arabaya park yeri bulamamak

şükür arabamız yok.

beşiktaş'ta bulmak altından değerlidir.

cağnım yurttaşımın bir evinde 3 arabası olan şahısların tek arabası olan insanları çileden çıkartmasıyla sonuçlanan, konuyu hatırlayınca bile çorapla banyodaki ıslak zemine basmışcasına insanı sinirlendiren mesele-i ceht.

bazı mahallelerde çokca can sıkan durumdur.
benim bir akrabam var mesela , çeliktepe'de oturuyor , gelince yer bulamam korkusu ile arabasına binmiyor.
düşünün ne durumda bu park mevzusu.

hayatı sorgulatan, varoluşsal sancılar çektiren vuslattır.

genelde lazım olunca bulunmaz zaten çok şeapmamak lazım.

yokuşa park ederim ama tekrar kaldıramam. ya arkamdakine önümdekine çarparsam. ya vitesi zamanında atamaz arkaya kaçırırsam. çok geriliyorum anlayamazsınız.

kadere bakın ki yaşadığım semtte düz yol yok.*

bunlar hep artık burjuva kaygıları. bize halkın acılarıyla, halkın endişeleriyle gelin efenim!

başlık altına saldırın ey yoldaşlar!
(bkz: toplu taşımalarda oturacak boş yer bulamamak)

#2189224 @arnella yokuş yukarı park edilince el frenini çekip arabayı o şekilde çalıştırırsan geri kaçırma ihtimali çok azalır. aynı şey yokuş yukarı ışıkta durmak zorunda kalındığında da geçerlidir. otomatik vites yaygınlaşmadan önce, fransa'da ehliyet sınavında dikkat edilen şeylerden birisi buydu.
(not: ben arabayı geri kaçırmam diyen usta sürücüler için de tavsiyedir. vitese taktım dediğiniz araç vitese geçmemiş, kavramamış olabilir.)

araba bulduk da park yeri kaldı.*

dar sokaklarda bulunan numunelik park yerlerine çamaşırlık, kaya parçası, tabure koyan insanoğlu sayesinde insanın sinir stres seviyesini tavana vurduran sorunsal.

her gün kahroluyorum !

özellikle kapalı ve karanlık otoparklarda beni çileden çıkaran durumdur.

gerçi bazı kapalı otoparklar var. araç park yeri doluysa üstte kırmızı ışık yanar. eğer boş ise yeşil ışık yanar. öyle otoparkların hastasıyım. insan eliyle koymuş gibi boş yerini şak diye buluyor.

insanı çileden çıkartan durum. insan hergün yarım saat park yeri arar mı. lanet olsun yakınlarda otoparkta yok ki anlaşıp oraya bırakayım.

boş yer bulup bırakıyorsun başında bir esnaf bitiyor. ya da tır park edecek kadar yere dubalar koyup park ettirmiyorlar. istanbul esnafına laf anlatamıyorsun. kavga edip sinir olduğunla kalıyorsun. dövsen döv döv adam mı biter.

mahallede sokakta satın alınmış bir tane park yeri var engelli simgesi de olan. bizde öyle satın alamıyor muyuz yok mu bilen. sadece engelliler mi alabiliyor. hayır alınabiliyorsa gerçekten kiralama yapıp oraya da demir çubuk falan çakıp asma kilit takıcam onlar gibi.

hiç benlik olmayan aktivite.
bu sebepten otoparkı olan evleri tercih ediyorum.
bütün günün yorgunluğuyla evime gelip bir de onunla uğraşmam.
düşünsene, gelirken bir yerden bir kaç poşet malzeme almışsın.
evin önüne geliyorsun, yer yok.
artık 200 mü 500 metre uzağa çekersin, oradan elinde poşetlerle yürürsün.
hiç gelemem hiç.
basit ama çok önemli konfor detaylarından biri.