babanın verdiği nasihatler

kim ne yaparsa yapsın sana .sen allah rızası için iyilik yap kötü olma. kimsenin kötülüğünü isteme .allah için yap der* hep babacım

eğer birine küfür ediyorsan onun da sana ettiğine emin olabilirsin. etme.

paranın geçtiği yerde itibarını devreye sokma.
o kadar haklıymış ki.

kendi adıma asla dinlemem. lan sen nasihat verebilecek konumda mısın. senin aklın olsa kaçak göcek bi şekilde en kötü amerikaya bi yere giderdin. gitmemiş başaramamışsın bari kafa sevme.

"gerek meslek hayatında gerek kişisel hayatında dinlemeyi bileceksin. kibirlenmeden aşağı görmeden küçük çocukları bile özenle dinleyeceksin. en aptal adamdan bile yapman gerekeni öğrenemezsen yapmaman gerekeni öğrenirsin."

babam öyle boş nasihat veren bir adam da değildir ne söylerse yapar. hatırlarım da ben çocukken de gerekirse işi gücü bırakır her soruma yanıt verirdi. annemle beraber abimin de benim de fikrimi her konuda almışlardır. 30 yaşına geldim ben kendimi bildim bileli ne fikrimize ne özel alanımıza saygısızlık ettiğini gördüm. meslek hayatımız çok ayrıdır ama bir insan olarak rol modelimin babam olmasından gurur duyuyorum. her fikrine katılmam ama kendi astlarından yeni bir şey öğrendiğinde samimice teşekkür edebilecek olgunluğuna hayranım.

az konuş, doğru konuş.

kimseye aldanma..

kula kulluk etme.

mutlaka sevdiğin şeyleri yap ve istediğin şeyin peşinden git

ben elimden geleni yaparım. gerisi sana kalmış.

siyasete bulaşma.

dediğimi yapma yaptığımı yapma.

para akıyorken biriktir, bok mu var içiyosun geziyosun.

hayatına giren hiçbir erkek seni benim kadar düşünemez. ama ben de her zaman yanında olamam. o yüzden kendini düşün ve kendi ayaklarının üstünde dur.

okuyup kendi ayakların üzerinde durmalısın. babamın bana söylediği en güzel nasihattır. çevremizdekiler kızlarını üniversiteye göndermezken babam bunu söyleyip kaydımı yaptırmıştı.

üzdü beni bu sabah babam, yeni uyanmıştım, o giyinmişti bile, saat 09:00 suları, nasihat mı verdi, yadigâr bıraktı lafın arasında, bu sabah üzdü beni babam.

ağzım çamur, tanker gibiyim yanıma yaklaşılmaz, yeni uyanmışım gözlerimin mavisi yeşili kırmızıya çalmış.

seni bekleyeyim mi?' dedi, günaydın demeden.' sen git, giderim ben' dedim.

gazete kuponu dağıtır gibi harcama paranı, eve sallanmadan gel, seni öyle görmek üzüyor herkesi" dedi.

tamam dedim tamam, sağlam gelirim.

yok yere, bu bana babamdan kaldı, benden de sana kalsın, sen kullan dedi, gözlüğü göstererek, bir pilot gözlüğü, incirlik üssünden kalan, rahmetli durmuş dedem incirlik'te çalışırmış, oradan emekli olmuş, iyi ustaymış, o zaman mevzu bahis olan gözlüğü takarmış, pilot gözlüğü altından, amerikan.

canım sıkıldı, sanki vasiyet gibi, sanki veda eder gibi, zaten yatmışım gece 3'te, alkollüyüm hâlen, gözümden yaş döküldü, görmesin diye tamam deyip sırtımı döndüm.

söylemesine gerek yoktu, o gözlüğü severim, zaten allah gecinden versin, başına bir şey gelse o gözlük benim, bırakmam abime, abim takmaz öyle şeyler, markasız çıkmaz sokağa, o gözlüğün sapında g.a yazmaz, kartal yok orada, abim takmaz.

babam bana bırakır da, ben kime bırakacağım, kime vereceğim o gözlüğü? kime emanet edeceğim?

çoluk çocuk yok bende, olacak gibi de görünmemekte.

tüfekle aynı odada uyuma.

ne alaka baba ne alakaa

adam ol

babam bana,bir adam ne zaman büyür biliyor musun kızım diye sormuştu. cevapsa şuydu: babası ölünce.
çok şükür hala büyümedim ama büyüyen herkese, başınız sağ olsun.