orijinal adı: the monster
yazar: stephen crane
yayım yılı: 1898
stephen crane'in yüzyıllardır süregelen ırkçılık sorununa değindiği eseridir. bu eserde henry johnson; köleliğin bittiği dönemde afro-amerikalıların yaşadığı toplumsal sorunların özetidir. yaşanan bir yangında kendisini hiçe sayıp beyaz diye tabir edilen bir insanı kurtarmak isterken yüzü yanar; yangın öncesinde ve sonrasında kendisine ve kendisi gibi olanlara yapılanların özeti açıktır. yüzyıllardır süregelen bu durum ötekileştirilen insanların nasıl kenara atıldığının ispatıdır.
yazar: stephen crane
yayım yılı: 1898
stephen crane'in yüzyıllardır süregelen ırkçılık sorununa değindiği eseridir. bu eserde henry johnson; köleliğin bittiği dönemde afro-amerikalıların yaşadığı toplumsal sorunların özetidir. yaşanan bir yangında kendisini hiçe sayıp beyaz diye tabir edilen bir insanı kurtarmak isterken yüzü yanar; yangın öncesinde ve sonrasında kendisine ve kendisi gibi olanlara yapılanların özeti açıktır. yüzyıllardır süregelen bu durum ötekileştirilen insanların nasıl kenara atıldığının ispatıdır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "jinju" tarafından 18.12.2021 23:58 tarihinde açılmıştır.
1.
amerikalı yazar stephen crane'in 1898'de yayımlanan kitabı.
kitap on dokuzuncu yüzyıl amerikasında kölelik yeni kaldırılmış ve bunun yarattığı siyahi nefreti had safhadayken yaşanan bir olayı konu alıyor. belirttiğim ülke şartları dolayısıyla çok da rağbet görmeyen bir siyahinin yüzünün, beyaz bir çocuğu yangından kurtarmaya çalışırken yanmasıyla toplumda "canavar" olarak görülmeye başlamasını anlatıyor. bahsi geçen siyahi henry johnson bir anda toplumdan dışlanan bir kimse haline geliyor. sanki kendi kusuruymuşçasına ya da yüzünde meydana gelen değişiklikler kararkterini de etkilemişçesine davranıyolar adamcağıza.
hepsine buradan küfürlerimi iletiyorum.
kitap on dokuzuncu yüzyıl amerikasında kölelik yeni kaldırılmış ve bunun yarattığı siyahi nefreti had safhadayken yaşanan bir olayı konu alıyor. belirttiğim ülke şartları dolayısıyla çok da rağbet görmeyen bir siyahinin yüzünün, beyaz bir çocuğu yangından kurtarmaya çalışırken yanmasıyla toplumda "canavar" olarak görülmeye başlamasını anlatıyor. bahsi geçen siyahi henry johnson bir anda toplumdan dışlanan bir kimse haline geliyor. sanki kendi kusuruymuşçasına ya da yüzünde meydana gelen değişiklikler kararkterini de etkilemişçesine davranıyolar adamcağıza.
hepsine buradan küfürlerimi iletiyorum.
devamını gör...
2.
ben şimdi ne okudum diye insanı boşluğa düşürecek cinsten bir stephen crane kitabı.
konusuna bakıp okumaya başlamıştım, ırkçılık üzerine olduğunu biliyordum ama böyle bir şey beklemiyordum gerçekten.
amerika'daki ırkçılık teması deyince insanın aklına yürek dağlayan, iç parçalayan aşağılanma, hor görülme hikayeleri geliyor. bu da öyle ama biraz daha farklı.
belki ben kendi ayrıcalıklı beyaz türk köşemden baktığım için öyle geldi ama sanki kim henry johnson'ın düştüğü duruma düşse başına benzer şeyler gelirdi. küçük yerleşim yerlerinde en ufak bir fiziksel bozukluk canavarlaşmaya sebep oluyor zaten. johnson siyahi olmasa da canavar olarak görülecekti o yaşananlardan sonra...
kitabın en başında johnson'ı tanıtırken "kendi ırkından ötürü ne kadar aşağıda olduğunu kanıtlamaya çalışırdı" gibi bir cümle var. işte asıl ırkçılığın şeytani tarafını gösteren buydu bu kitapta. bu konu üzerinden ilerlese vermek istediği mesajı daha güzel verirmiş sanki.
bir de doktora gıcık oldum ya. çocuğunu çalışanını döven, aşağılayan adam bir anda melek oluyor falan. gerçekçi değil... tamam adamı kurtarırdı belki ama bu kadar da iyilik timsaline dönüşeceğini sanmam.
ortalama bir kitaptı bence.
konusuna bakıp okumaya başlamıştım, ırkçılık üzerine olduğunu biliyordum ama böyle bir şey beklemiyordum gerçekten.
amerika'daki ırkçılık teması deyince insanın aklına yürek dağlayan, iç parçalayan aşağılanma, hor görülme hikayeleri geliyor. bu da öyle ama biraz daha farklı.
belki ben kendi ayrıcalıklı beyaz türk köşemden baktığım için öyle geldi ama sanki kim henry johnson'ın düştüğü duruma düşse başına benzer şeyler gelirdi. küçük yerleşim yerlerinde en ufak bir fiziksel bozukluk canavarlaşmaya sebep oluyor zaten. johnson siyahi olmasa da canavar olarak görülecekti o yaşananlardan sonra...
kitabın en başında johnson'ı tanıtırken "kendi ırkından ötürü ne kadar aşağıda olduğunu kanıtlamaya çalışırdı" gibi bir cümle var. işte asıl ırkçılığın şeytani tarafını gösteren buydu bu kitapta. bu konu üzerinden ilerlese vermek istediği mesajı daha güzel verirmiş sanki.
bir de doktora gıcık oldum ya. çocuğunu çalışanını döven, aşağılayan adam bir anda melek oluyor falan. gerçekçi değil... tamam adamı kurtarırdı belki ama bu kadar da iyilik timsaline dönüşeceğini sanmam.
ortalama bir kitaptı bence.
devamını gör...
3.
bir stephen crane kitabıdır.
amerikan edebiyatında naturalizmin öncülerinden sayılan stephen crane'i okumak benim için hiç kolay olmuyor. üniversite yıllarında okuduğum bazı eserleri insanlara bakış açım üzerinde büyük etki etmiştir. hayatımda izi olan yazarlardan biridir stephen crane ama ne zaman bir kitabını okumaya kalksam için daralır. bu kitabı okurken de aynı duyguları yaşadım.
henry johnson siyahi bir yardımcıdır. stephen crane'in kurgusal kasabası whilomville'de yaşayan henry johnson bir gün bir yangın esnasında beyaz bir çocuğu kurtarmak için içeri dalar. çocuğu kurtarı ancak yüzü korkunç şekilde yanar. ve oradaki insanların gözünde bir kahramana dönüşeceğine bir canavara dönüşür. ve bundan sonra yaşadığı her şey insanlıktan utanç duymamıza neden olur.
o yıllarda pratikte kölelik yasaklansa da bu o bölgelerde yaşayan afro-amerikalılar için pek de iyi bir sonuç vermez. çünkü ırk ayrımcılığı daha büyük bir nefretle devam eder. insanların zihnindeki bataklık büyüdükçe büyür. afro-amerikalılara yapılan ayrımcılık onları insan sınıfına sokmamaya kadar gider çoğu yerde. insan kadar kötü bir varlığın yeryüzünde bulunmadığını gösteren enfes bir novelladır canavar (kitap).
amerikan edebiyatında naturalizmin öncülerinden sayılan stephen crane'i okumak benim için hiç kolay olmuyor. üniversite yıllarında okuduğum bazı eserleri insanlara bakış açım üzerinde büyük etki etmiştir. hayatımda izi olan yazarlardan biridir stephen crane ama ne zaman bir kitabını okumaya kalksam için daralır. bu kitabı okurken de aynı duyguları yaşadım.
henry johnson siyahi bir yardımcıdır. stephen crane'in kurgusal kasabası whilomville'de yaşayan henry johnson bir gün bir yangın esnasında beyaz bir çocuğu kurtarmak için içeri dalar. çocuğu kurtarı ancak yüzü korkunç şekilde yanar. ve oradaki insanların gözünde bir kahramana dönüşeceğine bir canavara dönüşür. ve bundan sonra yaşadığı her şey insanlıktan utanç duymamıza neden olur.
o yıllarda pratikte kölelik yasaklansa da bu o bölgelerde yaşayan afro-amerikalılar için pek de iyi bir sonuç vermez. çünkü ırk ayrımcılığı daha büyük bir nefretle devam eder. insanların zihnindeki bataklık büyüdükçe büyür. afro-amerikalılara yapılan ayrımcılık onları insan sınıfına sokmamaya kadar gider çoğu yerde. insan kadar kötü bir varlığın yeryüzünde bulunmadığını gösteren enfes bir novelladır canavar (kitap).
devamını gör...
4.
stephen crane'e ait kısacık bir kitaptır.
yazara dair okuduğum tek şey. gerçekten beni inanılmaz etkiledi. bu kadar kısa yoldan bu kadar tesirli bir metin yazmak büyük başarı bence.
arka kapakta ırkçılık vurgusu yoğun olsa da ben bu tür bir ayrımı dönemsel dekor olarak yakaladım kitapta. daha ziyade içimizdeki anti-hümanizmi tetikleyecek bir nefis novella, ırkçılıkla da büyük bir ilgisi yok. insanın çirkinliği ile ilgisi var.
kitabı okuduğumdan beri düşünüyorum, dezavantajlı bulduğumuz insanları neden örseleyip dururuz? bunun evrimsel bir yanı mı var çok merak ediyorum. aynı zamanda, kortekslerimiz bu kadar gelişmişken nasıl oluyor da bu kadar güdüsel tavırlar takınıyoruz anlam veremiyorum.
tema frankenstein, fareler ve insanlar ile aşağı yukarı aynı bence.
nefis.
yazara dair okuduğum tek şey. gerçekten beni inanılmaz etkiledi. bu kadar kısa yoldan bu kadar tesirli bir metin yazmak büyük başarı bence.
arka kapakta ırkçılık vurgusu yoğun olsa da ben bu tür bir ayrımı dönemsel dekor olarak yakaladım kitapta. daha ziyade içimizdeki anti-hümanizmi tetikleyecek bir nefis novella, ırkçılıkla da büyük bir ilgisi yok. insanın çirkinliği ile ilgisi var.
kitabı okuduğumdan beri düşünüyorum, dezavantajlı bulduğumuz insanları neden örseleyip dururuz? bunun evrimsel bir yanı mı var çok merak ediyorum. aynı zamanda, kortekslerimiz bu kadar gelişmişken nasıl oluyor da bu kadar güdüsel tavırlar takınıyoruz anlam veremiyorum.
tema frankenstein, fareler ve insanlar ile aşağı yukarı aynı bence.
nefis.
devamını gör...
"canavar (kitap)" ile benzer başlıklar
canavar
10