1.
var olup olmadığı bazı kesimlerce sorgulanan şuurlu olma hâli. bunun nedeni genellikle şu: insan bilinçli bir canlı. o halde onu oluşturan en ufak yapılar da bilinçli olabilir mi? bunlar bilinçli olduğu için mi bir araya geldiklerinde bizi bilinçli yapıyorlar?
yarasa seneca ile bu konu hakkında küçük bir sohbet yaptık ve kendisine, başlığı açmama ilham kaynağı olduğu için teşekkür ederim.
öncelikle bilinç konusu, daha doğrusu bilincin tanımı biraz belirsiz. bilinci, içinde bulunulan çevreyi algılama ve ona tepki verme hali olarak tanımlamaya kalkışırsak, bazı cansız aletleri bile bilinçli olarak kabul etmemiz gerekir. örneğin bir termostat oda sıcaklığını algılayıp sıcaklığı duruma göre düzenleyebilir. şu halde çevresindeki ortamı algılama ve tepki verme görevlerini yerine getirmiş demektir. bu da onu bilinçli yapar...
... mı acaba?
bu noktada ortaya, bu algılama ve tepki verme olaylarının kendiliğinden gerçekleşebilmesi gerekliliği çıkabilir. termostat bunu kendiliğinden yapmaz; öyle tasarlandığı için yapar. o halde tanımı değiştirmemiz ya da bu tanıma eklemeler yapmamız gerekebilir.
***
peki atomlar yahut elektronlar gibi çok küçük parçacıklar için ne söyleyebiliriz? genellikle kendiliğinden hareket halinde olan bu parçacıklar, bazı durumlar karşısında yine kendiliklerinden belirli pozisyonları seçmeye "karar veriyorlar". şu halde "bu parçacıklar bilinçlidir ve bu seçimleri bilerek kendileri yapıyorlar" diyebilir miyiz?
mesela 2 elektron bir atom etrafında dolanırken pauli dışarlama ilkesi gereğince belirli kuantum durumlarına sahip olmak zorundadır. normal şartlarda, bunların ikisi de baştan aşağı aynı kuantum sayılarına sahip olamaz. peki bu elektronların bilinçli olarak "ben şu diğer elektronun bulunduğu durumda bulunmak istemiyorum. şu duruma geçiş yapayım" diye verdiği bir karar mı? bu "kendiliğinden verilen kararlar" fizik kanunlarını mı oluşturuyor? yoksa tam tersine, fizik kanunları zaten var olduğu için mi bu sonuçlar ortaya çıkıyor?
eğer fizik kanunları, parçacıkların verdiği bilinçli kararların toplam sonucu olsaydı, buna göre parçacıkların hepsinin aynı durumda mutlaka aynı kararları vermesi gerektiği sonucu çıkardı ki, bilinçli bir şey için bu pek de mümkün değil. herhangi bir durumla karşılaşan 1000 tane insan, o durumla ilgili 2'den daha fazla seçim yapabilir ve ortaya dağınık bir sonuç tablosu çıkabilir. elektronlar çok daha kalabalık bir nüfusa sahipler. eğer elektronlar bilinçli seçimler yapıyor olsaydı, seçim yaptıkları konularla ilgili olarak da böyle dağınık sonuçlar görmeyi bekleyebilirdik çünkü her kafadan bir ses çıkması gerekirdi doğal olarak. bir elektron "ben bu kuantum durumunda bulunacağım" derken bir başkası tam olarak aynı şartlarla karşılaştığında "ben atomun etrafında bile olmak istemiyorum" diyerek çekip gidebilirdi ama böyle olmuyor.
o halde tam tersinin olduğunu, yani fizik kanunları var olduğu için parçacıkların belirli hareketleri yaptığını kabul etmemizde bir sakınca yok gibi görünüyor. bunların dışındaki hareketler, yine sadece belirli ortamlarda yapılabiliyor. örneğin pauli ilkesini çiğnemek için çok yüksek yoğunluk ve basınç altında olma şartı var. bunun dışındaki herhangi bir yerde bir fermiyon, kendi "kafasına" göre bu kuralı çiğneyemez. dolayısıyla buradan çıkan sonuç, parçacıkların bilinç sahibi olmadığı ve sadece belirli yasalar tarafından kısıtlanmış hareketleri yapabildikleri.
düşüncelere ve üzerinde tartışılabilecek farklı görüşlere de açığım elbette.
yarasa seneca ile bu konu hakkında küçük bir sohbet yaptık ve kendisine, başlığı açmama ilham kaynağı olduğu için teşekkür ederim.
öncelikle bilinç konusu, daha doğrusu bilincin tanımı biraz belirsiz. bilinci, içinde bulunulan çevreyi algılama ve ona tepki verme hali olarak tanımlamaya kalkışırsak, bazı cansız aletleri bile bilinçli olarak kabul etmemiz gerekir. örneğin bir termostat oda sıcaklığını algılayıp sıcaklığı duruma göre düzenleyebilir. şu halde çevresindeki ortamı algılama ve tepki verme görevlerini yerine getirmiş demektir. bu da onu bilinçli yapar...
... mı acaba?
bu noktada ortaya, bu algılama ve tepki verme olaylarının kendiliğinden gerçekleşebilmesi gerekliliği çıkabilir. termostat bunu kendiliğinden yapmaz; öyle tasarlandığı için yapar. o halde tanımı değiştirmemiz ya da bu tanıma eklemeler yapmamız gerekebilir.
***
peki atomlar yahut elektronlar gibi çok küçük parçacıklar için ne söyleyebiliriz? genellikle kendiliğinden hareket halinde olan bu parçacıklar, bazı durumlar karşısında yine kendiliklerinden belirli pozisyonları seçmeye "karar veriyorlar". şu halde "bu parçacıklar bilinçlidir ve bu seçimleri bilerek kendileri yapıyorlar" diyebilir miyiz?
mesela 2 elektron bir atom etrafında dolanırken pauli dışarlama ilkesi gereğince belirli kuantum durumlarına sahip olmak zorundadır. normal şartlarda, bunların ikisi de baştan aşağı aynı kuantum sayılarına sahip olamaz. peki bu elektronların bilinçli olarak "ben şu diğer elektronun bulunduğu durumda bulunmak istemiyorum. şu duruma geçiş yapayım" diye verdiği bir karar mı? bu "kendiliğinden verilen kararlar" fizik kanunlarını mı oluşturuyor? yoksa tam tersine, fizik kanunları zaten var olduğu için mi bu sonuçlar ortaya çıkıyor?
eğer fizik kanunları, parçacıkların verdiği bilinçli kararların toplam sonucu olsaydı, buna göre parçacıkların hepsinin aynı durumda mutlaka aynı kararları vermesi gerektiği sonucu çıkardı ki, bilinçli bir şey için bu pek de mümkün değil. herhangi bir durumla karşılaşan 1000 tane insan, o durumla ilgili 2'den daha fazla seçim yapabilir ve ortaya dağınık bir sonuç tablosu çıkabilir. elektronlar çok daha kalabalık bir nüfusa sahipler. eğer elektronlar bilinçli seçimler yapıyor olsaydı, seçim yaptıkları konularla ilgili olarak da böyle dağınık sonuçlar görmeyi bekleyebilirdik çünkü her kafadan bir ses çıkması gerekirdi doğal olarak. bir elektron "ben bu kuantum durumunda bulunacağım" derken bir başkası tam olarak aynı şartlarla karşılaştığında "ben atomun etrafında bile olmak istemiyorum" diyerek çekip gidebilirdi ama böyle olmuyor.
o halde tam tersinin olduğunu, yani fizik kanunları var olduğu için parçacıkların belirli hareketleri yaptığını kabul etmemizde bir sakınca yok gibi görünüyor. bunların dışındaki hareketler, yine sadece belirli ortamlarda yapılabiliyor. örneğin pauli ilkesini çiğnemek için çok yüksek yoğunluk ve basınç altında olma şartı var. bunun dışındaki herhangi bir yerde bir fermiyon, kendi "kafasına" göre bu kuralı çiğneyemez. dolayısıyla buradan çıkan sonuç, parçacıkların bilinç sahibi olmadığı ve sadece belirli yasalar tarafından kısıtlanmış hareketleri yapabildikleri.
düşüncelere ve üzerinde tartışılabilecek farklı görüşlere de açığım elbette.
devamını gör...
2.
kamerayla gözlemlenen atomların yarıktan toplu halde geçerken gözlemci olmadığında çift yarıktan ikiye bölünerek geçmesi bunun en büyük delilidir.
sadece atomların değil atom altı parçacıkların bile hareketleri rastlantısal ve bilinçsiz değildir.
sadece atomların değil atom altı parçacıkların bile hareketleri rastlantısal ve bilinçsiz değildir.
devamını gör...
3.
yani kulağa hoş geliyor.
atom derken?
fizik ilminden hiç anlamam.
atom derken?
fizik ilminden hiç anlamam.
devamını gör...
4.
miller - urey deneyi'ne bakabilirsiniz. evrenin oluşmasından sonra aynı maddenin evrilip ilk canlı organizmalar olmasını, aynı koşulları sağlamaya çalışarak yapmaya çalışıyorlar.
devamını gör...
5.
#387388
yazar arkadaş burada madalyalı bir tanım yazmış.
yazar arkadaş burada madalyalı bir tanım yazmış.
devamını gör...
6.
benim için hala büyük bir merak konusu, her iki taraftan da sorgulamaya açık.
bilinçli olduğunu ele aldığımızda hepsinin aynı davranışları sergilediğini biliyoruz.
uyarılma durumları harici atomlar kendi içlerindeki nizamlarından vazgeçmiyorlar.
bazen acaba dedirtiyor. kodlanmış robotlar gibi olabilir mi? herkesin görevi belli ve dışına çıklamıyor. robot gibi olmaları dahi bilinci çürütüyor.
ben, atomların davranışları olduğu için fizik yasaları olduğunu düşündüm. bir bilincin eseri davranışlar. çünkü herkes ne yapması gerektiğini biliyor.
atladığım nokta ise bilincin sorgulama mekanızmasıydı. sonuç olarak bilinci olan bir atom sorgulayabilir ve elemntlerin burjuvası olan soygazlara saldırabilirlerdi.
bilinçli olduğunu ele aldığımızda hepsinin aynı davranışları sergilediğini biliyoruz.
uyarılma durumları harici atomlar kendi içlerindeki nizamlarından vazgeçmiyorlar.
bazen acaba dedirtiyor. kodlanmış robotlar gibi olabilir mi? herkesin görevi belli ve dışına çıklamıyor. robot gibi olmaları dahi bilinci çürütüyor.
ben, atomların davranışları olduğu için fizik yasaları olduğunu düşündüm. bir bilincin eseri davranışlar. çünkü herkes ne yapması gerektiğini biliyor.
atladığım nokta ise bilincin sorgulama mekanızmasıydı. sonuç olarak bilinci olan bir atom sorgulayabilir ve elemntlerin burjuvası olan soygazlara saldırabilirlerdi.
devamını gör...
7.
lisede iken satranç oynayacağım diye fizik sınavını kaçırmıştım. öncesi iki ders boş, tüm sınıf ders çalıyoruz ama ben satranç oynuyorum.
sevilen bir öğrenci olduğum için bir daha sınav yaptı sağolsun hocam ama bende fizik bilgisi olmadığı için kötü bir not almıştım.
sevilen bir öğrenci olduğum için bir daha sınav yaptı sağolsun hocam ama bende fizik bilgisi olmadığı için kötü bir not almıştım.
devamını gör...
8.
9.
-protonnnnnn, kamera var orda görmüyor musun ?
-ya elktro ne olacak sanki
-bizi gözetliyorlar, sütyen giymedim gerizekalııı.
tanım: dinci zırvası.
huradan
-ya elktro ne olacak sanki
-bizi gözetliyorlar, sütyen giymedim gerizekalııı.
tanım: dinci zırvası.
huradan
devamını gör...
10.
mümkündür.
atomların ayrıştırılabilir ve parçalanabilir bileşenleri onun ruhunu temsil eder. son deneylerle atom altı parçacıkların doğaya (gözlemci dahil tüm değişkenlere) tepki verip davranış değiştirdiği kanıtlandı. ancak atom ve atom altı parçacıklarının evrim ve/veya mutasyon süreçleri olmadan birleşme ya da ayrışma yolu ile bilinçli varlık oluşturabilecekleri düşüncesi bana pek mantıklı gelmiyor.
not : bazı varlıklar bilinçsiz olabilir (bana göre olamaz) ve her varlığın bilinci olabilir de. ancak irade / nefs gibi şeyler insan gibi canlılarda bulunur, bilinç ve irade farklı şeyler. bir virüsün bilinci var ve biz bunu yaşıyoruz pandemi sürecinde ancak o virüslerin iradesi olsaydı hepimize hazır ol - rahat yaptırıp istikamet verdirirlerdi.
atomların ayrıştırılabilir ve parçalanabilir bileşenleri onun ruhunu temsil eder. son deneylerle atom altı parçacıkların doğaya (gözlemci dahil tüm değişkenlere) tepki verip davranış değiştirdiği kanıtlandı. ancak atom ve atom altı parçacıklarının evrim ve/veya mutasyon süreçleri olmadan birleşme ya da ayrışma yolu ile bilinçli varlık oluşturabilecekleri düşüncesi bana pek mantıklı gelmiyor.
not : bazı varlıklar bilinçsiz olabilir (bana göre olamaz) ve her varlığın bilinci olabilir de. ancak irade / nefs gibi şeyler insan gibi canlılarda bulunur, bilinç ve irade farklı şeyler. bir virüsün bilinci var ve biz bunu yaşıyoruz pandemi sürecinde ancak o virüslerin iradesi olsaydı hepimize hazır ol - rahat yaptırıp istikamet verdirirlerdi.
devamını gör...
11.
tövbeler olsun. dünyayı dünya yapan bidiklerde bilinç mi varmış.
her canlı ölümü tadacaksa atomların bilinçleri öldüğünde nereye gidecek.
yoksa atomda ruh mu var lan?
t: zerre bilgisi olmayanları hakkında yorum yaptığı tartışmalı bilim konusu. disiplinler arası dayanışma lazım.
(bkz: bilinç)
her canlı ölümü tadacaksa atomların bilinçleri öldüğünde nereye gidecek.
yoksa atomda ruh mu var lan?
t: zerre bilgisi olmayanları hakkında yorum yaptığı tartışmalı bilim konusu. disiplinler arası dayanışma lazım.
(bkz: bilinç)
devamını gör...
12.
ulan biz yarasa ile gelmişe geçmişe küfür ederiz hanfendinin içinde ne cevher varmış ha. maşallah yavrum başarılarının devamını diliyorum. *
t: atomlar bilinçle hareket etmezlermiş, hiçbir kimyasalın bilinci yokmuş ondan mütevellit hepsi, doğalarından kaynaklı işleri sürekli sürdürürlermiş.
aha kaynak burada; evrimagaci.org/dogadaki-olu...
kardeşim bilimsel entry girmeyiz belki ama araştırırız konuyu. metal müzik başlığı olsa yapıştırırım o ayrı tabi. öhöm.
t: atomlar bilinçle hareket etmezlermiş, hiçbir kimyasalın bilinci yokmuş ondan mütevellit hepsi, doğalarından kaynaklı işleri sürekli sürdürürlermiş.
aha kaynak burada; evrimagaci.org/dogadaki-olu...
kardeşim bilimsel entry girmeyiz belki ama araştırırız konuyu. metal müzik başlığı olsa yapıştırırım o ayrı tabi. öhöm.
devamını gör...
13.
(bkz: panpsişizm)
devamını gör...
14.
ve milyarlarca bilinçli atomdan oluşan sendeki aptallık...
devamını gör...
15.
son zamanlarda iyiden iyiye dincilerin sarıldığı argümanlardan biri olma yolunda hızla ilerliyor. bunun yanında gördüğüm kadarıyla okültist bazı ablalar teyzeler de bununla kafayı bozmuş. gerçekten taneciklerin bilinci olduğuna inanıyorlar. gerçi anunakilere falan da inanıyorlar o yüzden çok şeetmemek lazım. binali yıldırım'ın da dediği gibi fazla kurcalarsanız sıyırırsınız. atom matom derken bir de bakmışsın dergahta jaws hazretlerine blowjob yapıyorsun.
daha fazla okuma için
(bkz: determinizm)
(bkz: nedensellik)
daha fazla okuma için
(bkz: determinizm)
(bkz: nedensellik)
devamını gör...
16.
tanımları okuyunca yine bir michio kaku okumaya heveslenip hiçbir şey anlamayasım geldi.
devamını gör...
17.
bu konuda fikir yurutebilmek icin once bilinc nedir sorusunun cevabini dogru durust verebilmek gerekir. bu konuda bir fikir birligi yok. o yuzden ancak bilincli varsaydigimiz varliklar ile digerleri arasinda karsilastirma yapmak mantikli gorunuyor.
ayni tur atom yada elektron yada parcaciklarin hepsinin ayni kosullarda ayni sekilde davranis sergiledigini soyleyerek bilinc sahibi olmadiklari one surulebilir. ancak ayni durumun insanlar icin de gecerli oldugunu one surebiliriz.
bizim farkli davranislar gostermemizin sebebi atomlar gibi birbirimizin kopyasi olmamamiz. ben tam anlamiyla birbirin kopyasi iki insanin da ayni kosullara ayni tepkileri verecegini dusunuyorum. tabi bunu ispatlamak imkansiz, cunku bu sekilde iki insan bulamaz yada kopyalayarak yaratamazsiniz. genetik kod ayni olsa bile maruz kalinan sartlar ayni olamayacagindan boyle bir seyi deneyimleme sansimiz yok. olsaydi bizlerin de mantik olarak birer robottan cok farkli olmadigimiz anlasilabilirdi. tabii cok karmasik bir yapiya sahip robotlar.
sonucta bilimsel deneyler verdiginizi sandiginiz bir kararin bilinc alaninda ortaya cikmadan saniyeler once verilmis oldugunu gosteriyor. deneylerden biri
ayni tur atom yada elektron yada parcaciklarin hepsinin ayni kosullarda ayni sekilde davranis sergiledigini soyleyerek bilinc sahibi olmadiklari one surulebilir. ancak ayni durumun insanlar icin de gecerli oldugunu one surebiliriz.
bizim farkli davranislar gostermemizin sebebi atomlar gibi birbirimizin kopyasi olmamamiz. ben tam anlamiyla birbirin kopyasi iki insanin da ayni kosullara ayni tepkileri verecegini dusunuyorum. tabi bunu ispatlamak imkansiz, cunku bu sekilde iki insan bulamaz yada kopyalayarak yaratamazsiniz. genetik kod ayni olsa bile maruz kalinan sartlar ayni olamayacagindan boyle bir seyi deneyimleme sansimiz yok. olsaydi bizlerin de mantik olarak birer robottan cok farkli olmadigimiz anlasilabilirdi. tabii cok karmasik bir yapiya sahip robotlar.
sonucta bilimsel deneyler verdiginizi sandiginiz bir kararin bilinc alaninda ortaya cikmadan saniyeler once verilmis oldugunu gosteriyor. deneylerden biri
devamını gör...