yazar: tarık akan
yayım yılı: 2002
yeşilçam oyuncusu tarık akan'ın 12 eylül darbesi sonrası almanya'da yaptığı bir konuşma nedeniyle tutuklanmasını ve o süreçte yaşadıklarını anlattığı biyografik eserdir. uzun bir tutukluluk sürecinin ardından serbest kalan tarık akan; hapishanedeki soğuk günlerini, fareli koğuşları ve tanık olduklarını okuyucuya aktarıyor.
yayım yılı: 2002
yeşilçam oyuncusu tarık akan'ın 12 eylül darbesi sonrası almanya'da yaptığı bir konuşma nedeniyle tutuklanmasını ve o süreçte yaşadıklarını anlattığı biyografik eserdir. uzun bir tutukluluk sürecinin ardından serbest kalan tarık akan; hapishanedeki soğuk günlerini, fareli koğuşları ve tanık olduklarını okuyucuya aktarıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "tenturdiyot" tarafından 02.12.2020 23:32 tarihinde açılmıştır.
1.
(kitap)
tarık akan'ın kaleme aldığı bir kitaptır. sanatçı, 12 eylül darbesi sonrası 1981 yıllarının başında almanya'da yaptığı bir konuşma sonrası ülkeye dönüşünde tutuklanır ve uzun süren bir yargılama süreciyle başbaşa kalır. belirli bir süre sonra aklanan sanatçı tarık akan, yaşadığı bu zor zamanları paylaşmak ister ve bu kitap ortaya çıkar. yakışıklı jön karakterlerinden sonra sadece yakışıklı olmadığını ve gerçek bir oyuncu olduğunu kanıtlayan tarık akan'ın tek kitabıdır.
tarık akan'ın kaleme aldığı bir kitaptır. sanatçı, 12 eylül darbesi sonrası 1981 yıllarının başında almanya'da yaptığı bir konuşma sonrası ülkeye dönüşünde tutuklanır ve uzun süren bir yargılama süreciyle başbaşa kalır. belirli bir süre sonra aklanan sanatçı tarık akan, yaşadığı bu zor zamanları paylaşmak ister ve bu kitap ortaya çıkar. yakışıklı jön karakterlerinden sonra sadece yakışıklı olmadığını ve gerçek bir oyuncu olduğunu kanıtlayan tarık akan'ın tek kitabıdır.
devamını gör...
2.
türk sinemasını en yakışıklısı tarık akan. bir dönem romantik komedinin prensiydi tarık akan. sonra bir anda siyasi bir bilinçlenme yaşadıktan sonra çektiği filmlerde içerik ve anlatım açısından değişim göstermeye başladı. bu değişimde elbette yılmaz güney gibi sinema dahisiyle çektiği filmlerde kazandığı birikimin de etkisi büyük.
bu dönemden sonra sabun köpüğü filmleri bırakıp derdi olan, bir soruna parmak basmaya çalışan, emekçinin yanında bir tavır takınmaya evrildi tarık akan. çok da güzel filmler çıkardı ortaya.
darbe döneminde siyasi tavrı ve duruşu onu da malum işkence tezgahlarına mahkum etti. her siyasi görüşten insan gibi o da canı yana yana inançlarına sarılmak zorunda kaldı. ve bunu da bize anlattı. biz de tarık akan’ın saçlarındaki bitleri ayıklarken bir yandan da saçlarını okşarken dinleyelim ustanın hikayesini.
bu dönemden sonra sabun köpüğü filmleri bırakıp derdi olan, bir soruna parmak basmaya çalışan, emekçinin yanında bir tavır takınmaya evrildi tarık akan. çok da güzel filmler çıkardı ortaya.
darbe döneminde siyasi tavrı ve duruşu onu da malum işkence tezgahlarına mahkum etti. her siyasi görüşten insan gibi o da canı yana yana inançlarına sarılmak zorunda kaldı. ve bunu da bize anlattı. biz de tarık akan’ın saçlarındaki bitleri ayıklarken bir yandan da saçlarını okşarken dinleyelim ustanın hikayesini.
devamını gör...
3.
tarık akan'ın 80 döneminde hapse girişi ve orada yaşadıklarını anlatan kitap. hani kısa bir kitaptır ama insana öyle bir ders verir ki kitap bitince "?!" olursunuz.
100 küsur sayfadır kitap.
100 küsur sayfadır kitap.
devamını gör...
4.
tarık akan' ın 1980 darbe yıllarında nasıl hapse düştüğü, hapiste neler yaşadığı, nasıl kurtulduğuna dair izdüşümler taşıyan kitabı.
ben iki kez okumuştum. çok güzeldi.
okumak isteyen arkadaşlar olursa diye link de bırakıyorum.*
www.pdfdrive5.com/anne-kafa...
ben iki kez okumuştum. çok güzeldi.
okumak isteyen arkadaşlar olursa diye link de bırakıyorum.*
www.pdfdrive5.com/anne-kafa...
devamını gör...
5.
tarık akan, 1980 yılında almanya'da yaptığı bir konuşmasının tercüman gazetesi tarafından çarpıtılarak yayınlanması sonucunda türkiye'ye dönüşü sırasında havaalanında tutuklanır.
tutuklu kaldığı günleri, çektiği sıkıntıları hatta şahit olduğu kan donduran işkenceleri anlattığı kitabıdır.
kitapta tanıdık isimlere de değinmesi dikkatleri daha da çekmiştir.
dili ve anlatımı ise son derece başarılıdır.
okumak isteyenler tereddüt etmeden okumalıdır.
tutuklu kaldığı günleri, çektiği sıkıntıları hatta şahit olduğu kan donduran işkenceleri anlattığı kitabıdır.
kitapta tanıdık isimlere de değinmesi dikkatleri daha da çekmiştir.
dili ve anlatımı ise son derece başarılıdır.
okumak isteyenler tereddüt etmeden okumalıdır.
devamını gör...
6.
türk sinemasının en yeşil bakan usta aktörü tarık akan imzalı eser olup otobiyografik politik bir eser olduğu söylenebilir.
kitabımız 2002 yılında yayınlanmıştır.
sanatçının siyasi görüşlerinden ve politik duruşundan dolayı yaşadıkları, gözaltına alınma süreci, 12 eylül sonrası söylemleri uğruna hapse atılması, hapiste yaşadıklarının korkunç ve çağ dışı olması, bu süre zarfında dik durmaya çalışması, hapiste edindiği arkadaşlıklar, fikirlerinin ardında durmaya devam edişi, açlık ve susuzluk, banyo yapamamak, dayak ve şiddet gibi unsurlar, sağcılığın kabul gördüğü ülkede solcu olmanın eksi yanlarını bizzat yaşaması, okuduğu kitapların dahi yasaklanmış olması, ideolojisinin bedelini özgürlüğünden olarak ödemesi ve yaşadığı zorluklar kitabın omurgasını oluşturuyor denilebilir.
eskiden oldukça severek okuduğum bir kitaptı, yeniden okumayı düşünüyorum ama zaten anlatım tarzı, o günleri yeniden yaşıyor gibi anlatması hâlâ aklımda.
tarık akan'ın keskin ve etkileyici üslubu, ne olursa olsun kendi doğrularından vazgeçmememesi, duygusal sözleri, kitabı oldukça etkileyici kılıyor.
tarık akan'ın hayata bakışını, pes etmeyen yönünü, ailesi ve dostlarıyla ilişkisini, mücadeleci ruhunu ve keskin duygular hissetmesini yakından görme fırsatı bulduğumuz bir kitap.
müdür "bak tarık, bize yalan söyleme...
seni ezeriz!" dedi.
işte bu "ezeriz" sözü bana dokundu. içime oturdu. sinek miydim ben?
kitabımız 2002 yılında yayınlanmıştır.
sanatçının siyasi görüşlerinden ve politik duruşundan dolayı yaşadıkları, gözaltına alınma süreci, 12 eylül sonrası söylemleri uğruna hapse atılması, hapiste yaşadıklarının korkunç ve çağ dışı olması, bu süre zarfında dik durmaya çalışması, hapiste edindiği arkadaşlıklar, fikirlerinin ardında durmaya devam edişi, açlık ve susuzluk, banyo yapamamak, dayak ve şiddet gibi unsurlar, sağcılığın kabul gördüğü ülkede solcu olmanın eksi yanlarını bizzat yaşaması, okuduğu kitapların dahi yasaklanmış olması, ideolojisinin bedelini özgürlüğünden olarak ödemesi ve yaşadığı zorluklar kitabın omurgasını oluşturuyor denilebilir.
eskiden oldukça severek okuduğum bir kitaptı, yeniden okumayı düşünüyorum ama zaten anlatım tarzı, o günleri yeniden yaşıyor gibi anlatması hâlâ aklımda.
tarık akan'ın keskin ve etkileyici üslubu, ne olursa olsun kendi doğrularından vazgeçmememesi, duygusal sözleri, kitabı oldukça etkileyici kılıyor.
tarık akan'ın hayata bakışını, pes etmeyen yönünü, ailesi ve dostlarıyla ilişkisini, mücadeleci ruhunu ve keskin duygular hissetmesini yakından görme fırsatı bulduğumuz bir kitap.
müdür "bak tarık, bize yalan söyleme...
seni ezeriz!" dedi.
işte bu "ezeriz" sözü bana dokundu. içime oturdu. sinek miydim ben?
devamını gör...