1.
ilk kimin aklına geldiyse başlığında bir tanımda okudum. arkadaş günlerin nerden geldiğini merak etmiş.
benim de oradan bu başlığı açarak anlatmak aklıma geldi. ben mesela ocak doğumluyum. january ocak anlamına geliyor ama o da roma tanrısı janus dan çıkmış.
günlerde de benzer şeyler var. mesela thursday dediğimiz thor's day den geliyor. iskandinav tanrısı thor var onun günü demek.
bizde ise perşembe farsça-süryanice beşinci gün anlamındaki پنجشنبه (penc-şenbe) kelimesinden gelir.
benim de oradan bu başlığı açarak anlatmak aklıma geldi. ben mesela ocak doğumluyum. january ocak anlamına geliyor ama o da roma tanrısı janus dan çıkmış.
günlerde de benzer şeyler var. mesela thursday dediğimiz thor's day den geliyor. iskandinav tanrısı thor var onun günü demek.
bizde ise perşembe farsça-süryanice beşinci gün anlamındaki پنجشنبه (penc-şenbe) kelimesinden gelir.
devamını gör...
2.
şuursuzluk.
devamını gör...
3.
dinler ve ilkeleri aynı değişen insan algısı. bu yüzden bence soru " dinlerin günümüzde nasıl anlaşıldıkları " olsa daha mantıklı olur
devamını gör...
4.
türkiye’de genelde batıl inançlar ve ritüeller üzerinedir. sonuç olarak zaman ne kadar geçerse geçsin insanlar ölmek istemiyor ve öldükten sonra da sonsuz yaşam istiyorlar. dolayısıyla etkilerinin günümüzde de görülmeleri normal. kendi ülkem için en büyük etkisi siyasetin dini kendi çıkarları için kullanmasıdır.
devamını gör...
5.
ateistlerin hayatı bile din karşıtlığı üzerinden şekillenir. hayatında dinin en az yer kapladığını iddia eden kişi bile canı yanınca veya çaresiz bir durumda iken ilk ve tek sığınacağı yerdir dinler.
devamını gör...
6.
ibadetlerini yapsinlar yeter
devamını gör...
7.
hayrettin karaman ve cübbeli poca gibi şarlatanların sıtaylası ile dinin günümüzde yorumlanması yüzünden birçok insanın dinden soğuması olarak karşımıza çıkan etkilerdir.
devamını gör...
8.
gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde, siyasete alet edilerek toplumsal düzeni koruma ve ayaklanmaları önlemek, bastırmak maksadı ile politikacılar tarafından kullanılan araç. kitleleri oluşturmak ve bir arada tutmak için kullanılabilen birleştirici güç. yine gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerde din asla sorgulanamayan öğretileri meydana getiren unsurdur. bu bireylerin, toplumların ve ulusların gidişatını etkileyen en büyük unsurdur. bakış açıları, düşünce mekanizmaları ve benzeri pek çok konu din çevresi, çerçevesi içerisinde oluşur, yaygınlaşır ve kalır.
devamını gör...
9.
tamamı vakit kaybıdır katolikler muhafazakarlar kendini dine adamış insanların dünya için faydalı olma potansiyelini görmemize engel oluyor din bir evredir mesela orta çağ dönemi daha çok hristiyanlık prime dönemiydi sonra din çok el üstünde tutulmadı bizimkiler kadar ve hristiyan olup sefalet çeken bir ülke yok çünkü adamlar zeki hayatta kalamazsam sevap işleyemem daha çok sevap işlemek için hayatımı uzatmalı ve günahlarımın yerini sevapla doldurmalıyım diye önce burayı düşünür bizimkiler daha çok günah işlemeden ölsem de kurtulsam peşindeler dünya bu din evresini bir gün atlatacak tıpkı ilk çağ orta çağ gibi tıpkı idamın normal göründüğü dönemki gibi ama ben görür müyüm ya da bu sefalete din kisvesi altında sürüklendiğimiz için biz görür müyüz bilemiyorum.
devamını gör...
10.
afganistan'a bakılarak anlaşılabilir.
devamını gör...
11.
ülkecek yaşıyoruz.
birey olarak yaşansa mis gibi huzur verecek dini, doğru değil de hurafe olarak para ve makam için kullananlar sayesinde nefes alamaz hale geldik.
birey olarak yaşansa mis gibi huzur verecek dini, doğru değil de hurafe olarak para ve makam için kullananlar sayesinde nefes alamaz hale geldik.
devamını gör...
12.
tarihçilerin genel kanısı; bir önceki küresel felaket sonrası nuh tufanı da diyebiliriz sanırım, erkeği avcıdan babaya dönüştürme noktasında din olgusu köklenmeye başlar.
felaket öncesi aile kavramının olmadığı, erkeklerin kendilerini yenidoğanlarla ilişkilendirmediği, çocukları tüm köyün elbirliği ile büyüttüğü düşünülüyor. küresel felaket döneminde ise kıtlık başlıyor, çocuklar değerini kaybediyor ve çok ölüm oluyor.
gezegen azıcık düze çıktımı buradan sonrasını sümerlerden itibaren takip edebiliyoruz; erkek şehirli formuna girsin diye tapınak rahibeleri tarafından cinsel olarak eğitiliyor ve evlilikle aileye sabitleniyor. erkek çocuğun kendinden olduğunu bilsin diye tabiki kadın da evlilikle sabitleniyor.
yüce amaç çocuklar ölmesin..
dinlerin kökeninindeki en derin bilgi bu; nesiller devam etsin. (ve etti sonuçta.)
şimdi çoğumuz kürtaj yasaklarını saçmalık ya da çağ dışı olarak nitelendiriyoruz.
amacına ulaşmış, görevini tamamlamış, yeni gerçeklikle (gelişen insan ve bilim) uyuşmayan bir olgu din.
felaket öncesi aile kavramının olmadığı, erkeklerin kendilerini yenidoğanlarla ilişkilendirmediği, çocukları tüm köyün elbirliği ile büyüttüğü düşünülüyor. küresel felaket döneminde ise kıtlık başlıyor, çocuklar değerini kaybediyor ve çok ölüm oluyor.
gezegen azıcık düze çıktımı buradan sonrasını sümerlerden itibaren takip edebiliyoruz; erkek şehirli formuna girsin diye tapınak rahibeleri tarafından cinsel olarak eğitiliyor ve evlilikle aileye sabitleniyor. erkek çocuğun kendinden olduğunu bilsin diye tabiki kadın da evlilikle sabitleniyor.
yüce amaç çocuklar ölmesin..
dinlerin kökeninindeki en derin bilgi bu; nesiller devam etsin. (ve etti sonuçta.)
şimdi çoğumuz kürtaj yasaklarını saçmalık ya da çağ dışı olarak nitelendiriyoruz.
amacına ulaşmış, görevini tamamlamış, yeni gerçeklikle (gelişen insan ve bilim) uyuşmayan bir olgu din.
devamını gör...
13.
yediğine içtiğine, giydiğine, gittiğin yere, yaptığın aktiviteye, hatta düşüncelerine dahi vurulan bir prangadır din insan hayatında. hayattasındır ama yaşayamazsın. dinin olduğu yerde özgürlük olmaz. görünmez bir hapishanede müebbet hapis cezası çekersin.
devamını gör...
14.