istanbul işgal altındayken orada bulunan anglikan kilisesi'nin başpapazının mağrurane meşvereti islamiyeye soru sormasına karşın verilen cevaptır.

“bir zaman ingiliz devleti, istanbul boğazının toplarını tahrip ve istanbul’u istilâ ettiği hengâmda, o devletin en büyük daire-i diniyesi olan anglikan kilisesinin başpapazı tarafından, meşihat-ı islâmiyeden dinî altı sual soruldu. ben de o zaman, dârü’l-hikmeti’l-islâmiye’nin âzâsı idim. bana dediler: ‘bir cevap ver. onlar, altı suallerine altı yüz kelime ile cevap istiyorlar.’ ben dedim: ‘altı yüz kelime ile değil, altı kelime ile değil, hatta bir kelime ile değil, belki bir tükürükle cevap veriyorum. çünkü o devlet, işte görüyorsunuz, ayağını boğazımıza bastığı dakikada, onun papazı mağrurane üstümüzde sual sormasına karşı yüzüne tükürmek lâzım geliyor... tükürün o ehl-i zulmün o merhametsiz yüzüne!’ demiştim.”

hutuvat-ı sitte
#132932
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"belki bir tükürük ile cevap veriyorum" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim