başıboş sokak köpeği sorunu

dışarı çıktım geldim gene her yer köpek. her yer köpek. dağ, taş, sokak, cadde, kaldırım, park her yer... parklarda oturup sohbet etmesi gereken kadınlarımız parklarda değil, oralarda cıvıl cıvıl oyun oynaması gereken çocuklarımız oralarda yok! parklar sokak itlerinin hükmünde! belediyelerin bizden aldığı vergilerin birçoğu parkların bakımına gidiyor. kullanamayacağım parka neden para veriyorum, itler rahat rahat kediydi, sincaptı parçalasın diye mi? yeter! yeter artık! insanlar için, kediler için, sincaplar için, kirpiler için, yaban hayatının en nadide masum hayvanları için sokakta ve kırsalda köpek istemiyoruz! sokakta köpek istemiyoruz! sokakta köpek istemiyoruz! köpekler yüzünden ölen kız çocuklarının anısı hatırına sokakta köpek istemiyoruz!

bu ülkenin tek sorunu akpdir.

artık ciddi bir çözüm bulunması gereken bir sorun.

ısırması, kovalaması bunlar benim için sorun değil, höt diyorum kuyruğu kıstırıp geri kaçıyorlar benim asıl sorunum uyku. belediyenin bok varmış gibi evimin penceresinin önüne aydınlatma direği dikmesini kalın fon perde ile çözdüm. ışık kirliliğine yine kendim önlem aldım ama arkadaşım ben bu sefer de sesten uyuyamıyorum.

sokakta 12 tane köpek var. tam 12. bunların 7-8 tanesi her gece mutlaka bir arada oluyor. kavga ediyorlar, araç geçerse ona havlıyorlar, susmuyorlar. düğün salonu vahşetinden kurtuldum derken bu sefer de sabaha kadar süren köpek havlamalarıyla başım dertte. düğün dediğin yine 12'de biterdi. ben ne yapacağımı şaşırdım. ağzımı açsam hayvan düşmanı oluyorum, şikayet etsem toplanıp öldürülürler diye içim el vermiyor. aylardır uyuyamıyorum. köpekler pencere altında birbirini yiyor, kulağımı tıkasam kalkıp bağırarak kavgalarını ayıramam. kendi evimde kulak tıkamak zorunda kalmaktan da nefret ediyorum.

diğer hayvanların ve insanların can güvenliğini umursamayıp sadece köpekleri sevmek hayvanseverlik değil bir tür akıl hastalığıdır!
diğer hayvanların ve insanların can güvenliğini umursamayıp sadece köpekleri sevmek hayvanseverlik değil bir tür akıl hastalığıdır!
diğer hayvanların ve insanların can güvenliğini umursamayıp sadece köpekleri sevmek hayvanseverlik değil bir tür akıl hastalığıdır!
diğer hayvanların ve insanların can güvenliğini umursamayıp sadece köpekleri sevmek hayvanseverlik değil bir tür akıl hastalığıdır!
diğer hayvanların ve insanların can güvenliğini umursamayıp sadece köpekleri sevmek hayvanseverlik değil bir tür akıl hastalığıdır!

reenkarnasyon diye bir şey varsa önceki hayatlarımızda kötü insanlardık sanırım ki bu ülkeye cehennemi tatmak için yollandık şimdiki hayatımızda... sorun belli çözüm belli! vatandaşın oluk oluk yerlere saçılan kanı belli! ama yok! yapmıyorlar! umursamıyorlar! allah'tan korkacaklarına popülizmden korkuyorlar! twitter'daki üç beş menopoz ittapardan korkuyorlar. yaşlı adamcağızın kanı, kaldırımlara saçılmış hale bak! twitter.com/KopekSorunu/sta...

hayvan yol kıyısında yatıyor sadece. ne sorunu olacak? yabancıları kovalıyor sadece. iyi de yapıyor. hırsız arsız uzak semtten.

geri kalmışlık göstergesidir. kaç kişi öldü bu köpek saldırılarında bir sürü insan yaralandı. sabahlara kadar 6 lı çete yüzünden uyuyamıyor, evden çıkarken korkarak çıkıyorum. ülkede ne doğru ki köpek sorunu halledilsin gerçi neyse.

-bana barbarlığın, geri kalmışlığın, medeniyetsizliğin, hindistanvari nijeryavari kongovari ülke olmanın resmini çizebilir misin abidin?
+abi hangi çağdayız gözünü seveyim, türkiye'de bunu anlatan on binlerce video var resmi ne yapacan! al sana bir tane göstereyim!
twitter.com/KopekSorunu/sta...
kadınlarımız kadınlarımız diye fonlanıp fonlanıp zırlayanlar, kadınların sokakta özgürce güven içinde gezme özgürlüğünü umursamıyor! neden? çünkü iyi rant iyi para var bu it besleme işinde!

yalnız maturelar bu köpeklere tapmaktadır

sokak köpeklerinin ısrarla sokakta olması, itlaf edilmemesi gerektiğini savunmak bana göre tozpembe düşünceden ileri geliyor.
itlafın gereğini hayvan düşmanlığı argümanı ile savunmak da cabası. hepimiz hayvan seviyoruz, yalnızca kendi hayatlarımızı daha çok seviyoruz.

siz ittaparsanız ben de keditaparım! yeter artık güzelim kedilerin itlerinizin hışmından çektiği! her gün binlerce kedi öldürülüyor itler tarafından. yakında her yeri fareler basacak. köpek ve fare popülasyonu doğru orantılıdır. it artarsa çevreye yayılan pislik sayesinde ve kedi popülasyonu düştüğü için fare popülasyonu otomatikman artar. sizin evinize hiç lağım faresi girdi mi? benim girdi. mobilyalarımda bile kemirme izleri vardı! kedilerin kıymetini bilin o yüzden, onları itlere yem etmeyin!
doğada kim saldırgansa kim yok etmek dengeyi bozmak için yaşıyorsa o defolup gitmeli yok olmalı! itleri koruyanlar denizlerimizdeki ekosistemi mahveden balon balıklarını da korusun o zaman! balıkçılar onları bulduğu yerde haklı olarak öldürüyor. itler de karanın balon balıklarıdır! şu yavrucağa bak yazıktır be yazıktır! bu kaçıncı! boğup boğup duruyorlar hayvancağızları dişleriyle.
twitter.com/kedi_gezgin/sta...

özellikle koy gibi bir yerdeyseniz çok büyük bi problem . geçen senelerde evimizin arka tarafında 20 ye yakın sokak köpeği geceleri toplasiyordu. bu sayı bu yıl bi şekilde 10 15 e indi velki ama yinede çok urkutuculwr . ustume atlayacak gibiler

kimsenin gücü yetmez sokak köpeklerine.
sokak köpeklerine tam özgürlük.
köpekleri seviyoruz ve koruyoruz.
onların yerlerine beton dikenler şimdi sokaklarda köpek istemiyoruz diyor. o da yetmiyor onların olduğu yerleri işgal ediyorlar yine köpekler suçlu oluyor. yok ya. sokak köpekleri can dostumuzdur. iyi ki varlar.

arkadaşlar biliyorum bu ülkenin en büyük sorunu empati kuramamak! fakat sizin başınıza, eşinizin, çocuğunuzun başına gelmeden sokak köpeği sorununa dur deyin! afrika savanları bu ülkenin sokaklarından daha az tehlikeli! twitter.com/KopekSorunu/sta...

ne ağladınız beee? olmayan sorundur. siz inek eti yerken iyi, onlar yapınca kötü. hadi lan oradan.

benim oturduğum yerde ciddi bir köpek sorunu var. millet bakmıyor, yemek verene ya da bir mama tasına denk gelmedim. iki kere kovaladılar beni. ilkinde kaçmadım, az kalsın bilekten kapıyordu hergele. son anda ayağımı çektim, tak diye çene sesi geldi ve ondan sonra kaçtım. dedim bu iş böyle olmaz. hemen kafada kurdum planı. clark genius mod on yaptım.

10 tane falan köpek var çevrede. dedim ufak ufak tek yakaladığımı düşürürüm. gruptan ayrı düşeni migros köpek mamasıyla kandırmaya başladım. teke düşen av oldu bana, ajan gibi aralarına sızdım. besledim ve sevdim. aralarından bir tanesi bizim sitenin kapısında yatmaya başladı. dedim skor 1-0. bızdık artık benim tarafıma geçmiş bir askerdi.

evimin çevresi akşam saat 21:00'dan sonra iyice ıssızlaşıyor. her yer site olduğu için site dışı terk edilmiş şehire dönüyor. geçen gece saat 01:00 gibi sigaram bitti. her yer kapalı, en yakın benzinlik 1.5 km ötede. yürüyerek giderim, hava almış olurum ve çorbamı içer dönerim dedim. çıkarken resepsiyondan uyardılar, bızdık var rahat olun dedim. hemen site çıkışı bızdık karşıladı beni. başladık beraber yürümeye.

yine kovaladılar. hain bir şekilde pusu kurmuşlar. bızdık hain olduğu için, beni ise düşman olduğum için. bu sefer baya bir kovaladılar. ilk bızdık kaçtı zaten, kovalamaca bitince zor bulduk birbirimizi. büyük sattı beni çünkü çok korktu.

yavaş yavaş içeriden çökerteceğim çeteyi. bizde mama bitmez aslanlar. bugün bızdık, yarın bal benim safıma geçecek. en son kovalayacakları kimse kalmadığında bu savaşı kaybettiklerini anlayacaklar ama iş işten geçmiş olacak.

şu asalete bakar mısınız? beni korumak için nasıl duruyor.

ankara'da bizim semtte herkesin bahçe kapısının yanında bir sopası var. gece yürüyerek çıkmak isteyince sopanı alıyorsun eline. cebine taş koyan da varmış. komşuların yalancısıyım.

bizim mahallede en cesurum diyen bile elinde değnek olmadan sabah işe gidemiyor. ankara'nın göbeğinde köpeklerden fırsat bulup işe gitmeye çalışıyoruz.

#2271490 @clarkent durumu şu: ısırılmaması ve korunması karşılığında mafyaya haraç vermiş.
istanbul'da yaşayan bir kadın arkadaşım, ki kendisi aşçıdır, işten geç çıkmak, dolayısıyla eve geç gitmek zorunda. evinin bulunduğu sokakta bir köpek, bunu sokağa sokmazmış. ancak mahalle bakkalı vs yardımcı olacak, öyle. bir gün birisi, kızım sen buna bir iki yemek ver. rahat et demiş. gerçekten de öyle olmuş. bana anlattı.
"kızım seni resmen haraca bağlamış, ne biçim lazsın" dedim. bir düşündü. "valla doğrusun" dedi. "al iki tane torpil, bağla birbirine sana doğru gelince yak üstüne at" dedim.
yapmış.
geçen telefonda, "elimde çakmağı gördüğü zaman sokağı terk ediyor" diyordu.

kimsenin umurunda olmayan sorundur. nüfusları insan nüfusunu geçtiğinde bakarlar bir çaresine.