doğru zamanı bekleyen kitaplar

george orwell-1984

tarih bile vermiş ve nokta atış yapmıs.

imgyukle.com/i/NxnFyt

daha var ama kadraja giremedikleri için özür diliyorlar...

elinin altında olsa da bir türlü okumaya başlayamadığın, ama tam lazım olan zaman da ilaç gibi gelip seninle dertkeşen kitaptır. mesela bir çift yürek kitabı şuan okuyup bitirdiğim kaç aydır elimde olan kitaptı. tam zamanında okumaya başlamışım dediklerimden.

sonraya bırakılan doğru zaman diye bişey yoktur, doğru zaman andır. bekletmeyin kitapları

kütüphane bekçisi kitaplardır.
hediye etmek için alınmış ancak, yanlış anlaşılır kaygısıyla edilemeyip, bir köşede unutulmuş, her göz göze gelindiğinde içte ukde, gözde damla bırakır.

kpss derdinden kurtulmamı bekleyen emekçi kitaplardır.

değer verilen, okunmadan sevilen kitaptır.

ince mehmed seti ve harry potter seti. şöyle bir boş zaman bolluğunda tadına vara vara okumak istiyorum ikisini de. bir ayda 10 sezon dizi izliyormuşçasına.

felsefe klasiklerinin hepsi bu listeye girebilir.

rafta göz göze gelinip alınan kitaplar daima aranıp listeye eklenen kitaplardan daha çok etkiler

benim gözümde o kitap tutunamayanlardır.

böyle bir listem vardır. param olmasını bekleyen kitaplar ile aynı listedir bu.

postmodernizme giren kitapların tümü için geçerlidir. önce postmodernizmi içselleştirmek gerek yoksa "e bu adam ölmemiş miydi? bu kim şimdi? neler oluyor, hangi zamandayız?" gibi sorular eşliğinde ilk 60 sayfasında elenilebilir.

ben de yaş ve olgunluk üzerinden değineyim. suç ve ceza gibi karamazov kardeşler gibi türk toplumu tarafından edebi yönüyle ağır kabul edilen ve her yaşta insanı önyargılara boğan bir düşünce tarzı var. ben de bu şekilde düşünüp kitaplara kendimi yetersiz görüp elimi sürmüyordum. kafamda önce bir temelini at düşüncesi oturmuş kalkmıyordu çünkü. ama biyoloji hocamın yardımıyla da her yaşın ayrı bir güzelliği olduğu, her yıl veya aralıklı yıllarla tekrar okunduğunda zihinsel olarak ne kadar büyüdüğümüzü, büyük ölçüde farkındalıklarımızı, aslında her okuyuşta yaşamışlıklarımızın farklı yerlerine değindiğini ve her seferinde farklı tad alayışımızdan kaynaklı yazarla beraber de derinlere iniyoruz. kısacası demek istediğim yaşınız küçük olsa da kendinizi yeterli görmüyor olsanızda küçük adımlarla başlangıç yapın ki her yıl ne kadar olgunlaştığınızı ve her okuyuşta farklı şeyler anladığınızı göreceksiniz.

(bkz: finnegans wake)

doğru zaman ise sanırım dövizle kitap alabileceğim zaman olacak.

dostoyevski'nin kitapları. erken yaşta kafayı sıyırmak istemediğim için biraz daha ilerisine saklıyorum.

toplum sozleşmesi yani felsefi birtakım kitaplar. bazılarını okumak cidden keyifli ama bahsettiğim kitabın bir sayfasında bile aşırı anlam yüklü cümleler var

benim için tutunamayanlar olmuştu. daha erken okusam sıkılacak, daha geç okusam kaçıracaktım. tam vaktinde geldi, yıktı, geçti..

bazı kitaplar kendilerini o an okutmazlar. zamanı gelmesi gerekir ancak o zaman okutur kendini. o an okusan sıkılırsın belki ama zamanı geldiğinde bir şekilde eline aldığın zaman sana çok şey katar. anlamını zamanında tamamlar.

oğuz atay, turgut uyar ve sabahattin ali kitapları. zamanı onlar seçiyor bence.