beyin göçüyle yurt dışına giden türklerin şimdiki durumu
başlık "petit prince de paris" tarafından 10.03.2021 19:47 tarihinde açılmıştır.
1.
genelleştirme yapılması mümkün olmayan, kişiden kişiye ve durumdan duruma göre değişiklik arz edebilecek olan başlıktır.
(bkz: bu suça ortak olmayacağız) bildirisine imza attığı için anadolu'daki bir devlet üniversitesindeki görevinden khk ile ihraç olan yüksek lisans sınıf arkadaşım (daha sonra meslektaşım) kendisine yaşatılanlardan sonra almanya'ya misafir öğretim üyesi olarak gitti. orada aldığı üç kuruşluk araştırma bursu parası ile ayakta durmaya ve akademinin içinde durmaya çalışıyor. imzasından dolayı pişman değil ama almanya'da köksüz, mahsun ve mutsuz olduğunu ifade ediyor. eşi ise türkiye'de beraber çalıştıkları aynı üniversitede mesleğine devam ediyor. resmen parçalandılar. çocukları ol(a)madı. hayatları darmadağın oldu.
bu arada yargılandığı ağır ceza davasından aym kararı ile beraat etti. khk ortada durduğu için üniversitesine dönemedi.
(bkz: bu suça ortak olmayacağız) bildirisine imza attığı için anadolu'daki bir devlet üniversitesindeki görevinden khk ile ihraç olan yüksek lisans sınıf arkadaşım (daha sonra meslektaşım) kendisine yaşatılanlardan sonra almanya'ya misafir öğretim üyesi olarak gitti. orada aldığı üç kuruşluk araştırma bursu parası ile ayakta durmaya ve akademinin içinde durmaya çalışıyor. imzasından dolayı pişman değil ama almanya'da köksüz, mahsun ve mutsuz olduğunu ifade ediyor. eşi ise türkiye'de beraber çalıştıkları aynı üniversitede mesleğine devam ediyor. resmen parçalandılar. çocukları ol(a)madı. hayatları darmadağın oldu.
bu arada yargılandığı ağır ceza davasından aym kararı ile beraat etti. khk ortada durduğu için üniversitesine dönemedi.
devamını gör...
2.
aha buraya ukde bırakıyorum bundan alâ ukde olmaz.
beynim olsa da yurt dışına göçsem
beynim olsa da yurt dışına göçsem
devamını gör...
3.
nal üstünde mal seviyorlardır.
devamını gör...
4.
her ülkenin kendine göre artıları ve eksileri vardır. yurtdışında yaşayanların durumu beklentileriyle bağlıdır. kimi beklentilerine kavuşur ve mutlu olur, kimi mutluluktan ziyade yetinmeyle yaşar, kimi ise beklentilerini karşılayamaz ve mutsuz olur. kişisel bir durumdur, genelleme yapmak çok mümkün değildir.
avrupa ve kuzey amerikaya göç eden insanların büyük bölümünün gittikleri ülkede kalmayı tercih ettikleri düşünüldüğünde mutluluk ve mutsuzluk tartışmasını bir kenara bırakarak, en azından büyük çoğunluk için yurtdışında yaşama seçiminin hala geçerliliğini koruduğu söylenebilir.
avrupa ve kuzey amerikaya göç eden insanların büyük bölümünün gittikleri ülkede kalmayı tercih ettikleri düşünüldüğünde mutluluk ve mutsuzluk tartışmasını bir kenara bırakarak, en azından büyük çoğunluk için yurtdışında yaşama seçiminin hala geçerliliğini koruduğu söylenebilir.
devamını gör...
5.
gitmek için gerekli şartlara sahip olsam ve fırsatını yakalasam bir dk durmam. artık burada mutlu* olunabileceğine olan inancım malesef kalmamıştır. avrupa ülkelerinde bu mutluluğun yakalanabileceğine inanmaktayım.
bu ülke delilerle, geri zekalılarla ve ruh hastalarıyla doludur.
hüseyin nihal atsız
estonya bir yazılım mühendisi için güzel görünüyor.
bu ülke delilerle, geri zekalılarla ve ruh hastalarıyla doludur.
hüseyin nihal atsız
estonya bir yazılım mühendisi için güzel görünüyor.
devamını gör...
6.
tuvalet parlatıyorlar yurtdışında. kşjkşjkşk
devamını gör...
7.
daha sakin ve huzurlu bir ortam için gidenlere lafım yok ama daha çok kazanmak için gidenlere çok gülüyorum.
avrupada lord gibi yaşayacağını düşünen biri vardı baya gündem olmuştu geçenlerde. hani "cocacola alamıyorum, market kolası alabiliyorum" diyordu hollanda'ya göçen türk gutbetçi. işte o ve onun gibiler çok eğlendiriyor beni. türkiye güzellemesi yapıp geri gel o zaman tepkilerine kurulu düzenim var demeleri, alımgücüyle değil de olaya kur farkıyla bakmaları falan. o çok özenilen, hayali kurulan avrupa bunlar sayesinde çökerse hiç şaşırmam.
avrupada lord gibi yaşayacağını düşünen biri vardı baya gündem olmuştu geçenlerde. hani "cocacola alamıyorum, market kolası alabiliyorum" diyordu hollanda'ya göçen türk gutbetçi. işte o ve onun gibiler çok eğlendiriyor beni. türkiye güzellemesi yapıp geri gel o zaman tepkilerine kurulu düzenim var demeleri, alımgücüyle değil de olaya kur farkıyla bakmaları falan. o çok özenilen, hayali kurulan avrupa bunlar sayesinde çökerse hiç şaşırmam.
devamını gör...
8.
benimki beyin gocu degil. 5 sene evvel giderken green card ile giderken bana "deli misin, isin gayet guzel. birakilir mi kurulu duzen" diyenlerin hepsi ama hepsi "en iyisini yaptin" diyor.
esim bu zaman zarfinda devlet kadrosundan akademisyen oldugu icin gidip geliyordu. hatta ilk iki senesini birlikte gecirmistik. gecen yil istifayi bastiginda ona "deli misin" diyenler, aradan iki ay gecince iyi yaptigini soyler oldular. kiskancliktan "o yapamaz, doner" diye dedikodusunu yaptilar hatta aylarca.
ben dunyanin en buyuk medya grubunda calisiyorum iki senedir. ama ilk zamanlar pizza delivery, warehouse trafikerligi, pastacilik, ilac takip uzmanligi, otomobil uretimi gibi bir suru is yaptim. zor olmadi mi, oldu. ama bugun donup baktigimda pisman olacak bir sey yok.
daha sakin ve huzurlu bir ortamim var. iki ustteki yazara da guldum cok. buradaki ikinci senemde turkiye'deki evin 7 senelik borcunu tek odemede kapattim. sadece huzur yok yani burada, en azindan abd'de. avrupa'yi bilmiyorum. mesela sizin orda 4000 lira verdiginiz marka bir bluzu hanim 30 dolara aliyor. cevap hakki dogdugundan soyluyorum, burada para kazanamadigimizi soyleyenlere g*tumle guluyorum. kur farkina degil, alim gucune baktiginda fersahlarca fark var.
statu sorununu halledebilecek herkes gelsin.
esim bu zaman zarfinda devlet kadrosundan akademisyen oldugu icin gidip geliyordu. hatta ilk iki senesini birlikte gecirmistik. gecen yil istifayi bastiginda ona "deli misin" diyenler, aradan iki ay gecince iyi yaptigini soyler oldular. kiskancliktan "o yapamaz, doner" diye dedikodusunu yaptilar hatta aylarca.
ben dunyanin en buyuk medya grubunda calisiyorum iki senedir. ama ilk zamanlar pizza delivery, warehouse trafikerligi, pastacilik, ilac takip uzmanligi, otomobil uretimi gibi bir suru is yaptim. zor olmadi mi, oldu. ama bugun donup baktigimda pisman olacak bir sey yok.
daha sakin ve huzurlu bir ortamim var. iki ustteki yazara da guldum cok. buradaki ikinci senemde turkiye'deki evin 7 senelik borcunu tek odemede kapattim. sadece huzur yok yani burada, en azindan abd'de. avrupa'yi bilmiyorum. mesela sizin orda 4000 lira verdiginiz marka bir bluzu hanim 30 dolara aliyor. cevap hakki dogdugundan soyluyorum, burada para kazanamadigimizi soyleyenlere g*tumle guluyorum. kur farkina degil, alim gucune baktiginda fersahlarca fark var.
statu sorununu halledebilecek herkes gelsin.
devamını gör...
9.
5 yıl oldu. düzenli ve eğitimini aldığım alanda işim var. standardım türkiye'dekinin ciddi üzerinde.
çoğu buralı bir çevre yapmaya çalışım. türk çevrem %30 civarında. onlarla da haftada bir rakı yapıyoruz. geri kalanlar buralı öğrenciler ve aileler.
komşularım mükemmel. zaten türkiye'deki kadar sorunlu komşuluğu hiçbir ülkede görmedim. yüzeyde yardımsever, özde kavga. ne partilediğim bir akşam gürültü şikayeti geldi, ne park kavgası ne eve kim giriyor çıkıyor saçmalığı. ben partilemeden önce haber verdim %80 "iyi eğlenceler" dediler, birkaç kere de rica ettiler iptal ettim. medeniyet.
komşular kendiliğinden gelip mutfağımı tamir etti, ailem ziyarete geldiğinde eve davet etti. "soğuk" batıdayım sorsan. insan ilişkisi yok burada.
sorun hep türklerle. futbol kulübü yemek yapar, dışarıdan daha ucuz menü koyarsın, sponsor koşturursun, aidatını vermeyen türk üye "yemek pahalıydı" diye facebook'a yazar. bu arada ermeniler benim 5-10-50 katım (aynen) fiyata bilet satar, üyeleri derneğe destek olsun diye almak için birbirini ezer. istediğinize sorun bu işlerle uğraşmış, her ülkede aynıyız.
asla fiilen bir şey yapmayıp "o olmamış", "bu kafama yatmadı", "ikna olmadım" diye internette ağlamak kanımıza sinmiş. geri kalalım diye enjekte edilmiş hatta.
neyse, çalıştığımın karşılığını alıyorum. kimse bir dakika fazla mesai yapmıyor. ne iş için ne istendiği belli, yap, öğren bitti. tr'deki pozisyonuna göre 2-0 geriden başlıyorsun ama iki kat hızlı yol alıyorsun.
buralar sorunsuz değil, sorunlarını çözmeye çalışan ülkeler. fark bu.
ilk yıllar doğru adımlar atmak önemli. allah razı olsun -pek çok saçma sapan öğüdün yanında- çok iyi tavsiyeler verenler oldu, şükür mallık etmeyip dinledim. burada: #2530919
çoğu buralı bir çevre yapmaya çalışım. türk çevrem %30 civarında. onlarla da haftada bir rakı yapıyoruz. geri kalanlar buralı öğrenciler ve aileler.
komşularım mükemmel. zaten türkiye'deki kadar sorunlu komşuluğu hiçbir ülkede görmedim. yüzeyde yardımsever, özde kavga. ne partilediğim bir akşam gürültü şikayeti geldi, ne park kavgası ne eve kim giriyor çıkıyor saçmalığı. ben partilemeden önce haber verdim %80 "iyi eğlenceler" dediler, birkaç kere de rica ettiler iptal ettim. medeniyet.
komşular kendiliğinden gelip mutfağımı tamir etti, ailem ziyarete geldiğinde eve davet etti. "soğuk" batıdayım sorsan. insan ilişkisi yok burada.
sorun hep türklerle. futbol kulübü yemek yapar, dışarıdan daha ucuz menü koyarsın, sponsor koşturursun, aidatını vermeyen türk üye "yemek pahalıydı" diye facebook'a yazar. bu arada ermeniler benim 5-10-50 katım (aynen) fiyata bilet satar, üyeleri derneğe destek olsun diye almak için birbirini ezer. istediğinize sorun bu işlerle uğraşmış, her ülkede aynıyız.
asla fiilen bir şey yapmayıp "o olmamış", "bu kafama yatmadı", "ikna olmadım" diye internette ağlamak kanımıza sinmiş. geri kalalım diye enjekte edilmiş hatta.
neyse, çalıştığımın karşılığını alıyorum. kimse bir dakika fazla mesai yapmıyor. ne iş için ne istendiği belli, yap, öğren bitti. tr'deki pozisyonuna göre 2-0 geriden başlıyorsun ama iki kat hızlı yol alıyorsun.
buralar sorunsuz değil, sorunlarını çözmeye çalışan ülkeler. fark bu.
ilk yıllar doğru adımlar atmak önemli. allah razı olsun -pek çok saçma sapan öğüdün yanında- çok iyi tavsiyeler verenler oldu, şükür mallık etmeyip dinledim. burada: #2530919
devamını gör...
10.
sürünüyoruz. geçen bizim velet tutturmuş xbox istiyorum diye. işe taksiyke gitmek yerine otobüsle gittim o gün. bizim velet işe giderken taksiye verdiğim paraya aldı xboxı. bitmiyor arkadaş sefalet. bir kilo muz parasına fender gitar aldım o hafta muz yiyemedik. çok mağduruz çok.
devamını gör...
11.
göçecek bir beynimiz yokmuş gibi biz burada kalanlarla aramıza hayli mesafe açmasını umduğum durumdur.
ankara'da bir şeyler içmek için girdiğiniz ulus civarındaki batakhanelerde, masanıza oradan buradan gelmiş fizik profesörleri, hekimler falan otururdu bir vakit, fakat hizmet teklifleri, uzmanlık bilgileri dahilinde değildi. gerçekten üzücü durumlardır.
insanın varoluşsal manasının da aldığı eğitimin de ona anlam katan doğduğu topraklarda bir karşılığı vardır. o sınırların dışında neresi olursa, oranın bir fazlalığı, öncelikli olmayanıdır.
bazen bağrışlarla, küfürlü çağırmalarla seslenilen suriyeli genç delikanlılara denk geliyorum. taş çatlasın 16-17 yaşında, değil cevap vermek başlarını kaldırıp karşılarındaki heriflerin yüzlerine dahi bakamıyorlar. korkudan ya da utançtan, ne fark eder? 16-17 yaşında ürkmüş çocuk işte. sorsanız belki en büyük özlemidir isminin bir kereliğine olsun doğru telaffuz edilerek biraz daha yumuşak tonla söylenmesi.
tüm bunlar, böyle manzaralara denk geldikçe kendimi o çocuğun yerine koyup o yaşlarda aklıma gelebilecek olası duygu durumları.
normal koşullarda böyle şeylere müdahele edecek insanların bile, söz konusu onlar olunca alacağı cevapları önceden bilerek suspus kendini dışarıda tuttuğu bir yalıtılmışlık bu. itildikleri bir kaderi sanki kendileri çizmiş gibi maruz kaldıkları öfke de cabası. yanisi mülteci, her yerde mülteci, her yerde öteki.
kaldı ki avrupalıların gözünde suriyeli, türk, arap ayrımı yok. tek kalemde ortadoğulusun hepsinin gözünde, yeni dünya düzeninin son jenerasyon köleleri.
ankara'da bir şeyler içmek için girdiğiniz ulus civarındaki batakhanelerde, masanıza oradan buradan gelmiş fizik profesörleri, hekimler falan otururdu bir vakit, fakat hizmet teklifleri, uzmanlık bilgileri dahilinde değildi. gerçekten üzücü durumlardır.
insanın varoluşsal manasının da aldığı eğitimin de ona anlam katan doğduğu topraklarda bir karşılığı vardır. o sınırların dışında neresi olursa, oranın bir fazlalığı, öncelikli olmayanıdır.
bazen bağrışlarla, küfürlü çağırmalarla seslenilen suriyeli genç delikanlılara denk geliyorum. taş çatlasın 16-17 yaşında, değil cevap vermek başlarını kaldırıp karşılarındaki heriflerin yüzlerine dahi bakamıyorlar. korkudan ya da utançtan, ne fark eder? 16-17 yaşında ürkmüş çocuk işte. sorsanız belki en büyük özlemidir isminin bir kereliğine olsun doğru telaffuz edilerek biraz daha yumuşak tonla söylenmesi.
tüm bunlar, böyle manzaralara denk geldikçe kendimi o çocuğun yerine koyup o yaşlarda aklıma gelebilecek olası duygu durumları.
normal koşullarda böyle şeylere müdahele edecek insanların bile, söz konusu onlar olunca alacağı cevapları önceden bilerek suspus kendini dışarıda tuttuğu bir yalıtılmışlık bu. itildikleri bir kaderi sanki kendileri çizmiş gibi maruz kaldıkları öfke de cabası. yanisi mülteci, her yerde mülteci, her yerde öteki.
kaldı ki avrupalıların gözünde suriyeli, türk, arap ayrımı yok. tek kalemde ortadoğulusun hepsinin gözünde, yeni dünya düzeninin son jenerasyon köleleri.
devamını gör...
12.
benimkisi daha ziyade bir beyin göçü denemesi. şimdilik iyi gibi ama seneye burada olur muyum bilemem.
devamını gör...
13.
bazıları için moto kurye olma durumudur.
devamını gör...