21.
bugün doğum günü olan; 1930/1995 yılları arasında yaşamış türk yazar, felsefeci, akademisyen.
postmodern roman geleneğinin önemli isimlerinden olup, pegasus ödülü alan ilk türk yazardır da.
kahvaltının üçüncü çayı bittiğinde "uyanamadın mı daha?" dediğim zaman "ne gereği var?" diyen ilk insansın bana.
postmodern roman geleneğinin önemli isimlerinden olup, pegasus ödülü alan ilk türk yazardır da.
kahvaltının üçüncü çayı bittiğinde "uyanamadın mı daha?" dediğim zaman "ne gereği var?" diyen ilk insansın bana.
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2024/01/09/bakolqxmw2tpxhio-t.jpg)
devamını gör...
22.
cok baska bir adamdır. gercekten.
okudugum kitapları:
gece (1985)
göçmüş kediler bahçesi (1979)
narla incile gazel (1995)
ne kitapsız ne kedisiz - denemeleri (1994)
onla kitaplarında bas basa kalmak en keyif aldıgım seylerden biri olabilir:)
okudugum kitapları:
gece (1985)
göçmüş kediler bahçesi (1979)
narla incile gazel (1995)
ne kitapsız ne kedisiz - denemeleri (1994)
onla kitaplarında bas basa kalmak en keyif aldıgım seylerden biri olabilir:)
devamını gör...
23.
iki gün sonra doğum günü olan türk yazar, akademisyen ve felsefeci kimlikleriyle tanınır;
1930/ 1995 yılları arasında yaşamış ve yazmaya 17 yaşında başladığı söylenmektedir.
edebiyatın farklı türlerinde eserler vermiş ve kanser nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
en bilinen kitapları
uzun sürmüş bir günün akşamı
göçmüş kediler bahçesi
ne kitapsız ne kedisiz
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2025/01/07/6yirl7bdjrplimwv-t.jpg)
kimin nasıl bir anısı haline geleceğimizi hiçbirimiz bilmeyiz.
1930/ 1995 yılları arasında yaşamış ve yazmaya 17 yaşında başladığı söylenmektedir.
edebiyatın farklı türlerinde eserler vermiş ve kanser nedeniyle hayatını kaybetmiştir.
en bilinen kitapları
uzun sürmüş bir günün akşamı
göçmüş kediler bahçesi
ne kitapsız ne kedisiz
![kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel](https://media.normalsozluk.com/up/2025/01/07/6yirl7bdjrplimwv-t.jpg)
kimin nasıl bir anısı haline geleceğimizi hiçbirimiz bilmeyiz.
devamını gör...
24.
türkçeye, öz türkçeye çok sadık bir edebiyatçı, yazar.
bugün kullanım sıklığı azalmış, kimisi unutulmuş sözcükleri, (bkz: fırdolayı) (bkz: güvez) ve türk dil kurumunun türeterek sözlüğe kattığı sözcükleri(bkz: küseğen), (bkz: kayran) kullanarak yazmış karasu.
kendisi birçok etnik kökenden insanın bir arada yaşadığı, istanbul'da belki de en çok gayrimüslim azınlığın ikamet ettiği beyoğlu'nda, pera'da büyümüş olan yahudi-rum kökenli bir yazar olarak öz türkçeye çok özen ve bağlılık göstermiş. ailesinin kendisine verdiği ismi değil "bilge" adını kullanmış, bu adı seçerken yine öz türkçe olmasını tercih etmiş. karasu'nun kendisi için oluşturduğu yazar personası öz türkçe konuşup, öz türkçe üretmiş. ilerleyen yıllarda da türkçenin diğer dillerden arınması, özleşerek zenginleşmesi düşüncesini desteklemiş.
kendi yazınında önce istanbul'u sonra ankara'yı izlek olarak görürüz. beyoğlu eskinin, antik olanın, yoksulların, düşkünlerin mekanı iken, sadeleşme, arınma, öze dönme düşüncesinin ağırlığı arttıkça yazıda ankara dilinin benimsendiğini izleriz. karasu kendini yaratmak eylemini çok sık kullanır. ankara'nın ve ankara dilinin tercihinde de kendini yaratmak, devrimin dilini benimsemekle tezahür eder. bu yeniden yaratma, yapma eylemini de kökene bakarak, arkaik olanı diperleden bulup çıkararak, üzerindeki unutuş örtüsünü çekip alarak yapar.
bugün kullanım sıklığı azalmış, kimisi unutulmuş sözcükleri, (bkz: fırdolayı) (bkz: güvez) ve türk dil kurumunun türeterek sözlüğe kattığı sözcükleri(bkz: küseğen), (bkz: kayran) kullanarak yazmış karasu.
kendisi birçok etnik kökenden insanın bir arada yaşadığı, istanbul'da belki de en çok gayrimüslim azınlığın ikamet ettiği beyoğlu'nda, pera'da büyümüş olan yahudi-rum kökenli bir yazar olarak öz türkçeye çok özen ve bağlılık göstermiş. ailesinin kendisine verdiği ismi değil "bilge" adını kullanmış, bu adı seçerken yine öz türkçe olmasını tercih etmiş. karasu'nun kendisi için oluşturduğu yazar personası öz türkçe konuşup, öz türkçe üretmiş. ilerleyen yıllarda da türkçenin diğer dillerden arınması, özleşerek zenginleşmesi düşüncesini desteklemiş.
kendi yazınında önce istanbul'u sonra ankara'yı izlek olarak görürüz. beyoğlu eskinin, antik olanın, yoksulların, düşkünlerin mekanı iken, sadeleşme, arınma, öze dönme düşüncesinin ağırlığı arttıkça yazıda ankara dilinin benimsendiğini izleriz. karasu kendini yaratmak eylemini çok sık kullanır. ankara'nın ve ankara dilinin tercihinde de kendini yaratmak, devrimin dilini benimsemekle tezahür eder. bu yeniden yaratma, yapma eylemini de kökene bakarak, arkaik olanı diperleden bulup çıkararak, üzerindeki unutuş örtüsünü çekip alarak yapar.
devamını gör...