bir insanın zeki olduğunu gösteren detaylar

sorduğu sorular.

zeki insan herkesle aynı şeyi merak etmez, herkesle aynı soruyu sormaz, herkesle aynı cevabı vermez.

herkesle muhatap olmaz.her soruya ve mesaja yanıt vermez.
detayları görür.

isminin de zeki olması.

106 tanıma göre ben zeki değilim. bende olmayan detaylar.

çok felsefik tanımlara gerek yok. sokağa çıkınca kimin zeki kimin zeki olmadığı çok kolay ayırt ediliyor lakin bir tanım yapacak olursak eğer

hayattaki zorluklara karşı çözüm üretebilen insan zekidir.

zeki olduklarını düşünmez hep noksanlıklarına odaklanarak zayıflıklarının farkında olurlar. kusurlu olduğunu bilmeyen zeki değil aksine cahildir o üstüne yakıştırdığı elbise de kibirdir.

zeki olduğunu belli etmek için en ufak bir gayret sarfetmemesi, hatta genel anlamda etrafında yaşanan(özellikle canım vatanımda) gerizekalı turnusolu olaylara reaksiyon vermemesi.

bu ülkede melih gökçek ilber ortaylı'ya cahil dedi. biri size gerizekalı derse en mantıklı olan yol vermektir.

bu tanımı beğenir.

- odaklanma kabiliyetinin gelişmiş olması.
- zihinsel kabiliyetlerinin genel olarak gelişmiş olması.
- sosyo-ekonomik olanaklarının yerinde (yeteri kadar) olması.
- doğduğu anda son derecesine erişmiş bir nörolojik sorununun olmaması.

yukarıya sıraladığım detaylar, bir insanın zeki olduğunun görülüp anlaşılması için oldukça gereklidir. bunlar olmazsa çok zeki insanlar aptal falan zannedilirler. hiç olmamış gibi yaşar ve ölürler.

sorgulayacak halde değilim ama zor anlamak bence

bir insanın konuşmalarından, mesafe ve bilgi birikiminden anlaşışabileceğini düşünüyorum.

susması. zeki insan ya boş boş konuşur benim gibi ya da susar.

çekici olması.

evet, çekici olmayı "başarabilmiş" insan zaten zekidir.
neyi nerede ve ne zaman kullanması/söylemesi/yapması gerektiğini bilir.
canım çekiciler.

sanki zeka denilen şey tek boyutlu, katmansız, hiç çarpıtılmamış, hiç yamultulmamış, en üretken, en düşünceli, en kıvrak, en o, en bu hatta en şu imiş gibi bir methiyeler bir sahiplenmeler... kimse ne başa bela olabileceğini, ne kadar manipülatif olabileceğini, ne kadar "insanlığı" zorlayacak, art niyetliliğin şahikasına varacak, kötülük yapabilecek kapasitede sapkın ve tehlikeli olabileceğini yazmamış.

normalin altı da üstü de anormaldir.

zeka vicdanla, gönülle, iyilikle, sevgiyle, çalışkanlıkla beraber "temiz" kullanılmazsa tek başına bir boka yaramaz.

zeka iman gibidir, kimde bulunduğu belli olmaz. şimdi uydurdum.

şimdi bir kere bi insanı değerlendirirken kendi kapasiteniz doğrultusunda değerlendirdiğiniz için herhalde ancak "size göre zeki olan" insanları tespit edebilirsiniz ve sizin de çok parlak bi zekanız yoksa muhtemelen sizden hallice birini zeki sanmışsınızdır ve aslında o da pek zeki olmayabilir. o yüzden ben bu konuda son sözü iq testlerine ve zeka ile alakalı çalışan psikologlara bırakıyorum. bi de tek yönlü bi şey de değil ki zeka çeşit çeşit zeka var ne bileyim.

ne kadar zekiler bilemem ama en azından benim zeki bulduğum insanların ortak özelliği şuydu: tutkulu, hırslı ve üretkenler. tutkulu, hırslı ve üretken olamayan zekiler de sefil perişan halde buhrandan buhrana savruluyor.

bazı çocuklar var matematik dehası ama adı sorulduğu zaman cevap vermekte bile güçlük yaşıyor.

adını söyleyemiyor zeka geriliği var demek de matematikte çözülemeyen denklemleri ispatlıyorsa dahi düzeyinde demek de tam isabetli olmuyor.

ben eskiden mesela iyi satranç oynayan, en azından benden iyi oynayan kişileri zeki sanırdım.

bir gün biriyle tanıştım ve lisanslı oyuncuydu. adam kitaptan ezberlediği hamleleri oynuyor. yanlış anlama olmasın bunda sorun yok hatta bu da bir meziyet ben yapamam mesela.

demek istiyorum ki sadece kitabın kapağına bakarak edebi değerini tespit etmeye çalışan kişi yanılabilir.

zeki insanın genel bir tanımını yapmak zor. fakat kendimden yola çıkacak olursak *

1) az konuşur, gereksiz sohbetleri sevmez.
2) bol bol gözlem yapar.
3) piyano gibi beynin her iki lobunu çalıştıran müzik enstrümanlarını çalabilmesi de artı bir özelliktir.
4) çok yerinde espri yapar. zorlama espriden hoşlanmaz, kendinden başka espri yapanı da sevmez. *

her zaman değilse de bazen mesleği olabilir. herhalde zeki olmayan kuantum fizikçisi olamaz.

-çok gerekmedikçe cümle bile kurmayı sevmezler, suskunluklarının anlaşılmasını beklerler.
-yalnızlığa bayılırlar, kendileri ile zaman geçirmeyi çok severler.
-gideyim alemlere akayım, sosyal olayım, karı kıza dalayım istemezler.
-rafine bir müzik zevkleri vardır.
-ince bir mizah gücüne sahiptirler, anlaşılması güç espriler yaparlar.
-kolay beğenmezler, hatta çoğu zaman kendilerini de beğenmezler.
-bir sorun, bir olay hakkında, o kadar çok senaryo yazarlar ki (çözüm için) muhakkak biri gerçekleşir.
-öngörüleri çok yüksektir.
-yemek ile araları hiç iyi değildir, ölmeyecek olsalar yemek yemezler.
-kendi kendileri ile bildiğin konuşurlar, kendilerine cevap verip, kavga bile ederler.
benim lan bu.....

çözümleme yapabilmesi , nasıl para kazanacağını bilmesi.