bedelli askerlik yapıp erkeğim diye dolaşmak

geçmişte 15 ay askerlik, 3 sene uzman erbaşlık yapmış biri olarak söyleyebilirim ki; gidip tuvalet temizleyip, patates soyandan daha fazla hizmet etmiş kişidir.

buraya çok güzel şeyler yazarım da lycanthropy'nin de dediği gibi boş yere uğraşmayalım.

parası olan bedelli yapsın arkadaşlar, kısa süre, hem ekonomiye destek falan, evet.

bir de bunların askerlik anısı anlatanları falan var. daha doğrusu anlatmaya çalışanları. ulan ya qwdhqwsh.

erkeklik kaygıları olduğunu sanmıyorum.

bedelliye parası yetmeyip de zorunluluktan uzun dönem patates soyanlar da böyle başlıklarla teselli buluyor.

erkeğim diye dolanabilir, askerliğin erkeklikle alakası yok. askerde disiplini ve asker olmayı öğretirler özeti budur, erkekliği öğretmezler. ben altı ay askerlik yaptım, "şöyle erkeğim böyle yaparım" diyen birine rastlamadım, yapanı da zaten muma çeviriyorlar arkadaşlar rahat olun.

ulan fakirim o yüzden dike dike yaptırdılar demiyor da yok erkek diye gezmesin, dolaşmasınmış.
bu zihniyette olan varoş kitle ülkenin kanseri resmen.
onlar erkek, sizin de paranız yok. bu gerçekle yüzleşin bence.

fakir beyanı.

bedelliyi bırakın, uydurma çürük raporuyla ve torpille, askerlik bile yapmayıp, buna rağmen aleme erkeklik, vatanseverlik, serdengeçtilik, kahramanlık dersi verenler, ciddi makam ve mevkileri işgal edenler var.

ben acil ambulans şoförü olarak askeri hastanede yaptım askerliğimi(ankara). muhafız hizmet bölüğüydük biz. 130 kişi felandık. acemilikte malatya şoför okulu bu arada.(18 ay)
şimdi dağlarda, karakolda, sınırda, mevziilerde daha doğrusu hayati bölgelerde askerlik yapan arkadaşlarımı ayrı tutarım öncelikle.
tutarım da biz muhafız hizmet bölüğü idik ankaranın göbeğinde. gece nöbetlerde travestiler, o....ular, dürzü-deyyos takımı(dedemin lafı) , sarhoşlar, ayyaşlar, berduşlar felan gelirdi onlarla muhabbet ederdik. askeriyenin en büyük tehtidi onlardı yani.s.s
sabah içtima, akşam içtima, nöbet ve kapanış. çarşı izinlerinde de çankayada ki, kızılaydaki barlara mekanlara gider kızlarla takılırdık mesela.
şimdi görüldüğü üzere oldukça zor koşullarda! askerlik yapmış biri olarak ben gerçekten askerlik yaptım diyebilirmiyim?
5-10 tane kıdemli albay, albay, yüzbaşı felan bu adamların kıçında gezerek, hastane bahçesi süpürerek askerlik mi yapmış oldum yani?
o sebepten bana kalırsa önce askerliği tanımlamak gerek.
vatan borcu dediğimiz şeyin nasıl ödendiğine bakmak gerek!
şırnağın, hakkarinin, tunceli'nin bilmem ne dağında ölüm tehlikesi riskiyle beraber askerlik yapıp vatan borcu ödemiş kişi ile, benim gibi hafta sonları barlarda sürten birinin ödediği borç aynı olabilir mi lan?
ha bizi dağa gönderdilerde bizim gitmedik?
tabii ki böyle birşey yok. bana çıkan bu idi. fakat bu, benim göğsümü kabartabileceğim birşey değildir. o sebepten ben utanırım vatan borcu, askerlik, kutsaliyet bilmem ne derken.
hasıl-ı kelam...
bakmayın siz vatan borcu olum biz gittik siz kaçtınız, aslanlar gibi askerlik yaptık diyenlerin %75'ine. komutan postalığı, yazıcılık, terzilik, kantin, iç hizmetler, levazımat, santral, mutfak vs... gibi yerlerde, eline toplasan 20 kere silah almadan 1.5 yıl askerlik yapan insanlar var o %75 in içinde. yukarıda yazdım ya hani 130 kişiydik diye. ben daha sabah içtimasında 40 kişi olduğumuzu hatırlamıyorum. 1 avuç asker içtimaya girer çıkardık. 130 kişilik bölükte 80-90 kişi yok hepsi geri hizmette. şimdi bunu 3000 kişilik bir askeriye için hesaplayın bakın ne çıkacak(swh).
o sebepten yapanların da, yapmayanlarında bir çoğunu boşkoyun gitsin. bu iş mutfak dönüşü mg3 görüp "çavuşum bi resim çekineyim miiiiii?" diyen levazımat komandolarının anlattığı gibi değil aslında.
ps: benimde mg3 ile fotom var bu arada*
(bkz: mg3)