1.
17 şubat 1956 tarihinden önceki ismi çoruh olan ilimzidir.
atabarı isimli halk oyunu bu ile aittir. (bkz: atabarı)
atabarı isimli halk oyunu bu ile aittir. (bkz: atabarı)
devamını gör...
2.
arhavi, hopa,yusufeli,şavşat, murgul, borçka , ardanuç ilçelerine sahip ilimiz.
devamını gör...
3.
dört tarafı dağlarla çevrili, sosyal hayatı olmayan, şehir merkezi play station salonu büyüklüğünde olan doğu karadeniz ili. insanları iyidir fakat burada yaşanmaz yapacak hiç bir şey yok.
devamını gör...
4.
harikası bir doğası ve ilçeleri olan, insanlarının haklı siyasi partiden olursa olsun hoşgörülü olduğu, ülkemizin yaşanabilecek ender şehirlerden birisidir.
devamını gör...
5.
doğası ve yeşili gibi, etnik yapısı da çeşitlilik gösterir. karadeniz'in bu harika köşesi ahıska türkleri, lazlar, hemşinliler ve gürcülerden oluşan bir mozaiğe sahiptir.
devamını gör...
6.
şavşat ilçesinin insanları ve doğası müthiştir. ayrıca şavşat cittaslow yani sakin yaşanacak şehir unvanına sahiptir.
cittaslow
cittaslow
devamını gör...
7.
memleketi artvin olan bir çok tanığım var ve hiç birinin olumsuz hiçbirşeyini görmedim.açık görüşlü,makul,enerji dolu,çalışkan insanlar.havasından,suyundan,geninden neyinden acep.
devamını gör...
8.
aşık olduğum kadının memleketidir.
devamını gör...
9.
(tematik)
türkiye istatistik kurumu (tüik) verilerine göre nüfusu 169 501 kişi olan şehirdir.
devamını gör...
10.
dünya insanı olma gayesiyle 40 yıldır bu yollarda düşe kalka yürüyen; trabzonsporhariç hiçbir grubun, cinsiyetin, dilin, dinin, ırkın bir diğerine üstün olmadığına inanan birisi olarak yine de artvin, diğerlerinden farklıdır benim için.
artvin, her şeyin başında kazım'ı * ve "kazım gibi sevmek." deyimini kazandırmıştır bizlere. haritada türkiye'nin en sağında yer almasına rağmen, politik duruş olarak en solunda yer alan ve son kale diyebileceğimiz yerlerin başında gelir hopa.
yıllar boyunca kanserden çocuklarını, torunlarını, hayallerini kaybetmiş olmasına ve birileri tarafından 'eşkıya' olarak nitelendirilmelerine rağmen, hiçbir zaman toplumsal nezaketini bozmamıştır bu yörenin insanları.
çernobil faciası sonrası dönemde, bırakın bakan, bürokrat, yetkili birisi olmayı; duygusu olan herhangi bir canlı olarak bile nitelendiremeyeceğimiz meczupların, bu insanların karşılarına geçip, utanmadan, rezilce kikirdeyerek ve göstere göstere çay içerek "bakın, radyasyon olsa ben içer miyim?" gibi hatırladıkça sinirden titrememe yol açacak söylemde bulunan kişilere karşı bile efendiliğini / hanımefendiliğini bozmamıştır artvin. (bkz: cahit aral)
artvin, devrimcidir. yukarıda da belirttiğim gibi coğrafi olarak ülkenin en sağında yer almasına rağmen, duruş olarak en solundadır. statükoya karşıdır, güçlünün karşısında durma gayesi ve ideolojisiyle yetiştirmiştir evlatlarını. o yüzden severler, tutarlar, desteklerler trabzonspor'u. özür dilerim; o yılların temiz trabzonspor'unu. şimdikini bizler bile sevmiyoruz, reddediyoruz.
"trabzonspor’u tutmak sadece o yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi bir davranış değildir. benim için trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. öyle bir kahramandı ki; statükoyu bile devirmişti."
neyse, son dönemler unutuyorum gerçekten. dikkat eksikliği, geçmişte kafama aldığım darbeler (swh midir ne boksa artık), bok püsür derken gerçekten artık başladığım bir şeyin sonunu getirmekte zorlanıyorum. yine unuttum ne diyeceğimi ama bu hayatta unutamayacağım yegane şeylerin başında; önüme ışık tutan, hayat istikametime anlam veren, yön veren, cesaret veren kazım' ı ve onu insanlığa hediye eden artvin gelir.
"bütün dünyanın, bütün toprakları hepimizindir. bütün şarkılar, dünyadaki tüm insanlarındır. tüm topraklar da memleketimizdir."
" bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, ernesto "çe" guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. kötü şeyler gördük. savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. biz de öldük. ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. teşekkürler dünya."
teşekkürler dünya, teşekkürler artvin. görüşmek üzere kazım ağabey, haftaya yanındayım.
kazım gibi sevdik, kazım gibi seveceğiz.
#zugasiberepe
artvin, her şeyin başında kazım'ı * ve "kazım gibi sevmek." deyimini kazandırmıştır bizlere. haritada türkiye'nin en sağında yer almasına rağmen, politik duruş olarak en solunda yer alan ve son kale diyebileceğimiz yerlerin başında gelir hopa.
yıllar boyunca kanserden çocuklarını, torunlarını, hayallerini kaybetmiş olmasına ve birileri tarafından 'eşkıya' olarak nitelendirilmelerine rağmen, hiçbir zaman toplumsal nezaketini bozmamıştır bu yörenin insanları.
çernobil faciası sonrası dönemde, bırakın bakan, bürokrat, yetkili birisi olmayı; duygusu olan herhangi bir canlı olarak bile nitelendiremeyeceğimiz meczupların, bu insanların karşılarına geçip, utanmadan, rezilce kikirdeyerek ve göstere göstere çay içerek "bakın, radyasyon olsa ben içer miyim?" gibi hatırladıkça sinirden titrememe yol açacak söylemde bulunan kişilere karşı bile efendiliğini / hanımefendiliğini bozmamıştır artvin. (bkz: cahit aral)
artvin, devrimcidir. yukarıda da belirttiğim gibi coğrafi olarak ülkenin en sağında yer almasına rağmen, duruş olarak en solundadır. statükoya karşıdır, güçlünün karşısında durma gayesi ve ideolojisiyle yetiştirmiştir evlatlarını. o yüzden severler, tutarlar, desteklerler trabzonspor'u. özür dilerim; o yılların temiz trabzonspor'unu. şimdikini bizler bile sevmiyoruz, reddediyoruz.
"trabzonspor’u tutmak sadece o yörenin çocuğu olmakla açıklanabilecek milliyetçi bir davranış değildir. benim için trabzonspor, en güçlülere karşı koyan ve herkesi yenen hayali kahramandı. öyle bir kahramandı ki; statükoyu bile devirmişti."
neyse, son dönemler unutuyorum gerçekten. dikkat eksikliği, geçmişte kafama aldığım darbeler (swh midir ne boksa artık), bok püsür derken gerçekten artık başladığım bir şeyin sonunu getirmekte zorlanıyorum. yine unuttum ne diyeceğimi ama bu hayatta unutamayacağım yegane şeylerin başında; önüme ışık tutan, hayat istikametime anlam veren, yön veren, cesaret veren kazım' ı ve onu insanlığa hediye eden artvin gelir.
"bütün dünyanın, bütün toprakları hepimizindir. bütün şarkılar, dünyadaki tüm insanlarındır. tüm topraklar da memleketimizdir."
" bu arada; hiç başımızdan eksik olmayan gökyüzüne, günün karanlık saatlerine, ara sıra kopsa da fırtınalara, bir gün boğulacağımız denizlere, eski günlere, neler olacağını bilmesek de geleceğe, kötülüklerle dolu olsa bile tarihe, tarihin akışını düze çıkarmaya çalışan tüm güzel yüzlü çocuklara, donkişotlar 'a, ateş hırsızlarına, ernesto "çe" guevara'ya, yollara-yolculuklara, sevgililere, sevişmelere, sadece düşleyebildiğimiz olamamazlıklara, üşürken ısınmalara, her şeyden sıcak annelere, babalara ve tadını bütün bunlardan alan şarkılara kendi sıcaklığımızı gönderiyoruz. kötü şeyler gördük. savaşlar, katliamlar, ölen-öldürülen çocuklar gördük. kendi dilini, kendi kültürünü, kendisini kaybeden insanlar, topluluklar gördük. yanan köyler, kentler, ormanlar, hayvanlar gördük. yoksul insanlar, ağlayan anneler, babalar, her gün bile bile sokaklarda ölüme koşan tinerci çocuklar gördük. biz de öldük. ama her şeye rağmen bu yeryüzünde şarkılar söyledik. teşekkürler dünya."
teşekkürler dünya, teşekkürler artvin. görüşmek üzere kazım ağabey, haftaya yanındayım.
kazım gibi sevdik, kazım gibi seveceğiz.
#zugasiberepe
devamını gör...
11.
sarp sınır kapısından kimlikle gürcistan'a geçilebilecek şehirdir.
karadenizi gezen, şöyle de bir yurtdışına geçeyim diye sahil boyu sarp'a uğrar muhakkak.
kumar sevenler özelikle uğrar.
bolca kivi yetişen bir şehirdir.
doğal güzellik seven insanlar için görülesi bir şehirdir. dere, deniz, dağ, göl görmek isteyenler içindir.
karadenizi gezen, şöyle de bir yurtdışına geçeyim diye sahil boyu sarp'a uğrar muhakkak.
kumar sevenler özelikle uğrar.
bolca kivi yetişen bir şehirdir.
doğal güzellik seven insanlar için görülesi bir şehirdir. dere, deniz, dağ, göl görmek isteyenler içindir.
devamını gör...
12.
hayatımda hem nefret ettiğim hem de çok sevdiğim insanların memleketi.
ama çok çomarlar be ya. cekilmezler.
ama çok çomarlar be ya. cekilmezler.
devamını gör...
13.
bazı kaynaklarda livane olarak geçen ildir. zülfü livaneli'nin kökenleri buradadır. bu yüzden livaneli denilir.
devamını gör...
14.
türkiye'nin en büyük atatürk heykeline ev sahipliği yapan, şavşat şehriyle cittaslow ünvanı alan, okuma yazma oranın en yüksek olduğu şehir olan güzel memleketim.
devamını gör...
15.
karadenizin dersimidir.
devamını gör...
16.
doğası, havası, insanı güzeldir falan ama yaşanacak il değildir. 2 kere sınava girmek için gittim içim daraldı. koskocaman dağın ortasına şehir yapmışlar. bana enteresan gelen olay yukarıya doğru çıktıkça şehir merkezinin olmasıydı. yani sürekli dik yokuş çıkmanız gerekiyor.
devamını gör...
17.
çoğu ilçeden bile az nüfusu olan ildir. iş imkanı olmadığından daha çok bursa, istanbul, samsun gibi büyük şehirlere göç vermiştir. yazın güneşli bir havada aniden yağmur yağabilir.
devamını gör...
18.
buraya giderken cankurtaran diye bir yer var aşağı düşseniz cesedinizi bile çıkaramazlar.
devamını gör...
19.
memleketimdir.
en büyük atatürk heykeline ev sahipliği yapar.
cittaslow ünvanı alan ender şehirlerden biridir.
üstteki yazarın dediği gibi cankurtaranda kaza yaparsanız öldünüz.
okuma-yazma oranı en yüksek illerden birisidir.
en büyük atatürk heykeline ev sahipliği yapar.
cittaslow ünvanı alan ender şehirlerden biridir.
üstteki yazarın dediği gibi cankurtaranda kaza yaparsanız öldünüz.
okuma-yazma oranı en yüksek illerden birisidir.
devamını gör...
20.
orta ve doğu karadenizde karadenize sınırı bulunup şehir merkezi deniz sınırında olmayan yegane şehir
devamını gör...