covid yalanına inanmıyorum

malumunuz üzerine ben marmariste yaşıyorum. geçen sene malum partili bir esnafla aramızda şöyle bir diyalog geçmişti.

- ben pandemiye inanmıyorum
+ abi nasıl inanmıyorsun. ailemden üç kişi corona oldu, ölümden döndüler.
- hastalık var ama abd ve almanya yaptı
+ ne diyon abi sen ya
- almanya ve abd'de hastalık var mı? yok.
merkel ve trump anlaştı, yolcu uçaklarından dünyanın tüm ülkelerine bu virüsü serptiler
- abim almanya ve amerikada çok ciddi sayılarda ölüm var.
+ hayır sen bilmiyorsun, bunlar islama karşı, türklüğe karşı, biz büyümeyelim diye yapıyorlar.
- tamam abi haklısın, allah selamet versin.

puşt bu bahar corpna oldu. beni merkel ve biden hasta etti diyordu.

sigaranin zararli olduguna inanilmayan donemi akla getiren cumle.

sigaranin zararsiz hatta az icilirse yararli oldugu yalanlari sigara sirketlerinin cabalari ile uzun yillar boyunca dunyanin buyuk kesimine yutturuldu. sigaranin zararli olduguna inanmiyorum diyen kisilerin bir kismi sigaraya bagli hastaliklardan oldu.

abartildigini dusunebilrsiniz ama toptan inkar baska bir sey.
umarim inanmak icin yakinlarinizdan birini kaybetmek zorunda kalmazsiniz.

bende inanmıyorum ilk çıktığında sokakta bayılan ölenler vardı ne oldu onlara?

sözlükte bu kadar büyük resim görebilen yazar varlığı beni duygulandirdi, müsaadenizle ağlamaya devam edeceğim .

atom israfı ibinoşlardır. covide inanmama yakalanana kadardır.

bir hastanenin acil servisinde çalışan arkadaşım, iki hafta öncesine kadar sık sık covid servisinden video ve fotoğraflar yolluyordu. şu an sakin bir şehirde olmama rağmen vızır vızır ambulans sesleri duyuluyor her gece.

covid sürecinde eski boks hocamı ve yaşlı bir tanıdığımı kaybettim. sizlere konuyla ilgili vereceğim kötü haber ise covid'den dolayı gerçekleşen ölümlerin covid olarak geçmemesi.

örneğin birisi covid kaynaklı solunum yetmezliği tanısı ile acil servise kaldırıldığında, ilk müdahale yapılıyor ve hastaya test uygulanıyor. bu süre zarfı içinde ex olursa, test sonucu henüz gelmediğinden ölüm sebebi "solunum yetmezliğine bağlı kalp durması" türevi bir şekilde geçiyor.

salgının kaynağı henüz net olarak tespit edilemedi. belki hakikaten bir tür nüfus planlaması sonucu ortaya çıkmıştır ya da gerçekten doğal olarak gelişmiştir bunu henüz -belki de hiç- bilemeyiz. ama bu, covid'i bir tiyatro yapmaz.

umarım yakınınızdaki kişilere ulaşmadan önce farkına varırsınız.

bu tanım vesilesiyle, eski milli boksör ve antrenör zafer kaya'yı da anmak isterim. ruhu şad olsun, deli dolu bir insandı.

zaten bu zihniyet turkiye'de covid yayilimina oncu olmaktadir. allahiniz akil ve fikir versin.

şimdi bu konuda komple virüsü inkar etmek ayrı, virüs var ama yanlış bilgiler veriliyor demek ayrı.

kimse inkar etmesin bu konuda insanlar açıkça kandırıldı ve hala kandırılıyor. çin virüsü gizledi ki bence kendi çıkardığı için yaptı. birçok çinli bilim insanı ülkeden kaçıp bunların biyolojik silah çalışması olduğunu açıklamıştı. dsö birçok tutarsız açıklama yaptı. hastalık ilk çıktığı zaman hatırlarsanız etkileri daha farklıydı. ilaç sektörleri birden aynı anda aşılar çıkarmaya başladı, bu alan müthiş bir pazar oldu. büyük şirketler daha çok zenginleşirken küçükler battı. insanlar açıkça medya tarafından korkutuldu abartıldı. belarus hükümeti salgın çıktığı zaman açıklama yaptı ve hiçbir önlem almayacaklarını söyledi ve almadılar zaten. peki ne oldu? bizim felaket tellallarına göre ülke nüfusunun yarısının sokaklarda boğularak bağırarak acı içinde ölmesi falan gerekiyordu. söyleyeyim, dünyanın geri kalanından daha kötü bir durumda değiller. bilim insanlarını gerekçe olarak gösterenler ana akım medyanın biraz dışına bakarsa özellikle batıda yüzlerce aşı ve covid politikalarına karşı duran uzman görecek. çip vs mevzuları ile bu tip aykırı görüşleri itibarsızlaştırmaya çalıştılar, insanlar benim gibi kişilere bu uzmanlara cevap vermiyor gördüğünüz üzere sadece dalga geçip hakaret ediyorlar.
diktatörlükler bir gecede gelmedi. yavaşça insanları alıştırarak getirdiler ve insanlara gerekçeler sundular bu baskıcı rejimi kabul ettirmek için. aynı şey tekrar yapılıyor, sizin şimdi geçerli sebepleriniz olabilir bu kısıtlama ve baskıları desteklemek için. lakin nazi almanyasında yaşayanında, sovyet rejiminde yaşayanında, kuzey korede yaşayanında kendi geçerli sebepleri vardı.

umarım bir dönem insanlara dayatılan bazı ilaçların yıllar sonra görülen mağdurları gibi bu aşı mevzusunda da aynı durum olmaz.

dünya covid 19 krizi tarihçilerin üzerinde uzunca tartışmak zorunda kalacakları bir dönem olacak.
virüsün bir sars varyantı olması, birdenbire ortaya çıkması, bu kadar hızlı yayılması akıllarda soru işareti bırakmıyor değil.
ben maske, alkol, mesafe yapabileceğim her şeyi hem kendim hem çevrem için yaptım. dün aşımı da oldum.
yine de bu işte bir anormallik seziyorum, bunu konuştuğum avusturyalı ve ingiliz arkadaşlarım da var. bu bizi cahil, redneck, çomar, köylü vesaire yapıyorsa, yapsın varsın.
tanım: pek çok akademik veri ile desteklenebilir tez.

bunu yakinlari ölenlere söylesene delikanli.

insanlar işlerine gelmeyen apaçık gerçeklere inanmaktansa saçma sapan hurafelere inanmayı tercih ederler.

genel olarak katıldığım bir tanımlama. covid sayesinde, covid bahanesi ile bütün dünyada çok büyük değişiklikler yapıldığını ve bu değişikliklerin insanlık için çok olumsuz olduğunu görmeyenler sorgulamıyorlar ve bunu görenleri aşağılıyorlar. bu da zaten olayın bir parçası. çok kötü günler geçiriyoruz, hasta olup ölmek dünya tarihinde her zaman var olan bir deneyim ama aşırı faşizmler ara ara gelip insanlığa geri dönüşü olmayan cehennemlere götüren gerçeklikler. faşizmden, baskı altında yaşamaktan daha çok korkuyorum.

bu virüs yüzünden anneannem ve dedem yoğun bakımda kaldılar, yakın akrabalarımızdan birçok kişiyi ağır bir şekilde kaybettik. kimse gelip bana komplo teorisi anlatmasın. yaşamadığınızdan ya da kolay atlattığınızdan size masal gibi geliyor olabilir sizin tuzunuz kuru çünkü.

o da sana inanmıyor!

anlık bunu duyan covid:

bu konuda bir şeyi birbirine karıştırdığımızı tahmin ettiğim cümle: covid diye bir şeyin varlığını tamamen inkâr etmekle, bunun bulaşıcılığı konusundaki bazı şeyleri inkâr etmek farklı şeyler. yani kimsenin covidden ölmediğini iddia edemeyiz elbette ama grip gibi düşünün bunu. bazılarımız her sene birkaç kez yakalanıp perişan olurken bazılarımız ömür boyu grip yüzü görmez ya hani, işte onun gibi... hatta kanser gibi; kimisi hiç yaşamaz *, kimisi birkaç kez atlatır, kimisi atlatamaz.

bir şekilde buna yakalanan kişiyi ölüme kadar götürebilirken bazılarının yanına bile yaklaşmıyor bu hastalık. kimileri hafif atlatırken, kimine uğramıyor, kimini öldürüyor. sanırım insanların "yalan"dan kastı bu; covidin sizi bulması ihtimalinin herhangi bir hastalığın sizi bulma ihtimali gibi bir ihtimalmiş gibi değil de herkesi bir şekilde mutlaka ama mutlaka pençesine alacakmış gibi davranılması * kekilli ne demiş, tam olarak nasıl söylemiş bilmiyorum ama en azından ben bu cümleden bunu anlıyorum.

gün gelip h1z1 dünyayı kasıp kavururken bu tipler gidip zombilerle vakit geçirip, kendilerini ısırttırıp “bak bir şey olmuyor” diyecekler. zombi kıymayetine de “plandemi” gibi komik laflar edecekler. neyse ki zombi virüsü hepsini silker atar.

bu ne bilimsizliktir

yani yaptığı açıklamalardan sonra covid i yeni bir din zannettiğine kanaat getirdim ben çünkü inanlara da saygım var diye açıklama yapmış.

#1346680

"sanırım insanların "yalan"dan kastı bu"

hayır değil. gerçekten ortada bir virüs olmadığına, aşının tek amacının insanlara çip yerleştirmek olduğuna inanan zibilyon tane komplo teorisyeni var. kaldı ki her türlü aşıya temelden karşı çıkan bir başka güruh daha var. hepsi cahillik ve toplum için tehlikeli olmaya başladılar.

öyle naif bir düşünce değil yani.