sene 2007.

iç anadolunun bağrından istanbul'a okumak için gelmiş gariban bir sirma.

meşhur haydarpaşa merdivenlerinden boğaza atılan o ilk bakış. gaza gelmemiştim yalan yok, sen mi büyüksün ben mi istanbul demedim. efendi efendi üsküdar dolmuşuna binip evime gittim.

üniversite yıllarım hep sancılıydı. geçemediğim dersler, art niyetli arkadaşlar, kaşar bir çocukluk aşkı derken dertler derya olmuş.

ve o lanet 2011 yılı. hastalanıp yataklara düşmek. 4 ay hastane serüveni. ameliyat sonrası istanbula geri dönüş.

artık eski sirma yoktu. hayata ikinci kez başlıyordum. dokunsalar ağlayacak durumda geziniyordum salacak sahilinde.

sonra ne olduysa her canım sıkıldığında üsküdar-kadıköy arasını yürüyerek kat etmeye başladım. hatta bunu o kadar çok sık yapar oldum ki geceleri de rüyamda bu yolda yürürken buluyordum kendimi.

bazen insanın ihtiyacı olan bir kulaklık, güzel bir playlist ve saatlerce yürünecek bir yoldur.
devamını gör...
keşke ona vaktim olsaydı.. ne yazikki yok.. saatlerce yürür.. serin havada kendi kendime şarkılar söylerdim.. ahh hayaller
devamını gör...
düşünmemek için de ya müzik dinleyerek yaptığım ya da tempolu bir biçimde sürdürdğüm eylem. gece çıkıp da sabah altılara yedilere kadar yaptım. bir gece önümü met satıcıları kesip de az daha diğer taraflık olma riskiyle karşı karşıya kalınca da bıraktım usul usul.
devamını gör...
günlerden birgün yine sabahtan akşama kadar siyaset, politika, gündem, ekonomi haberleri ve bazı gazetecilerin ve ekonomistlerin ülkenin gidişatını içeren yorumlarını izledikten sonra çok ciddi bir şekilde fenalaşmaya başladım. sanırım tansiyonum yükseldi, fırladı gitti.
kalkıp kendimi sokağa attım hemen. içimden saatlerce yürümek geliyordu ve saatlerce bu ilçeyi sokak sokak, cadde cadde yürüdüm ve söylene söylene yürüdüm.

saatler sonra eve geldiğimde bir karar vermiştim. bu yukarıda bahsettiğim konularda haberleri izlemekten vazgeçmiştim.
artık selena izliyorum, bez bebek izliyorum. dün de rafadan tayfa denk geldi ve gayet güzeldi.
devamını gör...
gerçekten bu aralar yapmayı en sevdiğim aktivite olabilir bu.
devamını gör...
neredeyse her gün en az 1-1.5 saat yaptığım şey,müzik eşliğinde yaptığım bu yürüyüşler kafamdaki düşüncelerden bir nebze olsun uzaklaştırıyor.
devamını gör...
erkek olsaydım geceleri yapardım bunu sürekli… etrafta pek insan yokken kulaklığını takıp yürümek iyi gelirdi sanırım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"canın sıkıldığında saatlerce yürümek" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim