çok düşünmek

salıncakta sallanmaya benzeyen eylemdir.
sürekli megulsündür fakat bir ilerleme kaydedememişsindir.

(bkz: kafaya takmak)

dar alanda kısa başlıklaşmalar dediğim başlık. burdan bir kafaya takmak'a pas oradan da melankoliye bir tanım asisti. yıllardır muzdarip olduğum bela.

kore'de bir deyiş varmış.
"bir şeyi çok düşünmenin sonu genelde berbat bir karar almaktır."bir şeyi yapmadan önce çok fazla düşünüp endişelenirsen "gemin okyanusa gitmek yerine dağa çarpar."ara sıra kendi iç sesine güvenmek ve uygun gördüğün yönde ilerlemek önemlidir.

allah kahretsin böyle seyi. shakespeare "nasıl unutulur düşünmek" demiş. kimisi bilmez, kimisi de hatirlamaz bile. bundan ben ve benim gibiler muzdariptir. efenim boş zaman, iş-güç dert tasa ve rahat kafa fark etmez, uyku bile uyutmaz bu lanet durum. içten içe sizi yer bitirir. detayci ve çok düşünen bi insanim. cennete koysaniz kafam orayi cehenneme çevirir. allah/tanri/evren kimseye vermesin.

not: düşüne düşüne kafayi yememe az kaldi. dua edin ki timarhaneden editlemeyeyim bunu

uyumam ve sabah erken kalkmam gerekirken
düşünmekten dolayi gozlerini kapatamamaktir
bu arada is saati de yaklaşıyor ama
ne yapalım
yine uykulu gozlerle sabaha merhaba diyecegiz

hastalıktır

25 yıldır yenemediğim hastalık.
25 yıl oldu mu ki la.
o kadar olmamıştır.
37-25 = 12.
yok daha fazla 37-8= 27
oha 27ymis.
bunca sene düşündüm de ne oldu?
ne olucu? evlendim barklandim çoluk çocuğa karıştım.
geçen ay kitabım çıktı.
15 yildir ayni şirkette çalışıyorum.
ortalama bir hayat sürüyorum.
bi dakka la. ben buraya nerden geldim şimdi?

çok düşünmek, düşünmek istememeyi düşünmeyi bile beraberinde getiriyor.

bir işe yaramadığı gibi daha fazla detaylara dalıp iyice içinden çıkılmaz bir hale sokuyor her şeyi.

ama elimde değil, evhamlıyım, takıntılıyım.

bazen gamsız bir pezevenk bile olmayı istiyordu insan, ama tanrı hayır dedi. çekeceksin, acıyla yoğrulup yüzünü bana döneceksin.

henüz dönemedim, inşallah bir gün dönerim.

günümüzde overthinking olarak bahsedilen, türkçesi aşırı düşünmek olan alışkanlıktır.

aşırı düşündüğünüzün belirtileri nelerdir?

1- problemlerin çözümlerini düşünmek yerine problemlerin kendisini düşünmek.
2- düşünmeye başladığınızda kendinizi bir konuşmayı kafanızda tekrar tekrar oynatırken veya birçok kez kötü bir şey olduğunu hayal ederken bulmak.
3- uyumaya çalıştığınızda bazı senaryoları kafanızda canlandırıp kötü şeyler olduğunu hayal etmek. bu nedenle beyninizin aşırı hızda çalıştığını hissetmek ve düşünmeyi bırakıp uyuyamamak.
4- bir şeye karar vermek için seçenekleri her açıdan ele alarak uzun uzun düşünmek ve bu yüzden karar verememek.
5- daha önce vermiş olduğunuz kararları fazla düşünmek ve o kararı verdiğiniz için kendinizi hırpalamak, aslında hayatınızın çok daha iyi bir yere gidebileceğini düşünerek çok zaman kaybetmek.

aşırı düşünmekten nasıl kurtulursunuz?

1-düşüncelerinize nasıl tepki verdiğinizi gözlemleyin. öz farkındalığa sahip olmak, zihniyetinizi değiştirmenin anahtarıdır.
2-geçmişe odaklanıp enerjinizi "ya olsaydı" ya da "böyle olmalıydı" diye düşünmeye harcamak yerine anı yaşamaya çalışmak için harcayın. zihninizin kontrolünü elinize alabilir ve olumsuz duygularınızdan kurtulabilirsiniz.
3-dikkatinizi odaklayabileceğiniz daha işlevsel kanallar bulun, yani dikkatinizi dağıtın. size zevk veren, iyi hissettiren ve yaparken mutlu olduğunuz bir aktiviteye yönelerek zihninizi meşgul edin.
4- olayları ve durumları farklı perspektiflerden görmeye çalışın, düşüncelerinizi susturmak her zamanki bakış açınızın dışına çıkmayı gerektirebilir.

daha detaylı bilgi edinmek için buraya, buraya ve buraya bakabilirsiniz.

çok düşünmekten kurtulmak için bunu düşünmeniz gerekir.

saç beyazlatmaktan başka işe yaramadı bende. gelişine yaşıyorum artık.

bi bakmışsın ki çok düşünmek eylemlerini en aza indirgemiş. çok çok düşünce. çok çok eylemsizlik.

gün içinde kendimi icerisinde buldugum bir döngü. alikoyamiyorum, engelleyemiyorum, kurtulamiyorum. lanet olasıca. ne var bu kadar incik cıncık düşünecek. sal bir kendini kızım. ama yok. o beyin kemirilecek. aferim. devam bu yolda. slk.

içinizde kopan fırtınaların , düşüncelerin bir tezahürüdür. bunun bilimsel gerekçeleri illaki vardır ancak bu bir yerden sonra bilinç sahibi olmanın bir cezası gibi. yani insanların göremediğini, hissedemediğini fark etmek . keyifli olduğu yadsınamaz. düşünceler deģil midir bize yeni ufuk açan ya da bizi diğer canlılardan ve de insanlardan ayıran ? öyledir. günün sonun da haklı çıkan hangi sav olursa olsun kazançlı olan yine biziz. sıradan bir hayattansa irdeleyen bir hayat idealdir. cezası ise asla bitmeyen düşünceler. hep bizimleler.

delirmeye sebep olan şey psikolojimin gittikçe bozulduğunu hissedebiliyorum ama şu gereğinden fazla düşünmeyi engelleyemiyorum. hayır psikoloğa gidelim desek para da yok allah'tan yanında çook iyi hissettiklerim var da o ihtiyacı öyle karşılıyoz.

kafanın içten ısıtmalı olduğunu düşündürür.
beyin çalıştıkça, nöronlara iletilen statik elektrik sayesinde iyice ısınan, dehşet bir makinedir, örneği yetersiz, ama bir nevi öyle.
beyin, dünya üzerindeki en komplike sistem, hala anlıyamıyoruz, gizli kalmış çok kısımları var.

en büyük hastalığım. çok düşünmek , bir şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmek. sonra ise tüm günüm stres dolu geçiyor hatta çoğu gece uyutmuyor.

--! alıntı !--
düşünmek kolaydır, yapmak zordur. dünyada en zor şey de düşünüleni yapmaktır.
-goethe-

--! alıntı !--

eylemsiz düşünceler insana karabasan gibi çöker ve altında ezer. depresyon kaçınılmaz olur. düşünceler sis bulutu gibi bütün görüş açımızı kapatır hareket etmemizi engeller. bazen görmeden de koşmak gerekir duvarlara çarpma pahasına.

düşün taşın boktur işin deyiminin ana teması.