berlin

bsbi'da mba kabulü gördüğüm için seneye gideceğim şehir. iki yıl yüksek lisans üstüne iki yıl çalışma izni veriyor. clioyu satacaz artık yapacak bişey yok lakin burda köle olacağıma orda mühendis olurum az medeniyet istiyorum o kadar. bide oktoberfestleri çok iyi oluyor insan kıskanıyor.

bambaşka bir şehirdir.
bu şehirde tarihin kokusunu içinize çekmelisiniz.
yer yer sovyet izlerini görür, şehrin birbirinden bu kadar farklı insanı nasıl barındırdığına şaşırır, toplu taşımanın gelişmişliği karşısında hayrete düşersiniz.
gece hayatı ise dünyada bir numaradır. 'hadi ordan ya' falan diyenler olacaktır, umarım bir gün tecrübe etme fırsatınız olur. fakat berlin serttir, dikkat ediniz.

gidildigi takdire mustafa's gemüse kebap yemeden donulmemesi gereken sehirdir.
insanin cani tavuk doner ceker mi ya? normalde cekmez ama bu baskaydi.

bugün vizem çıktı. ekim ayında bsbi'de mba eğitimime başlıyorum. kalacak yer olarak taa şubat ayında başladım araştırmaya. öğrenci olarak zaten berlin'de tek başına daire tutamazsınız pek tabii masraflı, bu sebeple ortak mutfaklı ve banyolu evler var her oda ayrı kişiye ait lakin daha önceden başka milletlerden insanlarla ev paylaşmak zorunda kalmıştım ve gerçekten zordu. yok ot içerler yok et yemezler senin yemeni istemezler, hintliler başlı başına kirli insanlardı zaten. okulum lisans öğrencisi olmadığım için okul yurdunda yer vermedi bana ve özel yurtlara bakmaya başladım. fizz diye bir yurt var ulan her haftasonu yurdun lobisinde partiler, barbekü günleri, geziler vs cezbetti tabi ama 900 euroyu duyunca vazgeçtim. daha sonra şans eseri okuluma 40 dk mesafede olan ve eylül ayında açılış yapacak olan bi yurt buldum, klasik küçük oda banyo bide ocak lavobo koymuşlar, aylık 600 euroya geldi. evde oda kiralasaydım bu fiyat 540 euro olacaktı ama emin olun böylesi daha iyi. umarım herkes hakettiği yerlerde ve hakettiği koşullarda yaşar.

açık hava müzesi gibi bir şehir. ölmeden görülmeli.

dünya'nın türkiye'yi hariç tutarak malesef en berbat şehridir. niçin?
çünkü türkiye dışında en çok türk/kürt'ün yaşadığı şehirdir

acik fikirli ve rengârenk şehir. ayni isimdeki eyaletinin başkenti. münih'in zitti. tuhaf bir sekilde münih'ten ucuz. tv kulesi ile yapisina goz kirpan metropol.

berlin, almanya'nın başkentidir ve aynı zamanda bir eyaletidir. ikinci dünya savaşı öncesinde 6,1 milyon kişinin yaşadığı şehirde 2018 itibarıyla 3,75 milyon kişi yaşamaktadır. berlin, geçmişte berlin duvarı'nın ikiye böldüğü batı berlin ve doğu berlin olarak iki farklı ülkenin iki farklı rejiminde utanç verici bir şekilde yaşadı. 3 ekim 1990 tarihinde doğu almanya ile batı almanya'nın birleşerek tek bir almanya olmasından sonra birleşik almanya'nın başkenti, eski batı almanya'nın başkenti bonn'dan berlin'e taşındı.
ilgili linkler:
1) berlin.de/en/tourism/
2) flypgs.com/blog/berlin-hakk...
3) biletdukkani.com/blog/iste-...
4) telegraph.co.uk/travel/dest...
5) skyscanner.com.tr/haberler/...
almanya'nın başkenti berlin

bu şehrin 1989 öncesi doğu ve batı kısımları günümüzde de ayırt edilebilmektedir duvarının yıkık olmasına rağmen. bu ayırımı da batısının daha kaliteli beyaz*, doğusunun daha kalitesiz sarı ampuller kullanmış/kullanıyor olması sağlamaktadır.

şüphesiz ki almanya'nın en güzel şehri. gece ormanlarında gezip domuzlar tarafından kovalanmayı bile özledim lan.

pek yakında...

- yerine göre değişmekle birlikte 8 - 9.5 euro’ya döner + ayran yiyebilirsiniz. almanya’da tavuk et fiyat farkı yok gibi bir şey zaten.
- toplu taşıma için abc card alın, havalimanından çıkıp şehrin herhangi bir yerine sorunsuz gidebilirsiniz. 11,40 euro değerinde, 24 saat geçerli. taşıta binmeden bileti damgalatmayi unutmayın . polizei ara ara biletlere bakıyor, bilhassa havalimanı hatları..
- insanlar kafalarına göre giyiniyor, kimse kimsenin kıyafetine bakmıyor. bu bakımdan rahat.
- musluk suları içilebilir, marketten 1,5 euro’ya küçük su almak istemiyorsanız tavsiyemdir.
- s-bahn , u-bahn ve tramvay istasyonlarında internet mevcut.
- umumi tuvalet bulmak pek kolay değil, avmlerde 50 cent ödemeniz lazım. ya da cafelere falan gideceksiniz.
- sürpriz yağmur yağabiliyor. hava durumuna bakıp aaa yağmur yok diye aldanmayın, şemsiye candır.
- özellikle bazı göçmenler durduk yere laf atabiliyor, bir şeyler söyleyip geçiyorlar. bana mı denk geldi bilmiyorum ama görürseniz noluyor diye şaşırmayın.
- tarih dolu bir şehir olduğu için muhakkak müzeleri gezmek lazım. avusturya da dahil olmak üzere almanlar bu işi biliyorlar, girdiniz mi saatlerce çıkamıyorsunuz, bilgiye boguyorlar insanı.
- burada da cash is the king arkadaşlar. kart ile ödemeseniz olur mu diyen çok işletmeye denk geldim. ne olur ne olmaz nakit yanınızda hep olsun.
- tax refund için en az 50 € ‘luk alışveriş yapmak gerekiyor. kasaya ödeme yapmadan muhakkak durumu belirtin. oradan da globalblue uygulaması üzerinden ya da havaalanından vergi iadesi alınabiliyor.

şimdilik aklıma bunlar geldi. daha da gelirse ekleyeceğim.

gece hayatı olarak londrayla özgürlükler olarak da amsterdamdan başka bir rakibi olmayan bir kent.ancak o kadar çok yabancı var ki bunların almanyaya nasıl geldigini insan merak ediyor.ayrıca almanya ölçegine göre ciddi bir konut sorunu var.insanlar almanya gibi bir ülkede barınma ihtiyaçlarını sorgular hale gelmiş.konut sorunun yakın zamanda çözülmeyecegi görülüyor.ev kiraları çok pahalı,kiralık ev bulmak da sorun.ilginç çok sayıda eski dökülen bina var.

paris te herkes öcüdür, yabancı kactır, annem yabancılarla konusma dedidir.
berlin de masada otururken oturabilir miyim deyip yanına otururlar, daha sıcaktır.

hep soyledigim gibi: kendimizi korumak icin daha buyuk duvarlara ihtiyacımız yok. saglıklı ve katı sınırlar koyduktan sonra iyi niyetle dunyaya acılmalıyız.