281.
tr'nin en berbat takimi.
devamını gör...
282.
283.
seninle cehennem ödüldur bana, sensiz cennet bile surgün sayılır.
devamını gör...
284.
kulüpler birliği başkanı ali koç'un açıklamalarına göre yabancı kontenjanında bu seneye özel bir uygulama yapılacakmış.
malumunuz aynı parayı alacağını taahhüt ettiğimiz, aynı şehirde yaşayacak ve düzeninde hiçbir değişiklik olmayacak olmasına rağmen ısrarla koca kulübün önünü tıkamaya çalışan 3 adet sömürgeci var.
hadi alacağı eksik olsa, şehir değiştirecek olsa reddetmelerini belki anlarız ama bu şartların tamamı temin edilecekken bile gitmiyorum diye inat etmek insanın aklına başka şeyler getiriyor. bu kesinlikle iyi niyetli bir yaklaşım değil.
neyse tff bu kuralı çıkarırsa sizi varya çiğ çiğ yiyecez lan, madem kalmak için bu kadar ısrarcısınız kalın lan o zaman cibiliyetsizler. size insanlık dışı muamele etmeyen futbol hayatınızı bitirmeyen yönetimin de taaa..
şimdi ipler bizim elimize geçecek bu 3 soytarıya sabah 05:00 e özel idman koyacan ve noteri hazır tutacaksın. öğlen 12 de sıcağın altında sat komandosu gibi antrenmanlar yaptıracaksın, izini varsa vermeyeceksin, herhangi şahsi bir problemi olursa iyi niyet göstermeyeceksin. takımdan ayrı vebalı gibi uzakta çalıştıracan, stadyumda locada değil kale arkası için bilet vereceksin.
abartma diyenler olacak ama abartmıyorum bunlar bu muameleyi sonuna kadar hakettiler. tamam bırakın gideyim diyecekler, hayır satmıyoruz diyeceksin en az 2 yıl daha kontratları var 2 sene tribünde otursunlar bakalım sonra çatladı kapı spor bile kontrat vermez bunlara.
size çok fena kuruldum cibiliyetsiz adamlar, kötü niyetinizi gösterdiniz şimdi karşılığını görme zamanı burası beşiktaş alayına gider!
malumunuz aynı parayı alacağını taahhüt ettiğimiz, aynı şehirde yaşayacak ve düzeninde hiçbir değişiklik olmayacak olmasına rağmen ısrarla koca kulübün önünü tıkamaya çalışan 3 adet sömürgeci var.
hadi alacağı eksik olsa, şehir değiştirecek olsa reddetmelerini belki anlarız ama bu şartların tamamı temin edilecekken bile gitmiyorum diye inat etmek insanın aklına başka şeyler getiriyor. bu kesinlikle iyi niyetli bir yaklaşım değil.
neyse tff bu kuralı çıkarırsa sizi varya çiğ çiğ yiyecez lan, madem kalmak için bu kadar ısrarcısınız kalın lan o zaman cibiliyetsizler. size insanlık dışı muamele etmeyen futbol hayatınızı bitirmeyen yönetimin de taaa..
şimdi ipler bizim elimize geçecek bu 3 soytarıya sabah 05:00 e özel idman koyacan ve noteri hazır tutacaksın. öğlen 12 de sıcağın altında sat komandosu gibi antrenmanlar yaptıracaksın, izini varsa vermeyeceksin, herhangi şahsi bir problemi olursa iyi niyet göstermeyeceksin. takımdan ayrı vebalı gibi uzakta çalıştıracan, stadyumda locada değil kale arkası için bilet vereceksin.
abartma diyenler olacak ama abartmıyorum bunlar bu muameleyi sonuna kadar hakettiler. tamam bırakın gideyim diyecekler, hayır satmıyoruz diyeceksin en az 2 yıl daha kontratları var 2 sene tribünde otursunlar bakalım sonra çatladı kapı spor bile kontrat vermez bunlara.
size çok fena kuruldum cibiliyetsiz adamlar, kötü niyetinizi gösterdiniz şimdi karşılığını görme zamanı burası beşiktaş alayına gider!
devamını gör...
285.
2024-2025 futbol sezonuna beklentilerin oldukça üzerinde giriş yapmış canım kulübüm.
ligde arka arkaya 3 kırmızı beyazlı takımı yendik.
samsun: 0-2
antalya: 4-2
sivas: 2-0
ligde 3'te 3 yap, süper kupa finalinde cimbom'a 5, avrupa ligi play-off rövanş maçında lugano'ya 5 çek,
keyifler gıcır.
şimdi ise ilk milli ara sonrası müthiş maçlar var.
sıradaki 10 maç şöyle:
trabzon (d)
eyüp
ajax (d)
kayseri (d)
eintracht frankfurt
antep (d)
konya
lyon (d)
galatasaray (d)
kasımpaşa
inanılmaz zor. 6 deplasman. avrupa ligindeki en zor deplasman maclari ve ligde, tüm sezonda oynayabilecegimiz en zor deplasman maclari bu 10 maçlık dönemde.
takımımız şekillendi. (bu sene takımdan gönderilen, ayrılan oyuncuları şuraya listelesem futboldan sogursunuz) gecen sene buz gibi olmuştuk zaten.
hocamız kulüp karakterine çok uygun ve yönetim ile uyumlu calisiyor, taraftar tam destek oluyor, olacaktır.
türkiye'de şampiyonluğun yarisi takım ve hoca kalitesi. diğer yarısı ise federasyon ve mhk ilişkileri, taraftar gücü (hem sahada hem medyada) kulüp ekonomik gücü ve minimum sakatlıklar ve takım motivasyonu.
takım ve hoca kalitesi konusunda oldukça başarılı bir transfer sezonu geçirdik. şöyle bir bakalım:
kale: mert, ersin
sağ bek: svennson, onur
sol bek: masuaku, emrecan
sağ stoper: paulista, tayyip
sol stoper: felix, emirhan
orta saha: musrati, gedson, rafa, ndour, salih, muçi
sol ön: semih, joáo,
sağ ön: rashica, can
santrofor: immobile, mustafa.
ayrıca: 3. kaleci göktuğ, zaynutdinov ve onana var.
bu 25 kişi aynı zamanda uefa ya bildirdigimiz avrupa ligi kadrosu. son olarak chamberlain takımda kaldı.
emirhan hem sol stoperin hem sol bekin ikinci oyuncusu olacaktır. joáo hem sol ön hem sağ önde katkı verecektir.
takımın 4 as oyuncusunu paulista, gedson, rafa ve immobile olarak görüyorum.
onana, ndour, chamberlain in yerlerine keşke paulista, masuaku ve immobile yi yedekleyecek birileri olsaydı. onlar da olur umarım. gecen seneyi düşününce buna şükretmek ve yönetime teşekkür etmek gerekiyor.
8 avrupa ligi maçı sonrasi, ligde 8 deplasmana gideceğimiz bu uzun sezonda umarım güzel sonuçlar alırsın kara kartal.
sakatlıktan uzak (bunu tüm takımlar için dilerim) mücadeleci, bol gollü galibiyetlerin olsun.
alayına gidelim.
ligde arka arkaya 3 kırmızı beyazlı takımı yendik.
samsun: 0-2
antalya: 4-2
sivas: 2-0
ligde 3'te 3 yap, süper kupa finalinde cimbom'a 5, avrupa ligi play-off rövanş maçında lugano'ya 5 çek,
keyifler gıcır.
şimdi ise ilk milli ara sonrası müthiş maçlar var.
sıradaki 10 maç şöyle:
trabzon (d)
eyüp
ajax (d)
kayseri (d)
eintracht frankfurt
antep (d)
konya
lyon (d)
galatasaray (d)
kasımpaşa
inanılmaz zor. 6 deplasman. avrupa ligindeki en zor deplasman maclari ve ligde, tüm sezonda oynayabilecegimiz en zor deplasman maclari bu 10 maçlık dönemde.
takımımız şekillendi. (bu sene takımdan gönderilen, ayrılan oyuncuları şuraya listelesem futboldan sogursunuz) gecen sene buz gibi olmuştuk zaten.
hocamız kulüp karakterine çok uygun ve yönetim ile uyumlu calisiyor, taraftar tam destek oluyor, olacaktır.
türkiye'de şampiyonluğun yarisi takım ve hoca kalitesi. diğer yarısı ise federasyon ve mhk ilişkileri, taraftar gücü (hem sahada hem medyada) kulüp ekonomik gücü ve minimum sakatlıklar ve takım motivasyonu.
takım ve hoca kalitesi konusunda oldukça başarılı bir transfer sezonu geçirdik. şöyle bir bakalım:
kale: mert, ersin
sağ bek: svennson, onur
sol bek: masuaku, emrecan
sağ stoper: paulista, tayyip
sol stoper: felix, emirhan
orta saha: musrati, gedson, rafa, ndour, salih, muçi
sol ön: semih, joáo,
sağ ön: rashica, can
santrofor: immobile, mustafa.
ayrıca: 3. kaleci göktuğ, zaynutdinov ve onana var.
bu 25 kişi aynı zamanda uefa ya bildirdigimiz avrupa ligi kadrosu. son olarak chamberlain takımda kaldı.
emirhan hem sol stoperin hem sol bekin ikinci oyuncusu olacaktır. joáo hem sol ön hem sağ önde katkı verecektir.
takımın 4 as oyuncusunu paulista, gedson, rafa ve immobile olarak görüyorum.
onana, ndour, chamberlain in yerlerine keşke paulista, masuaku ve immobile yi yedekleyecek birileri olsaydı. onlar da olur umarım. gecen seneyi düşününce buna şükretmek ve yönetime teşekkür etmek gerekiyor.
8 avrupa ligi maçı sonrasi, ligde 8 deplasmana gideceğimiz bu uzun sezonda umarım güzel sonuçlar alırsın kara kartal.
sakatlıktan uzak (bunu tüm takımlar için dilerim) mücadeleci, bol gollü galibiyetlerin olsun.
alayına gidelim.
devamını gör...
286.
hollanda eredivisie liginde heracles almelo diye bir takım var, kuruluş yılı 1903,renkleri siyah beyaz.
olabilir, tesadüf, ne var bunda diyebilirsiniz.
ama takım otobüsünün plakasına dikkatinizi çekerim.
*
ben olsam kardeş takım ilan ederim.*
olabilir, tesadüf, ne var bunda diyebilirsiniz.
ama takım otobüsünün plakasına dikkatinizi çekerim.

ben olsam kardeş takım ilan ederim.*
devamını gör...
287.
mhk'ye son derece doğru ve ayar veren bir açık mektup yayınlamış takımım.
x.com/Besiktas/status/18357...
adalet istiyoruz!
mhk’ye açık mektup!
daha ligin başında sayılırız. hakemlerinizin faul, kart ve penaltı standartları konusunda yıllardır devam eden tutarsız kararlarının maalesef aynen bu sezon da devam etmekte olduğunu görüyoruz.
kaygılarımızı şimdiden belirtiyor ve uyarımızı yapıyoruz!
faul başına en çok sarı kart gören takımın açık ara beşiktaş olması tesadüf müdür?
oyuncularımızın yaptığı her 4 faule 1 sarı kart gösterilirken, ezeli rakiplerimizden birinin her 8 faulüne 1 sarı kart, diğerinin ise ancak her 53 faulüne 1 sarı kart gösterilmesini olağan mı karşılamalıyız? dünyanın neresinde 53 faule 1 sarı kart gösterilebilir, bu istatistiği uefa'da ve fıfa seminerlerinde izah edebileceğinizi düşünüyor musunuz?
futbolcularımızın faullerine karşı keskin gözleriyle bakan hakemleriniz, bize yapılan zalimce faulleri nedense inandırıcı bulmamaktadır?
şu bilinmeli ki geçen sezon yaşanılan hiçbir şeyi unutmuş değiliz!
beşiktaş-antalyaspor maçı dakika 9! rakibin sert müdahalesi ile rafa silva yerde! hakem sarı kart göstermek yerine faulle geçiştiriyor. aynı oyuncumuz, bu sefer 58. dakikada yine sert bir faulle yere indiriliyor yine kartsız faulle geçiştiriliyor...
hakemin bu acımasız tavrından cesaret almış olacaklar ki bu sefer aynı maçın 60. dakikasında rafa silva, çok ciddi sakatlanmaya yol açacak ve çok sert kasti tekme yiyor, hakemin cebinden sadece sarı kart çıkıyor!
evet, sadece sarı kart çıkıyor...
var tam bir dakika sonra devreye giriyor, uzun uzun izleniyor ve gaddarca atılan tekmenin kırmızı kart olması gerektiğine ancak var müdahalesiyle karar veriliyor.
trabzonspor-beşiktaş maçı 9. dakikada edin vişça, rafa silva’ya, ortada topa müdahaleye dair de bir pozisyon yokken adeta hınçla ve sakatlamaya yönelik, arkadan aşil tendonu bölgesine doğru gaddarca tekmeyi basıyor. maçın hakeminin pozisyonu açıkça gördüğü yayıncı kuruluşun yayınında net bir şekilde görülürken ali şansalan, vişça’yı dostane bir şekilde sadece uyarıyor.
yine var devreye giriyor ve ancak o zaman kırmızı kartı göstermek zorunda kalıyor. bu kadar sert bir hareketi bariz bir şekilde görmesine rağmen gereken kırmızı kartı göstermeyen, rakibi sadece uyaran bu hakem, bizim oyuncularımızın en ufak uyarısında ise oyuncularımıza bağırabilmeyi kendisine hak görüyor! bir kere durumu anlatmak için koşup gelen ve aşırı bir itirazda bile bulunmayan takım kaptanımıza, rakibe çıkartamadığı kartı çok kolaylıkla veriyor.
aynı maçta 45+2. dakikada ciro ımmobile’nin ceza sahası içinde savic tarafından ısrarla çekilip indirilmesini pozisyonu yakından izleyen maçın hakemi ve her şeyi gören var masası nedense görmüyor, ikna olmuyor.
biz rakiplerimizin kırmızı kartla oyundan atılmasından memnuniyet duymuyoruz. hakemlerin desteğine de asla ihtiyaç duymadık duymayacağız.
çok basit bir şekilde adalet istiyoruz!
adil davranın, korkmadan karar verin ve türk futbolu'nu koruyun!
kamuoyuna saygılarımızla duyururuz!
beşiktaş jk
x.com/Besiktas/status/18357...
adalet istiyoruz!
mhk’ye açık mektup!
daha ligin başında sayılırız. hakemlerinizin faul, kart ve penaltı standartları konusunda yıllardır devam eden tutarsız kararlarının maalesef aynen bu sezon da devam etmekte olduğunu görüyoruz.
kaygılarımızı şimdiden belirtiyor ve uyarımızı yapıyoruz!
faul başına en çok sarı kart gören takımın açık ara beşiktaş olması tesadüf müdür?
oyuncularımızın yaptığı her 4 faule 1 sarı kart gösterilirken, ezeli rakiplerimizden birinin her 8 faulüne 1 sarı kart, diğerinin ise ancak her 53 faulüne 1 sarı kart gösterilmesini olağan mı karşılamalıyız? dünyanın neresinde 53 faule 1 sarı kart gösterilebilir, bu istatistiği uefa'da ve fıfa seminerlerinde izah edebileceğinizi düşünüyor musunuz?
futbolcularımızın faullerine karşı keskin gözleriyle bakan hakemleriniz, bize yapılan zalimce faulleri nedense inandırıcı bulmamaktadır?
şu bilinmeli ki geçen sezon yaşanılan hiçbir şeyi unutmuş değiliz!
beşiktaş-antalyaspor maçı dakika 9! rakibin sert müdahalesi ile rafa silva yerde! hakem sarı kart göstermek yerine faulle geçiştiriyor. aynı oyuncumuz, bu sefer 58. dakikada yine sert bir faulle yere indiriliyor yine kartsız faulle geçiştiriliyor...
hakemin bu acımasız tavrından cesaret almış olacaklar ki bu sefer aynı maçın 60. dakikasında rafa silva, çok ciddi sakatlanmaya yol açacak ve çok sert kasti tekme yiyor, hakemin cebinden sadece sarı kart çıkıyor!
evet, sadece sarı kart çıkıyor...
var tam bir dakika sonra devreye giriyor, uzun uzun izleniyor ve gaddarca atılan tekmenin kırmızı kart olması gerektiğine ancak var müdahalesiyle karar veriliyor.
trabzonspor-beşiktaş maçı 9. dakikada edin vişça, rafa silva’ya, ortada topa müdahaleye dair de bir pozisyon yokken adeta hınçla ve sakatlamaya yönelik, arkadan aşil tendonu bölgesine doğru gaddarca tekmeyi basıyor. maçın hakeminin pozisyonu açıkça gördüğü yayıncı kuruluşun yayınında net bir şekilde görülürken ali şansalan, vişça’yı dostane bir şekilde sadece uyarıyor.
yine var devreye giriyor ve ancak o zaman kırmızı kartı göstermek zorunda kalıyor. bu kadar sert bir hareketi bariz bir şekilde görmesine rağmen gereken kırmızı kartı göstermeyen, rakibi sadece uyaran bu hakem, bizim oyuncularımızın en ufak uyarısında ise oyuncularımıza bağırabilmeyi kendisine hak görüyor! bir kere durumu anlatmak için koşup gelen ve aşırı bir itirazda bile bulunmayan takım kaptanımıza, rakibe çıkartamadığı kartı çok kolaylıkla veriyor.
aynı maçta 45+2. dakikada ciro ımmobile’nin ceza sahası içinde savic tarafından ısrarla çekilip indirilmesini pozisyonu yakından izleyen maçın hakemi ve her şeyi gören var masası nedense görmüyor, ikna olmuyor.
biz rakiplerimizin kırmızı kartla oyundan atılmasından memnuniyet duymuyoruz. hakemlerin desteğine de asla ihtiyaç duymadık duymayacağız.
çok basit bir şekilde adalet istiyoruz!
adil davranın, korkmadan karar verin ve türk futbolu'nu koruyun!
kamuoyuna saygılarımızla duyururuz!
beşiktaş jk
devamını gör...
288.
canımız ciğerimiz.yeni sezona fişek gibi başlasa da kadro genişliğini yeterli bulmadığım ve uzun sezon içinde olası sakatlık,ceza gibi durumlarda ne yapacağını tahmin edemediğim takımım.özellikle sağ ve sol açık bölgeleri ne yazık ki doldurulamadı ve rakipler özellikle fenerbahçe her sezon olduğu gibi yine hayvan gibi geniş kadro kurdu.iç saha da ki tüm maçları almamız gerek ve devre arası transferini beklemekten başka yapacağımız başka bişey de yok şu an için.
devamını gör...
289.
acizlerin takimi. kotu takim.
devamını gör...
290.
yaptıkları açıklama tutarsız olmuş sanki, ali koç ve sosyal medyada sürekli algı peşinde koşan kitlesinden esinlenilmiş.
penaltı falan denmiş de trabzonspor maçında hangi pozisyona penaltı beklediler acaba, masuaku'nun hakemi aldatmaya yönelik atlayışı mı. orda masuaku 2. sarı karttan ayrılmalıydı mesela hazır beşiktaş da kart algısı işlerine girmişken.
futbolda faul sayısına göre kart verilmez bunu hâlâ ısrarla yazıyorlar. visca maçın kaçıncı faulunde kırmızı yedi mesela. diyelim ki 2 olsun 2 faulde bize kırmızı çıkıyor dese bu kafayla haklı olunur dimi, halbuki pozisyona bakınca net kırmızı. mesela fener kasımpaşa maçında 16 faul yapıp 1 sarı görürken, kasımpaşa 11 faul yapıp 3 sarı yemiş. demek ki faul sayısıyla kartın alakası yok. tek tek maç inceleyip uzun uzadıya yazamam anlayan anladı. galatasaray rakibin top kontrol etmesine izin veren bir kulüp. adam adama top oynamıyor. oyuncularımız rakiplerinki kadar ısırmıyor. dolayısıyla sert faul yapmıyoruz. ayrıca rakipler kalemize gelmiyor ki, kalemize 70 metre mesafede yani rakip yarı alanda yapılan bir pres faulunde nasıl kart yiyeceğiz. ama avrupa'da diyip duranlar oluyor. lan rizesporla avrupa'daki takım bir mi. burda açık ara hükmettiğimiz oyun var orada aynı şekilde oyun bizim kontrolümüzde olmuyor. atak yediğinde savunmada faul yapıp kart yiyoruz. bunu anlamak bu kadar zor mu.
immobile 2 kere ayrılmalıydı bu sene, beşiktaş çok adilse ondan da bahsetmeli bence. geçen sene rakibine kafa atan oyuncusu bile atılmamıştı. oyuncumuza hakem bağırıyor yazmışlar, hakem zamanında bizim futbolcumuza küfür etti küfür ötesi var mı. o gün susan bugün savunma yaparken kart meselelerine girip adımızı geçirmemeliydi öyleyse. savunma hakkı doğarsa biz de rakiplere neler yapılıyor onları söyleriz. madem bize kart algısı yapılıyor, oyuncuları tekme tokat adam dövüp kart yemiyor deriz biz de. öteki taraf zaten yerde güvenliklerin etkisiz hale getirdiği adamın kafasına tekme atıp gene de ceza almayan kesim, en son işleri adliyede görülüyor diyorlardı noldu bilmiyorum.
velhasıl beşiktaş göze hoş gelen bir top oynamaya başlamıştı özellikle lugano maçında. bence bu işlere girmeyip oyununa bakmalı. nerdeyse tüm maç eksik oynayan takımı yenemediler taraftar gazı alıyorlar açıklaması olmuş bu. bence gereği yoktu. iyi oynadığında gerçekten keyif verip göze hoş gelen futbol oynar beşiktaş, talisca samanı gibi mesela. bunu yapsalar daha sempatik olurlar, böyle boş koçvari işler onlarlık değil. ali abileri sponsor ayağına 3-5 kuruş harçlık attı diye ömürlük satın almış gibi istediği açıklamayı yaptırmasın.
penaltı falan denmiş de trabzonspor maçında hangi pozisyona penaltı beklediler acaba, masuaku'nun hakemi aldatmaya yönelik atlayışı mı. orda masuaku 2. sarı karttan ayrılmalıydı mesela hazır beşiktaş da kart algısı işlerine girmişken.
futbolda faul sayısına göre kart verilmez bunu hâlâ ısrarla yazıyorlar. visca maçın kaçıncı faulunde kırmızı yedi mesela. diyelim ki 2 olsun 2 faulde bize kırmızı çıkıyor dese bu kafayla haklı olunur dimi, halbuki pozisyona bakınca net kırmızı. mesela fener kasımpaşa maçında 16 faul yapıp 1 sarı görürken, kasımpaşa 11 faul yapıp 3 sarı yemiş. demek ki faul sayısıyla kartın alakası yok. tek tek maç inceleyip uzun uzadıya yazamam anlayan anladı. galatasaray rakibin top kontrol etmesine izin veren bir kulüp. adam adama top oynamıyor. oyuncularımız rakiplerinki kadar ısırmıyor. dolayısıyla sert faul yapmıyoruz. ayrıca rakipler kalemize gelmiyor ki, kalemize 70 metre mesafede yani rakip yarı alanda yapılan bir pres faulunde nasıl kart yiyeceğiz. ama avrupa'da diyip duranlar oluyor. lan rizesporla avrupa'daki takım bir mi. burda açık ara hükmettiğimiz oyun var orada aynı şekilde oyun bizim kontrolümüzde olmuyor. atak yediğinde savunmada faul yapıp kart yiyoruz. bunu anlamak bu kadar zor mu.
immobile 2 kere ayrılmalıydı bu sene, beşiktaş çok adilse ondan da bahsetmeli bence. geçen sene rakibine kafa atan oyuncusu bile atılmamıştı. oyuncumuza hakem bağırıyor yazmışlar, hakem zamanında bizim futbolcumuza küfür etti küfür ötesi var mı. o gün susan bugün savunma yaparken kart meselelerine girip adımızı geçirmemeliydi öyleyse. savunma hakkı doğarsa biz de rakiplere neler yapılıyor onları söyleriz. madem bize kart algısı yapılıyor, oyuncuları tekme tokat adam dövüp kart yemiyor deriz biz de. öteki taraf zaten yerde güvenliklerin etkisiz hale getirdiği adamın kafasına tekme atıp gene de ceza almayan kesim, en son işleri adliyede görülüyor diyorlardı noldu bilmiyorum.
velhasıl beşiktaş göze hoş gelen bir top oynamaya başlamıştı özellikle lugano maçında. bence bu işlere girmeyip oyununa bakmalı. nerdeyse tüm maç eksik oynayan takımı yenemediler taraftar gazı alıyorlar açıklaması olmuş bu. bence gereği yoktu. iyi oynadığında gerçekten keyif verip göze hoş gelen futbol oynar beşiktaş, talisca samanı gibi mesela. bunu yapsalar daha sempatik olurlar, böyle boş koçvari işler onlarlık değil. ali abileri sponsor ayağına 3-5 kuruş harçlık attı diye ömürlük satın almış gibi istediği açıklamayı yaptırmasın.
devamını gör...
291.
bugün oynanan bayern münih dinamo zagreb maçından sonra şampiyonlar ligi'nde bir maçta en çok gol yeme rekorunu kaybetmiş takım. tebrik ediyoruz kendilerin.
devamını gör...
292.
4-0 boş geçilecek bir skor değil ama sözlükte kalan bir kaç düzgün yazar arasında beşiktaşlılar da var şimdi onlar da küserler giderler diye vazgeçtim.alajakalala.
adam dediğin renkli giymezmişmiş
jantiymiş formaları hep aynı terane
ama dörtleyince de elin flemenki
x de trend topic olursun işte böyle
adam dediğin renkli giymezmişmiş
jantiymiş formaları hep aynı terane
ama dörtleyince de elin flemenki
x de trend topic olursun işte böyle
devamını gör...
293.
terk etmeyen tek sevgili dedik sen de aksam 4 yedin.
ama seviyoruz.
ama seviyoruz.
devamını gör...
294.
3 yıl öncekine benzer bir şekilde ilerliyor.
3-4 iyi transfer; alex teixeira, pjanic, batshuayi, vb. (immobile, rafa silva, paulista)
larin sol kanat, güven forvette. gençler kazanılıyor havası (semih ve mustafa gibi)
lige iyi bir başlangıç
ajax ve dortmund (almanya 2.siydi) mağlubiyetleri. (yine ajax ve frankfurt şu an ligde 2.)
sonrasında ligde de puan kaybı.
çıkış beklenen, ķüçümsenen sporting lizbon'a aynı şekilde yenilgiler.
ligde seri mağlubiyetler ve sergen'in istifasi.
bir sonraki maç lyon. lyon'a da yenilebilir ama umarım 3 yıl önceki gibi teknik direktör ve oyuncular boşlamazlar. çünkü diğer rakipler bu kadar güçlü değil. fikstür gayet moral bozucu.
bir de masuaku devekuşu misali.
sol bek oynaması lazım ama çok ileriye gidiyor ve dönemiyor.
sol kanat oynayan, masuaku onun bölgesindeyken etkisizleşiyor.
ya bu kadar fazla içeri çıkmayacak ya da sol açık oynasın. bir tane sol bek alınmalı.
3-4 iyi transfer; alex teixeira, pjanic, batshuayi, vb. (immobile, rafa silva, paulista)
larin sol kanat, güven forvette. gençler kazanılıyor havası (semih ve mustafa gibi)
lige iyi bir başlangıç
ajax ve dortmund (almanya 2.siydi) mağlubiyetleri. (yine ajax ve frankfurt şu an ligde 2.)
sonrasında ligde de puan kaybı.
çıkış beklenen, ķüçümsenen sporting lizbon'a aynı şekilde yenilgiler.
ligde seri mağlubiyetler ve sergen'in istifasi.
bir sonraki maç lyon. lyon'a da yenilebilir ama umarım 3 yıl önceki gibi teknik direktör ve oyuncular boşlamazlar. çünkü diğer rakipler bu kadar güçlü değil. fikstür gayet moral bozucu.
bir de masuaku devekuşu misali.
sol bek oynaması lazım ama çok ileriye gidiyor ve dönemiyor.
sol kanat oynayan, masuaku onun bölgesindeyken etkisizleşiyor.
ya bu kadar fazla içeri çıkmayacak ya da sol açık oynasın. bir tane sol bek alınmalı.
devamını gör...
295.
avrupa maceramıza 2/0 ile başlayan canım kulübüm. ajax maçında çok rezil oynamıştık ve sinirliydim ama dün sadece üzüldüm çünkü bu skoru asla haketmemiştik.
rakip almanya liginin ikincisi münihin 1 puan gerisinde gayet formda bir rakip. ama yine de oyunu tek kaleye çevirebildik, bir gol bulabilseydik belki gerisini de getirebilirdik. şanssız ve biraz da beceriksizdik gerçi rakip kaleci de muhteşem bir maç çıkardı.
hakikat şu ki eldeki dar kadronun iki kulvarda mücadele edemeyeceği aşikar, bu durumda hedef küçültüp lige odaklanmalıyız.
biz iyi oynuyoruz, şu futbolu kendi ligimizde kime karşı oynarsak oynayalım ezer geçeriz ama bunun tekrarı olacak mı orası da muamma.
2 bek 2 kanat oyuncusuyla harika bir takım olabiliriz ama bazen hata yapsa da gio hocayı kaçırmamamız lazım.
ocak ayına kadar kendimizi bir şekilde zirveye yakın tutabilirsek, sezon sonu şampiyon olabiliriz.
enseyi karartmayın beşiktaş hz yusuf gibidir kuyuya düşer ama çıkmayı başarınca mısıra sultan olur.
rakip almanya liginin ikincisi münihin 1 puan gerisinde gayet formda bir rakip. ama yine de oyunu tek kaleye çevirebildik, bir gol bulabilseydik belki gerisini de getirebilirdik. şanssız ve biraz da beceriksizdik gerçi rakip kaleci de muhteşem bir maç çıkardı.
hakikat şu ki eldeki dar kadronun iki kulvarda mücadele edemeyeceği aşikar, bu durumda hedef küçültüp lige odaklanmalıyız.
biz iyi oynuyoruz, şu futbolu kendi ligimizde kime karşı oynarsak oynayalım ezer geçeriz ama bunun tekrarı olacak mı orası da muamma.
2 bek 2 kanat oyuncusuyla harika bir takım olabiliriz ama bazen hata yapsa da gio hocayı kaçırmamamız lazım.
ocak ayına kadar kendimizi bir şekilde zirveye yakın tutabilirsek, sezon sonu şampiyon olabiliriz.
enseyi karartmayın beşiktaş hz yusuf gibidir kuyuya düşer ama çıkmayı başarınca mısıra sultan olur.
devamını gör...
296.
çok eskiden kafama yer etmiş bir tezahüratlari var. en beğendiğim tezahüratlardan biridir.
beşiktaş sen bizim her şeyimizsin. ben bu tezahürat aklıma geldikçe biraz değiştirerek söylüyorum.
beşiktaş sen bizim hiçbir seyimizsiniz. hakkınızı helal edin arabacılar.
beşiktaş sen bizim her şeyimizsin. ben bu tezahürat aklıma geldikçe biraz değiştirerek söylüyorum.
beşiktaş sen bizim hiçbir seyimizsiniz. hakkınızı helal edin arabacılar.
devamını gör...
297.
tek maçla bir poh olunmayacağını kendilerine söyledik, 2 ay evvel. başarı, istikrar ister..
devamını gör...
298.
beşiktaş'ın son olarak s.seba'da simgeleşen bir kimliği vardı. bir istanbul takımı olmasına karşın, gs ve fb tarzında bir istanbul takımı olmamak gibi. gs ve fb tarzında medyatik davranışlar, birbirine spor etiğini zorlar ölçüde transfer çalımları, abartılı reklam ve piar çalışmaları, ne pahasına olursa olsun medya gündeminde kalma, hakem ve federasyonu ölçüsüzce etkileme,, gerekirse düşmanlaştırma kaygısı gibi.
özellikle fb camiasında zirveye ulaşmış bu stil, giderek gs tarafından da örnek alınarak başlayan sidik yarışı, kendilerinden başka kimse yokmuş ve sanki futbol sadece istanbul'un işi ve bu iki takım arasındaki yarıştan ibaretmiş algısı, spor kamuoyunca da adeta kabul edilir olmaya başlandı. ve tabi medyatik iş ve siyaset dünyası ünlüleri bu reklam, görünürlük ve medya gücünden ve bu iki takımın kazandığı kitleyi etkileme adına, takım yönetimlerine girme, başkan olma yarışına iştahla saldırdılar. futbol artık sahada oynanmasından çok, saha dışına taşırılarak siyaset, iş ve ekonomi dünyası şöhretlerinin biribiriyle zaman zaman çok ucuz magazinel savaşına dönüştü. 90'lı yıllara değin fb bu gidişatın başlatıcısı ve tartışmasız önderi idi. gs ise gidişata direnmek yerine, katılarak fb.yi altetme ve geçme arzusundan asla vazgeçmedi..
tüm bunlar olurken, bjk. s.seba kimlik ve önderliğinde bir ağır abilik, daha futbol doğasına yakışır centilmenlikle ve düşmanlaştırmanın dışında kalıp, hakem, federasyonu yıpratmadan koruma, spor ahlakı ve kimliğiyle davranma direnci gösterdi. ama bu tutum, (sözde herkesçe saygı duyulan, ancak herkesin yine bildiğini okuduğu trendle) bjk.ı sanki büyük yarışın dışında bıraktı. bu durum da, bjk tabanında seba aleyhine açıkça dillendirilemeyen ama var olan bir kimliğinden rahatsızlığa dönüşerek daha sesli konuşulur olmaya başladı. seba ve bjk.ın ağır abi ve "siportif centilmenlik ve ahlak" lı direnişi, artık kendi tabanına da yetmeyerek giderek tarihe karıştı. önce fb, sonra gs.da işleyen çarklar, bjk.ta da işlemeye başladı. seba'nın sağ olduğu yıllarda nispeten gösterilen 'yine de farklı' tutum, onunla birlikte toprağa verildi. futbolun medya, ekonomi ve siyaset dünyası koridorlarında kuralsızca sürdürülen yarışına beşiktaş'ta katıldı. rakiplerinin birbirleriyle dalaşmasında, kazançlı çıkma pahasına zaman zaman birinden yana çıkarak, pay edinme ilkesizliği gösterebildi.
takımın eski ruhunu dillendirerek korumaya çalışan çarşı ekibine yönelik, siyasi güç ve hakim dönem medyası baskısı, bjk'ı (artık piyasa lideri olan gs.a karşı) fb.nin yedeğine aldı..
sonuçta bjk. ta hem kimliğini, hem ötekilerin indinde bile tarafsız ağır abiliğini yitirmiş, anadolu külüpleri ile bile kan davaları yaşayabilen bir istanbul takımlığına dönüştürülmüş, deyim yerindeyse o'da kötü yola düşmüş oldu. ama tabii artık gerek istanbul, gerek medya gerek ülke ve uluslararası güç ve etkinlik odakları çoktan kapılmış, rakipleri çoktan kaşarlanmıştı. bjk.a artık ya yeni bir ruh ve kimlik kazandırabilecek bir mucize gerekiyor, ya da ötekilere yancılıkla ancak geçinme stratejisi..
zaman akıyor ve süreci hep birlikte yaşıyoruz.
-tüm bunların, bir gs.lı gözüyle değerlendirme olduğunun bilinmesini isterim.- (çarşı ruh ve kimliğine hala saygılı bir gs.lı olduğumun da altını çizerek.)
özellikle fb camiasında zirveye ulaşmış bu stil, giderek gs tarafından da örnek alınarak başlayan sidik yarışı, kendilerinden başka kimse yokmuş ve sanki futbol sadece istanbul'un işi ve bu iki takım arasındaki yarıştan ibaretmiş algısı, spor kamuoyunca da adeta kabul edilir olmaya başlandı. ve tabi medyatik iş ve siyaset dünyası ünlüleri bu reklam, görünürlük ve medya gücünden ve bu iki takımın kazandığı kitleyi etkileme adına, takım yönetimlerine girme, başkan olma yarışına iştahla saldırdılar. futbol artık sahada oynanmasından çok, saha dışına taşırılarak siyaset, iş ve ekonomi dünyası şöhretlerinin biribiriyle zaman zaman çok ucuz magazinel savaşına dönüştü. 90'lı yıllara değin fb bu gidişatın başlatıcısı ve tartışmasız önderi idi. gs ise gidişata direnmek yerine, katılarak fb.yi altetme ve geçme arzusundan asla vazgeçmedi..
tüm bunlar olurken, bjk. s.seba kimlik ve önderliğinde bir ağır abilik, daha futbol doğasına yakışır centilmenlikle ve düşmanlaştırmanın dışında kalıp, hakem, federasyonu yıpratmadan koruma, spor ahlakı ve kimliğiyle davranma direnci gösterdi. ama bu tutum, (sözde herkesçe saygı duyulan, ancak herkesin yine bildiğini okuduğu trendle) bjk.ı sanki büyük yarışın dışında bıraktı. bu durum da, bjk tabanında seba aleyhine açıkça dillendirilemeyen ama var olan bir kimliğinden rahatsızlığa dönüşerek daha sesli konuşulur olmaya başladı. seba ve bjk.ın ağır abi ve "siportif centilmenlik ve ahlak" lı direnişi, artık kendi tabanına da yetmeyerek giderek tarihe karıştı. önce fb, sonra gs.da işleyen çarklar, bjk.ta da işlemeye başladı. seba'nın sağ olduğu yıllarda nispeten gösterilen 'yine de farklı' tutum, onunla birlikte toprağa verildi. futbolun medya, ekonomi ve siyaset dünyası koridorlarında kuralsızca sürdürülen yarışına beşiktaş'ta katıldı. rakiplerinin birbirleriyle dalaşmasında, kazançlı çıkma pahasına zaman zaman birinden yana çıkarak, pay edinme ilkesizliği gösterebildi.
takımın eski ruhunu dillendirerek korumaya çalışan çarşı ekibine yönelik, siyasi güç ve hakim dönem medyası baskısı, bjk'ı (artık piyasa lideri olan gs.a karşı) fb.nin yedeğine aldı..
sonuçta bjk. ta hem kimliğini, hem ötekilerin indinde bile tarafsız ağır abiliğini yitirmiş, anadolu külüpleri ile bile kan davaları yaşayabilen bir istanbul takımlığına dönüştürülmüş, deyim yerindeyse o'da kötü yola düşmüş oldu. ama tabii artık gerek istanbul, gerek medya gerek ülke ve uluslararası güç ve etkinlik odakları çoktan kapılmış, rakipleri çoktan kaşarlanmıştı. bjk.a artık ya yeni bir ruh ve kimlik kazandırabilecek bir mucize gerekiyor, ya da ötekilere yancılıkla ancak geçinme stratejisi..
zaman akıyor ve süreci hep birlikte yaşıyoruz.
-tüm bunların, bir gs.lı gözüyle değerlendirme olduğunun bilinmesini isterim.- (çarşı ruh ve kimliğine hala saygılı bir gs.lı olduğumun da altını çizerek.)
devamını gör...
299.
tüm branşlarda oldukça yoğun bir fikstür sürecine girmiş takımım. özellikle futbol ve kadın voleybol takımlarımız için ekim ayı zor olacak gibi duruyor.
erkek fitbol ile başlayalım. 24 ekim perşembe günü fransa'da lyon ile oynayacağız. lyon; şu anda avrupa liginde ikinci. kendi liglerinde 7. sıradalar. geçmişten kalan bi hesabımız var kendileri ile ancak her ne kadar eski lyon olmasa da oldukça güçlü bir ekip. fransa&avrupa liginde 5 maçtır kazanıyorlar. son yenilgilerini eylülde marsilya'ya karşı almışlar. zaha, cherki, lacazatte, tolisso, fofana, benrahma gibi etkili topçileri var. lyon'u bu sene hiç izlemedim ancak sıkıntılı bir ekip olduğunda tüm fitbolseverler hemfikir olacaktır sanırım.
beşiktaş'ta ise fehmi mert günok, ersin destanoğlu, gabriel paulista, necip uysal ve milot rashica sakat. mert ve paulista sanırım uzun süreli sakat. kalede 18 yaşındaki emir oynayacak sanıyorum. svenson, felix, emirhan, masu defans dörtlüsü ve arkada tecrübesiz bir kaleci ile işimiz zor. önde gedson-rafa garanti. ancak hoca n'dour mu seçecek musrati mi belli değil. onana'yı bile koyabilir ki koymuşluğu da var. ileride de raşika'nın yerine mario mu semih mi tercihi belirleyici olacak. işimiz zor. beraberliğe ben okeyim, umarım iyi bir sonuç alırız.
lyon maçından sonra da pazartesi günü galatasaray deplasmanına gideceğiz. rakibimiz çarşamba kendi evinde avrupa liginin en zayıf ekiplerinden elfsborg ile oynayacak. pazartesiye kadar dinlenip öyle çıkacak derbiye ve bildiğim kadarıyla jakobs harici eksikleri yok. galatasaray'ın hücum hattını söylemeye bile gerek yok. defans ve kalemizdeki sakatlıklar gs hücum hattı karşısında çanakkale geçilmezi oynayacaktır ama gs illa ki gol atar diye düşünüyorum. önemli olan golün dakikası. maçın ilk dakikalarında yiyeceğimiz bir gol işleri sıkıntıya sokabilir. gio'nun orta saha tercihlerinin maçta etkili olacağını düşünüyorum.
bitti mi? tabi ki hayır. galatasaray'dan sonra evimize kasımpaşa ile oynayacağız. kasımpaşa bu senenin iyi ekiplerinden. gese ile geriden gelip berabere kaldılar. lyon ve gs maçlarında yaşayabileceğimiz olası sakatlıklar veya derbide yaşanacak olası bir kart cezasında eksik sayımız artabilir. kadro derinliğimiz zaten yok. umalım ki hem skor olarak hem oyuncu sağlığı olarak kayıpsız geçeriz şu üç maçı. bu üç maçtan sonra ise milli araya kadar olan maçlarımız şöyle; evimizde malmö, deplasmanda başakşehir.
sırada; beşiktaş kadın voleybol takımı: bu sene her maçımızı izliyorum. fazlasıyla çekişmeli, dişe diş kora kor maçlar oynuyoruz.(bkz: 19 ekim 2024 beşiktaş bahçelievler voleybol maçı) maçına kadar biz öne geçip, rakibi kendimiz ortak ediyorduk maça. bahçelievler maçında ise rakip kaçtı biz yakaladık fakat çeşitli sebeplerle kaybettik. kaybetmemize rağmen son iki set oldukça iyi oynadığımızı söyleyebilirim. futbol takımımızdaki kadro derinliği problemi ne yazık ki bu branşta da mevcut. pasör çaprazımız yok. liberomuz eh işte. diğer mevkilerde fena değiliz ancak ne yazık ki eczacı, vakıf, febe, gese seviyesinde de değiliz. (bkz: saliha şahin) alev alev yanıyor, çok iyi bu ara ancak (bkz: 22 ekim 2024 fenerbahçe medicana beşiktaş voleybol maçı) şu başlıkta anlattığım üzere fener karşısında kadro kalitemiz ne yazık ki yetersiz.
bugün 14:00'te ligin en büyük şampiyonluk adayı fenerbahçe medicana ile oynuyoruz. maç başlığında anlattım, işimiz zor. ancak yine de kapışmalı ve harika bir maç olacaktır. izleyebilenler mutlaka izlemeli. fenerbahçe'den sonra ayın 26'sında ligin zayıf ekiplerinden aydın belediye ile oynayacağız ancak 3 gün sonrasında, 29 ekimde ligin istim üstü takımlarından thy ile oynayacağız.
(bkz: beşiktaş erkek basketbol takımı): en az takip ettiğim branş olabilir bu. ne kadroyu ne de rakiplerimizi biliyorum. bugün saat 20:00'da avrupa maçımız var badalona diye bir takım ile. bi baktım. avrupa'daki grupta bizden aşağıdalar. umarız alırım. sonrasında ligde, evimizde karşıyaka ile oynuyoruz. ardından wolves diye bi takıma deplasmana gidiyoruz. hepsini yeneriz umarım.
(bkz: beşiktaş kadın basketbol takımı): geçen sözlüğün son patladığı gün benfica'yı 90-55 gibi muazzam bi skorla yendik. maçı izlemeye başladım ancak o kadar çekişmesiz, bizim domine ettiğimiz bi maç oldu ki sıkıldım kapattım xd en güçlü, en rahat olduğumuz branşlardan bir tanesi bu. avrupa'da grubumuzda birinciyiz. perşembe akşamı grup sonuncusu namur capitale ile oynayacağız. ligde ise sıralamada bir üstümüzde yer alan emlak konut ile oynayıp yine evropa maçına geçeceğiz.
erkek hentbol takımımız lider yine zaten. burası hakkında da bir fikrim yok, takip etmedim açıkçası. ancak özellikle kadın voleybol ve erkek futbol takımlarımıza ekim ayında başarılar diliyorum. kazanırız kaybederiz önemli değil. umarım kaybetsek de mücadele ederek, iyi oynayarak kazanırız.
erkek fitbol ile başlayalım. 24 ekim perşembe günü fransa'da lyon ile oynayacağız. lyon; şu anda avrupa liginde ikinci. kendi liglerinde 7. sıradalar. geçmişten kalan bi hesabımız var kendileri ile ancak her ne kadar eski lyon olmasa da oldukça güçlü bir ekip. fransa&avrupa liginde 5 maçtır kazanıyorlar. son yenilgilerini eylülde marsilya'ya karşı almışlar. zaha, cherki, lacazatte, tolisso, fofana, benrahma gibi etkili topçileri var. lyon'u bu sene hiç izlemedim ancak sıkıntılı bir ekip olduğunda tüm fitbolseverler hemfikir olacaktır sanırım.
beşiktaş'ta ise fehmi mert günok, ersin destanoğlu, gabriel paulista, necip uysal ve milot rashica sakat. mert ve paulista sanırım uzun süreli sakat. kalede 18 yaşındaki emir oynayacak sanıyorum. svenson, felix, emirhan, masu defans dörtlüsü ve arkada tecrübesiz bir kaleci ile işimiz zor. önde gedson-rafa garanti. ancak hoca n'dour mu seçecek musrati mi belli değil. onana'yı bile koyabilir ki koymuşluğu da var. ileride de raşika'nın yerine mario mu semih mi tercihi belirleyici olacak. işimiz zor. beraberliğe ben okeyim, umarım iyi bir sonuç alırız.
lyon maçından sonra da pazartesi günü galatasaray deplasmanına gideceğiz. rakibimiz çarşamba kendi evinde avrupa liginin en zayıf ekiplerinden elfsborg ile oynayacak. pazartesiye kadar dinlenip öyle çıkacak derbiye ve bildiğim kadarıyla jakobs harici eksikleri yok. galatasaray'ın hücum hattını söylemeye bile gerek yok. defans ve kalemizdeki sakatlıklar gs hücum hattı karşısında çanakkale geçilmezi oynayacaktır ama gs illa ki gol atar diye düşünüyorum. önemli olan golün dakikası. maçın ilk dakikalarında yiyeceğimiz bir gol işleri sıkıntıya sokabilir. gio'nun orta saha tercihlerinin maçta etkili olacağını düşünüyorum.
bitti mi? tabi ki hayır. galatasaray'dan sonra evimize kasımpaşa ile oynayacağız. kasımpaşa bu senenin iyi ekiplerinden. gese ile geriden gelip berabere kaldılar. lyon ve gs maçlarında yaşayabileceğimiz olası sakatlıklar veya derbide yaşanacak olası bir kart cezasında eksik sayımız artabilir. kadro derinliğimiz zaten yok. umalım ki hem skor olarak hem oyuncu sağlığı olarak kayıpsız geçeriz şu üç maçı. bu üç maçtan sonra ise milli araya kadar olan maçlarımız şöyle; evimizde malmö, deplasmanda başakşehir.
sırada; beşiktaş kadın voleybol takımı: bu sene her maçımızı izliyorum. fazlasıyla çekişmeli, dişe diş kora kor maçlar oynuyoruz.(bkz: 19 ekim 2024 beşiktaş bahçelievler voleybol maçı) maçına kadar biz öne geçip, rakibi kendimiz ortak ediyorduk maça. bahçelievler maçında ise rakip kaçtı biz yakaladık fakat çeşitli sebeplerle kaybettik. kaybetmemize rağmen son iki set oldukça iyi oynadığımızı söyleyebilirim. futbol takımımızdaki kadro derinliği problemi ne yazık ki bu branşta da mevcut. pasör çaprazımız yok. liberomuz eh işte. diğer mevkilerde fena değiliz ancak ne yazık ki eczacı, vakıf, febe, gese seviyesinde de değiliz. (bkz: saliha şahin) alev alev yanıyor, çok iyi bu ara ancak (bkz: 22 ekim 2024 fenerbahçe medicana beşiktaş voleybol maçı) şu başlıkta anlattığım üzere fener karşısında kadro kalitemiz ne yazık ki yetersiz.
bugün 14:00'te ligin en büyük şampiyonluk adayı fenerbahçe medicana ile oynuyoruz. maç başlığında anlattım, işimiz zor. ancak yine de kapışmalı ve harika bir maç olacaktır. izleyebilenler mutlaka izlemeli. fenerbahçe'den sonra ayın 26'sında ligin zayıf ekiplerinden aydın belediye ile oynayacağız ancak 3 gün sonrasında, 29 ekimde ligin istim üstü takımlarından thy ile oynayacağız.
(bkz: beşiktaş erkek basketbol takımı): en az takip ettiğim branş olabilir bu. ne kadroyu ne de rakiplerimizi biliyorum. bugün saat 20:00'da avrupa maçımız var badalona diye bir takım ile. bi baktım. avrupa'daki grupta bizden aşağıdalar. umarız alırım. sonrasında ligde, evimizde karşıyaka ile oynuyoruz. ardından wolves diye bi takıma deplasmana gidiyoruz. hepsini yeneriz umarım.
(bkz: beşiktaş kadın basketbol takımı): geçen sözlüğün son patladığı gün benfica'yı 90-55 gibi muazzam bi skorla yendik. maçı izlemeye başladım ancak o kadar çekişmesiz, bizim domine ettiğimiz bi maç oldu ki sıkıldım kapattım xd en güçlü, en rahat olduğumuz branşlardan bir tanesi bu. avrupa'da grubumuzda birinciyiz. perşembe akşamı grup sonuncusu namur capitale ile oynayacağız. ligde ise sıralamada bir üstümüzde yer alan emlak konut ile oynayıp yine evropa maçına geçeceğiz.
erkek hentbol takımımız lider yine zaten. burası hakkında da bir fikrim yok, takip etmedim açıkçası. ancak özellikle kadın voleybol ve erkek futbol takımlarımıza ekim ayında başarılar diliyorum. kazanırız kaybederiz önemli değil. umarım kaybetsek de mücadele ederek, iyi oynayarak kazanırız.
devamını gör...
300.
vasat takim. hep geri planda.
harbiden de siyah beyaz 1 takim.
harbiden de siyah beyaz 1 takim.
devamını gör...