aynı gemideyiz

ülkeyi yöneten tayfanın ve hempalarının inandığı ve birilerini de inandırmaya çalıştığı ütopik argüman.
aynı gemideyiz
dedi ülkenin tanrısı
ve devam etti "ben nuh'um; takipçilerim havariler, muhalifler ve diğerleri gemideki hayvanlar"
hayvanlar..
"köşeye sıkışan fare kediye dişlerini gösterir"

yunanca'da bir deyim var "kedinin tırnağı köpeğin dişinden daha güçlüdür" derler.
kedi tırnağıyla kör olan köpek sayısı, köpeğin dişiyle ölen kedilerden fazladır..

hayvanca muameleye maruz kalan bu halk köşeye sıkıştı ve dişlerini gösteriyor.
pençesini açıp tırnaklarını çıkardı ve köpeğin gözünü kırpmasını bekliyor.

bu hayatı benimseyen ve hala "şükret" diye homurdanan, güdülmeye alışmış ilkel ve evcilleştirilmiş olanlar.. onlar hayvandan da aşağı onursuz mahluklardır.

değiliz siz o geminin su almasının baş sebebisiniz ve ilk siz kaçıp gideceksiniz. sonra da utanmadan kurtarıcı gibi başımıza dikileceksiniz ve maalesef üzülerek söylüyorum bu cahil ve unutkan halk sizi seçecek hem de kendi isteğiyle.

aklıma gecenin sonuna yolculuk'tan birkaç paragraf geldi.

"biz aşağıdayız, sintinede, anamız ağlıyor, leş gibiyiz, t..aklarımızdan ter damlıyor, işte bu kadar! yukarıdaki güvertede ise efendiler, gölgede, pembe yanaklı, parfüm kokularını havaya salmış güzel kadınları kucaklarına oturtmuş, keyif çatıyorlar.

derken bizi güverteye çağırıyorlar. sonra silindir şapkalarını kafalarına geçirip başlıyorlar bize sıkı bir zılgıt çekmeye: "leş sürüsü, savaş çıktı!" diye böğürüyorlar.

2 no'lu vatandaki pisliklerin gemisine saldıracağız, kafalarını uçuracağız! haydi! haydi! ne lazımsa gemide var! hep bir ağızdan! önce hep beraber "yaşasın 1 no'lu vatan!" diye avazınız çıktığı kadar bağırın bakalım, yer gök inlesin! sesiniz ta uzaklardan duyulsun! en sıkı bağırana hem madalya hem de yüce isa'nın vaftiz şekerinden vereceğiz! ulan ne duruyorsunuz! ayrıca, denizde gebermek istemeyenler isterlerse gidip karada geberebilirler, orada bu işler buradakinden çok daha çabuk halledilebiliyor! "