1.
islamiyet'i kabul etmemizle birlikte, geçiş döneminden milli edebiyat dönemine kadar kabul görmüş ve kullanılmış bir ahenk unsurudur. ritme yani musikiye dayalı olmasından dolayı çok yönlüdür. uzun-kısa yahut açık-kapalı heceler kullanılması ile göz ve kulak zevkine hitap eder. belli kalıplara ve kendi içerisinde farklı ölçülere sahiptir. çoğunlukla süslü bir dil ile birlikte kullanılır ve eserde katmanlı bir yapı oluşturmaya yardımcıdır. belli bir nazım biçimiyle kullanılmak zorunda değildir.
tevfik fikret'in ''yağmur'' isimli şiiri bu özelliklere güzel bir örnektir. serbest nazımla yazılmış, biçime önem verilmiş ve kelimeler, aruzun uygun ölçüsüyle okunduğu takdirde aynı bir yağmur gibi yavaşça başlayacak, hızlanacak ve tekrar yavaşlayarak bitecek şekilde ayarlanmıştır. bu da belli bir ritme sahip olduğu yani musikinin kullanıldığı anlamına gelir.
küçük, muttarit, muhteriz darbeler
kafeslerde, camlarda pür-ihtizâz
olur dem-be-dem nevha-ger, nağme-sâz
kafeslerde, camlarda pür-ihtizâz
küçük, muttarit, muhteriz darbeler
sokaklarda seyl-âbeler ağlaşır,
ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır;
bulutlar karardıkça zerâta bir
ağır, muhtazır dalgalanmak gelir;
bürür bir soğuk gölge etrâfı hep,
nümâyân olur gündüzün nısf-ı şeb.
söner şimdi, manzûr olurken demin
heyûlası karşımda bir âlemin.
açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
bakıldıkça vahşet çöker yerlere.
geçer boş sokaktan, hayâlet gibi,
şitâbân u pûşîde-ser bir sabî
o dem leyl-i yâdımda, solgun, tebâh,
sürür bir kadın bir ridâ-yı siyâh.
saçaklarda kuşlar –hazindir bu pek! –
susarlar, uzaktan ulur bir köpek.
öter gûş-ı rûhumda boş bir enîn,
boğuk bir tezâd-ı sükûn u tanîn:
küçük, pür-heves, gevherîn katreler
sokaklarda, damlarda pür-ihtizâz
olur, muttasıl nevha-ger, nağme-sâz
sokaklarda, damlarda pür-ihtizâz
küçük, pür-heves, gevherîn katreler…
bir x rot gibi ray ukdesidir.
tevfik fikret'in ''yağmur'' isimli şiiri bu özelliklere güzel bir örnektir. serbest nazımla yazılmış, biçime önem verilmiş ve kelimeler, aruzun uygun ölçüsüyle okunduğu takdirde aynı bir yağmur gibi yavaşça başlayacak, hızlanacak ve tekrar yavaşlayarak bitecek şekilde ayarlanmıştır. bu da belli bir ritme sahip olduğu yani musikinin kullanıldığı anlamına gelir.
küçük, muttarit, muhteriz darbeler
kafeslerde, camlarda pür-ihtizâz
olur dem-be-dem nevha-ger, nağme-sâz
kafeslerde, camlarda pür-ihtizâz
küçük, muttarit, muhteriz darbeler
sokaklarda seyl-âbeler ağlaşır,
ufuk yaklaşır, yaklaşır, yaklaşır;
bulutlar karardıkça zerâta bir
ağır, muhtazır dalgalanmak gelir;
bürür bir soğuk gölge etrâfı hep,
nümâyân olur gündüzün nısf-ı şeb.
söner şimdi, manzûr olurken demin
heyûlası karşımda bir âlemin.
açılmaz ne bir yüz, ne bir pencere;
bakıldıkça vahşet çöker yerlere.
geçer boş sokaktan, hayâlet gibi,
şitâbân u pûşîde-ser bir sabî
o dem leyl-i yâdımda, solgun, tebâh,
sürür bir kadın bir ridâ-yı siyâh.
saçaklarda kuşlar –hazindir bu pek! –
susarlar, uzaktan ulur bir köpek.
öter gûş-ı rûhumda boş bir enîn,
boğuk bir tezâd-ı sükûn u tanîn:
küçük, pür-heves, gevherîn katreler
sokaklarda, damlarda pür-ihtizâz
olur, muttasıl nevha-ger, nağme-sâz
sokaklarda, damlarda pür-ihtizâz
küçük, pür-heves, gevherîn katreler…
bir x rot gibi ray ukdesidir.
devamını gör...
2.
aruz ölçüsü aslında arapların millî ölçüsü olup islam öncesi putperest cahiliye(!) döneminde de amr bin hişam gibi ünlü arap şairler tarafından kullanılmaktaydı. islâmiyet, arap geleneklerini muhafaza etti ve aruz ölçüsü, islam'dan sonra araplarda ve islam'ın yayıldığı bölgelerde kullanılmaya devam etti. türklerin 10. yüzyılda kitleler halinde islamiyet'i kabul etmesiyle birlikte aruz ölçüsü, türk edebiyatına girmeye başladı. aruz ölçüsü, hece ölçüsüne ve serbest ölçüye göre okuyup anlaşılması çok daha zordur hatta en zorudur. tarihte aruz ölçüsünü selçuklu ve osmanlı'daki arapça'yı ve divan edebiyatını çok iyi bilen padişahlar ve saray cenahı kullanırdı. aruz ölçüsünün "failatün", "failatün" gibi kalıpları vardır. aruz ölçüsüyle yazan şairler, "sanat, sanat içindir." anlayışını benimseyerek şiirlerinde toplumsal hiçbir sorunlarına yer vermeyip tamamen zevk ve eğlence amacı güderler.
cumhuriyet sonrası modern dönemde aruz ölçüsünü sezai karakoç, necip fazıl kısakürek, ismet özel, cahit zarifoğlu gibi islamcı yazarlar tarafından kullanılır.
cumhuriyet sonrası modern dönemde aruz ölçüsünü sezai karakoç, necip fazıl kısakürek, ismet özel, cahit zarifoğlu gibi islamcı yazarlar tarafından kullanılır.
devamını gör...