bira ve kahve

şarkı.

orta dereceli gençlerimizin vazgecilmez luksleri.

en sevdigim arkadaslarimla bizi birbirimize baglamis olan sebepsizce cok sevdigim sarki

uzun aralıklarla sık sık dinlediğim grizu şarkısıdır.

lise yıllarımın şarkısı,en sevdiğim şarkıları diyebilirim.

stok yapılması büyük zevktir.

ergenliğimin şarkısı.

bugün dinlerken oturup ağladığım grizu şarkısı
(bkz: onu hatırlatan şarkı)

up

grizu değil de başkası söyleseydi uf bu ne biçim şarkı derdim bence. grizu' nun harflere yaptığı muamele yakışıyor-r leri yuvarlak yuvarlak sert ünsüzler çatırdak çatırdak-
bir de şarkının sadeliği çok tatlı, hiç yormuyor.
bununla beraber introsu da solosu da kuvvetli ve yeterli. sanki soloda cem köksal' ın yaptığı ufak hareketlerle etkileme şeysi var gibi geldi çakkkallara bak (ne yaptılarsa iyi ki yapmışlar)

tabi ki dinlenilen zamanın da önemi vardır-her şarkıda böyledir bu işler. ergenlikte dinlenince daha bir kıymetli hissediliyor


,,,,,,,,,,,,
seni düşünüyorrrum bu gece gece
benden kurtulmasını bilirrrsinn diye
bunca güzellik varken çevrede
tüm gecekkkiii dosstum yine bira ve kahve
bira ve kahveeee
bira ve kahveeee
bira ve kahveeee
uuuuuuuuuu
aaaaaaaaaaa
,,,,,,,,,

ve küvette seks, birbirini tamamlayıcı şiiler.

uzun zamandır dinlemediğim ve akışta görür görmez heyecanlandığım mükemmel şarkı.
şarkının bana verdiği enerjiyi hatırladığım için heyecanlandım.
bazı durumlarda uçuyormuş gibi hissetmemi bile sağlıyor, kısa bir süre de olsa.

şimdi saatlerce aynı parçayı dinleyeceğim..

güzel anılar.

iki kedim var. teki dünya yakışıklısı. maviş gözlü, açık gri, düşük kulaklı, uysal. ben o kadar çok seviyordum ki ilk evlat edindiğimde.
ikincisi kara şövalye. siyah beyaz. smokin kedisi. kara şövalye ben koltukta uzanırken durmadan yanıma gelip beni yalamaya başladı. muzur ve fırlama bı kedi. çok sevdirdi kendini essoglu.
şu an ikisini eşit seviyorum.
ilk kedim o kadar masum ki.. onu da çok çok seviyorum. uysal meleğim benim.

benim için bira ve kahve şarkının aksine masumiyet dönemi. temiz ve masum olduğu için sevmek birilerini.

ikisiyle de aram yoktur.

"hüzünlü bir şarkı söylüyorum yine beni üzmesini bilirsin diye"

bir şekilde hep üzüldüğüm ve gönlümün asla alınmadığı zamanlarda kafamın içinde gezen kırkbin tilkinin sırtında yazan sözdür ve bu şarkıya aittir. şimdi görünce kırık bir tebessüm ile hatırladım o zamanları..

ve katılıyorum, bu şarkyı grizu haricinde kim söylese 'bu ne be' tepkisi ile karşılaşır.

adamlar 90'larda bu topraklarda grunge albümü çıkartmışlardı şaka maka. o dönemin şartları nedeniyle kaybolup gittiler sonra. bir ara taksim talimhane'de leş bir mekanda sahne alıyorlardı. sonra ne oldu bilmiyorum.

anılarım canlandı başlığı görünce. bira ve üzerine kahve içerek çok dinlemişliğim var bu şarkıyı. gerçi o zaman kahve diye nescafe gold ya da classic içiyorduk o ayrı.