21.
" yapboz" cu ülkeler doğu ülkeleri, yapılmışın üstüne koyup, sistemi düzeltmek yerine, kendi sistemini getirip, "en büyük olma" ya kasma eğilimi var.
batı' nın farkettiği bu.
iran çok güzel bir örnek. 1980 yılına kadar çok büyük gelişim kateden ülkede caaarrtt " islam devrimi" yaptırıp, yönetici kadroları, onların tüm uzantılarını, aileleri akrabalarıyla birlikte bildiğin katledip, ki kaç kişi imha ettikleri hala bilinmiyor, ülkeyi 200 yıl geriye götürdüler.
böylece iran' ın başı ezilmiş oldu.
biliyosun 90'larda amerika ve ingiltere de " justice and development" hareketi başlattı müslümanlar...konu başörtü ve dini özgürlüktü (güya!!)... " justice and development, kelime çevirisi olarak - adalet ve kalkınma " anlamına geliyordu ;;))
bu hareketle arap baharını gerçekleştirip bisürü müslüman ülkeyi de" saf dışı" bıraktılar, türkiye de nasibini aldı bundan...
" batının ahlaksızlığını almayın!!" diyen aktörler, direkt batı tarafından finanse edildi !!...;;))
günün sonunda "o ülkelerin halkları adam olsaydı da bu zokayı yutmasalardı!!" denecektir...
sen din istiyodun, al sana din, denecektir !!;;))
türkiye de dahil bu bahsi geçen ülkelerin önümüzdeki 50 yıl popolarını toparlamaları, bu yaşatılan" sunni bahar " dan sonra mümkün olmayacaktır.
bu toplumlar özellikle cahil bırakılır, aynı oyun 50 yıl sonra bi daha sahnelenir, bu toplumlar 50 yıl sonra aynı zokayı bir kez daha yutarlar...
ama " batının ahlaksızlığını" almamış olurlar. ::))
batı' nın farkettiği bu.
iran çok güzel bir örnek. 1980 yılına kadar çok büyük gelişim kateden ülkede caaarrtt " islam devrimi" yaptırıp, yönetici kadroları, onların tüm uzantılarını, aileleri akrabalarıyla birlikte bildiğin katledip, ki kaç kişi imha ettikleri hala bilinmiyor, ülkeyi 200 yıl geriye götürdüler.
böylece iran' ın başı ezilmiş oldu.
biliyosun 90'larda amerika ve ingiltere de " justice and development" hareketi başlattı müslümanlar...konu başörtü ve dini özgürlüktü (güya!!)... " justice and development, kelime çevirisi olarak - adalet ve kalkınma " anlamına geliyordu ;;))
bu hareketle arap baharını gerçekleştirip bisürü müslüman ülkeyi de" saf dışı" bıraktılar, türkiye de nasibini aldı bundan...
" batının ahlaksızlığını almayın!!" diyen aktörler, direkt batı tarafından finanse edildi !!...;;))
günün sonunda "o ülkelerin halkları adam olsaydı da bu zokayı yutmasalardı!!" denecektir...
sen din istiyodun, al sana din, denecektir !!;;))
türkiye de dahil bu bahsi geçen ülkelerin önümüzdeki 50 yıl popolarını toparlamaları, bu yaşatılan" sunni bahar " dan sonra mümkün olmayacaktır.
bu toplumlar özellikle cahil bırakılır, aynı oyun 50 yıl sonra bi daha sahnelenir, bu toplumlar 50 yıl sonra aynı zokayı bir kez daha yutarlar...
ama " batının ahlaksızlığını" almamış olurlar. ::))
devamını gör...
22.
lafa geldi mi ahlakı bel altına indirgemeyelim beyler diye sağa sola medeniyet satan adamların ahlaksızlık deyince ilk aklına gelen aile içi tren yapmak. ahlaksızlık sadece bununla mı sınırlı? mesela doğanın dengesi gözetilmeden devasa boyutlarda gelişen sanayinin koskoca gezegende iklim krizine neden olacak kadar zararlı hale gelmesi ahlaksızlık değil mi? kitlesel imha silahları üretip bunları insanlar üstünde denemeye falan zaten girmiyorum. sömürgecilik, soykırım, demokrasi götürmek bahanesiyle sağa sola çökmek falan zaten rutin şeyler. sizin aklınız fikriniz pipide kukuda.
devamını gör...
23.
ispanya'da üniversite eğitimi gördükten sonra burada yaşadığım tecrübelerden bahsedeceğim başlıktir.
okuduğum bölümde canım ülkemdeki sınıfımda 50 kız 2 erkek vardı. 4 yılın sonunda birçoğunu tanımamış olmam normal fakat yaşadığım şey şuydu;
okulda profesörün verdiği "erken çocuklukta işbirliği ve dayanışmayı artırıcı etkinlik üretme" görevinde bir kız bir de ben eşleştim. ben verilen materyaller ve kazanımlar doğrultusunda işe koyuldum fakat yanımdaki kiz piyasada yok. gitmiş profesöre kız bir partner istediğini söylemiş. sebep ?? ''namahrem'' imiş erkek ile yapamazmış. verilen görevin amacı ile arasındaki ironiye bakın.. bu öğretmen adayı ilerde çocuğunuza paylaşmayı ve işbirliğini öğretecek.. bak ben de müslümanım güzel kardeşim beni dinsiz diye yargılamadan önce aşağıda yazan önyargı kısmını da oku...
ispanya'da daha ilk günümde öyle bir cana yakınlik ile karşılaştım ki gözlerim yaşardı. bir insan bile beni dinimle, milletimle yargılamadi. sınıflarda grup görevlerinde hiçbir sorun yaşamadım. katolik okulunda staj yaptım yahu bir müslüman olarak bir insan evladı da hop höyt demedi. bir veli gelip de olmaz demedi, aksine çocuklarının farklı kültürleri tanımalarında büyük bir fırsat olduğunu belirttiler..
önyargı ve eleştiriler.
türkiyede "şunun kıyafetine bak, aaa ne giymiş, tipe bak, napiyo bu beeee??" ve benzeri sağı solu yargılama davranışı günlük hayatımızda kök salmış.
ispanya'da bir kere bile bu muhabbete denk gelmedim. masada oturuyoruz yan masada bacak kıllarını almamış kısa saçlı bir kadın oturuyor. bir kişi bile dönüp garip bakmaz mi? elestirmez mi? yabancilamaz mi? ben baktım ve içimden garipsedim çünkü alışılagelmiş birşey değildi benim için o ana kadar. bir süre sonra ne oldu biliyor musunuz?
daha rahat giyinmeye başladım daha çok kendim olabildiğimi, kimsenin beni saç şeklim veya kiyafetimden, yarım yamalak ispanyolcamdan dolayı yargilamayacaginin verdiği his bendeki insanlar ne der endişesini ortadan kaldırdı.
bakın bu çook büyük bir olay umarım siz de tecrübe edersiniz.
ticaret ve esnaf.
bir kere bile esnaf tarafından kötü muamele görmedim kazıklanmadım. turist tarifesi çekilmedi. bakın benim kampüsüm turistik bir şehirde de değildi.
dürüstlük
metrolarda turnike yok. kart basmadan bilet almadan 1000 kilometre tren ile gezebiliyorsun. ama insanlar yine de bilet alıyor akbil basıyor. '' dürüstlük esası'' ile çalışıyormuş sistem..
burada '' yağğ örnek veriyn de görelim'' diyen kişiler merak ederse 20 sayfalık tanım girerim buraya.
okuduğum bölümde canım ülkemdeki sınıfımda 50 kız 2 erkek vardı. 4 yılın sonunda birçoğunu tanımamış olmam normal fakat yaşadığım şey şuydu;
okulda profesörün verdiği "erken çocuklukta işbirliği ve dayanışmayı artırıcı etkinlik üretme" görevinde bir kız bir de ben eşleştim. ben verilen materyaller ve kazanımlar doğrultusunda işe koyuldum fakat yanımdaki kiz piyasada yok. gitmiş profesöre kız bir partner istediğini söylemiş. sebep ?? ''namahrem'' imiş erkek ile yapamazmış. verilen görevin amacı ile arasındaki ironiye bakın.. bu öğretmen adayı ilerde çocuğunuza paylaşmayı ve işbirliğini öğretecek.. bak ben de müslümanım güzel kardeşim beni dinsiz diye yargılamadan önce aşağıda yazan önyargı kısmını da oku...
ispanya'da daha ilk günümde öyle bir cana yakınlik ile karşılaştım ki gözlerim yaşardı. bir insan bile beni dinimle, milletimle yargılamadi. sınıflarda grup görevlerinde hiçbir sorun yaşamadım. katolik okulunda staj yaptım yahu bir müslüman olarak bir insan evladı da hop höyt demedi. bir veli gelip de olmaz demedi, aksine çocuklarının farklı kültürleri tanımalarında büyük bir fırsat olduğunu belirttiler..
önyargı ve eleştiriler.
türkiyede "şunun kıyafetine bak, aaa ne giymiş, tipe bak, napiyo bu beeee??" ve benzeri sağı solu yargılama davranışı günlük hayatımızda kök salmış.
ispanya'da bir kere bile bu muhabbete denk gelmedim. masada oturuyoruz yan masada bacak kıllarını almamış kısa saçlı bir kadın oturuyor. bir kişi bile dönüp garip bakmaz mi? elestirmez mi? yabancilamaz mi? ben baktım ve içimden garipsedim çünkü alışılagelmiş birşey değildi benim için o ana kadar. bir süre sonra ne oldu biliyor musunuz?
daha rahat giyinmeye başladım daha çok kendim olabildiğimi, kimsenin beni saç şeklim veya kiyafetimden, yarım yamalak ispanyolcamdan dolayı yargilamayacaginin verdiği his bendeki insanlar ne der endişesini ortadan kaldırdı.
bakın bu çook büyük bir olay umarım siz de tecrübe edersiniz.
ticaret ve esnaf.
bir kere bile esnaf tarafından kötü muamele görmedim kazıklanmadım. turist tarifesi çekilmedi. bakın benim kampüsüm turistik bir şehirde de değildi.
dürüstlük
metrolarda turnike yok. kart basmadan bilet almadan 1000 kilometre tren ile gezebiliyorsun. ama insanlar yine de bilet alıyor akbil basıyor. '' dürüstlük esası'' ile çalışıyormuş sistem..
burada '' yağğ örnek veriyn de görelim'' diyen kişiler merak ederse 20 sayfalık tanım girerim buraya.
devamını gör...
24.
doğulu insanların maruz kaldıkları sömürü, soykırım, savaş, vahşet ve bilumum pisliğe maruz kalsalardı o zaman turnike mi dikiyorlardı, turnikeyi adamlara monte mi ediyorlardı görürdük. 20 sayfa entry girermiş. gireceğin entry de aha bunun gibi dünyanın gördüğü en barbar "medeniyete" methiyeden başka bir şey olmayacaktı. ahlak diye pazarladığı şeye bak kıyafete bakmıyolarmış da bilmem neymiş de. olm ne sığ düşünceli insanlarsınız siz. dünynın içine sıçmaları hakkında da iki kelime edeydiniz de göreydik.
devamını gör...
25.
(bkz: kaynanayla 96 yapmak)
devamını gör...
26.
valla batının ahlaksızlığına çamur atma bence cumhuriyet döneminin başlarından sonra bitti. 2025 de doğu çok daha ahlaksız doğru konuşalım.
devamını gör...
27.
en önce almamız gereken şey. sonrasında ise batının iyi yanları.
devamını gör...
28.
ahlaksizlik, ahlaksizlikitir.
dogusu batisi olmaz.
kim daha ahlaksizdir, diye bir sey mi olur, adi uzerinde, ahlaksiz.
ınsani iliskiler ve toplumsal hosgorunun miktarina bagli olarak ahlak kavrami bile tartisiliyor. siz bir kaynanayla, yengeyle, amcayla veya yegenle olan iliskiye ahlakeizlik diyebilirsiniz. ama baskasi demeyebilir.
misal siz escinsellere hastalik dersiniz, baskasi son derece saglikli karsilar.
ha arada secme sansi olsa nerede yasardin, diye sorarsaniz, hicbiri derdim. cunki ikisi de yasanilacak yer degil. tumu berbat, tumu.
yani yaratan affetsin, bu insan cok feci nefwini dinliyor. sonucta ozgur ya yaptigindan, hesaba cekilecegini bile bile, sonucta ozgur.
ben insanoglunun vicdansizligini, merhametsizliginin kokunu gormusum, hic bir insani over miyim.
verhasil, dogu bati diye karsilastirmayin. ıkisi de berbat, al birini vur otekine. siz o ahlakeizliga tolere edersiniz, baskasi, baskasina.
dogusu batisi olmaz.
kim daha ahlaksizdir, diye bir sey mi olur, adi uzerinde, ahlaksiz.
ınsani iliskiler ve toplumsal hosgorunun miktarina bagli olarak ahlak kavrami bile tartisiliyor. siz bir kaynanayla, yengeyle, amcayla veya yegenle olan iliskiye ahlakeizlik diyebilirsiniz. ama baskasi demeyebilir.
misal siz escinsellere hastalik dersiniz, baskasi son derece saglikli karsilar.
ha arada secme sansi olsa nerede yasardin, diye sorarsaniz, hicbiri derdim. cunki ikisi de yasanilacak yer degil. tumu berbat, tumu.
yani yaratan affetsin, bu insan cok feci nefwini dinliyor. sonucta ozgur ya yaptigindan, hesaba cekilecegini bile bile, sonucta ozgur.
ben insanoglunun vicdansizligini, merhametsizliginin kokunu gormusum, hic bir insani over miyim.
verhasil, dogu bati diye karsilastirmayin. ıkisi de berbat, al birini vur otekine. siz o ahlakeizliga tolere edersiniz, baskasi, baskasina.
devamını gör...
29.
batı ahlaksız değil aksine çok ahlaklı fakat 2 yüzlüdür, mesela bizleri orman hayvanı olarak görürler.
ahlaksız olan doğu toplumlarıdır, her dakika din din derler, her türlü ahlaksızlığı yaparlar, onun içinde milim gelişemezler zaten tek dertleride birbrilerini silkmektir, ondan fırsat bulamaz ki iş yapsın.
arabistanda da arabın teki, bro bu türkler gerçektende müslümanmıdır ya la ? demişti
(beni amerikalı zannediyordu) walla ne bilem bro. bende yıllardır o sorunun cevabını arıyorum demiştim.
(bu da böyle bir anıydı, al bir kaya nerene dayarsan daya)
her 2 coğrafyadada yaşamış biri,
bir dost......
(az birazda eski türk filimlerinden bir jargonda katalım ki esrarengiz ve nostaljik olsun, muaaaahhh)
ahlaksız olan doğu toplumlarıdır, her dakika din din derler, her türlü ahlaksızlığı yaparlar, onun içinde milim gelişemezler zaten tek dertleride birbrilerini silkmektir, ondan fırsat bulamaz ki iş yapsın.
arabistanda da arabın teki, bro bu türkler gerçektende müslümanmıdır ya la ? demişti
(beni amerikalı zannediyordu) walla ne bilem bro. bende yıllardır o sorunun cevabını arıyorum demiştim.
(bu da böyle bir anıydı, al bir kaya nerene dayarsan daya)
her 2 coğrafyadada yaşamış biri,
bir dost......
(az birazda eski türk filimlerinden bir jargonda katalım ki esrarengiz ve nostaljik olsun, muaaaahhh)
devamını gör...