. silahlı kuvvetlerin kullandığı ak-47'ler yasal yollarla ve büyük miktarlarda alınmış bir silah değildir. bunlar, sınır içi ve sınır ötesi harekatlar yahut kaçakçılık faaliyetleriden ele geçirilen silahlardır. mke tarafından onarılıp envantere alınmışlardır.

askerliğimi yaptığım birlikte bizlere dağıtılan tüfektir. kullanması ve bakımı oldukça kolay silahtır. 3 sıfırlama, 3 adet 50 metre, 3 adet de 250 metre ve de 3 adet gece atışı yapmış idik. sesi, kullanana hissettirdiği güç falan gayet iyiydi. pek bir sevmiş idim kendisini. ayrıca ne kadar doğrudur bilmem ama g3 ile karşılaştırılırken; g3 adamı öldürür, keleş yaralı bırakır derlerdi. yaralı bırakmasının ise hem düşman kuvvetlerin psikolojisini düşürmesi hem de yaralıyı kurtarmak için de en az iki adet askerin savaş dışı kalmasına sebep olması nedeniyle daha avantajlı olduğu söylenirdi. gerçi bu mermi kalibresi ile alakalı bi durum. ikisi de 7.62 kalibrede mermi kullanıyor ancak ak-47; 7.62x39 mm gözüküyorken g3 7.62x51mm gözüküyor. aradaki fark bu derece etki eder mi bilemiyorum. o profesyonellerin işi.

velhasıl kelam; üstteki yazarın yazdıklarına katılmakla beraber, ucuzluğu, kullanım ve bakım kolaylığı ile bir dönem bizim ordunun da çeşitli birliklerinde kullandığı silahtır.

dünyaca ünlü sovyet tüfeği olduğunu söyleyerek tanımımı yaparım.

bu tüfeğin dünyaca ünlü oluşu aslında zannedildiği gibi siyasi sebeplere dayanmıyor. hikayesi, aslında volkswagen ve lada marka otomobillerin hikayesi gibidir. silah her zorlu koşulda başarıyla çalışıyor. soğukta, yağışlı havada çalışıyor ve tutukluk yapmıyor vs vs.

aletin bir kusuru tespit edilmiş geri tepme meseleleri ile ilgili. üst modellerde bir takım değişiklikler yapılarak sorun giderilmeye çalışılmış ancak sonunda daha önceki özelliklerin çoğunluğuna dönüş gerçekleşmiş.

oyuncak gibi silahtır.

halk arasında keleş olarak bilinen rus yapımı silah.

üst edit: *
ideolojik olarak sovyetlerin şemsiyesi altında olan bir çok ülkede farklı firmalar tarafından üretilmiş olması nedeniyle genel olarak kalaşnikof desek de bir çok varyantı vardır.

yıllar içinde üretim maliyetine katlanılarak bazı eksiklikleri giderilip modernize edilmiş olsa da radikal bir değişim meydana gelmiştir diyemeyiz.

güncel modellerin kalite ve kullanım kolaylığı bakımından diğer orduların kullandığı tüfeklerden aşağı kalır bir yönü olmamakla birlikte en önemli özelliği ülkelerin bayrağına kadar girmiş olmasıdır.

kalaşnikof kullanmak fakir olduğunuzu gösterir bir ayrıntıdır.

pubg de rahat kullanılabildiğim silahlardandır. severim kendisini.

askerdeyim, 25-50-100 metre atışları var. silahlarımız ak-47, ömrümde ilk defa silah görüyorum, 100 metre atışındayız tak tak tak 3 tane salladım, kıl bir üsteğmen var, kelenderis diye bağırdı, neyse koşarak gittim hedefe, yanında astsubaylar, 3 mermide üçgen şeklinde yuvarlağın içinde...nerelisin? sen dedi...(doğulu bekliyor) mersin komutanım dedim, evinde var mı bundan dedi? ilk defa görüyorum komutanım dedim... siktir lannnnnn dedi, yanındakilerle bir şeyler konuştular...sonuç?
ertesi hafta silahımı aldılar... 5 ay silahsız askerlik yaptım...
dip: ak-47 hedef özürlüdür...

pubg'de yer almayan silahtır. pubg'de yer alan, daha sonra aynı firma tarafından üretilmiş farklı özelliklere sahip akm modelidir. oyunlarda herkesin kullanamadığı, kullananın da ekmeğini yediği silahtır (bkz: counter strike global offensive)

sürekli g3 ile kıyaslaması yapılıyor.
benim hikayelerim için keleş lazım.
sadece ak-47...