fransa'da uygulanan salgın önlemlerinden bir tanesi.

(20 ağustos 2021) edit: ülkemizde de * uygulanmaya başlayan tedbir.

gayet normal olan, salgının dinamik bir süreç olduğunu hatırlatan durum. şöyle ki kimileri hasta olarak atlatıyor, kimisi aşı olarak kimisi de test yaptırarak. hepimiz bir şekilde fedakarlık yapıyor, yapmalıyız. şahsen aşı olmaktan çekinen, bilimsel olarak nedenleri olan bireyleri anlarım, anlamılıyız. aşı olmamakta bir özgürlüktür.

ama yok hem aşı olmayacağım, hem maske takmayacağım, hem pcr testi vermem ama her şeyi eskisi gibi yaparım talebi bi tık bana uygun gelmiyor. zira cidden herkes ama herkes (başta sağlık çalışanları olmak üzere) fedakarlık yapıyor. bir test vermek, nedir ki? bu uygulama aşıya zorlamak değildir kesinlikle. kimse pcr testinden para bile istemiyor, misal fransa'da parayla. öyle olsa yine anlarım aşıya zorlama söylentilerini.

bu tedbir kamu sağlığının korunması için gereklidir. aşı olanlarda bulaştırıyor falan diyenler olmuş, onlar tamamen ben test olacaksam sen de ol! şeklinde bir psikoloji içerisindeler. herkes elini taşın altına koymalı bir parça ve sosyal hayata devam etmeliyiz, ekonomimiz durmamalı.

hepimiz aynı gemideyiz.
devamını gör...
mantıklı olandır. bilim düşmanlığına gerek yok aşı en güvenli yol. evet.
devamını gör...
bir tarafım korkan insanlar keyfinden korkmuyor diyor. bir tarafım aşıyı hepimiz olmazsak yıllar boyu sürecek bu hastalık diyor. eğer bu hastalık aşıyla da bitmeyecekse eylül'de kampüse gidemeyeceksek 3 4 sene daha üniversiteye giden lisans öğrencisi olmaz herhalde.
devamını gör...
aylık gidip yaptırırım testi. o aşıyı asla yaptırmıyorum.
devamını gör...
okullar açılınca öğretmenlerin ve velilerinde içinde bulunacağı bir bezdirme politikasıdır. bazı arkadaşlar ayda bir olacağını düşünüyor ama örneğin okullar için meb’in açıklamasına göre iki günde bir isteniyor. bu kadar sık test yaptıracağına çoğu insan aşı olur diye ümit ediyorum.
devamını gör...
resmen "aşı olmazsan git dağlarda yaşa" diyorlar. aşı olmak istemiyorum, bu yaptırımlara da nereye kadar dayanırım bilmiyorum.
devamını gör...
eğer sık sık kalabalıklara girmiyorsanız, maske ve mesafe kullanıyorsanız, aşı olmadan da hayatınıza devam edebilirsiniz. hayır, ben dikkat edemiyorum diyorsanız aşı olmak yerinde bir karardır.
devamını gör...
ilim irfan bilmezlere karşı toplumu korumak adına yavaş yavaş kapsamı genişletilen şahane uygulama.
devamını gör...
sadece zorunlu değil ücretlide olması gerekir
devamını gör...
siyahilerin neler hissettiğini anlamamıza neden olacak bir uygulama. bedenim üzerinde söz sahibi olamıyorsam ben niye didiniyorum o zaman. aşı olmuyorum, olmayacağım da. 4. dozun tanımlanıp birkaç saat sonra iptal edildiği iş bilmezlerin ülkesinde bırakın da bedenimizin üzerinde söz sahibi olalım. aptal aptal konuşmaya gerek yok.
devamını gör...
güzel bir uygulama bence.aşı olanların sağlığını tehlikeye atmaya hakları yok.
devamını gör...
ahahaha aşı karşıtları yine kudurmuş
devamını gör...
ınanın ne yapacagimi şaşırdım. ası karşıtlarını dinleyince onlara hak veriyorum doktorları dinleyince aşının gerekliliğine inanıyorum. müthiş bi ikilemeyim.
devamını gör...
bedava peynir sadece fare kapanında olur.
doğal afetlerde bile kendi yapması gereken işi vatandaştan bekleyip sanki vergi almamışçasına iban isteyenler ne oldu da böyle insanları topyekün aşılama derdine düştüler?

gerçekten düşündükleri halk sağlığı mı? yoksa arka planda başka bir çamur mu var?
bir de bunu defalarca yazdım ama yine yazacağım, bu aşı sevicilerin sanıyorum ki bir konuyu anlayıp kavramakla ilgili ciddi bir problemi var.

şöyle ki, aşıyı oldunuz virüsü kapma ihtimaliniz ortadan kalktı mı? hayır.
peki başkasına bulaştırma ihtimali bitti mi? hayır.
peki bunun avantajı nedir? hastalığı hafif geçirttiriyormuş.
yani, bir noktada kısmen kendinizi korumuş oluyorsunuz.

aşı olmayan birisi hastalığı size bulaştırsa bile hafif atlatıyorsunuz doğru mu?
kendinizi koruma altına aldığınızı varsayalım, bu durumda aşı olmayanlar sizi neden ilgilendiriyor?

ben riski göze aldım, ucunda ölüm varsa bile amenna diyorum. bundan neden rahatsız oluyorsunuz?

yani şu basit mantığı bile kuramayıp düşmanca konuşuyorsunuz ya kusura bakmayın ama zeka seviyenizin bir malakla aynı noktada olduğunu düşünmekten kendimi alıkoyamıyorum.
devamını gör...
cumhurbaşkanının son açıklamasına göre türkiye'de de uygulanacak olan durum. sanırım ilk ve orta öğretim öğrencileri için bir aşı ve test zorunluluğu yok. fakat üniversite öğrencileri için haftada 2 kez test zorunluluğu geldi. bu açıkça bir despotluk ve yıldırma projesidir. isteyen aşısını olur kendini korur isteyende olmaz ve hastalanınca kendisi sonuçlarına katlanır. söylemekten dilimizde tüy bitti, aşılar virüs bulaştırma veya kapma oranını düşürmüyor aşılı ve aşısız kişilerde bulunan virüs yoğunluğu aynı yani aşısız birisi etrafındaki kimseyi ekstra riske atmıyor. buyrun dw haber linki
pcr testi kişinin virüsü taşıyıp taşımadığını tespit etmek için var, aşılı kişilerin virüsü taşıma ve bulaştırma konusunda aşısızlara kıyasla hiçbir farkı olmadığına bakarsak bu testler aynı şekilde aşılı kişiler içinde geçerli olmalıydı. buradan amacın virüslü kişileri tespit etmek değil aşısız kişiler üzerinde bir baskı oluşturmak olduğunu görebilirsiniz.
ayrıca şunu belirtmek isterim, mevzu bir kere aşı olduk bitti değil. şimdi de aşıların etkisini yitirmesi meselesi konuşuluyor. yani siz aşı olduğunuz zaman aşının direnci sonsuz değil gitgide azalıyor. bu şu anlama geliyor ilerleyen aşamada rutin olarak belli aralıklarla sizden sürekli aşı olmanız istenecek.

aşısızlar tedavi olmasın sağlık hizmetlerini meşgul ediyorlar vergilerimizi kullanıyorlar diyen arkadaşlara cevap niteliğinde şunu söylemek istiyorum. bizde vergi veriyoruz. eğer konu sağlık sistemini meşgul etmek ise, sigara ve alkol kullanan insanlar için de aynı uygulama olursa tamam kabulüm. o kişilerde hasta olacaklarını bile bile bunları kullanıyor ve işin sonunda kaçınılmaz bir şekilde hasta oluyorlar ve sağlık sistemini meşgul ediyorlar.
devamını gör...
yakında devlet dairelerine ve tüm kamu kurumlarına da gelecek kısıtlamadır.

işte o zaman, hiçbir işinizi halledemez hale gelince seve seve yaptıracaksınız.

bu bir toplum sağlığı meselesidir. bilim düşmanlığının lüzumu yok.
devamını gör...
aşı olmayanlar merak etmeyin 1 hafta sonra unutulur gider,sormadan bile girersiniz her yere.
devamını gör...
aşı olmayanların, olanların sağlığını tehlikeye attığına inanılıyor ya en çok bu cehalete gülüyorum. 2 doz aşı olmuş adam hiç aşı olmamışa bulaştırdı bu bku burda. aşı senin hafif atlatmanı sağlayan bir aşı. bulaştan koruyan bir şey değil sayın embesil.
gider yaptırırız aralıklarla testi.
devamını gör...
sevgili immortel'ın #1230219 şu girdisi sonrası bir açıklama entry'si bırakmak istedim:

öncelikle bu entry kesinlikle kimseyi ikna etme amacı taşımıyor. yalnızca aklıselim insanlar olarak tartışabileceğimizi düşündüm. * bir aşı sevici olarak naçizane kaygılarımı ve bildiklerimi aktaracağım belki muallakta olan insanlar için de açıklayıcı bir entry olur.

tanım olarak da desteklediğim zorunluluktur diyerek şuraya notumuzu düşelim.

* aşıya karşı olan güvensizliği kesinlikle anlayabiliyorum ve haklı buluyorum. ancak toplumu yönlendirici olacak mesnetsiz ifadelerle aşı karşıtlığı bayraklarını ve kılıçlarını kuşanmanızı sanırım bir noktada anlayamıyorum. bir soru işaretiniz varsa bilimsel kaynakları takip edersiniz ''bunlar da insan işi'' deyip yine de güven duymazsanız aşı yaptırmamayı seçersiniz. sosyal medyada ''kaynım sabah aşı olmuş akşam ayakları ters dönmüş çünkü kalbine proteinlerle enzimler el ele tutuşup gitmeye başlamış, alyuvarları da billgates diye sayıklıyollağmış'' derseniz sizi ciddiye alamam. *

* yöneticilere karşı güvensizlik olmasını anlamanın dışında aşırı olumlu buluyorum. şahsen bu adamlara kendini sorgusuz sualsiz emanet eden insanlara karşı aşı karşıtlarına dahi sempati besleyebilirim. *

* arkadaşlar hepimiz aşıya karşı soru işaretleri barındırıyoruz. ancak bilimsel verileri inceleyip, bilgilendirici olan, alanında uzman kişilerden yönlendirici bilgiler talep ediyoruz ve ufak bir kar/zarar hesabı sonrasında aşı olma kararı alıyoruz. yoksa hiçbirimiz sıraya girip ''bana sağlı sollu iki tane uygulayın, yetmedi biraz da verin evde içeceğim ben bunu'' demiyoruz inanın. kar zarar hesabı sonucu nedir onu da özetleyeyim;

--- ilk olarak aşı olmazsak neler olur; toplumda bağışıklığı düşük olan insanların hayatlarını riske atmış oluruz. kimin güçlü kimin değil bilemediğimiz için komple hepimiz topun ucunda oluyoruz. ikinci olarak bu salgın kontrol altına alınamazsa ve sürekli insanlar enfekte olmaya devam ederse sağlık sistemimiz bu yoğunluğu kaldıramayabilir. ben ölürsem evimde geçer ölürüm diyorsunuz ancak bu hastalık kanırta kanırta insan canını alıyor. nefesinizi mabadınızdan almaya başlayınca mecburen bir çare hastanelere koşturacaksınız. eğer kontrol için eve kapanmalar, aşılar olmasaydı hangi hastane hangi doktor size yetecekti? ayrıca doktorlar ve sağlık çalışanları sizlerin kölesi değil. onlar biz size tedavi vereceğiz ancak önce koruyucu önlemleri almalısınız diyorsa uymak mecburiyetindeyiz. ülkece koruyucuyu reddedip sonrasında sıkışınca bu insanlardan şifa talep etmemiz riyakarlık olmaz mı? bu iş ne kadar uzarsa o insanlar o kadar risk altında olmaya devam edecekler. ayrıca covid olup atlatınca eski sağlığınızla devam edemiyorsunuz bunu neden es geçiyorsunuz. covid'in aşıdan daha az yan etkiyle vücudunuz terk ettiğini de nereden çıkardınız?

--- aşı olursak ne olur; korunmuş oluruz ya da tüm dünya birileri tarafından kandırılmıştır ve hepimizi çiplemişler belki de ciddi yan etkileri sebep olacak bir şeyler enjekte etmişlerdir hepimize. bunu direkt covid virüsü ile de yapmış olabilirler. yani aslında bu risk aşılı ya da aşısız her ihtimalde var.

bu iki durumu değerlendirince aşının olası yan etkilerine karşı aşı karşıtlığı yapan insanların tüm sağlık sistemini, olası hastalıklarına karşı tedavi alma haklarını reddetmelerini rica ediyorum.* çünkü aldığınız parolun bile 15 sene sonra oluşturacağı yan etkileri asla öngöremeyeceksiniz. bu ihtimal her ilaç, her aşı için var. bir de şu evrak imzalatma olayına geleceğim: umarım sizi süründüren başka hastalıklardan birine yakalanmazsınız. o zaman bakın nasıl yalvarıyorsunuz herhangi tedavi edici bir şey için milyon sayfa kağıt imzalamaya nasıl dünden hevesli oluyorsunuz. prosedür denen şeyi duydunuz mu hiç? mesela benim bir kronik rahatsızlığım var ve kullandığım ilaçları alabilmem için sayfalarca belge imzalıyordum hem de neredeyse her aydı*, ameliyata girmeden önce yine tonlarca şey imzaladık. mesela ölebilirsiniz sorumluluk bizde değil kağıdına yav kardeşim sen yeter ki yap şu tedaviyi senin canını yerim modunda imzayı çakabiliyorsunuz. böyle bir durumda ne yapacaksınız? sanmayın bu ilaçlar için size yüzlerce araştırma sunulduğunu. hatta korkunuzdan öğrenmek dahi istemiyorsunuz nedir ne değildir, mecbur kullanıyorsunuz.

biraz da nankörlük sizlerin bu yaptığınız. sağlıklı bedenlerinizle bencillik yapıyorsunuz. kanser hastası çocuklar dahi gerektiğinde kemoterapi denilen zehri bedenlerine basıyor. kusura bakmayın da bir aşı yahu 4 yaşındaki çocuk sizden daha cesurdur. ayrıca bu çocukların da hastalık riskini arttırdığınıza daha sonra değineceğim... düşünsenize el kadar bebeler neleri vücuduna almak zorunda kalıyor, o acıyı yaşıyor aileler çaresiz sizler 3 saniyelik bir iğne için cidden ne yaygara koparıyorsunuz. sanmayın aşıdan daha tehlikesiz. aşı bu insanlar için parolden farksızdır, gözleri görmez. ne diyelim umarım bunlara maruz kalmazsınız siz ya da aileniz. o zaman sorgulama nedir gözünüz görmez ama işte nereden bileceksiniz ki...

gelelim sevgili immortelın sorularına;

+ evet, aşıyı olunca virüs kapma ihtimalimiz ortadan kalkmıyor tabii ki. ancak virüsün olası etkilerini en hafif hale getiriyor bu aşı. çünkü bildiğiniz gibi aşı denen olay aslında bedeninize bu virüsü tanıtma ve hazırlık yaptırma görevi görüyor. belki yalnızca sürünmenizi engelleyecek belki de hiç etkilenmemenizi sağlayacak. bu yine sizin bağışıklık sisteminizle ilgili.
+ başkasına bulaştırma olayında da biontech aşıları oldukça etkili. çünkü etrafa damlacık saçmalı ağır hasta olmanızı engelliyor en başında yani bir yandan da virüsün bedende kontrolsüz çoğaltımı olmadığı için dağılımı da minimuma iniyor şeklinde düşünebilirsiniz kabaca.
+ sadece kendimizi değil; bulaşı azalttığımız için de çevremizdeki korunmak zorunda olan insanlara da katkı sağlamış oluyoruz. ailem öncelikle benim için aşılarını oldular en basitinden. insanların çoğu da -özellikle gençler- kendilerinden çok annesine, babasına, ailedeki hastasına bir ihtimal bulaştırır da ölmesine sebep olur korkusuyla bu aşıyı oluyorlar. çünkü bu hayatta tek başımıza var olmuyoruz, kendi bedenimize olduğu kadar tüm insanlara karşı sorumluluğumuz var. eğer bedeninizi bir virüse yuva olacak şekilde toplumda var etmeye çalışırsanız bilemiyorum vicdanınıza karşı şüpheye düşerim.
+ aşı olmayan insan virüsün yayılımını ve mutasyonlarına hizmet etmiş oluyor. virüs bedene girip öldürüp olay yerini terk etmiyor. her mücadele edip kazandığı durumda bir nevi güçleniyor. bu mutasyonların virüsün havada kolbastı oynayarak gerçekleştirdiğini düşünmüyorsunuz umarım...
+ riski göze alan tüm aşı karşıtlarına ithafen; bu tercih kesinlikle sizin. ilgilenmiyoruz kendinizi yaşatmak ya da öldürmek istemenizle. intihar da edebilirsiniz en fazla ''yapma bak hayat çoksel'' deriz. son karar yine sizde. ancak maskeleri atıp toplum sağlığını riske atamazsınız. sadece benim hayatım demek topluma karşı olan sorumluluğunuzu reddetmektir, bu bayağı bencilce lütfen kusuruma bakmayın. bu bencilliğe de okeyim güvensizliğinizden dolayı ancak aşının içinde yıkanmış koyun kanı var şeklinde şamanvari ss'ler ile topluma korku pompalayamazsınız, burada bir anlaşalım.

bir de tüm bu sağlık işlerinin dışında sosyal, psikolojik ve ekonomik duruma değinmek istiyorum. bu işi bitirecek en önemli şey aşı arkadaşlar. toplum bağışıklığı kendi kendine kazanılsın vs. yemedi görüyorsunuz; ingiltere örneği. toplum en az %70 oranında aşılanmadıkça bu işten yakayı sıyıramayacağız. siz istiyorsunuz ki hiçbirimiz aşı olmasın, aşılar şaibeli; o halde 1 sene boyunca işsiz kalan o insanlara bu durumu nasıl açıklayacaksınız. işsizlik, maddi sorunlar, sosyal bir varlık olan insanı evine tıkmanın getirisi olan psikolojik sorunlar... bunlarla artık kimse baş edemiyor görmüyor musunuz? maskeyi normali sanan bebeler var yahu çok üzülüyorum. korona ortasına doğmuş normal dünyanın nasıl olduğunu bile bilmiyor. çocuklar okula gidemiyor. zaten kıt bir eğitim sistemi vardı yine de bir nebze hepsi okula gidip ulaşıyordu eğitime. şimdi sadece zenginlere kaldı, bırak evini köyünde mahallesinde internet olmayan insanlar var, yapmayın lütfen yahu. kolumuzu ne sıktıkları belli değil deyip geçiştirilecek bir mevzu değil artık bu. yahu es kaza yolda bayılsanız, ambulans gelse yapıştırsa iğneyi serumu sorguluyorsunuz sanki ne sıvısı bu diyejksadn belki zehri vurdu adam ama ''oo kafaya yaptı neymiş bu bir daha olursa yine aynısını isterim'' diye soruyorsunuz hemşireye. neyse...

şu an tek çare imkanımız bu aşı denen şey. yeniden yazayım aşı olmak istememenize saygı duyuyorum şahsen, tercihtir bu. geçin kenardan kesin dünyayı, bakın neler oluyor diye. ancak bir değerlendirme sonucu daha mantıklı olan duruma ve eldeki tek çözüme yönelen insanlara her hıyara tuzlukla koşuyormuş muamelesi yapamazsınız. bir de muallakta olan insanları mesnetsiz ifadelerle yönlendiremezsiniz...

birçok şey yazdım, elimden geldiğince açıklamaya çalıştım saygılı bir dille. dokundurttuğum yerler olmuştur illa ki sözlerime levent kırca'dan arada bir dilimiz sürçer ise affola, tutmasını biliriz de kemiği yok bunun diyerek son veriyorum. umarım kimseyi kırıp dökmemişizdir... *
devamını gör...
henüz aşı da olmadım, çok şükür coronaya da yakalanmadım. kendime sağlığıma dikkat ediyorum, umarım hayırlısı olur.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"aşı olmayanlara pcr testi zorunlu tutulması" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim