dinlediğin şarkının can alıcı sözü

“ ve sana dokunmak gelmiyor içimden
aşk sözleri batıyor
sarılsan da, yalvarsan da seni duyamıyorum”

(bkz: her neyse)

ister misin ulaşalım o yıldızlara
geleceği koy aklına kal benimle
bırak yalnızlığını yalnızlıklara
yüreğini koy yanına kal benimle

"elimi çektim altından taşın, kurtuldu ezilen parmaklarım, ama canım hala acıyor."

aşk dilencisiyim şimdi sayende
el açtım mutluluk dileniyorum
sana bin türlü beddua ederdim de
kalbim olmaz diyor kıyamıyorum.

"sevmedim söylediklerini"

hayatını mahvetmek içinde olsa aklımdasın
kaybedecek bir şey yok korkulacak kıvamdayım
hep bugünde bekliyorken başka yarındayım
ben başka zamandayım hiç bir şey yok anladığım..

hayatının zamlandığı dönemlerde iflas edecek organların
infaz etmek korkanları?
inatla sevmeyeceğiz biz onları
bir sondayız ki dönüşümüz yok artık bak;
insaf et be korkak kadın...

abi yok bak tadım
lan oldu 24 yaşım
kapandım 24 kasım
kafamda 24 asırlık bir ölüm kalım
bir döndüm baktım yalandayım
4 tarafım karanlıktı...

ne güzel bakmaktaydık uzaklara..
bir kaç sigara sonrasında çokta uzak değil aslında?
demi aslında?
bir anlık mutluluktur umutlanmak umutlara..

bir alkol ortamında matiz kafa yazıyorken;
duygulara hüzünsavar
ihanet yüzünde var..
sonra birde gözünde var
benimde gözüm dalar
gücenme bak gözüm bana
güvenmem bir insana....

üveyken bu güz bahar bugün sana anlatacağım
çıkış yolu bulamayacaksın ve o gözün kanlanacak
sevmeyeceksin söylediklerimi
görüp görmediklerinin hiç bir anlamı yok tek bir ipte sallanıcaz

"bir saniye" deyip kesme beni yok bir yolu gevşemenin!
bu kaybı düşün bir bedel gibi
"gelen gelir" deyip gidenlerin bir bildiği varsa ki;
yalnızlıktır sadece bence oturup dinlenmeli...

başkan yok bak tadım anlatmayacağım tırlatmadım..
ablacım anlatmayacağım sarhoşluğumu fırsat sanıp
gözüne soktuk onca sene bir kere kıstas yapıp;
hak vermedik olanlara o yüzden susacağız artık!

buyrun bir söz değil ama seçemedim her mısra evladım gibi
gazapizm ~ sevmedim söylediklerini

darling you've got to let me know, should ı stay or should ı go
ıf you say that you are mine, ı'll be here 'til the end of time
so you got to let me know, should ı stay or should ı go

ıt's always tease, tease, tease, you're happy when ı'm on my knees
one day is fine, the next is black, so if you want me off your back
well come on and let me know, should ı stay or should ı go

this indecision's bugging me (...)
ıf you don't want me, set me free (...)
just who the fuck am ı supposed to be?
(ı think you'll find that you are friendly)
don't even know which clothes'll fit me (...)
so come on and let me know (...)
should ı cool it or should ı blow (...)

sen geçerken sahilden sessizce gemiler kalkar yüreğimden gizlice

ne olur korksam, ne olur korkmasam?
duruyor mu damarda akacak kan?

ı am not strong to stay away

get your god damn hands up, don't you look at me
no one's dyin' here alone-the white buffalo whistler.

aklımdan geçenleri bir cümleyle anlatabilsem
kendimle olan yarışımı kazanabilirdim
çözümsüz sorunlarıma çareyi sözle bulabilseydim
eğer sözüm söz olurdu meğer

el eleyken şimdi düşman.

eksildikçe saatler ömrümden artıyor gelecek telaşım.


gripin.

aşk her şeyi affeder mi?
özlem tekin.
kızımla dinliyoruz, anne bu kadın ne diyor, diyor.
yaaa, boşver diyorum, şarkı ile bir şey olmaz.
hepi topu bir şarkı.
varsın aldatsın, bize ne.
güzel şarkı dinleyelim, bir şey olmaz.

'' ben köşeliydim hayat dedi düz olana yanaşırım''
en mükemmel şarkı sözlerinden biri kısa ve öz şekilde hayatın tanımı.

"ben ne besteler yaktım, sırf gençler intihar etmesin diye."
yıldız tilbe.

hamiş: yıldız tilbe değildik, ama biz de sevdik be sebastian.

heybende oyun getir
o sıska çocuklara
biraz da gülüş olsun ne olur?
bahara, kadınlara
sonra ekmek olalım olur mu?
acısı acıkana
ama unutma beni
sarılalım arada

yenik düşüyor her şey zamana
biz büyüdük ve kirlendi dünya..

(bkz: yeni türkü - telli telli)

ay ışığında azat olur
düşümdeki deliler
ruhumun toprağı ağır ama
inatçı olur ölüler

ölülerle konuşmanın püf noktaları

onda bir şeyler var beni tutan...

bu gece gel, less.