bilincin insan vücudundaki konumu
başlık "bubbles of death" tarafından 23.06.2024 05:05 tarihinde açılmıştır.
1.
şimdi bile tartışma konusudur. kalp diyen de var beyin diyen de. ama gel gelelim bilincin vücut dışında hissedildiği paranormal durumlar nasıl ele alınacak? örneğin insomnia’dan muzdarip bir hastanın kendi vücudunu dışarıdan algıladığı bir vakada söyledikleri çok garip;
“i see myself as if i was from an airplane and looking down at a distance of about five feet. i feel split and i see myself down. i have my body down, i’m not in my body, i’m out of my body. my mind sees my body, i see the shape of my body. the part of mine that is over…it seems strange to me looks like an angel, an entity. i see the body there but i’m like air…”
konu ile ilgili derin araştırma için link;
www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/ar...
“i see myself as if i was from an airplane and looking down at a distance of about five feet. i feel split and i see myself down. i have my body down, i’m not in my body, i’m out of my body. my mind sees my body, i see the shape of my body. the part of mine that is over…it seems strange to me looks like an angel, an entity. i see the body there but i’m like air…”
konu ile ilgili derin araştırma için link;
www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/ar...
devamını gör...
2.
güncel bilimsel bilginin katkıları ile birlikte beynimizin harcındadır.
gerçeklik, varlığı kabul edilebilir olduğu gibi spekülatif olma özelliği taşıyan iki yüzlü bir oluşumdur ve bu durum bilime aykırı değildir.
gökkuşağı denilen şeyi aynı anda bir çok kişi olarak gözlemleyebilseydik onun gerçek olduğunu bilimsel açıdan kayda alabilirdik* ancak gökkuşağı bir daha hiç yaşanmayan (gözlemlenmeyen) bir olgu olarak kayıplara karışsaydı, bilimsel olarak, bizler, gökkuşağının efsanevi bir şey olduğunu düşünecek ve yine bilimsel olarak var olduğuna inanmamayı seçebilecektik. *
bir şeylerin var olabilme olasılığı, biz insanların zihinlerinde kullandığı gerçek kavramı üzerinde manipüle ya da domine edici bir etkiye sahip olacak kadar kuvvetli olamaz. gerçeklik en azından somut bir dengeyi gerektirir.
ben de ejderhaların, uzaylıların, devlerin, vampirlerin ve kurtadamaların varlığına inanıyorum ama şu saydığım tür varlıkları andıran şeyleri inanç kaynağı olan efsaneleri veri alıp manipüle edersem gerçekleşip karşımıza dikilmeyecekler keratalar!
gerçeklik, varlığı kabul edilebilir olduğu gibi spekülatif olma özelliği taşıyan iki yüzlü bir oluşumdur ve bu durum bilime aykırı değildir.
gökkuşağı denilen şeyi aynı anda bir çok kişi olarak gözlemleyebilseydik onun gerçek olduğunu bilimsel açıdan kayda alabilirdik* ancak gökkuşağı bir daha hiç yaşanmayan (gözlemlenmeyen) bir olgu olarak kayıplara karışsaydı, bilimsel olarak, bizler, gökkuşağının efsanevi bir şey olduğunu düşünecek ve yine bilimsel olarak var olduğuna inanmamayı seçebilecektik. *
bir şeylerin var olabilme olasılığı, biz insanların zihinlerinde kullandığı gerçek kavramı üzerinde manipüle ya da domine edici bir etkiye sahip olacak kadar kuvvetli olamaz. gerçeklik en azından somut bir dengeyi gerektirir.
ben de ejderhaların, uzaylıların, devlerin, vampirlerin ve kurtadamaların varlığına inanıyorum ama şu saydığım tür varlıkları andıran şeyleri inanç kaynağı olan efsaneleri veri alıp manipüle edersem gerçekleşip karşımıza dikilmeyecekler keratalar!
devamını gör...