bel fıtığı

72 ekran tüplü televizyonu tek başınıza kaldırmaya çalışmanız sonucu başınıza gelebilecek rahatsızlıktır.

bel bölgesi omurları arasındaki disklerde gerçekleşen anormallikler sonucunda kendini gösterir.

duruma göre egzersizler, ilaçlar ya da cerrahi müdahale ile tedavi edilebilir.

türkiye de spor kültürü daha doğrusu bilinçli spor kültürü bunun içinde fizyoterapist doktor da dahil genel olarak yoktur. bilimsel çalışmalar ile ispatlanmış bazı hareketleri fizyoterapist doktor antrenör zart zurt subjektif bir bakış açısı ile bu sana zararlıdır yapma diye önünü kesip atıyor bu da insanlarda kısır bir algıya sebep oluyor.
omurga da ağır bir kazadan kaynaklı hasar doğuştan bir dezenformasyon genetik bir bozukluk yok ise bel fıtığının en büyük sebebi omurga etrafını saran kasların (burada ayrı ayrı latince ismini yazarak kafa açmayacagim)zayıf olmasıdır. omurgaya herhangi bir açıdan gelen kuvveti ilk karşılayan bu kaslar olması gerekirken yeterli mukavemet gücüne sahip olmayan kaslardan geçip bu kuvvet direkt omurgaya baskı yapıyor. ve yumuşak doku ile birbirine bağlı olan omurga da sakatlık çok daha rahat meydana geliyor.
gencinden yaşlısına spor salonlarına gidip ellerine dambılı alıp salak salak curl yapacağına makine de göğüsleri şişirmek için 5000 tekrar yapacağına omurgayı güçlendirecek ve günlük hayatlarında fazlasıyla işlerine yarayacak dahası güçlü iskelet yumuşak doku oluşturmasına sebep olacak doğru formda back extensionlar, deadlift varyasyonları ve squat yapmaları hem gerçek manada kuvvetlenmek hem de kuvvetlenen posterior chain ile bel fıtığının varlığını bile unutarak bir yaşam sürebilirler.

ameliyatla geçmeyen türü bir yaşamı tamamen sabote edebilir. kanalda lezyon oluştu ise geçmiş olsun. tedavisi yok. algoloji yolları taştan.

kucukken ailemle seyahate cikarken yollarda evlerin duvarlarina yazildigini gordugum hastalik adi. altinda da telefon numarasi yazardi. 30 lu yaslarimda ogtendim ne oldugunu. safım sanki biraz.

sanatsız kalan milletlerin damarları üst üste binince olan fıtık türü.

tanrının laneti hastalıktır. belden topuğa kadat uzanan (o nasıl bir sinirse artık) ağrıyla uğraşır durursunuz. en ufacık bir hareketinizle bir kaç haftanızı zehir eder. doktora gidersin fizik tedavi der o da pek bi halta yaramaz. fizyoterapist bi arkadaşımın tavsiyesiyle yere sırt üstü uzanmak vasıtasıyla dizleri karına doğru çekip bastırarak bacakları sağa sola doğru yatırarak yere değdirmeye çalışmasıyla bir nebze olsun hafiflediğini deneyimledim.

çok berbat bişeydir daha 40 olmadan hayatını mahveder keza çalışmak zorundasındır ilaç tedavisi bi miktar iyi gelir ama sorunu çözmez bakalım ne yapcaz

her yerde tedavisi yapılan; duvarlara, köprülere, kayalara yazılan* hastalıktır.

eskiden duvarlara yazılan fahişe numaralarının kod adıydı bu.

belli bi süre, "bu ne lan? böyle doktor reklamı mı olur? noluyo olum?" dedikten sonra öğrenip bir aydınlanma yaşamıştım.

sonra aynı anlama sahip "koltuk tasarım" çıktı.

tedavisi, bele alabalık sarmak olan hastalıktır.

bugün beni acillik eden hastalık. 10 yıldır çekiyorum fakat ben iki gündür yaşadığım acı gibisini daha önce yaşamadım. igneyi yiyince, sen mi büyüksün ben mi diye atarlandım ama lanet şey hala hareketlerimi sınırlandırıyor. eğer çorabınızı kendiniz giyebiliyorsanız bu bir lükstür, kıymetini bilin.

ayyy arkiler galiba bel fıtığı oldum, nasıl bir ağrısı vardır falan emin değilim doktora gitmem için önce kendime teşhis koymam gerekiyor yardımcı olursanız sevinirim valla ama 4 gündur ağrıyor eğilemiyorum, oturamıyorum, yatamıyorum bi yamuldum yani galiba bir doktor yok mu beni online muayene falan etsin jxksdbak

şu vakitler angara ayazıyla nükseden hastalık. skilmiş tavuk gibi yürütür, sahte kabadayı gibi bükültür. *

alabalık tedavisi ile kurtulabilinen hastalıktır.

milenyum başlarında istanbulda her köprü altında 05354568790 numarası ile ünlü olan kişi. ulee 20 sene geçmiş numarayı unutmamisimswh

latince lumbal disk hernisi olarak da bilinen omurlarların kayması ve sinirlere baskı yapması durumudur.

insanların %70 ‘inin eşya taşımaktan kurtulmak için uydurduğu hastalıktır.

ancak yaşayan bilir. neren ağrır oran bağırır der kayınvalidem. çok doğru bir söz. bu sözü ufak bir şekilde revize ediyorum; ağrıyan yer belinse bağırmaz çığlık atar,haykırır,feveran eder.. :) ama çok garip ki en çok koyan bu bel ağrısı değildir.neymiş diyeceksiniz.??çektiğin acılar , sızlamalar karşısında çevrendekilerin aman çok çıtkırıldımsın , çok nanemollasın,numara yapıyorsun ,abartıyorsun demeleridir.ama bilmezlerki bir bel fıtığı hastasının aklı hep ordadır.oturuyorum acaba kalksam sol bacağım elektrik çarpmışcasına ağrıyacak mı? ayağımı kendime doğru çekip çorabımı nasıl giyecem ? hiç oturmasam hiç kalkma ihtimalim olmaz ve hiç acı hissetmez miyim? ya adımı mı 5 cm fazla atarsam da belim ayrılır gibi olursa vs.vs. mr ınızı inceleyen doktorun ağzının içine bakarsınız ameliyat demesin diye. bu dönemde ömrünüzün hiçbir zamanında gelmediği kadar teklif gelir ayarlanmış gibi; halı saha maçına gidelim mi? rafting e gidelim mi? squash a gidelim mi? vs. vs. tövbe tövbe. bahanenizi söyleyince de bahane uyduran adam damgası yersiniz.gide gele,
nüksede nüksede hipokrat yemini eksik birde tıp harici bir bölümden mezun uzman doktor olursunuz.konusu açılsa brifing verir girip yarım saat anlatırsınız. ilk defa 2010 yılı 13 aralıkta , burdur da , zemheri kışın ortasında , acemi birliğine katılmamın 2.günü tanıştım bu illetle.askerde kime neyi nasıl anlatacaksın???.10 derece göz numarasıyla tecili bozdurup gelmişsin , çürük raporu almak bana yakışmaz demişsin. eski amatör basketbolcuyum bu arada.6 koca yılımı verdim.günde çift idman.fit bir adamdım.konuyu dağıtmayalım.vücudumda ayaktan saçıma kadar sıkıntılı olmayan yer yok.nasır , varis , göz , yanık ,saç dökülmesi , ayak bileği çıkığı ,boyun fıtığı vs.vs.ama bel fıtığı dendimi önünde ceketimi ilikler , şapkamı çıkarır , saygıda kusur etmem arkadaş...iki kere iki dört..düşman başına..

(bkz: bel fistiği)

bu dertten muzdarip olanlar için amme hizmeti: