beşiktaş

kampa girecek takım daha transfer yok, hadi hayırlısı...yeni sezonda yeni stresler yükleniyor.

(bkz: silkmeseler bari)

bugün olağanüstü kongre düzenleyen kulübüm. kira ödemeyen aşçıoğlu'nu tahliye edelim mi etmeyelim mi oylaması yapılacak şimdi. ne hale düştü koca kulüp. vesile ile allah belanı versin anç. sen açtın bu işleri başımıza. gergin bir kongre oluyor.

kongreden notlar;
- dikilitaş projesi ile ilgili madde kabul edildi.
x.com/Besiktas/status/19367...

- gayrimenkul işleri ile ilgili yetki veren madde kabul edilidi.
x.com/Besiktas/status/19367...

- akaretler bjk plaza'nın kiraya verilmesi ile ilgili yk'ya yetki veren madde kabul edildi.
x.com/Besiktas/status/19367...

- fulya'daki kirada olan benzinlik ile ilgili kira süresinin uzatılmasına yönelik madde reddedildi.
x.com/Besiktas/status/19367...

- halka açıklık oranının değiştirilmesi ile ilgili yönetime yetki veren madde kabul edildi.
x.com/Besiktas/status/19367...

basit bir semt.
birde takımı var her sene madara olan ama o söz konusu bile değildir olamaz.

sağbek ve solbek sorununu bonservis ,kiralık opsiyon ödemeden hallettiğimize göre şu dikilitaş projesinden gelen kaynağın artık bir zahmet forvet, sol ve sağ açık ,en önemlisi adam yiyen kontenjandan bir 6 numaraya ayrılmasını umduğum kara sevdamız.

nerden baksan güzel iş .tüyler diken diken .



#3633900
spoiler veren eşrefoğlu süleyman beğ'e de selamlar:)

masadaki 4. kahve ve boş koltuk kimin? kim geliyor merak içinde bırakmış kulübüm.

metin, feyyaz, ali gittikten sonra gücünü bir daha toplayamadı. takımda istikrar yok. gider ingiltere de çelsiyi yener, gelip burada ankaraspor'a takılır. fitbol takımı beyle.

bu sene bambaşka geliyor.

sayın başkanım lütfen bu adamı alın.

orta sahada kazmaları izlemekten gına geldi, umarım gerçekleşir harbiden muazzam bir dinamo her türlü kefilim.

galatasaray ile maydanozspor rekabetine
"beni de ciddiye alacaksınız, ben saksı değilim" şeklinde dahil olmaya çalışan spor kulübü.

hakkında abuk subuk konuşarak ciddiye almayın o zaman kardaş. bırakın bizi kendi halimize, sahada görelim kim saksı kim silkici.

trollere dert olmuş kulübüm.

fenerlilere sarmak artık keyif vermiyor. bu sene morinyoyu devre arası şutlarlar zaten.
allah rızası için iddialı bir takım kurunda bu sene sizle yarışalım..

bıktık fenerlilerin ağlamasından. bu sene bir farklılık olsun.

ilk hazırlık maçının ardından maçın öne çıkanları ilk yarı itibariyle kartal kayra ,ikinci yarı itibariyle de demir ege oldu.özellikle orkun ve abraham transferlerinin bütçeyi sıkıştıracağını düşünürsek 6 numara da denir ege düşünebilir bana göre .sağbek ve kanat açıkları ise lazım oğlu lazım her halükarda bu takıma. arrayo ve hekimoğlu kiralık verilmeli kendilerini geliştirmeleri şart ne yazık ki.

sol kanada kerem'i almadığı takdirde gomezli sezon reloaded yaşatacağını düşündüğüm, umduğum takımım. sol ön için de zeki amdouni ismi geçiyor, olur mu bilmiyorum ama hayırlısı bakalım. sol ön de çözüldükten sonra bir tane lider/baba stoper alırsak, sakatlık falan olmadığı sürece kışa kadar idare ederiz bence. ayrıca sercan dikme gibi kulubün iç düşmanlarına daha çok dikkat etmesi gerek. bugün yaptığı denyoluktan sonra takip edilmemesi, etkileşim verilmemesi şart o denyoya.

kendimi bildim bileli beşiktaş taraftarıyım nedeni hakkında hiçbir bilgim yok. babam fenerlidir ailede tek tük galatasaraylı vardır ama ekseriyetle fenerlidir bir tek ben beşiktaşlıyım. futbol ile çok haşır neşirde değilim ama tek bir şey biliyorum bu takım ile ilgili o da şudur ''bu takım hiçbir zaman işleri yolunda giden bir takım değildir''

beşiktaşlı olmanın romantik bir tarafı vardır. ben genelde sevmem romantik işleri biz şöyleyiz,biz böyleyiz diye edebiyat kasmayı ama kısa bir hayat tecrübemdir.

beşiktaşlı kim var ise etrafımda hep bir hayat mücadelesi vardır. işleri olur gibi olur ama olmaz hep bir direkten dönme hep bir son ana kadar emin olamama durumu vardır, beşiktaş enteresan bir şey bence bir takım değil bir ruh bir alın yazısı.

bir zamanlar tanıdığım bir abi vardı, lise dönemi bir kıza aşık olmuş o kız bir üniversitede mimarlık istiyor diye azmetmiş kazanmış gitmişler üniversiteye bu abi sevdiği uğruna azmetmiş mimar olmuş ama hiçbir zaman birlikte olamamışlar.

bana bir gün dedi ki beşiktaş benim lisede aşık olduğum o kızdı, uğruna her şeyi yaptım başaramadım ama yine de onun uğruna her şeyi yaptım.

bu cümlede dank etti bana beşiktaşlı olmak ne demek. sen her şeyi yaparsın ama olmaz, zaten olması için değil sen her şeyi yapmış olmak için yaparsın sonuç için değil yol için orada durursun ve o yolda ki kazanımların için devam edersin. her şey bittiğinde arkanı dönüp bakarsın olmamıştır başaramamışsındır ama o kayayı dağın tepesine taşımak için durmadan uğraşırsın.

sevinmek için sevmedik cümlesidir beşiktaş

takımda o kadar çöp var ki at, sat bitmiyor arkadaş. hem eldeki çöpleri paketleyip hem de yerlerine iş yapacak adamlar bulman gerek.

adalı şu ana kadar beklediğimden daha iyi ilerletiyor süreci ama tam anlamıyla enkazı kaldırabilecek mi göreceğiz.

kanat için jadon sancho ismi geçiyor, ismi cismi kulağa hoş geliyor ama aynı işleri daha ucuza yapabilecek başka oyuncular da bulabilirsin. maaş dengesizliği özellikle bizde ciddi sorun yaratıyor tamam bir iki tane aldın iyi de maaş verdin ama bu sayı arttıkça takım ruhu zayıflar gruplaşma olur.

o yüzden sadece para harcamak yetmez, akıl da kullanmak lazım.

avrupalı kulüplere sırf bu yüzden imreniyorum olmuş ve isim yapmış oyuncuyu satıp yerine olma potansiyeli yüksek adamlara yatırım yapıyorlar. bizim de bu anlayışı tam anlamıyla oturtmamız gerekiyor.

beşiktaşlı olmak, öyle sıradan bir taraftarlık değildir. bu bir takımı tutmak değil; bazen "tutunmak", bazen de sabırla, sevgiyle yan yana durmaktır.
çünkü beşiktaş, sadece skor değil, bir yaşam tarzıdır.
renkleri siyah beyazdır ama duyguları renk renk: sevinç, hüzün, umut, delilik ve bolca inat.

başka takımın taraftarı şampiyonluk hesapları yaparken, beşiktaşlı “ya o sağ bek kimdi ya?” diye kara kara düşünür. çünkü bizde rakipten önce iç huzurla mücadele edilir.

beşiktaş maçına gitmek demek, sabır testine gönüllü olmak demektir.
dakika 87’de 1-0 geridesindir, ama tribün hâlâ bağırır:
“seni sevmeyen ölsün!”
çünkü beşiktaş taraftarı, takımını skorla değil, ruhla sever.

bazı haftalar galibiyet gelmez, futbolcular formda değildir, teknik direktör tribüne selam vermeyi unutur... ama beşiktaşlı yine tribündedir.
çünkü beşiktaşlı olmak;
— 3 puanı değil,
— 3 ruh halini yaşamak demektir: umutsuzluk, öfke, "yine de seviyorum" hissi.

ve kabul edelim, beşiktaş bazen bir türk dizisi gibi:
bol entrika, az tempo, çok duygu, ve her bölüm sonunda "devamı haftaya" yazısı.

ama işte tam da bu yüzden güzeldir beşiktaş.
her sene yeni bir umut, her maç yeni bir travma, her golde gözyaşıyla karışık kahkaha.
çünkü biz beşiktaş’ı kupa için değil, "bu sevda kupasız da olur" diyerek severiz.

walker peters'ın gelmesi de kesinleştiyse eğer; çer çöpü gönderme önceliğinden sonra en acil ihtiyacımız olan şeyler;
- 27-31 yaş aralığında tecrübeli, sakatlık geçmişi olmayan stoper. kimse konuşmuyor bunu ancak pepe/vida/marcelo tarzı lider stoper şart oğlu şart.
- nkudu'nun beyin taşıyanından bir sol kanat. semih/mustafa/rafa ile olmuyor oralar.

ikincil ihtiyacımız olan şeyler;
- atiba gibi top arası yapabilen, mücadeleci profilde ya da josef tarzı adam yiyen, hücuma katkı verebilen bir 6 numara. kante düşse mük olur ama zor gibi. ama en azından o profilde yamyam biri lazım.
- sola çalımcı, çizgide oynayabilen bir kanat alınırsa; raşika yerine prime ghezzal/irfan can tarzı oyun kurabilen, şut çekebilen, forveti çiftleyebilecek bir sağ kanat.
- kaleci.
- yedek santrafor.

masuaku, tayyip talha, şu kendıne klip çeken yerli bir oyuncu vardı ismi aklıma gelmiyor.
malzemeci anca olur ondan efendime söyliyim onur bulut, umut meraş yazarken kalbim sıkıştı bu çöpler ile bjk derhâl tek taraflı fesh etmelidir. koyu bir fenerli olarak gördüğümü yazdım.