1.
evrenin temel kuvvetlerinden üçünü bir araya getirmeyi amaçlayan teori. kısaca gut (grand unified theory) olarak adlandırılır. her ne kadar tek bir teori gibi bahsetsem de esasında bu alandaki farklı çalışmaların hepsine birden verilen bir isim bu. teori, elektromanyetik kuvvet, güçlü nükleer kuvvet ve zayıf nükleer kuvveti tek bir çatı altında birleştirmeye çalışır ancak dördüncü temel kuvvet olan kütle çekim kuvveti bu kapsamda yer almaz çünkü şu an için kütle çekimini kuantum fiziğiyle uyumlu hale getirmenin kesin bir yolu bulunabilmiş değil.
aslında ayrı ayrı ele aldığımız bu üç kuvvet, belirli enerji seviyelerinde değişim gösterir. yani, enerji arttıkça elektromanyetik ve güçlü nükleer kuvvet zayıflarken, zayıf nükleer kuvvet giderek güçlenir. sonunda, bu üç kuvvetin birleştiği noktanın yaklaşık olarak 10¹⁵ gev olduğu öngörülüyor; ancak bu enerji seviyesi, günümüz hızlandırıcılarının erişebildiği sınırların çok ötesinde olduğu için, bunu doğrudan gözlemlemek mümkün değil. yine de, evrenin ilk anlarında bu durumun gerçekleşmiş olması muhtemel çünkü o dönemde enerji seviyeleri son derece yüksekti.
elektromanyetik ve zayıf nükleer kuvvetlerin birleşimiyle ortaya çıkan duruma elektrozayıf kuvvet denir. evrenin başlangıcında bu kuvvetlerin diğerleriyle de birleşmiş şekilde, yani tek bir biçimde olduğu düşünülse de, zamanla evrenin genişlemesi ve soğumasıyla ayrışarak bugünkü hâllerini aldığı kabul ediliyor. günümüzde yapılan araştırmalara göre, higgs mekanizmasının bu ayrışmada belirleyici bir rol oynadığı düşünülüyor.
eğer kütle çekimi de bu sisteme dahil edilirse, teori her şeyin teorisi adını alıyor ama bu noktada birleşme için gereken enerji seviyesi çok daha büyük; yaklaşık olarak 10¹⁹ gev, yani bir önceki birleşme seviyesinin 10.000 katı. bu enerji seviyesi, planck enerjisi olarak adlandırılıyor.
bütün bunlar doğrudan gözlemlenebilir olmaktan uzak fakat teorik hesaplamalar ve simülasyonlarla destekleniyor. dolayısıyla elimizde kesin kanıtlar bulunmasa da, fizikçilerin üzerinde çalıştığı bu teoriler, evrenin temel işleyişine dair önemli ipuçları sunuyor.
aslında ayrı ayrı ele aldığımız bu üç kuvvet, belirli enerji seviyelerinde değişim gösterir. yani, enerji arttıkça elektromanyetik ve güçlü nükleer kuvvet zayıflarken, zayıf nükleer kuvvet giderek güçlenir. sonunda, bu üç kuvvetin birleştiği noktanın yaklaşık olarak 10¹⁵ gev olduğu öngörülüyor; ancak bu enerji seviyesi, günümüz hızlandırıcılarının erişebildiği sınırların çok ötesinde olduğu için, bunu doğrudan gözlemlemek mümkün değil. yine de, evrenin ilk anlarında bu durumun gerçekleşmiş olması muhtemel çünkü o dönemde enerji seviyeleri son derece yüksekti.
elektromanyetik ve zayıf nükleer kuvvetlerin birleşimiyle ortaya çıkan duruma elektrozayıf kuvvet denir. evrenin başlangıcında bu kuvvetlerin diğerleriyle de birleşmiş şekilde, yani tek bir biçimde olduğu düşünülse de, zamanla evrenin genişlemesi ve soğumasıyla ayrışarak bugünkü hâllerini aldığı kabul ediliyor. günümüzde yapılan araştırmalara göre, higgs mekanizmasının bu ayrışmada belirleyici bir rol oynadığı düşünülüyor.
eğer kütle çekimi de bu sisteme dahil edilirse, teori her şeyin teorisi adını alıyor ama bu noktada birleşme için gereken enerji seviyesi çok daha büyük; yaklaşık olarak 10¹⁹ gev, yani bir önceki birleşme seviyesinin 10.000 katı. bu enerji seviyesi, planck enerjisi olarak adlandırılıyor.
bütün bunlar doğrudan gözlemlenebilir olmaktan uzak fakat teorik hesaplamalar ve simülasyonlarla destekleniyor. dolayısıyla elimizde kesin kanıtlar bulunmasa da, fizikçilerin üzerinde çalıştığı bu teoriler, evrenin temel işleyişine dair önemli ipuçları sunuyor.
devamını gör...