101.
aşkın bir tanımı icin begendigin bedenlere hayalini kurdugun ruhları monte ediyorsun diyorlar.
ben bu tanımla hemfikir degilim.
hatta aşk bunun tam tersi bence.
bir adam veya kadın var mesela, vuruluyorsun, kafanda ona dair bilmedigin seyleri hayaline gore tamamlıyorsun.
sonra hayatına giriyor. kendi degisik tarafları, garip garip huyları, mukemmel tarafları, zaafları vs ile kafanda canlandırdıgından bambaska biri cıkıyor. ama sen ısrarla bu yeni tanıstıgın adama ya da kadına hayranlık duyuyor, onunla cehennemi bile kimseyle cennete degismiyorsun.
aşk bence sevebilecegin insana dair butun checklistleri taruman eden bir sey.
sadece o ve o oldugu icin.. buyuk hayranlıkla..
ben bu tanımla hemfikir degilim.
hatta aşk bunun tam tersi bence.
bir adam veya kadın var mesela, vuruluyorsun, kafanda ona dair bilmedigin seyleri hayaline gore tamamlıyorsun.
sonra hayatına giriyor. kendi degisik tarafları, garip garip huyları, mukemmel tarafları, zaafları vs ile kafanda canlandırdıgından bambaska biri cıkıyor. ama sen ısrarla bu yeni tanıstıgın adama ya da kadına hayranlık duyuyor, onunla cehennemi bile kimseyle cennete degismiyorsun.
aşk bence sevebilecegin insana dair butun checklistleri taruman eden bir sey.
sadece o ve o oldugu icin.. buyuk hayranlıkla..
devamını gör...
102.
-gozlerinden ışık cıkartmak. bastan asagı yasam askıyla dolmak. kendini her seye muktedir hissettiren bir gucun yasam damarlarından tasması..
devamını gör...