başıboş sokak köpeği sorunu

şu drama, şu acıya yüreği sızlamayan gerçekten insan olamaz. şu ailenin haline, perişanlığına, çektikleri acıya bakın! şu akan göz yaşlarına bakın!
almanya'nın köyünden, şehrine kadar gittim gördüm. bir tane sokak hayvanı yoktu. çünkü hayvanlarının yerinin kırsal alanlar, ormanlar olduğunu bilecek kadar medeniler. şehirlerde yaşayan hayvanların mutsuz olacağını bilecek kadar, köpeklerin her birinin bir sahibe ihtiyacı olacağını bilecek kadar medeniler! bizim ortadoğulu çakma enteller; avrupa'nın rönesans, reform, viktorya, sanayi devrimi filan görmüş medeni halkından daha doğasever, daha elit güya! yersen! bu soruna hem insanların hem köpeklerin hem diğer hayvanların daha fazla canı yanmadan çözüm bulunması için daha kaç çocuk ölmeli, daha kaç kedi, kuş, tilki, ceylan köpekler tarafından parçalanmalı!

gerçekten büyük bir sorun maalesef ki bu köpeklerin hepsi iyi huylu ve sevimli köpekler olmuyor ciddi hayati tehlikeler doğurabiliyorlar ki bir çok örneğini haberlerde görüyoruz. bu sorunun insancıl ve hayvan dostu bir şekilde bir çözüme kavuşturulması lazım

olmayan sorundur. avrupa'nın köpekliğini yapan da avrupa'ya defolsun bir zahmet.

kara cehalet ve popülizm yüzünden korkunç boyutlara taşınmış sorundur. bu ülke ne çektiyse iyi niyet adına yapılan sömürülerden, vurgunlardan çekti...
kız çocuğuna saldıran köpekler-
twitter.com/burakbekiroglu/...
sokak kedilerini parçalayan köpekler-
twitter.com/ethemkadri/stat...

valla ben kangal kırmasına benzeyen birkaçının saldırısına uğradım atlatmayı başardım, siz çok dikkat edin.
her köpek kurt içgüdülerine sahip, bulundukları ve doydukları alanı sahipleniyorlar; artı kaçmanız, yalnız olmanız, o sokağa yabancı olmanız saldırlarını tetikliyor bilesiniz, siz pati dersiniz kuçu dersiniz bilmem, yarı bilim adamı sayılırım benden kardeş tavsiyesi.

istasyonlar dolu o köpeklerle korkunçlar

chp'li belediyelerle iç içe geçmiş bir durumdur. herhangi bir vilayete yahut nahiyeye gidin, sokaklarında bolca başıboş köpek ikamet ediyorsa bilin ki belediye chp'lidir. bu şaşmaz. akp yahut mhp belediyeleri de ya barınağa tıkar ya da toplayıp köylere salar.
(eleştiri veya övgü içermez, durum tespitidir.)

cidden var olan sorun.

uyutulmaları gereken hayvanlar bunların bugün uyutulmasını istememizin sebebi de köpek taparlar ya şimdi uyutulurlar yada ileride bunun 5 katı kadarı uyutulmak zorunda kalır seçiminizi yapın köpek taparlar çünkü bu iş oraya doğru gidiyor bugün engellerseniz yarın her dişinin 5 yavrusu olunca onlarda uyutulmuş olur.
edit: ayrıca kedileri de parçalıyorlar kedilere kalkan eli keseriz.

birkaç saat önce eve gelirken yaşadım bu konuyla alakalı bir olay.

eve doğru yürüyordum iki yanı ağaçlarla dolu biraz dar bir yürüme yolundan. karşıma iki tane köpek çıktı, hayda deyip gittiğim yönün tam tersi yönüne yürümeye başladım, arkamda da köpek varmış.

neyse tek köpeği iki köpeğe tercih edip döndüğüm tarafa yürüdüm zaten köpek de beni görünce yan tarafta çalıların arasından bir yere girdi ama ben geçene kadar havladı çalılar arasından. ayaklar titreye titreye döndüm eve.

tanıdık köpekler de değil yeni göçtüler bizim buraya. saldırır mı saldırmaz mı bilemiyorsun.

twitter.com/KopekSorunu/sta...

şu videoda bebek arabası ile yürüyen kadının durumu bu sorunun ne denli büyük bir problem olduğunun sayısız göstergesinden sadece biri.

artık kökten çözüm şart!

başıboş köpekler tarafından öldüürlen mahra melin pınar kızımızın annesinin beyanına göre, başıboş sokak köpekleri kızcağıza mezarında bile rahat vermiyormuş. mezara ekilen ağaçlara çiçeklere işeyip kurutuyorlarmış, mezarın topraklarını eşip kemiklere ulaşmaya çalışıyorlarmış. minicik sabi yavrularımıza mezarda bile rahat yok!
arkadaşlar bu ülkede, başı boş itler selçuklu sultanlarımızın kemiklerini çaldı ya! şaka yapmıyorum! sanıyorum bir tadilat sırasında selçuklu sultanlarımızın kemikleri sokak itleri tarafından çalındı ve yendi arkadaşlar! murat bardakçı yazdı bu durumu. ulan bırak sokaktaki canlı insanları, ulan ölülerimize bile rahat yok! sayıları o kadar çok ki!
bu ittaparlar neden avrupa'ya ses etmiyor! avrupa barınaklar doldu mu derhal topluca öldürüyor köpekleri. biz öldürülsün de demiyoruz, en azından bari kısırlaştırılsın diyoruz! ona da mı hakkımız yok ulan! napacaz 10 milyar tane mi olsun, 20 milyar tane mi olsun ne istiyorsunuz siz!

evim bir marketin arka sokağında. markete geçiş için arada bir demir geçit var, kısa yol gibi düşünün ve bu kısayoldan günde onlarca insan geçiyor markete. bir sabah saat 8.30 gibi uyandım, camdan dışarı bakıyorum. bu geçitten de alışveriş yapmış bir kadın geliyor. sokakta da bir anda altı tane iri köpek toplandı, kadıncağız da korktu haliyle, bakarken ben bile korktum. kadına geri dönün diye işaret ettim, kadın geride beklemeye başladı. köpekler de bir beş dakika daha oyalandılar, kadına tekrar işaret ettim, köpekleri de takip etmeye devam ettim camdan. hatta bir ara döner gibi oldular, kadına sitenin kapısını açmaya gidiyordum ki köpekler gittiler. bu evde yaklaşık 9 senedir oturuyorum. eskiden bir iki tane köpek olurdu ama ilk defa altı tanesinin toplu hareket ettiğine şahit oldum. ki evim köpek mamalarının belediye tarafından oldukça düzenli bırakıldığı bir semtte, onun dışında insanlar da kedi,köpek maması bırakıyor. yine de o altı köpeği birarada görüp korkmayan insan olmayacağını düşünüyorum.
öyle büyük bir hayvansever sayılmam, hatta şehirlerin de sokak köpeği yaşamına uygun olmadığını düşünüyorum. hatta biz köpeklerin ortamına gelmişiz de doğalarını bozmuşuz gibi tuhaf düşüncelere de karşıyım. her yer köpeklerinse biz 8 milyar nerde yaşayalım?(betonlaşmayı ayrıca konuşabiliriz). bu hayvanlara niye düzgünce barınaklarda bakılamıyor da insan canına kastedilince hayvanseverlerin bir kısmı coşuyor? ülkede her halta vergi alınabiliyorsa trt katkı payının bir kısmı barınaklara aktarılsın mesela. bu arada patiliköy'ün de düzenli bağışçısı gibi oldum son birkaç senedir. bunları ne hayvanlara bayılan biri olarak söylüyorum ne de hayvanları sevmeyen biri olarak. bazen kendime bir şey alırken belki düşüneceğim parayı hayvanlara mama için harcayan biri olarak söylüyorum. ama ben sokakta kendimi güvende hissetmek istiyorum. hayvan sevmeyen insan sevmez cümlesine de hiç inanmıyorum çünkü hayvan gibi hayvan seven birisinin şimdiye kadar insanlarla anlaşabildiğini hiç görmedim, hatta sadece hayvanları sevip insanlara karşı anlayışlı olmadığınız için iticisiniz bile. ben hayvanlara karşı daha vicdanlıyım ama siz insanlara karşı vicdanınızı öldürmüşsünüz. dozunda hayvan sevenleri tenzih ederim.

başıboş it sayısı on milyonu geçti. bakan bile 10 milyon hayvan var dedi, ki o geçen yılın sayısıydı. bu itler üstel fonksiyonla ürüyorlar. şu anda tahmin edilen nüfus 14 milyon. yani düz hesap her beş vatandaşa bir it düşüyor.
bunların neredeyse tamamı kangal, alabaş, kurt gibi büyük ırkların kırmaları. küçük ırklar çoktan bu itler tarafından katledildi, geriye saldırgan, insandan korkmayan, bir tanesinin bile yetişkin bir erkeği öldürebilme potansiyeli olan iri cüsseliler kaldı. buna doğal seçilim diyoruz.
bu sayıda hayvanı kısırlaştıramazsınız. tetris oyununun son aşaması gibi siz aşağıdan kısırlaştırırsınız yukarıdan büyük hızla yenileri gelir. yapılacak tek şey kaldı, tümünü itlaf etmek. bu bile çok büyük bir çaba, insan gücü ve para demektir.
bir de sizin paranızla porche cayenne kullanmalarını istemiyorsanız patilibilmemnelere para vermeyin. o patilibilmemnelerin büyük bölümü "platform" adı altında şirket. sizin verdiğiniz paranın onda biri bile mama dağıtımına gitmiyor. ayrıca "bu canın tedavisi için 1000 liraya ihtiyaç var" diyenlere de para yollamayın. onlar da o parayı yiyor.
bunun dışında, doğada hiçbir canlı bir başka canlının himmetiyle yaşamaz. sokak kedisi kendi ekmeğini taştan çıkartır. bir tek bu it denilen parazit, asalak hayvan kuyruk sallayarak yemek ister. bırakın gitsin şehir çöplüklerinden besinlerini bulsunlar. (ki bu mama firmaları çıkmadan önce öyle yaparlardı ve nüfusları artmazdı)

bugun arabayla gıderken kaldırımdan gıden kopek surusunu saydım. 11 taneydı. 11 kopek hepsı buyuk kopekler. sürü olarak gezen kopekler. sureklı adana nın her yerındeler. gobeklerde, refüjlerde. her yerdeler.

dün eskişehir'in en önemli meydanlarının birinin önünden geçtim. oradaki otobüs duraklarında tam 8 başıboş köpek saydım arkadaşlar. hırlayıp havlayıp duruyorlardı. tüm insanlar durakların etrafından dolanmak zorunda kaldı korkudan. yollarını boş yere uzattılar, belki evlerine gidecekler otobüslerini kaçırdı. hata belki köpekler tarafından ısırılacaklar yakın zamanda, hatta belki köpekler tarafından parçalanacaklar, katledilecekler.
içlerinden biri de lanet olsun artık yeter demedi ama! burası hindistan mı bu nasıl bir zulümdür demedi! che'nin de dediği gibi "halinden memnun köleler" olarak paşa paşa ses etmeden durağın etrafını kabe tavaf eder gibi döndüler. bu ülkeye her şey müstahak o yüzden. o yüzden köpek sorunu gibi çözümü basit bir sorun bile çözülemiyor! 21. yüzyılda köpekler tarafından kız çocuklarının parçalandığı, bebeklerin kuduz kapıp öldüğü geri kalmış bir 3.dünya ülkesiyiz işte tam da bu yüzden! almanya'yı, hollanda'yı, avusturya'yı gördüm... ne kırsalda ne şehirlerinde bir tane başıboş köpeğe rastlamadım. sokaklarda gezdirilen köpeklerin tümünde ağızlık ve tasma vardı.

ittaparların umrunda olmayan sorun.

artık hastanelerin acil servislerine de girmeye, tıbbi atıkları kemirmeye başlamış parazitlerdir. itlaf edilme zamanları gelip de geçmiştir.

şu konuyla ilgili harika bir video yapılmış. bu harika videoyu ne olur izleyin. sadece 8 dakika. işte bilimsellik, mantık, akıl, izan bu yüzden harika şeyler... tarafsızca izleyin bu harika videoyu...

ben hayvanın her türlüsünden tirsarim, ha böcek ha kedi ha köpek farketmez. ama onların zarar görmesini istemem. bir gece saat 2 civarı, otobüsten indik annemle. biraz yürüdük. ilerden köpek çetesi geliyor, başıda ufak köpek çekiyor. neyse dedim sıçtık kaçsak kacamayiz valiz var, yolda in cin top sektiriyor. hiç unutmam biz önde onlar etrafımızda biz evin kapısından girene kadar (rahat bı 15 dk sürmüştür yürümek ) bizimle yürüdüler. kendimi de hiç bu kadar güvende hissetmemiştim. yani diceksiniz ki isirsa böyle de yazar misin. ben zaten korkuyorum. sokakta hayvanlari istemeyenler mantıklı çözümle gelsinler. istemiyoruz demek kolay...