41.
çıkar amaçlı kurulmuş çıkarı için ingilterenin ayrıldığı birlik adındaki teklik
devamını gör...
42.
sığınmacılar gelmesin diye sağa sola para aktaran adeta diğer ülkelere bebek bakıcısı ya da bekçi muamelesi yapan siyasi birlik.
devamını gör...
43.
"türkiye'yi önce uyutup, sonra da unutacağız!"
rasmussen - kopenhag zirvesi 2002
rasmussen - kopenhag zirvesi 2002
devamını gör...
44.
avrupa birliği; 1951 roma antlaşması'yla avrupa kömür ve çelik topluluğu olarak temelleri atılmış ve 1992 maastricht antlaşması'yla yeniden kurulmuş, 27 üyeli siyasi ve ekonomik birlik.*
avrupa birliği, kuruluşundan bu yana günümüze kadar toplamda 6 genişleme yaşamıştır. ab'ye katılan en son ülke; 2013 yılında hırvatistan'dır ve bu durum, altıncı ek genişleme olarak geçer. avrupa birliği, aslında hıristiyan bir oluşumdur.
avrupa birliği, kuruluşundan bu yana günümüze kadar toplamda 6 genişleme yaşamıştır. ab'ye katılan en son ülke; 2013 yılında hırvatistan'dır ve bu durum, altıncı ek genişleme olarak geçer. avrupa birliği, aslında hıristiyan bir oluşumdur.
devamını gör...
45.
(bkz: avrupa ekonomik topluluğu)
devamını gör...
46.
atalarının (niyeti ne olursa olsun) yanıldığı mevzuda müritlerinin ısrar etmesi.
ataların seni yanlızlaştırarak bop'un ve bip'in içine atmış.
lan a.b, dinini değiştirerek din kardeşi olduğu güney afrika ve güney amerika ülkelerini bile birliğine katmaz enayi! sen, a.b'nin ve a.b.d'nin; borsa, fayiz ve döviz ekonomisi ile soyduğu, madenlerini yağmaladığı, pazarını kendi ürünleriyle doldurduğu bir sömürge ülkesisin, batı enayi mi ki seni sömürmekten vaz geçip sofrasına oturtsun?
ataların seni yanlızlaştırarak bop'un ve bip'in içine atmış.
lan a.b, dinini değiştirerek din kardeşi olduğu güney afrika ve güney amerika ülkelerini bile birliğine katmaz enayi! sen, a.b'nin ve a.b.d'nin; borsa, fayiz ve döviz ekonomisi ile soyduğu, madenlerini yağmaladığı, pazarını kendi ürünleriyle doldurduğu bir sömürge ülkesisin, batı enayi mi ki seni sömürmekten vaz geçip sofrasına oturtsun?
devamını gör...
47.
deccal ekibi. ne bunlarda, ne bunlari sevende hayir var.
devamını gör...
48.
brüksel’de merkezi bulunan avrupa için politikalar merkezi (ceps) ekim ayında “ab’nin 2030’a giden yolu” başlıklı bir çalışma yaptı. bunların arasında “ab güvenliğini ve küresel rekabet gücünü nasıl geliştirebilir ve geliştirmelidir” bir bölüm var. bu çalışmada katılım sürecinde bir canlanma olmazsa, sonuçlarının büyük olasılıkla siyasi olarak istikrarsızlaştırıcı ve son derece zarar verici olacağı, rusya ve çin kesinlikle zemin kazanacağı ve avrupa değerlerinin kaybolacağı ileri sürülüyor. türkiye aday olarak görülmüyor ve hatta rakip olarak ele alınıyor. örneğin “çin ve türkiye’nin son zamanlarda afrika’ya yönelmesi ab’nin rolünü zayıflatıyor” deniyor. bir başka yerde “ab, ekonomik ve güvenlik kaygıları arasında bocalarken, çin, rusya ve türkiye devreye girerek ab’nin orta doğu ve kuzey afrika’daki etkisini baltalamakla kalmayıp, sahra altı afrika’da ab’ye meydan okuyor” yazılıyor. raporun ekindeki tabloda üyelerle birlikte adayların temel haklara yönelik kriterleri ne kadar karşıladıkları yer alıyor. ancak türkiye listede yok.
bu rapora neden bu kadar yer verdim diye soracak olursanız, ceps ab’nin geleceği ile ilgili bir çok başka alanı da kapsayan bu çalışmayı yaparken, ab komisyonundan aldığı yönlendirme ve talebi doğrultusunda hazırladığını öğrendim. bir başka vesileyle brüksel’de iken metni yazanlardan aldığım bilgi komisyonun gerçekte türkiye’yi artık bir aday değil, en hafif deyimiyle bir rakip olarak gördüğü anlaşılıyor.
kaynak
devamını gör...
49.
avrupalılara göre en büyük tehdit düzensiz göç ve terör
ab ülkelerinde yaşayanlar, barış için en büyük tehlikenin düzensiz göç ve terör tehdidi olduğunu düşünüyor. doğu avrupa'da ise en büyük tehlike olarak "bir dış gücün askeri saldırısı" görülüyor.
***
avrupa birliği (ab) ülkelerinde yaşayanları, barışı ve huzuru bozma riski açısından en çok endişelendiren konuların başında düzensiz göç ve terör tehlikesi geldiği belirtildi. bertelsmann vakfı tarafından 27 üye ülkede yaptırılan kamuoyu araştırması, rusya'nın ukrayna'ya saldırması ile başlayan ve salı günü bininci gününü dolduran savaşın da büyük endişe yarattığını ortaya koyuyor.
ankete katılan 26 binden fazla kişinin yaklaşık yüzde 25'i, "avrupa barışı için günümüzde en büyük tehlike ne?" sorusuna yanıt olarak sınırların gerektiği gibi korunamamasına işaret ediyor. yüzde 21'lik bir kesim terör saldırılarını, yüzde 19'luk bir grup ise siber saldırıları en büyük tehlike olarak algılıyor. araştırma katılımcılarının yüzde 18'i için yabancı bir ülkenin saldırısına maruz kalma riski en ciddi tehlike. söz konusu soruya, "organize suçlar" yanıtını verenlerin oranı ise yüzde 17.
kaynak alamanlar
ab ülkelerinin ciddi bir kısmının düzensiz göçü ve terörü tehlike olarak görmesi aslında islamı bir sıkıntı olarak görmeleriyle alakalı ama politik doğruculuk falan filan geçelim oraları. bu ikisini hatta organize suçu da ekleyerek birleştirince ortaya islam sonucu çıkıyor.
rusya tehdidini yaşayan polonya gibi ülkeler de dahil totalde yüzde 18'lik kesim yabancı ülke işgalini artık sorun olarak gördüğünü belirtmiş. avrupa birliği ülkeleri sakinleri için gayet yüksek bir oran bu. bu ülkelerin sakinlerinin yöneticileri için ise iyi haber. silahlanma politikalarında rıza üretmekte hesapladıkları kadar zorlanmayacaklardır.
devamını gör...
51.
türkiye cumhuriyeti'nin en büyük ticaret ortağı.
devamını gör...
52.
avrupa'da komünizm yayılmasın diye oluşturulan örgütlerden birisi ve komünizm tehlikesi zayıfladıkça müttefiklerinin destek vermediği yapı.
üretkenlik durumunda da büyük güç kaybettikleri gibi sözde sol ayağına yaptıkları hiç de solculuk olmayan eylemleri sonucu küçülmeye gidiyorlar.
ha bakın küçülmeye gidiyorlar diyorum, yanlış anlaşılmasın. yok oluyorlar demiyorum.
fakat bu kafada giderlerse dağılma ihtimalleri gün geçtikçe artar. bu dağılma olanak taşırsa tekrardan farklı bir sosyalizm dalgası olabilir.
üretkenlik durumunda da büyük güç kaybettikleri gibi sözde sol ayağına yaptıkları hiç de solculuk olmayan eylemleri sonucu küçülmeye gidiyorlar.
ha bakın küçülmeye gidiyorlar diyorum, yanlış anlaşılmasın. yok oluyorlar demiyorum.
fakat bu kafada giderlerse dağılma ihtimalleri gün geçtikçe artar. bu dağılma olanak taşırsa tekrardan farklı bir sosyalizm dalgası olabilir.
devamını gör...
53.
ülkelerine başka diyarlardan göçmen almak yerine kendi insan kaynaklarını dönüştürmeyi ve değişen dünyaya uygun şekilde adapte etmeyi planlamalılar (tr için de geçerli). avrupa zaten böyle avrupa olmadı mı? modernizm bu değil mi? yıkıcı yaratım, yaratıcı yıkım falan filan inter milan...
devamını gör...
54.
farklı ırklardan, farklı dillerden ve farklı milletlerden olan kıtanın ,hristiyan haçlı bayrağının altında sınırları kaldırıp; ekonomi, siyasi, askeri ve kültürel alanda birleşmesi.
arka tarafta da a.b.d ortak pazarı.
arka tarafta da a.b.d ortak pazarı.
devamını gör...
55.
iki dünya savaşının da , kara avrupasında güçlenen almanya'nın karşısına bir dengeleyici güç çıkmamasından, almanya'yı kıtada durdurabilecek bir güç olmamasından çıkması nedeniyle; ikinci dünya savaşı'ndan sonra, kıta avrupasında bir güç dengesi oluşturmak amacıyla, 1951 yılında kurulan avrupa kömür ve çelik topluluğu'nun devamıdır. kurulmasındaki amaç kara avrupasındaki güç dengesini sağlamak, kıtada bir ülkenin diğerlerine oranla askeri açıdan çok güçlenmesinin önüne geçmek olduğu için, kara avrupasının dışında kalan ingiltere, örgütü kuran 1951 paris antlaşmasının taraflarının biri olmamıştır. bu örgütün fikir babaları robert schuman ve jean monet olarak bilinse de, tarihsel bağlamda bakıldığında hayal edilen kutsal roma-germen imparatorluğudur.
bahsi geçen antlaşma ile kurulan örgütün kurucu üyeleri, fransa, batı almanya, lüksemburg, hollanda, belçika ve italya iken, ilerleyen yıllarda, ingiltere başta olmak üzere, kuzey ve güney avrupa'dan yeni katılımlarla genişleyecek, 1957 yılında imzalanan roma antlaşması ile kurulacak avrupa ekonomik topluluğu ile avrupa atom enerjisi topluluğu ile ekonomik bir bağdaşma içine girilip derinleşecek; 2002 yılında füzyon antlaşmaları olarak bilinen sözleşmelerle de, bu üç örgüt, avrupa birliği çatısı altında birleştirilip, bu üç örgütün hukuki varlığı sona erecektir.
yani kısaca, almanya ve fransa arasında kalan, tarih boyunca üzerinde bu iki ülke arasında hakimiyet savaşları yaşanan kömür ve demir gibi madenler açısından zengin saarland ve ruhr bölgelerindeki üretimin, ülkeler dışında ve üzerinde bir üst örgüt tarafından kontrol edilmesi amacıyla çıkılan yolun sonucu, günümüzdeki avrupa birliğidir.
bahsi geçen antlaşma ile kurulan örgütün kurucu üyeleri, fransa, batı almanya, lüksemburg, hollanda, belçika ve italya iken, ilerleyen yıllarda, ingiltere başta olmak üzere, kuzey ve güney avrupa'dan yeni katılımlarla genişleyecek, 1957 yılında imzalanan roma antlaşması ile kurulacak avrupa ekonomik topluluğu ile avrupa atom enerjisi topluluğu ile ekonomik bir bağdaşma içine girilip derinleşecek; 2002 yılında füzyon antlaşmaları olarak bilinen sözleşmelerle de, bu üç örgüt, avrupa birliği çatısı altında birleştirilip, bu üç örgütün hukuki varlığı sona erecektir.
yani kısaca, almanya ve fransa arasında kalan, tarih boyunca üzerinde bu iki ülke arasında hakimiyet savaşları yaşanan kömür ve demir gibi madenler açısından zengin saarland ve ruhr bölgelerindeki üretimin, ülkeler dışında ve üzerinde bir üst örgüt tarafından kontrol edilmesi amacıyla çıkılan yolun sonucu, günümüzdeki avrupa birliğidir.
devamını gör...
56.
her ne kadar tek bir kurum gibi algılanıyor ise de, birlik içinde birlik gizemleri taşıyan bir yapıdır. yani "istanbul'lu' kavramı gibi düşünün.. rte bir istanbullu mesela..
devamını gör...
57.
1- abd'nin avrupa'ya sırtını döndüğünü veya avrupa'dan çekildiği sözlerini unutun. durum tam tersi: trump, musk ve vance avrupa'yı jeopolitik olarak değil ama ideolojik olarak ana rakipleri olarak belirlediler. bir kültür savaşı yürütüyorlar.
2- "trump şirketi" için avrupa bir ortak değil, bir karşı modeldir. şöyle görüyorlar:
- sol-liberal
- aşırı kuralcı
- woke
- yozlaşmış
bu, avrupa'yı onlar için önemsiz kılmıyor, aksine özellikle ilginç kılıyor. bir düşman olarak yani, aklınızda olsun.
3- mevcut durum ab için olduğu kadar iklim politikası, insan hakları ve sosyal adalete öncelik veren avrupa hükümetleri için de geçerlidir. amerikan sağı gözünde avrupa, anti-amerika haline geldi: elitist, aşırı kuralcı, ahlaki açıdan kibirli.
4- bu yüzden trump, vance ve musk saplantılı bir şekilde avrupa ile ilgileniyorlar:
- musk afd ile flört ediyor
- vance münih'te avrupalı elitlere çattı
- trump ab'ye kafa tutuyor
abd'de “mağlup edilen” liberal düzen, ideal olarak avrupa tarafından somutlaştırılmıştır.
5- vance'ın iki kez açıkça belirttiği gibi, abd de artık bu avrupa'yı korumak istemiyor:
- münih'te: vance abd koruyuculuğunu “ifade özgürlüğü” ile ilişkilendiriyor
- washington: vance almanya'daki abd askerlerinin varlığını sorguluyor, zira artık “tweetler yüzünden hapse giriyor insanlar”
6- trumpçıların avrupa'yla bir alıp veremedikleri yok, sadece demokratları sevmiyorlar. berlin'de de new york'ta da... kiev'de de san francisco'da da... artık jeopolitik etki alanları açısından düşünmüyorlar, düşmanlarını batı'nın içine yerleştiriyorlar.
7- avrupa liberal demokrasinin son küresel kalesidir - işte tam da bu yüzden bize karşı bir kültür savaşı yürütülmektedir. doğu ve batı tarafından giderek daha fazla rehin alınıyoruz. buna bir de ab içindeki sağcılardan oluşan beşinci kol ekleniyor.
8- avrupa'nın hatası trump'ı hala “önce amerika” diyen bir izolasyonist olarak görmesidir. gerçek şu ki trump demokratik avrupa'ya karşıdır. avrupa'nın sadece savunulması değil, aynı zamanda bu kültür savaşına karşı aktif olarak seferber edilmesi gerektiğini kabul etmeliyiz.
nikolaus kowall
ek olarak
abd-israel ortaklığıyla, rusya korkusu kullanılarak hizaya getirilmeye çalışılıyor. aslında olan biten bu. şartlar oldukça müsait, tarlalar çoktan sürülmüş ve tohumlar atılmış durumda. ürünler yavaş yavaş filizleniyor.
devamını gör...