bir erkeği mutlu etmenin yolu

kredi kartı ekstresinin fazla olmaması bir erkeği mutlu eder .

anne şevkati, yatak odası muziplikleri ile ilgi alanlarına sevimli yaklaşımlara bulunduğun an dünyanın en mutlu yöneticisi bir kadın dahi elinize su dökemez.

adamına göre değişebilen yollardır.
mutlu olmak istemeyen acıların çocuğuna, ne yaparsan yap inat eder mutlu olmaz.
kimine de iki gülsen, bir çorba yapsan mutlu olur.

kimseyi mutlu edemezsiniz! erkek kadın diye ayırmaya gerek yok. kimseyi mutlu edemezsiniz!

çünkü eninde sonunda mutsuz olacak ve tüm mutlulukları da unutacaktır.

anlaşabildiğin bir erkekle birlikte olmak. bunun dışında bir yol olduğunu sanmıyorum. eğer anlaştığınız bir erkekle birlikteyseniz o da mutludur sizde...

bence tek bir yolu var , mutlu olmayı istemesi...

(bkz: sakso)

darılmaca yok.

hiçbir fikrim yok. mutlu olmaları içinde hiç çabalama gereksinimi duymadım o yüzden hepsi mutlu oldular sanırım, tabi benden sonra.

varlığı yeterlidir mutlu etmeye gülüşü piyango.

3 sınıf insanların izlediği gündüz kuşağı programlarında genel konularından biri olan konunun başlık olarak açılması rahatsız edici ama başlığa gelen ataerkilce söylemler daha rahatsız edici sadece sevişerek ve yemek yiyerek mutlu olabiliyorsanız şayet umarım yakında da evrimleşebilirsiniz

şu klipte anlatılmıştır.

tek cümleyle özet: her türlü doyurmak. karnını, şurasını burasını...

ne anladıysanız o.

happy wife happy life..

fazladan çabaya gerek yok. seviyorsa varlığınız yeter. sevmiyorsa dünyayı verseniz batar.

sabah akşam düzenli olarak gara guzu meşeli bira içirmek..

aklı açık, vizyonlu hiçbir erkeği, bir kadının uzun vadeli mutlu edebileceğini düşünmüyorum.

yüzünü bana çevirerek otursun ve dudaklarında hafif bir tebessümle yüzüme baksın yeter. kıyafetleri ben çıkartırım.

üstteki yazarın şu tanımı o kadar dürüst ve hoş ki. sözlükte şu minvaldeki en iyi tanım bence. #936890 katılıp katılmamak bir yana.

aslında kızları mutlu etmeye özgü olduğu düşünülen şeyler erkekleri de mutlu ediyor. örneğin bir hediye almak veya güzel sözler söyleyip ilgi göstermek gibi. tabi en başında güvenini kazanın ve daima yanında olun. içe kapanık bile olsa size çiçek gibi açılır.

öncelikle genelleme yapılmıştır;önemle belirtiyorum.her erkek insan evladı üzerine alınmasın lütfen.türkiye'de doğup büyüyen erkeklerde genelde fark ettiğim bir tavır bu sadece ve ülkedeki yetiştirilme tarzının,"erkek çocuk"sahibi olmaya verilen önemin bu durumu dogurduğunu düşünüyor,bu yüzden genelleme yapıyorum.yazıda bahsettiğim gibi olmayan erkek yazarları tebrik ediyorum;böyle devam.ama çoğunluk için konuşursak;benim bir kadın olarak gözlemlediğim şu:yormamak.trip,kapris,boş yere çıkarılan kavgalar vs.bunları kastetmiyorum "yormak"derken;sorumluluk yüklemekten bahsediyorum;bunu da önemle belirteyim tabii.ama "bana yapılan ilki"diyorsanız bile bence önce bir durup düşünün çünkü ikinci dediğimi yapmadığınız takdirde ilki gibi durumlar da ortaya çıkabiliyor.* her zaman değil tabii;dediğim gibi,genelleme.neyse;lafın kısası erkek,sevgilisinden/eşinden /-özellikle eşinden.önemli bir ayrım bu bence.-kendisini yormamasını istiyor.çok makul,basit ve yapılabilecek bir istek gibi geliyor kulağa değil mi?ama hiç de öyle değil.çünkü hayat öyle bir şey değil;hayat müthiş yorucu bir şey.evet;tam da bu sebeple bir de bizim partnerimizi yormamamız daha da önemli ama hayatın koşuşturması,evlilik,evliliğin yol açacağı yaşam tarzındaki değişikler,bir evi çekip çevirmek,çocuk büyütmek,"eş"ve "ebeveynlik"kimliklerinin insana otomatik olarak yüklediği sorumluluklar;bunların hepsi müthiş yorucu.ve tüm bu yorgunluklar,iki kişi yerine tek kişiye yüklenirse;bu fazla yükü üstüne alan insan yorgun,öfkeli,huysuz ve sürekli şikayetçi oluyor ki bu da erkeklerin hoşuna gitmeyen şeylerden biri.* aslında yanindakinin sürekli memnuniyetsiz olması kimsenin hoşuna gitmez ama tüm yük tek kişiye yüklenirse maalesef çok doğal bir sonuç bu.bu istenmiyorsa,yükü olması gerektiği gibi paylaşmak lazım ama işte bu durumda "yorulmak"gerekiyor ve bu asla istenmiyor.kim ister ki gerçi?ama hayat,yorulmaniz da gereken bir yer.kadinlar,bunu biliyor çünkü ülkedeki yetiştirilme tarzı kız çocuğuna erkek çocuğuna kıyasla daha çok sorumluluk veriyor.kız çocuklarinin annelerine ev işleri de yardım etmesi teşvik edilirken,hatta yapılmadığı takdirde kız çocuğa kizilirken erkek çocuk otuz yaşına da gelse bazen suyunu annesi şikayetsiz önune getirebiliyor.yani aslında,ülkemizdeki pek çok erkek hayatın içinde,evde sorumluluk almadan büyüyor;büyüdüğünde de aslında büyümüş olmuyor bu yüzden.eşinin,annesi gibi yemeğini yapmasını,evi temizlenmesini,çocuklarına bakmasını,arkasını toplamasını bekliyor;bunu çoğu zaman otomatik bir şey gibi görüyor zaten.bir yandan da günümüz dünyasında kadınların çoğu çalışıyor-iyi ki çalışıyor.ekonomik özgurluk candır.-yani kadın çalıştığı halde evdeki tüm ev işleri-ya da çok büyük çoğunluğu-ve çocukların bakımının geneli ona kalıyor.ülkedeki erkeklerin geneli,eşinden tüm bu performansı beklerken aynı zamanda kadınlığını unutmamasını,kendine fiziksel anlamda dikkat etmesini de istiyor tabii.ve en iyisi:tüm bunları yapan kadın,aynı zamanda asla yorgun,sinirli ya da memnuniyetsiz olmamalı...insan robotlar satışa çıksa da böyle düşünenler onları alsa keşke kendine.*
"yorulmamak",bir ilişki için istenilen şey olmamalı.emeksizlik,yorulmamak yani.hayır;doğru kişiyle de olsanız ilişkiniz zaman zaman yoracak ve daima emek gerektirecek çünkü her şey ama bakın,her şey emek gerektirir bu hayatta.ugrasmak istemeyen ciddi ilişki yaşamasın,saygı duyarım.bu devirde belki de en mantıklısı,kafan hep rahat olur.ama evlendiysen,çocuğun olduysa,aile kurduysan bal gibi de yorulacaksin kardeşim.yeter ki bu yorulmalar,sahiden anlamsız ve gereksiz olmasın.mesela mesajına yarım saat sonra cevap verdin diye kıyametler kopuyorsa,bu gereksiz bir yorgunluktur ve benim anlatmaya çalıştığımdan çok daha farklıdır.umarım anlaşılmıştır aradaki fark.tekrar genelleme olduğunu önemle belirtiyorum;şükür ki herkes böyle değil.keşke kimse olmasa tabii de zamanla inşallah.