çaylak tanımlarını göster seçeneğini açan yazarlar

etrafta koşuşturan küçük çaylak tanımlarını görmesi muhtemeldir.

biz, kucaklamayı iyi biliriz. insan gibi insanız.

eeeyyy çaylaklar, bu kardeşiniz hep sizinle birlikte.



ulan ne şov yaptım be.

çaylak olunca fikirleri önemsiz mi oluyor da kapatayım. onlarda senın benım kadar emek verıyor hatta belkı daha bıle hevesle hem de.

çaylak tanımlarını görmeleri muhtemel olan yazarlardır.

benden bahis edilen bir başlık daha.

normal sözlükteki çaylaklık süresinin ortalama 1 gün olduğunu düşündüğüm için seçenekle ilgilenmem bile.
10 adet yazı yazıp 1 gün bekledikten sonra yazar olunabilirken bunu gerçekleştirmeyenlerin yazılarını, üretken olmamaları ve sözlüğe kayıt için azami şartları dahi yerine getirecek temel becerileri es geçmiş olmaları sebebiyle merak etmiyorum.

geçmiş olsun dediğim yazarlardır.

birkaç günlüğüne açayım dedim, keşke böyle bir hata yapmasaydım. hayatımın en büyük hatası olabilir. klişe denizinde boğulmak ve türkçemi unutmak üzereyim. asla tavsiye etmiyorum.

kapalıydı ben açtım doğrusu da açmak bence.

bir insan grubu.

açık bende. çok fazla tanımlarına denk gelmiyorum. nerelere yazıyor bunlar, anlamak güç.

en sık normal sözlük başlığında denk geliyorum. onun dışında pek yok.

açık açık, niyetim kalp kırmak değil ama 2012 den fırlamış gibi hepsi, yazım üslupları, hitabet kaliteleri yerlerde.
yazar olunca kaliteli troll çıkıyor aralarından.

zannımca bir çok popüler yazardan daha nitelikli şeyler yazan var. ama çaylak oldukları için arkaplanda kalıyorlar.

çocuklar, abiler, ablalar alayınızı okuyorum. kategorize edilmelere kafayı takmayın. kaplan da bir kedidir sonuçta.
çaylakmış, yazarmış aynı şeyler.

farkı yaratan eylemlerdir.

yazın, daha çok yazın lakin niteliği, estetiği elden bırakmadan.

the walking dead.

(bkz: sexbomb)

benim de açık, kendimle çaylak diye nitelendirilen yazarlar arasında hiçbir fark görmüyorum. aslında kendimi kimseden farklı görmüyorum, sözlükte herkes aynı bence. zaten sözlüğe kimin daha fazla katkısı varsa bu sözlüğün kendi sistemi içinde ödüllendirme yapılıyor. şu var, yaşam tarzı, hayata bakış açısı olarak, kullandığı üslup, edep-adap bakımından illa ki her yazar arasında farklar vardır ama sözlük yazarı olarak her daim her zaman insani değerlerin kazanmasını isterim.

ben.

bu ara bol sözlükten akın akın geliyorlar. onu fark ettim.
zaten böyle bir sözlüğün varlığından da sayelerinde haberdar oldum. kendilerine teşekkür ediyorum. çok seviyeliler. umarım hep öyle kalırlar.

öyle bir seçenek mi var?

omaygut! bu sözlükte çaylak da mı var!

ben. allahu teala hiçbir kulunu yok saymazken, ben neyim ki çaylakları yok sayayım...

milas16 beyle bir hasbihâl eyledik. beni rte'ye söylediğim sözler için uyardı, seni dedi seni, cimer'e şıkayet ederim, kaldır şunları kaldır, uğraşıp durursun mahkemelerde. hak verdim, kendime dedim ki, kodeste, mahpuslarda içki servisi var mıdır? danıştım bilenlere. yok dediler. ben ne yapardım o haldeyken, hadi diyelim ki bira var, hani yok ama diyelim ki var. peki weihenstephaner var mıdır? yoktur.

sonra milas16 bey'e dedim ki, yahu be mübarek sen neden 50 haftadır çaylaksın? bilmiyorum mastor bilmiyorum, öğrenirsen bana da söyle... dedi.

o an, mahzun oldum, reisçi olsa da üzüldüm. ne yaptı bu adam dedim, sebebini dahi bilmiyor çaylak oluşunun...

ahiret günü sormaz mı arif ve de mücella rabbim, bu kulumu neden yazar eylemediniz? diye. neden çaylak kaldı, herkes yazarken, o yazamadı, yazsa da kimseler görmedi onu?

sorar.

mabalı yönetimin boynuna...
kim bilir, belki de ilk takip ettiğim yazar, milas16 bey olur...

benim kapalı, fakat bu sıfatlar ile ilgili bir durum değil. kendilerini yazar olarak görmeye başlayınca yeni fikirler yeni tanımlar olarak görmek beni iyi hissettiriyor. bu bir racon. yoğurt yemenin bile bir adabı var. alınganlık etmesinler. olaylara kafadan balıklama dalmasinlar. tanımlarını girip, tanım okusunlar soona nickalti, kanka ıvır kıvır şeylerle gelir gelmez kendi kendilerini sabote etmesinler. var olsun sozluk yazarlaridir.

açık. bazılarına yardımcı oluyorum elimden geldikçe. zamanında bana yapılan şeyi yapmak lazım.